• iğneli, lazer ve termal epilasyon yöntemlerini ve biyoder gibi ıvır ve zıvırları kullanmış biri olarak söyleyebilirim ki hormonal bozukluğunuz olsun olmasın, sarı renkli ayva tüyleri ve açık koyu renkteki ince tüyler için yararlı bir uygulamadır iğneli epilasyon. tüylerin rengi koyulaştıkça ve tüy sertleştikçe sonuç alma süresi 1.5-2 yılı aşabilir. özellikle aynı bölgede çok yoğun sert tüy sahibiyseniz hem tek tek kıl köküne elektrik verildiğinden süresi çok uzayacak, dakika başı ücret alındığından lazerden daha çok para vereceksiniz hem de sertliğinden dolayı çözümü iyice uzun sürede alacaksınız.

    peki o zaman ne yapacağız? tüylerimiz sarıysa ya da ince ve seyrekse gidip iğneli epilasyon yaptıracağız.

    eğer tüylerimiz sert, koyu renkli ve yoğunsa bu bölgelere lazer epilasyon yaptıracağız. ta ki tüylerimizin sayısı az kalana dek. epilasyoncumuz "artık bundan sonra makina işlemez " dediği zamana kadar. kalan 50-60 kıl kökünde artık lazer epilasyonu kesip, rengi iyice açılıp, kendisi de incelen bu tüylere iğneli epilasyon yaptırıp tamamen temizleteceğiz. (buradaki 50-60 tamamen farazi bir rakamdır, o sayı bölgenin büyüklüğü ve türün yoğunluğuna göre değişir.)

    ayrıca iğneli epilasyonda da 5-6 tüy kaldığında e bitti artık diyorlar, gerçekten de bitmiş gibi oluyor ama o 5-6 tüy uzadıkça sizi rahatsız ettiği için artık sürekli iğneli epilasyona gidip duracaksınız ama 2 dakikada çıkacaksınız. vereceğiniz 2 lira için epilasyoncunuz bunu yapmaya üşenebilir ya da üşenmeyebilir.

    gelelim yasaklara, ek bilgi olarak, iğneli epilasyon yapılmış bölgeye 24 saat boyunca su değmemelidir, çünkü kıl kökleri iltihap yapar. ayrıca mümkün olduğunca terlememeye de çalışılmalıdır, terin etkisi yüksek değildir ama etki etkidir. bir epilasyoncu ilk banyoda kese yapılmaması gerektiğinden de söz etmişti ama bunu başkasından duymadım, ne derece doğru bunu bilmiyorum. ayrıca koltuk altındaysa bir kaç gün parfüm sıkılması yasaktır. yüz bölgesindeyse fondöten ve diğer makyaj ürünleri gözenekleri tıkayıp iltihaba sebep olacağından bir kaç gün yasaktır. bir de güneşlenmek de iltihaba sebep olur, o da en az bir hafta yasaktır. güneşlenmek zaten lazer epilasyonda hepten yasaktır. ayrıca bu bölgeye bir daha cımbızı değdirmeyeceksiniz. çünkü cımbız sizin iğneli epilasyonla incelttiğiniz tüylerin kalınlaşmasına neden olur, yani boşuna elektrik yemiş olursunuz. ama isterseniz tüylerinizi makasla kesebilirmişsiniz. ben buna güvenmediğim için pek yapmadım sonuçlarını bilmiyorum.

    bu iltihaplanmalar ciltten cilde farklılık gösterir,komşu ayşe ablanın yukarıda belirtilenlerden birini veya birkaçını yaptığı halde cildinin tesadüfen iltihaplanmaması sizin de iltihaplanmayacağınız anlamına gelmez. çünkü iltihaplanma olasılığı yukarıdakilere uyulmadığında bayağı yüksek bir olasılıktır. sonucu da kırmızı izlere sahip tavuk derisiyle dolaşmakmış, ben uyduğum için iltihap görmedim. ayrıca talk pudrası ve bepantene gibi kremler elektrik verilmiş bölgenin daha çabuk iyileşmesini sağlar. yukarıdakilere uyulduğunda iltihaplanma olasılığı ise çok çok düşüktür.

