• 80'lerin ortasından beri rap dünyasının içinde olan, günümüzde tüm otoriter tarafından çok saygı gören south central los angeles'lı rapçi.

    türkiye'de raple çok içli dışlı olan dinleyiciler dışında çok tanınmaz çünkü büyük plak şirketleriyle değil, kendi bağımsız plak şirketi olan lench mob records ile çalışmaktadır. bu sebeple mtv'de dönen single'larını, hitlerini göremezsiniz. zaten genelde öyle şarkılar yapmaz. türkiye'de tanınan şarkıları malesef we be clubbin, you can do it, go to church gibi eğlenceli şarkılarıdır. belki de bu yanlış anlaşılma sebebiyle müziğinin iç yüzü pek bilinmez. ayrıca 1-2** performansı dışında iyi bir aktör değildir ve rap kariyerinde bile ufak düşüş dönemleri yaşamıştır. bu sebeple sözlükte hakkında methiyeler göremezsiniz. fakat geriye dönüp bakıldığında mazisiyle, yaptıklarıyla, söylemleriyle ve yeteneğiyle kendini efsanevi bir rapçi olarak kabul ettirmiştir. "greatest mcs of all time" gibisinden listeler yapıldığında, istisnasız üst sıralarda ismini görürsünüz ve bunun oldukça haklı sebepleri vardır.

    kariyerine 18 yaşında "c.i.a" isimli bir grupla başlamıştır fakat onu rap dünyasına tanıtan asıl grup elbette ki nwa'dir. nwa'in 1987 tarihli albümü nwa and the posse'de ilk şarkılarını yayınlamış ve 1988 onları efsaneleştiren straight outta compton'ın en dikkat çeken mc'si olmuştur. bunda bütün nefreti ve hırsıyla seslendirdiği fuck tha police'in, straight outta compton'ın ve diğer şarkıların** etkisi de vardır. sonradan malesef nwa'den ayrılmıştır.

    nwa'de arada sırada yakaladığı politik çizgiyi, solo kariyerinde daha ön plana çıkartmıştır. zaten ilk albümünün adının "amerikkka's most wanted" oluşu da bunun ipuçlarını verir. o günlerden itibaren hep ırkçılığa dikkat çekmiştir. ırkçı kesimleri korkusuzca eleştirir, sokaklardaki şiddetten ve huzursuzluktan bahseder. ghetto yaşamını, police brutality'yi, uyuşturucu belasını anlatır. bir sonraki albümü olan death certificate daha bile iyidir. çaresiz, sıkışıp kalmış bir adamın üzülünecek halini, ironi yaratacak kadar eğlenceli bir beat'le anlattığı a bird in the hand albümün en sağlam işlerindendir. zührevi hastalıklardan tut, silah sahibi olmaya kadar pek çok önemli konuda biraz didaktik mesajlar verir. hükümetin ırkçılıktan kaynaklanan husursuzluk konusundaki pasifliğini eleştirir, hatta ordunun gençlerin beynini yıkayarak savaşa yollamasını yerer (bkz: i wanna kill sam). çünkü gerçek gangsta tavrı budur; sokağın sesinden bahsetmek. gangsta rap de zannedilenin aksine asıp, kesmek ve şiddetten bahsetmek değildir. işte ice cube, sokağı anlattığı için ve toplumdaki sorunlara çekinmeden sövebildiği için gangsta rap'in babalarından kabul edilir.

    sample'lar da genelde james brown, george clinton, parliament, funcadelic, zapp ve diğer önemli soul & funk sanatçılarından alınır. 1993-94 yıllarında ise durdurulamayan şekilde yükselen g-funk müziğinin de hafif etkisiyle the predator, lethal injection gibi albümler çıkarır. predator bütün olarak olmasa da, içindeki süper şarkılarla*** ice cube'un kariyerine katkı yapar. lethal injection ise bir bütün olarak güzeldir. yine eleştirel şarkılardan oluşur ama onların yanına biraz daha eğlenceli iki g-funk hit'ini** de ekler.

    fakat 1994-1995, ice cube'un durgunluk döneminin başlangıcıdır. kabul etmek lazım ki 1998'de çıkardığı war and peace vol. 1 biraz vasattır, 2000 senesinde gelen war and peace vol. 2 de iki şarkı dışında** çok bir şey sunmaz. 1994'ten sonraki yıllarda sinemayla ilgilenmesi, rap'in çehresinin değişmesi falan derken bir anda suskun bir döneme girer.

    bunu sonunda 2006'daki laugh now cry later ile bozar. yine hükümetin ırkçı politikalarından, baskılardan, polisin yozlaşmışlığından, uyuşturucudan, hapishanelerdeki düzenden, ghetto'da büyümekten söz eder. albümde hareketli şarkılar da vardır fakat bunlar usturupludur yani kliple karı-kız oynamaz, vs.

    2008'deki raw footage albümü ise ice cube adına adeta bir bildiri* gibidir. 25 senedir rap müziğe ve westcoast'a neler bıraktığını, gangsta rap'in olgun yönüne neler kattığını, cesurca nelerden bahsettiğini, neleri eliştirdiğini özetleyen -kanımca- harika bir albümdür. ice cube'un albümün çıkış single'ı olarak en politik şarkılardan birini seçmesi de onun bakış açısını gösterir: zaten promosyonları yapılmayan, billboard'larda çok reklamı olmayan bir rap'çidir çünkü bağımsız bir plak şirketinde albüm çıkarır. single'ları da mtv'de listelerin üst sırasında yer almaz çünkü bilinçlidir. işte ice cube'un rap müziğe ve hip-hop kültürüne olan bu saygısı, bu sahiplenme duygusu onu gelmiş geçmiş en iyi mc'lerden biri yapar. rap'i para için değil de sevdiği için yaptığını gerçekten hissedersiniz. yaratmaya çalıştığı farkındalıkla, sivri diliyle akıllarda kalır. west coast'un en sadık rapçilerinden biridir ve bunu her fırsatta dile getirir. son yıllarda the game ile beraber west coast'u sırtlayan adamlardan biridir. bunları istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü için yaptığı 1-2 eğlenceli şarkıyla, bikaç başarısız sinema filmiyle haksız yere eleştirilmemelidir.

