iç dünya

• (bkz: derin devlet)
• herhangi bir filme, diziye, resime vs. sanatsal yorum yapmak isteyen kişilerin imdadına yetişen söz öbeği. yani ya yönetmen, ya senarist ya da en olmadı selahattin abi kesin ilgili eserde muhakkak iç dünyasını yansıtmıştır.
• bu dünyaya fazla dalmış ve ilgisinin tamamına yakınını buraya vermiş insanlar toplum içinde bir şekilde uzaylı gibi olmaya başlarlar. verdikleri tepkiler ve iletişimde bariz şeyleri bile bazen kavramakta yavaş olmaları, o bayıldıkları dünyayada daha da çok vakit geçirmelerine neden olabilir.
• bazen dış dünyadan daha gürültülüdür. havai fişeklerin sesi bombalara karışır. keder mi var neş'e mi, duyup da çözemezsin.
• iç dünyamızın dönmediği, uydusunun uymadığı sevimsiz zamanlarda içimize yenibahar ve biraz tarçın serperek lezzetimize lezzet katabiliriz.
• (bkz: insanın iç acılarının toplamı)
  
  daha çok acı, sıkıntı ve huzursuzlukla doludur. mutluluğu pek barındırmaz.
• zaman zaman dış dünyayı algılamaya çalışan, ancak kolay kolay anlayamayan, her bir insan kişisinin, kendine has, büyük/küçük dünyası. hazinemiz...
• kişinin içinde yaşadığı dünya değil, kişinin içinde yaşayan dünya.
  
  bir bakıma ruhsal yapı. kişinin duyguları, düşünceleri, kapasitesi, algı alanı, bilinci ve bilinçaltı. kısacası davranışın ardında yatan büyük güç.
• bir tür tardis. dışarıdan bakmakla anlayamazsın, ne var ne yok göremezsin, marifetini-mucizesini-hacmini kestiremezsin. sonra sonra, yudum yudum. keşif gerekir, keşif iyidir.
• en çok fırtınan koptuğu yer. hem de hiçbirisi dindirilememecesine...