    acımaması ise çok doğru değildir, lazerde bir bölgedeki tüyün hepsini aynı anda yakıyorlar hepsinin acısını birden hissediyorsun, burada tek tek hissediyorsun. acıyı cımbız acısı ya da sinek sokması acısı olarak nitelendirebiliriz. lazerde ağlayan ben iğnede bu acıya dayanmaktayımdır. bir de kemik üstünde sert bölgede olan tüyler çok acımaz ama atıyorum karın boşluğu gibi yumuşak bir bölgede olanlar biraz daha acıyabilir. bu acıma işi kullanılan makinanın tipine de bağlıdır, eski tip makinalar biraz daha can acıtır, yeni tip makinalar o kadar da acıtmayabilir. eski tip makinalarda işlemden sonra 48 saat su değmemelidir.

    son olarak, en yararlısı bir iğne ve bir cımbız şeklindedir. aynı anda kaç kere iğne ve peşinden kaç kere cımbız yapılıyorsa o kadar verimsizleşir. genelde bunu 5-6 iğne ve 5-6 cımbız kadar yaparlar, ki tüylerimin azalmasına bakılırsa bunu da kabul edilebilir olarak görebilirim. ama elektrik verilen kılın kökünün hemen koparılması caizdir.

    tabii bunun için bilmeyenlere biraz da süreçten bahsetmek gerekiyor. efendim önce epilasyoncu epilasyon yapılacak bölgeye pamukla bir sıvı sürer. tam nasıl bir sıvı bilmiyorum ama tonik gibi güzel his veren bir sıvı bu. bu sıvı elektriğin köklere daha iyi iletilmesini sağlar. daha sonra sizin iğneniz makinanın kalem gibi olan aparatının ucuna takılır ve her bölge için değişik bir elektrik akımı şiddeti ayarlanır. (bunun da birimini nedir, ne değildir bilmiyorum, bazen 24 falan yazıyor işte) daha sonra kılın üstüne epilasyoncu iğneyi bir kere batırır, inatçı tüyler için iki kere batırdığı da olur. daha sonra kıl kökünün bayılıp işlemlerini yerine getirecek durumda olmadığına inandığında epilasyoncu kılı cımbızla çekerek toplar, çünkü kıl kökü tekrar ayıldığında kılın dışarıda olması, kıl kökünün tutunacak dal bulamaması gereklidir. işlem bittiğinde ise yara kremi gibi bir krem sürülür, iyileşsin diye. yani lazere kıl kökünün birden öldürülmesi dersek, iğneli epilasyona kafasına vura vura, süründürerek, işkenceyle uzun sürede öldürmesi diyebiliriz. lazerle iğnelinin farkı buradan da belli olur. güçlü kılların ne kadar kafasına vurursan vur, bayılmayabilirler. sonra sen bunu bir de cımbızla çekersen daha da güçlenip, intikam için geri dönebilirler. ama zayıf kıllar bir bayılmayla ölebilir. bu yüzden zayıf kıllarda iğne ilk seansta bile işe yarayabilir. zayıf tüylerinizi hamam böceği gibi düşünebilirsiniz, radyoaktiviteden (lazerden) etkilenmez de tutar üstüne basınca (iğne) ölür. lazer atom bombasıysa iğne tek tek kurşuna dizmektir.

    iğneli epilasyonu yaptırmak için en uygun zaman tüylerin cımbızla alınabilecek uzunluğa yeni ulaştıkları andır. böylece daha güçlenmeden toplanabilirler. amaç tüyün güçlenmemesiyse neden baş verir vermez gitmiyoruz diyebilirsiniz, çünkü o tüy cımbızla alınıp çekilmeye çalışılacak.

    önemli bir konu da şudur: diyelim normalde ayda bir iğneli epilasyona gidiyorsunuz ama bir kaç ay sonra randevunuzdan beş gün sonra tüm tüylerinizi temizletmiş olmanıza rağmen bir tüy çıktı. telaşlanmayın, normal olan bu. çünkü artık tüylerinizin çıkış zamanı değişti. bazı tüyleriniz bir ayda çıkarken diğer bir tüyünüzün çıkma süresi bir ay beş gün oldu. bu dönemde daha sık epilasyoncuya gideceksiniz çünkü bu farklılıklar bir süre tekrarlayacak. bu tüylerin çıkış süresi böyle böyle uzayacak. ta ki tüylerin çıkış süresi birkaç ayı bulana kadar. sonra da kendiliğinden temizlenecek zaten.

    sonuç olarak gerek tek başına gerek lazerin sonucunu temizlemek üzerine olsun dikkat edildiğinde tamamen sağlıklı ve temizleyici güzel bir yöntemdir, aynı zamanda keseye de dosttur iğneli epilasyon, yapınız, yaptırınız. unutmayın ki mine çayıroğlu tüysüz kalabiliyorsa, siz de kalabilirsiniz.

