• istanbul devlet tiyatrosu'nda tantana yaratmis bir olayin hayali kahramani. oyunculardan biri, o donemdeki mudur raik alniacik'tan (kursat alniacik'in babasi) hosnutsuzlugunu kendisine "iago!" diye seslenerek gostermis, bay alniacik bu oyuncuyu manevi tazminat talebiyle mahkemeye vermis, bilirkisi heyetinin incelemesi bir kimseye "iago!" diye hitap etmenin "hakaret" kapsamina girdigini gostermis ve bu oyuncu bay alniacik'a bir miktar para odemek zorunda birakilmisti.
  • shakespeare'in othello'sunda herşeyi birbirine katan, olayı kan gölünü çeviren kötü adam. (bkz: evil) tıpkı iii.richard gibi kötü olması hiçbir nedene bağlanmamıştır (bkz: rebel without a cause). kenneth branaghın canlandırdığı versiyonu takdire şayandır. sözkonusu versiyonda othello da laurence fishburne dür.
  • kotu oldugu dogrudur. hatta onun da otesinde seytanin beden bulmus hali gibidir.

    ve gunumuzde,
    oyle iago lar vardir ki,
    bir cok desdemona larin,
    othello larin hayatini karartmis..

    an gelir, birisine tecavuz edip telefona kaydeden kisi olarak gorunurler,
    an olur, ulkede masum insanlari, bebekleri katleden kisiler olarak gorunurler.
    bir bakarsiniz depremde enkaz altindaki esyalari yagmaliyorlardir..
    ve daha bir cogu...

    iste bu yuzden shakespeare gunumuzde hala okunmaktadir, bizleri anlattigi icin, hala guncel oldugu icin.

    kahrolsun iago lar...
  • oyun atolyesi tarafından sahnelenen othello oyunu sırasında az kaldı dayak yiyecek olan bir karakterdi bu. nasıl mı? anlatayım.

    üniversiteden arkadaşım hafta bir kez mutlaka othelloyu okur desdemona'ya aşık olduğunu söylerdi. beyazlar içinde güzel bir prenses... düşünsenize. bu aşkı artık öyle bir noktaya getirmişti ki odasına desdemona'yı oynayan oyuncuların resimlerini asıyordu. ben o sıralarda bu herif shakespeare'den de hoşlanırsa yandık diye geçiriyordum. korkulan olmadı. atlattık.

    sonra günlerden bir gün oyunu izlemeye gittik. yanımda oturuyor arkadaşım. titriyor, yerinde duramıyor, ayağa kalkacak gibi oluyor... sonra ara verdi oyun. dışarı çıktık. çıkar çıkmaz da:"dövecem abi, vallahi dalıp sahneye kırıcam ağzını." deyiverdi bizimki. fazla önemsemedim.

    sonra başladı ikinci perde. bu yine yerinde duramıyor. iago desen daha da azıyor. öyle böyle değil. riyakarlıklar, üç kağıtlar, düzenbazlıklar, fırıldaklar... desdemona zarar görecek. belli. bizimki desen yerinde duramıyor.

    sonra her ne olduysa bizimki:"ulaeynn..." dedi. "lan" deyip tuttum kolundan oturttum. nasıl bir refleks varsa... yanımızdakiler filan bize baktı. pek de önemsemediler. arkadaşın surat ifadesi faresini kaybetmiş kediyi andırdığı için herhalde akli dengesi bozuldu diye düşündüler. bilmiyorum.

    sonra arkadaş özdeşleştiği tiyatro sahnesinden sıyrıldı ve buna brecht brecht güldüm. epik hareketler yaptım. bu bir oyun dedim. kendine geldi.

    oyun bitti dağıldık. yolda yürürken:"ulan, herif ne iago olmuş; kafamda tasarladığım herif tam böyle biriydi." dedi.

    demek ki yıllardır iago'yu tasarlıyordu kafasında. nasıl bir şey bu anlamadım gitti. sonra bir şeyin farkına vardım. ya bizim arkadaş iago'ya değil de desdemona'ya saldırsaydı ne yapacaktım? usuldan, haberim olmadan...

    bunu aklıma getirmeden yaşamıma devam ediyorum. mutluyum.
  • insan denen yaratığın işleyişini çok iyi anlamış, bunu emelleri yolunda çok da iyi kullanmış karakterdir. insan sarrafı derler ya, iago odur. baktığı adamın hırslarını ve zayıflıklarını hemen görür, onu neresinden yakalayacağını ve nasıl kullanacağını anlar.
  • the kötü adam. shakespeare'in diger villainlerine villain denmez bu kisiyle karsilastirildiklarinda; cunku onlarda hep bir ikilem, bir ic catisma vardir ve bazen isledikleri sucu veyahut yaptiklari kotulugu tasiyabilecek kadar karakterli degildirler ve hemen cokerler. buna ornek olarak lady macbethin uykusunda her seyi itiraf etmesi, sonra efendim macbeth'in kendi iradesizliği de verilebilir. lakin iago'nun cok saglam bir karakteri vardir; yaptigi her seyi kendince justify eder, bu nedenle katiksiz bir villain'dir.
  • oturduğu yerden insanları birbirine düşüren bir manipülasyon ustası olması yönüyle shakespeare'in yazdığı en şeytani karakterdir. edebiyatta ve sinemada pek çok karaktere bilerek veya bilmeyerek ilham vermiştir.

    (bkz: palpatine)
    (bkz: petyr baelish)
    (bkz: benjamin linus)
    (bkz: eric cartman)
    (bkz: grima wormtongue)

    ayrıca, agatha christie'nin curtain romanının (ki bu roman hercule poirot'nun son macerasıdır) ana temasını oluşturur.
  • desdemona'nın babasını gaza getirdiği şu cümlelere bir bakın:

    - "koca bir kara koç sizin ak kuzunuza biniyor."

    - "şeytanın kayınpederi oluyorsunuz."

    - "böyle giderse kızınıza bir arap atı binecek, torunlarınız size kişneyecek, aygırdan hısımlarınız, kısraktan akrabanız olacak."
  • edebiyattaki en kötü karakterlerden biri (tabi kime göre kötü!) ancak hayran olunası bir zekaya sahiptir. kişinin idealleri uğruna neler yapabileceğini gösteren davranışlar sergiler. othello adlı shakespeare eserinde geçer. othello'nun çavuşudur oyunda.
  • bir söylentiye göre de, söz konusu davada (bkz: iago/4) dtcf ingiliz dili ve edebiyatı profesörü ünal aytür bilirkişi olarak iştirak etmiş.
hesabın var mı? giriş yap