    ayrıca yeni albümü i am the west yakındadır. (bkz: i am the west/#20200513)

    sürekli çok kompleks bir kafiye düzeni kullanmaz ama yine de teknik açısından sağlamdır. özellikle metaforları ve benzetmeleriyle akılda kalır. ve belki de en güzel özelliklerinden biri, ironiyi çok başarılı bir şekilde kullanabilmesidir. mesela it was a good day bu konuda bir şaheserdir. onun dışında gangsta rap made me do it, the nigga you love to hate gibi örnekler de vardır.

    gerçek gangsta, gerçek westcoast efsanesidir. televizyona gösterilen 2-3 klibi ile yanlış anlamamak, kariyerini ve genel çizgisini anlamak lazımdır. 41 yaşında rap aleminin hala en sağlam, en saygı gören, doğru düzgün iş yapan adamlarından biridir.

    ice cube: the definition of a west coast g.
  • popülaritesini oynak ve içi boş pop-rap şarkılarına borçlu olan jay-z samimiyetsizine life in california şarkısında ayarların hasını vermiş olan efsane rapper:

    "if jay-z can rap about the nyc*, why can't i talk about the shit i see?
    without alicia keys, without going r&b. this ain't motown, this is r.a.p. nigga "

    jay-z hakkında yapılabilecek en doğru eleştiriyi seviyeyi düşürmeden yapmıştır. jay-z kötü bir rapçi değildir, hatta çok da yeteneklidir fakat ice cube'u haklı çıkaran sebepleri çok önceden yazmıştım: (bkz: jay-z/#19473237). jay-z her zaman pop-rap'e ve saf rap'ten uzak janrlara önem vermeyi tercih etmiş bir adamdır.

    ayrıca geçen sene çıkardığı son albümü i am the west de gayet sağlam bir iştir.

    mainstream'e kaydığı, n.w.a'e saygısızlık ettiği falan da yoktur. asıl saygısızlığı, n.w.a'deki grup arkadaşlarına hak ettiklerini vermeyen ve üçkağıtçı bir menajer vasıtasıyla onların paralarının üzerine konmaya çalışan eazy-e ve onun gazına gelip ice cube'a diss atan n.w.a yapmıştır (bkz: eazy-e/#24840481). cypress hill'e yanlış yaptığı ve o konuda cypress hill'in daha haklı olduğu doğrudur. hatta common'ın ice cube'a yazdığı diss'in* lyrical anlamda üst düzey bir şarkı olduğu ve ice cube'un yetersiz cevaplar verdiği de doğrudur. fakat common bu dönemlerde ice cube'a çok haksız yere saldırmıştır. kısacası ne common'a, ne n.w.a'e saygısızlık etmiştir; ne de mainstream rapçisi olmuştur. zaten mainstream'e kayamayacak kadar bilinçli bir rapçidir ve politik rap'in neredeyse hiç önem görmediği bu günlerde bile canla başla politik rap eserleri vermektedir. hatta sırf bu yüzden herhangi bir plak şirketine bağlı olmayı reddetmektedir. albümlerinin promosyonunun yapılmaması ve az satması pahasına independent olarak müzik yayınlamaktadır.

    gelmiş geçmiş en önemli rapçilerden biridir.
  • öncelikle ice cube' u çok geç keşfettiğim için oldukça pişmanım. her ne kadar rap ile içli dışlı olsam da çok geç farkına vardım. tamam 90'larda çocuktum bilemezdim ice cube'u. ancak 2010 yılında adamın bu kadar sağlam gangsta rap yapabildiğinin farkına varmak da hiç hoş değil.

    artık gangsta rap dendiğinde aklıma ilk gelen isim kendisi oluyor. ghetto bird, it was a good day ve check yo self şarkıları onun gerçekten nasıl bir efsane olduğunu anlatmaya yetiyor.

    'cause big dicks up yo ass is bad for yo health'
    http://www.youtube.com/watch?v=dkjsspatdly
  • grand theft auto san andreas radyolarından radio los santos istasyonunda calan it was a good day parcasinin soylemcisi.
  • milenyum sonrası gangsta rap'i devam ettirebilen,başı çeken efsane adam.

    kendisi sayesinde sadece 90'ların rapini dinlemeyi bırakıp milenyum sonrasına da ilgi saldım.bu adamı anlatmaya kelimelerim yetmez sanırım,ciddiyim.
  • bi adam aynı anda hem karizmatik, hem korkutucu, hem de sevimli olabilir mi? oluyomuş demek ki. c walk'una ayrı bi hastayım.
  • polisle her etkileşimimde kafamda bir anda beliren fuck the police coming straight from the underground sesinin sahibi, nwa'in en karizmatik elemanı.
  • maalesef kendisini de mainsteam a kaptırdığımız cüce rapper. babo sen it was a good day i yapan adamsın chrome and paintler in mimarı check yo self in ağababası sın drop your ass girl cülük ne yakışıyo mu sana
  • şu sıralar neler yapıyor pek bilmiyorum ama ne zaman güzel bir gün geçirsem kendisinin it was a good day şarkısını açıyorum. hem mutlu hem hüzünlü bir beati var.
hesabın var mı? giriş yap