    7 yıl sonra ekleme: bu konuda çok fazla "bildiğiniz, güvenilir bir yer var mı" mesajı aldım. topluca buradan açıklayayım, gerçi ben sadece istanbul'daki yerleri biliyorum. 7-8 yer denedim, yalnız denediğim yerlerin hepsi avrupa yakasında, anadolu hakkında söyleyebileceğim bir şey yok. sevmediğim yerleri listelemiyorum, ticari itibarları zedeleniyormuş. güvendiğim birkaç yeri yazacağım.

    1. değişim güzellik / nişantaşı: nişantaşı dediğime bakmayın, fiyatları diğerlerine oranla pahalı bir yer değil. buradan ucuza bulduğunuz yerlerin bir kısmı eski tip makine kullanıp, sonuç almayıp, anlık çözümler peşinde koşan yerler. isimleri bende, eğer "burası mıydı" diye bir kuşkusu olan varsa, mesaj atın; ben de doğrulayayım veya "yok, burası değilmiş" diyeyim.

    geleyim, değişim güzellik'e. sahibi arzu bağmeşli. hayatımda böyle profesyonel bir insan görmedim, şu hayatta kendime güvenmesem arzu hanım'a güvenirim. en son denediğim yer burasıydı, burada kalmaya karar verdim. arzu hanım, yurtdışında eğitim veren bir kişi. işini ciddiye alıyor, titiz ve en önemlisi çok dürüst. verdiği sözü tutuyor ve olmayacak sözler vermiyor. örneğin, bir arkadaşımın lazer sonrası birtakım komplikasyonları oluşmuştu, onlar için arzu hanım'a götürdüm. arkadaşıma bakıp "bu iğne ile de yapılır ama şu kadar tutar, daha ucuz ve daha etkili yöntemler var" deyip uzun uzun diğer seçenekleri anlattı. arkadaşımdan çok para kazanabilirdi, uzun süre idare edebilirdi, "şöyle şöyle olduğu için bitmiyor" diye bahaneler sıralayabilirdi diğer yerler gibi; tercih etmedi. açıkçası bu nedenden dolayı da, yavaş yavaş kendimi diğer bakım işleri için de arzu hanım'a teslim etmeye başladım ve hep kendi ile gurur duyabileceği işler yaptı. çok da sosyal ve şirin bir kadın, o pozitif havasını siz de kapıyorsunuz.

    burada naçizane bir tavsiyem olacak: telefonda bilgi almaya çalışmayın. iki nedeni var, arzu hanım'ın sizin durumunuza göre yorum yapabilmesi ve net cevap verebilmesi için sizi görmesi ve incelemesi gerek. ikincisi de arzu hanım orada tek kişi olduğundan ve genelde de müşterisi olduğundan telefonda size uzun bir zaman ayıramaz, açıklama yapamaz. mümkünse telefonla sadece "ben ilk defa geleceğim, uygun zamanda konuşmak istiyorum" diye bir randevu alın ve yüz yüze görüşün.

    2. neka / nişantaşı: burası da oldukça profesyonel bir yer ama biraz fabrika gibi işliyor. içerisi kalabalık, birçok kadınla aynı anda deliniyorsunuz. epilasyon sırasında milleti görüyorsunuz. yine de çok güzel bir seçenek. gidince pişman olacağınız bir yer değil.

