• doktor çişi.
  • "id" adlı dosyayı winrar aracılığıyla sıkıştırdığımızda dosyanın alacağı isim.
  • böbrek tarafından, bıkmadan usanmadan, hergün tamı tamına 180 litre idrar üretilir, ki dakikada 125 ml'ye tekabül eder.. ve yine böbrek tarafından, yine bıkmadan usanmadan, %99'u geri emilir.. dolayısıyla insanoğlu da günde 180 lt yerine 1-1,5 lt idrar yapar...
  • koyu sarı ise vücutta su eksikliğinin göstergesi olabilir, bol sıvı alınmalıdır.
  • agiz icinden daha temiz oldugu iddiasiyla insanlari öpüsmekten sogutan lan öpecegime azina mi isesem diye düsündüren ve organlarin baska islevlerinin de oldugunu hatirlatan sivi...
  • kendine has kokusu ve rengi olan, böbreklerin durumunu anlamamızda çok işe yarayan, normal şartlarda içerisinde herhangi bir mikroorganizma yer almayan* vücut sıvısı.

    bi başlık vardı bi ara. kahvenin idrarda iğrenç kokmasi gibi bir seydi. evet tanımda söylediğim kendine has kokusu var demek bu demek. kahve içersin kahve kokar, sarımsak yersin sarımsak kokar, antibiyotik içersin çok feci kokar.*

    çok su içersin rengi açılır. mesanende 2-3 damlalik kanama olur, kıpkirmizi işersin. sanki kan işiyormuş gibi. korkmayın bu durumda.

    şunu da söyleyeyim bi hastamız vardı. günde 71 lt. ıdrar yaparak hastane rekorumuzu kırmıştı.*

    (bkz: diabetes insipidus)
  • tıbbi olarak açıklamasını yapamam ama ufak dereceli yanıklara birebir iyi gelir.
    (bkz: denemesi bedava)
  • renginden ve iceriginden isemis olan sahsin seker, idrar yolu enfeksiyonu gibi bir cok hastaligini görebilecegimiz sividir.
    fakat bazi kültürlerde hastaliklar icin tedavilerde bile kullanilmistir, örnegin astim, neurodermitis, selülit, kisirlik vs.
    hatta gercektende saglikli idrar sterildir, yani tadini cok merak eden eger saglikli ise aslinda rahatlikla icebilir. (bkz: bogk)
  • fizyolojik şartlarda biriken günlük solüt yükünün (600 msom/kg) atılması gereken minimum idrar miktarı 2 litredir. buna insensibl kayıplar da eklenirse bir kişinin alması gereken günlük sıvı miktarı en az 3-3.5 litredir.
  • böbrekler, vücut sıvılarının hacmini ve içeriğini düzenlemede rol alan en önemli organdır. böbreklerden her gün yaklaşık 1500 l kan süzülür ve sonuçta 150 l ultrafiltrat oluşur, bu da suyun reabsorbsiyonu ile konsantre edilir. .su ve suda çözünen maddeler vücuttan idrarla dışarı atılır. idrarın hacmi ve bileşimi diyete, vücut ağırlığına, yaşa, cinsiyete,fiziksel aktiviteye, sağlık durumuna ve sıcaklık ve nemlilik gibi çevresel şartlara bağlı olarak büyük oranda farklılık gösterir. idrar atılımında aynı zamanda belirgin bir diurnal çeşitlilik vardır. bu çeşitliliğikarşılamak için, atılan idrarın miktarı ve bileşimi genellikle 24 saatlik dönemde ortalama düzeye gelir.
    yetişkin bir insan tipik olarak günde 0,5-2 l idrar atar, bunun %95'i sudur. genel olarak, idrar zayıf derecede asidiktir (ph'sı 5.8 civarında), ancak bu metabolik durum ile belirgin derecede farklılık gösterir. örneğin, büyük miktarlarda bitki materyalinin sindirimini takiben, idrarın ph'sı 7'den yüksek bir değere ulaşabilir.

    organik bileşenler:
    idrarın en önemli organik bileşenleri, azot içeren bileşenlerdir. karaciğerde sentezlenen üre, amino asitlerin yıkımı ile ortaya çıkar. atılan ürenin miktarı, bu nedenle metabolize edilen protein miktarı ile direkt ilişkilidir. örneğin; 70 g proteinin yıkımı, 30 g üre açığa çıkarır. ürik asit, pürin metabolizmasının son ürünüdür. keratinin, kas metabolizmasının bir ürünüdür, burada kendiliğinden ve geri dönüşümsüz olarak kreatinden oluşturulur. bir birey tarafından günde atılan kreatinin miktarı sabittir ve kas ağırlığı ile direkt orantılıdır. bunun sonucu olarak, idrarın diğer bileşenlerinin nicelendirilmesi için referans olarak kullanılabilir. amino asit atılım miktarı büyük oranda diyete ve karaciğer fonksiyonunun verimine bağlıdır. idrarda amino asit türevleri de bulunur (örnek: hippurat). özel proteinlerde bulunan modifiye amino asitler, örneğin kollajende hidroksiprolin ve aktin ve miyozinde 3-metilhistidin gibi, bu proteinlerin yıkımı için belirteç olarak görev alabilirler.
    idrardaki diğer çözünmüş maddelr, sülfürik asit, glukuronik asit, glisin ve diğer polar bileşiklerle konjuge haldedir. bunlar, karaciğerde biyodönüşüm reaksiyonlarında sentezlenirler. idrarda hormon metabolitleri de (katekolaminler, steroidler, serotonin) bulunur. bunların analizi, bu hormonların üretimi hakkında bilgi verebilir. koriyonik gonadotropin (hcg, kütle 36 kda), hamileliğin başlangıcında oluşan bir proteohormondur. kanda dolaşır ve küçük olması dolayısıyla idrarda da bulunur. idrarda hcg'nin immünolojik olarak belirlenmesi, yaygın olarak kullanılan hamilelik testinin temelini oluşturur.
    idrarın sarı rengi, hem yıkımı ile üretilen safra pigmentleri ile ilişkili olan ürokromlardan kaynaklanır. eğer idrar uzun süre dışarıda beklerse, ürokromların oksidasyonu ile rengi koyulaşır.

    inorganik bileşikler:
    idrar; na+, k+, ca+2, mg+2 ve nh4+ katyonlarının ve cl-, so4-2, hpo4-2 anyonlar ile diğer iyonları da eser miktarda içerir. idrardaki çeşitli inorganik bileşenlerin miktarları büyük oranda, diyetin içeriği ile belirlenir. asidozis sırasında, amonyak atımında belirgin bir artış olabilir. birçok durumda, iyonların atılımı hormonlarla düzenlenir.

    idrarın fizyolojik bileşenlerinin konsantrasyonlarında değişiklikler ve patolojik bileşenlerin ortaya çıkması, hastalıkların tanısında kullanılabilir. bu gibi bileşenlere örnekler asarında diabetes mellitus'da atılan glukoz ve keton cisimcikleri örnek verilebilir.

    kaynak: jan koolman, klaus-heinrich röhm renkli biyokimya atlası
hesabın var mı? giriş yap