    3. sır güzellik salonu / okmeydanı: okmeydanı hastanesi'nin tam karşısı. ancak burayı önerirken biraz kararsızım. nedeni işlerini kötü yapmaları değil, aksine onlar da çok profesyoneller ve harikalar. ancak ben oraya uzun zamandır uğramıyorum yoluma ters düştüğünden ötürü. son durumları hakkında bir bilgim yok ama en son gittiğimde işlerini hastane ciddiyetinde yapan bir yerdi. umarım hala öyledir.

    tüm bu mekanların tek bir ortak sorunu var. aletlerin türkiye'deki distribütörü tek ve tekelliğini sömürüyor. alet bozulduğunda gönderiliyor ve aylarca tamirden gelmeyebiliyor. çaresizlik içinde aleti bekleyebiliyorsunuz 1.5 ay kadar.
  • daha önce ağda, cımbız, jilet gibi yöntemlerle alınmamış, el değmemiş kıl tüyde ilk seansda yaklaşık %60 azalma sağlayan yöntem. üç seansda kıllar biter gider yumurta gibi olunur. sonu güzel biten herşey gibi pek zahmetlidir. ne yazık ki ne kadar acı o kadar iyi epilasyon anlamına geldiğinden pek bi acıtır, şişersiniz üstüne de para verirsiniz. yan etkileri arasında " biz de hergün traş oluyoruz ama" diyen erkekleri kızılcık sopasıyla dövme arzusu uyandırması sayılabilir.
  • ne bioder, ne lazer epilasyon; bir hormon bozukluğu sorununuz yoksa, en garantili ve yan etkisiz kıldan tüyden arınma şekli.

    acı elbette yüksek. özellikle kökü oldukça derin kıllar için, işini bilen epilatörünüz iki veya üç atış yapar arka arkaya. etinizden et kopar. koltukaltı gibi, kılların dizi dizi durduğu yerlerde, göğüse yakın ve derisi ince yerlerde bu çift atışlar adamı biraz öttürür. ama seansta katlanacağınız birkaç saat acı ve takip eden 24 dört saat yanma ve sızıdan sonra hayat kaldığı yerden devam. ve her seansta yarı yarıya azalmış kıllarla.

    acı konusunda güçlü ağrı kesiciler tavsiye. dolmuşa binmeden önce bir tane, güzellik salonunun kapısını çalmadan önce bir tane. anestol vb uyuşturucu kremleri önceden sürmenin bir anlamı yok, işlem biter bitmez dayamalı yaralı bölgeye. ve sızladıkça tekrar.

    hijyen ve tabi ki uzmanlık çok önemli. mutlaka ve mutlaka bilen birisine yaptırmalı. bir milyon dükkanı gibi, her yere güzellik salonu açılıyor. aman dikkat!

    son durum: eskiden kıl köklerine elektrik verilerek yapılırdı bu iş. şimdilerde yüksek ısı veren aletler kullanılıyor. hem sonuç daha kesin, hem de iyileşme daha kolay. ayrıca hijyen için, her seansta yeni bir iğne paketi açılıyor.

    kişisel tecrübe: acı eşiğimi sınadığım bir dönemde iki çeşidini de denedim bu meretin (hee o kadar kıllı bi insan değilim normalde), emin olun lazer için söylenenler yalan. acı aynı acı. üstelik lazer ortalığı yakıp kavuruyor. iyileşmesi daha uzun sürüyor. ve en önemlisi o kadar da bir değişiklik olmuyor her seansta. tek artısı, süresi kısa.

    son şey: bu kesinlikle bir sabır işi. hem yapan, hem de özellikle yaptıran için. "gidecez, biraz acı çekecez, ama bir saat sonra yımırta gibi olacaz!" yok. altı aylık zaman zarfında, en az üç seans gitmeniz gerek. tamamen temizlenmeden o bölge, bırakmamanız gerek. ok? sabır, sabır, sabır...
  • lazer epilasyondan farki aci vermesi ve daha ucuz olmasindan cok killarinizdan -eger hormonal bir dengesizlik yoksa- omur boyu kurtulmanizi garantilemesidir. hic bir lazer teknolojisi bu garantiyi vermez. dikkat ediniz uzmanlar lafi geveler "efeeeenim tabi ki kilinizin yapisina, gordugu muameleye (evet yanlis okumadiniz bu insanlar killari severler, ne de olsa ekmek teknesi) gore uzunca bi sure....(omur boyu dediklerini duyamazsiniz duyduysaniz da yalandir).

    iskence oldugu da kulliyen dogrudur. eger iskence gormuyorsaniz, operasyondan sonra mutlu mesutsaniz ne yaziktir ki kazik yiyorsunuzdur. acitmayan bir epilasyon epilasyon degildir. bu kil koklerinizin yakilmadiginin sadece tavuk gibi yolundugunuzun bir kanitidir. ne kadar cok aci cekerseniz o kadar sonuc aliyosunuz. her meslek grubundan insanla gerekli gereksiz her turlu bilgi alisverisinde israrci olmam vesilesiyle anestezi sorununa da aciklik getireyim. anestezikler elektrik akiminin etkinligini dusuruyormus. bu nedenle epilasyondan cok daha gec sonuc aliniyor. ne diyeyim allah killi insana sabir versin. zor isler bunlar...
  • yüzde yüz çözüm isteyenler için kaçınılmaz yöntem. lazer epilasyon siyah ve kalın kıllarda gayet iyi sonuç veriyor,koltuk altı, genital bölge ve alt bacak için çok uygun (eğer sarışın veya kızıl değilseniz tabii) ama yüz bölgesi, kollar ve üst bacaklarda defalarca yapılmasına rağmen bitmiyorsa ki her seanstan sonra azalma olması gerekir iğneli epilasyondan başka şansınız yoktur. özellikle yüzde ki tüyler lazer epilasyon sonrası artabilir dikkatli olunuz. (öldürmeyen şey güçlendirir! ) iğneli epilasyon yaptırırken kullanılacak iğne size ait olmalı diye yazılmış zaten daha önce ama aynı iğneyi getirip götürmenin de sakıncaları var, enfeksiyon riski taşır. en iyisi her seferinde yeni iğne açılması ve bu iğneler kesinlikle 10-15 tl değil aslında 1-2 tl bişey, altın olanı var, çelik olanı var, incelik ve kalınlığına göre numaraları var, medikal malzeme satan yerlerden temin edilebilinir. bir de çok dikkat edilmesi gereken husus yaptırdıktan sonraki 1 hafta o bölgeyi kuru, temiz tutmak ve güneş koruyucu kullanmak, güneş koruyucuyu sürün ve yedirmeyin öyle beyaz kalsın yani o derece koruyun.
  • bir erkek olarak benim de sakallarımın üst kısmındaki tüylere yaptırdığım epilasyon türü. ben de kendi bildiklerimi paylaşayım.
    öncelikle buradaki ve kadınlar kulübü'ndeki yorumlara göz attığımı utanarak söyleyeyim.* belirtilen bazı şeylere cevap vermem lazım.
    daha önce de yazılmış, eğer tüyün cımbızla koparıldığını hissediyorsanız, uygulama yanlış. iğne kıl köküne girip elektrikle kökü koparmalı, dolayısıyla cımbızla yapılan tek şey zaten kopmuş tüyün oradan alınması olmalı. bu durumda ya size bu işi yapan kişi beceriksiz ya da baya kötü niyetli bir yere denk geldiniz, seans sayısını artırmak için böyle yapıyorlar.

    ikincisi de yapılan yerde kabullanma olmasının normal kabul edilmesi. bu normal bir durum değil, ben iki kere gittim henüz, iki seferde de çok yoğun çalışılmasına rağmen hiçbir yara, kabuklanma falan olmadı. kadınlar kulübü'nde bir doktor da yazmış bunu, kabuklanmanın sebebi akımın kıl köküne verilmemesi. yani size işlemi uygulayan kişi iğneyi kıl köküne sokmuyor, derinizi yakıyor. daha sonra orada kabuklanma oluyor. hatta o kişi kılı akımla koparamadığından belki cımbızla çekip koparıyor, sonuç olarak da yüzünüz hem yara oluyor hem de iğneli epilasyon amacına ulaşmıyor, çünkü aslında o kıla iğneli epilasyon yapılmamış olunuyor.

    bu iki sebepten dolayı işin çok uzman birine yaptırılmasının gerekliliği ortaya çıkıyor sanırım. ben iki seanstır çok memnunum bu açıdan.

    ***peki nasıl bir acı?***

    ben ilk gittiğimde epilasyoncu çok fazla tüy olduğunu, erkeklerin de canı kıymetli olduğundan dayanamayabileceğimi söyledi. kadınlar daha iyi kaldırıyormuş acıyı. herneyse, zaten bir süredir okuduklarından olayı gözünde inanılmaz abartan ben, bu açıklama üzerine iyice tırstım tabi. yine de dayanırım dedim ve başladım. dediğim gibi, yazılanlardan çizilenlerden çok abarttığımdan mı bilinmez, öyle büyük bir acı duymadım. yani kendimi çok daha kötüsüne hazırlamıştım sanırım. bazı kökler çok derin olduğundan iğneyi baya sokması gerekti, onlar biraz sorun yaratıyor. yalnız iğne girdikten sonra akım verme kısmında sorun yok, akım verilince orası böyle biraz daha kasılıyor gibi sadece, iğnenin acısının yanında hissedilmiyor bile.
    bu durumda evde yüzünüze iğne sokarak ne kadar acıyacağının provasını yapabilirsiniz. * şaka tabi, denemeyin.
    emla krem öneriliyor, biz de aldık bundan. yalnız sürdükten sonra bantla ya da streçle falan kapatmak gerektiğinden ben yolda rezil olmamak için doğru düzgün yapamadım bunu ilk seferinde, tam uyuşmadı. ikincide hiç yapmadım ve ilkinden daha fazla acı hissetmedim. onun için ne alın ne almayın diyebiliyorum, düzgün yapanların işine yaradığını görüyoruz ama. gitmeden önce ağrı kesici içme önerileri de var.

    ***sonrası***

    öncelikle işlem biter bitmez iğnenin girdiği yerler nokta nokta şişiyor. çirkin, deforme gözüküyor yüzünüz. hemen buzu basıyorsunuz tabi, birkaç saate iniyor.
    birkaç gün hafif kızarık kalıyor bölge.
    bir de yüz için söyleyeyim, yanaklarınızın üstüne yatmayın yaptırdıktan sonra. ben nokta nokta olan şişlikler geçip uyuduktan sonra her zamanki gibi sağ yanağımın üstüne yattım, şişti. daha sonra sırtüstü yatmaya çalıştım ve bir sorun olmadı.
    yukarıda da dediğim gibi düzgün bir yere yaptırıyorsanız iz kalacağını hiç sanmıyorum, bende iz kalma riski yaratacak bir şey bile gözükmüyor. yalnız kabuklanma oluyorsa o konuda bir şey söyleyemem. bir de her ihtimale karşı güneş kremi sürün siz.

    not: herkes bir umut nereye gittiğimi soruyor ama genelde istanbul'da olduğum ön kabulüyle sorulduğundan bu soru cevabı hayal kırıklığı oluyor. maalesef ankara'dayım arkadaşlar, istanbul'da ben de düzgün yapan bir yer bilmiyorum.
  • bugün gidip yaptırdığım kıl yolma olayı.

    öncelikle söylemeliyim ki, eğer bu işlemi yüzünüze filan yaptırdıktan sonra insan içine çıkmayı düşünüyorsanız, yaptırmayın. canınız yanıyor mu? açıkça söyliyim çok fazla yanmıyor. acısı iple bıyık alma, kaşın alt kısımlarını cımbızla alma filan gibi. yaptırırken tek kasım oynamadı ve ortamdaki herkes çok şaşırdı. ama ben endoskopiyi anestezisiz yaptırıp yarım saat sonra şirket toplantısına girmiş biriyim. kes ortadan kanım akmaz heheyt sadfghfds çok da güvenmeyin yani benim dayanma eşiğim yüksek. ama sorun da acıması değil zaten. ilk kalkınca "oha ne güzel lazerdeki gibi diil kılsız kılsız kalkıyorsun" deyip seviniyorsun ve haliyle birazcık kızarıklık oluyor. ancak eve geldikten sonra yapılan yer hayvan gibi şişiyor ve epilasyon sonrası aynaya bakınca görünen o ufak kızarıklıklar kabuklanmaya başlıyor. bunların olacağını lazer epilasyonu yapan kimse size söylediğinden ve çözümünü de söylediğinden çok endişelenmiyor, şişip kabuklanan kısmı bepantenlere boğuyorsunuz.

    yalnız hakikaten insan içine çıkılmaz bunu yaptıktan sonra. en az bir hafta yüzüm düzelmez heralde. zaten iki hafta sonra tekrar gideceğim. vay amk. umarım verilen para ve çekilen çileye değer.
  • lazer sonrası kalan cansız 3-5 tüy için başladığım epilasyon yöntemi.

    bir kere yaptırdıktan sonra yapılan her bölge kabuk tutuyorsa, gittiğiniz yer kesinlikle doğru bir yer değil. kıl köküne nokta atışı yapılıyorsa kabuk tutmaz. tabii ki ufak tefek oluyor. ama her yeri kabuk tutan arkadaşlar var, uzmanınızla bir konuşun derim. sonra o kabuk lekeleri ile uğraşmayın.

    gayet hassas bir yerde dövmesi olan biriyim vee acımıyor diyenlere inanmayın. dövme çizilirken hissetmeyen, doldururken fark eden biri olarak iğneli epilasyonda ağladığım yerler oldu.

    gözünüz korksun. korksun ki benim gibi " acımıyormuş yea " diye gidip sonrasında acıdan ağlamayın. hiçbir acı bir daha tüy çıkmayacağı düşüncesinin rahatlığından fazla olamaz bence. ağlayın, zırlayın ama inat edin yaptırın.

    edit: ayrıca akım verildiğinde acıdığı halde tüyü cımbızla çekerken de hissediyorsanız, üzgünüm ama yine yanlış yerdesiniz.
  • tek gerçek ve işe yarayan kıl/tüy yok etme sistemi.

    teker teker kıl köklerine minimal ölçülerde elektrik verilerek yakılması, kökünün kurutulması amaçlanır. ciddi acı verir. zaten acı vermiyorsa, ya elektrik akımı düşüktür ya da iğne kıl köküne doğru şekilde girmemiştir. yok etme süreci, kılın kalınlığına göre değişse de sonuna kadar uygulanırsa muhakkak sonuç verir. acıyı hafifletmek için emla vb kremler kullanılabilir, yok etmese de bir nebze azaltabilir. işlemden sonra iğneli epilasyon yapılan yerlerde kabarcıklar oluşur, şişer, kızarır. duruma göre 24 veya 48 saat su değmemesi önerilir. bepanthenile bakım yapılırsa iz kalmaz.

    kadınlarda, bacaklar ve kol altı için daha uygundur. genital bölge için önerilmez.

    lazer gibi kesinlikle bitirmeyen ve garanti vermeyen bir işleme tonla para bayılmaktansa, biraz katlanıp iğneli epilasyon yaptırmak daha karlı. en azından hormon değişikliklerinde garanti veremiyoruz gibi ucuz politikalar bunda işlemiyor. gerçekten tam anlamıyla bitiriyor.

    ek bilgi: soran arkadaşlar oldu baya. ben izmir'de yaşıyorum.
  • tecrubeyle sabit basarisi tespit edilmis yontemdir.
    tecrube de kendi tecrubem baskasinin degil.
    lazere gittigimde benim de ayni sekilde uzman doktor lafi eveledi geveledi, yok killarin durumuna bagli, yok hormonal gelisime bagli bilmem ne. lan kac yasima gelmisim daha hormonal gelisim mi olacak bende?
    neyse bir abla buldum bu igneli epilasyonu yillardir yapan bildigin kuaforlukten, manikur pedikurculukten gelme. bana aslanlar gibi dedi ki: haci ben senin killarini ilk seansta yuzde 70 yok ederim. yok yeaaa dedim nassi ediyormussun bu killari, orman gibi hepsi mubarek. koklu koklu boyle, bir de bi kil kokunde ikili uclu boyle kavak kokleri gibi fiskirmislar.
    neyse bu abla aldi beni uc saat boyunda ellerimi ve bileklerimi igneledi, ( tabii lazerden daha fazla acimadi benim icin) sonra kabuklanmalar oldu, yaralar neyim oldu ama gecti. 6 ay sonra iki yil lazer gornmus yer hala kapkara kil dolu iken bu abla nin igneledigi yerler, aman allahim bembeyaz.
    yani killar var ama oyle maymun gibi degil normal tahammul edilebilir erkek kili.
    allam bu bir mucize olmali dedim. butun vucudum boyle olsun daha ne isterim ki.

    unutmadan soliyim, lazere gore bir seansi cok pahalidir (saati yuz milyon, bir saatte anca bir elin ust kismi bitiyor,tum vucud en az 2500 dakika surer herhalde), cunku lazerin 5 seansta yerinden bile oynatamadigi killari bir seansta darmadagin etti.
    ama toplam hesaba baktigimizda herhalde 20 seans daha lazere gitse idim yine bir sonuc alamaz ve bunun iki kati para vermis olurdum.
    bu ablaya aldigi her kurus helal olsundur.
hesabın var mı? giriş yap