• mark hoppus'un*bas sesiyle" hello there" diyerek muhtesem bir giris yaptigi parca. her dinledigimde tom sussaydi da sarkini hepsini mark soyleseydi diyorum.
  • "we can live like jack and sally if we want, where you can always find me, we'll have halloween on christmas" kısmıyla da nightmare before christmasa gönderme yapılan şarkıdır ayrıca.
  • bugüne kadar nasıl da yazılmamış anlayamadım.
    björk'un post albümünden hoş bir şarkı. sözleri ise şöyle:

    i miss you
    but i haven't met you yet
    so special
    but it hasn't happened yet
    you are gorgeous
    but i haven't met you yet
    i remember
    but it hasn't happened yet

    and if you believe in dreams
    or what is more important
    that a dream can come true
    i will meet you

    i was peaking
    but it hasn't happened yet
    i haven't been given
    my best souvenir
    i miss you
    but i haven't met you yet
    i know your habits
    but wouldn't recognize you yet

    and if you believe in dreams
    or what is more important
    that a dream can come true
    i will meet you

    i'm so impatient
    i can't stand the wait
    when will i get my cuddle?
    who are you?

    i know by now that you'll arrive
    but by the time i stop waiting

    i miss you
  • bir senedir joy fm'de her duyduğumda hırsla google'ladığım hâlde kimin söylediğini bulamadığım, radyoyu günlerce darlayıp nihayet öğrenebildiğim, itinayla canımı acıtan bir malia $arkısıdır.
  • benim için

    "where are you and i'm so sorry
    i cannot sleep, i cannot dream tonight"

    bölümünün hıçkırıksız bitmesinin söz konusu olmadığı blink182 şarkısıdır. bir aşk şarkısı olmaktan çok, bitmeyecek bir özlemi, hüzün dolu ama neşeli görünmeye çalışan bünyemi mükemmel şekilde anlatan şarkıdır. sonsuza kadar "i miss you" diyebilirim çünkü.
  • sanki planlanmış herşey, albümün ilk single olarak öyle bir şarkı koyalım ki bizi dinleyenler bu sözü düşürmesin ağızlarından demişler... o zaten garip olayların başından geçtiği güne gelirsem..
    belki de yine mırıldanmışımdır gün içinde değişen yol karaokelerimden birinde belki de yine vardı.. 'hello there' demiştim belki kendi kendime yine, devamında 'where are you'..? bazı günler birilerini arıyor insan, ne kadar seversen sev yanındakileri; birilerini arıyor tatlı selamını paylaşacak, korkusunu açacak.. fark istiyor insan illa ki rahat k*çına batıyor.. öyle garip günlerden birinde yorgun gözlerim yine t.v'nin hafif karıncalı ekranına dikildiğinde, mtv'deki ..at ten zımbırtılarından birini izlemeye başlamıştım.. üstte broken up yazıyordu.. 'demek dağılan gruplar, iyi fikir..', hay demez olaydım! 2 numarayı işaret ettiğinde panolar, 'olamaz!' diye bağırdığımı hatırlıyorum.. sadece lafımı, ne klibi, ne devamını.. bir de yatağa attığımı kendimi..
    belki de beni dalga geçtiğimiz 'punk' kavramı ile tanıştıran ilk şarkıydı all the small things. çok sevmiştim bu asi tonu.. gençlik sexpistols'lara,ataris'lere,ramones'lara yüz çevirmişti o zamanlarda.. bizim de içinde bulunduğumuz gençlik.. hatırladığım başka birşey metallica'nın the garage albümünün yarattığı hayal kırıklığı ve yergilerimizdi; övgüyle beklediğimiz şeye yönelttiğimiz.. o zamanlar ( şunun şurasında 7-8 sene evvelası..) en yoğun yaşadığımız dönemdi duygularımızı.. bu yoğunluk blink'e kaybedilemeyecek bir yer kazandırdı zihnimizde... bi zamanlar ideal şarkı modellemesiydi benim için adam's song,what's my age again,dammit,anthem gibi şarkıları.. gençlik isyanımızın gösterişten değil, 'yürekten' dile gelmesiydi.. o zamanlar düşünmeye başlamıştım lise saçmalıklarının ne kadar 'saçma' olduğunu, odamda yalnız ölebilme ihtimalini, yaşa olan saplantılarımı, küçük dünyamı nasıl daha da daralttığımı.. belki de bu heriflerin icra ettiği müzik beni 3,4 nesil atlatmıştı dinleye,dinleye.. al pacino filmlerine sarmıştım bu grup sayesinde.. california çıkışlı, boş vakitlerinde çavuşlarıyla yakın münasebete giren, babalarının arabalarını yarıştıran, aile garajlarına 'stüdyo modeli' getiren sıradan gençlerken.. milyolarca fana sahip, binlerce taklitçisi peydahlanan bir grup olmuşlardır.. müziğe olan yaklaşımları bana en çok 'ataris'i hatırlatır.. amerikan gençliğini konu aldıkları müziklerinde çok basit konulara değinip 'kafa bulandırıcı mesaj' kaygılarına düşmeden sözü direk kelam etmişlerdir, bu edepsiz veletler.. bazı şarkıları ağlatır, bazısı çoşturur, bazısı çok boş ama hoş dedirtir..

    nedeni niçini sormadan:

    sessiz sedasız gitti herifler..a*zımıza sı*arak..

    derim sadece..

    dipçik:geçmişe dalarken oksijenimiz olan 2003 çıkışlı blink182 adlı albümlerinin ilk parçasının adı sadece..
    dipçik2: yeniyetmeydiler evet ;ama milyonları sürüklediler.. bi de: güzel müzik yaptılar...
  • 'where are you...and i'm so sorry ..' diye giden kismiyla alip goturen blink sarkisi
  • blink 182 nin muzikal acidan doruk noktasina ulastigi sarkisi. klibinin de gayet leziz oldugunu belirtmeden gecemeyecegim.
  • başka bir süründürücü furniture şarkısı...jazzy havasıyla kendinizi 40'lı yıllarda, karanlık, sisli bir gecede buluverirsiniz..."all of my senses ache.." kısmından sonrası yakalar beni en çok..başlığı bile her şeyi anlatıyor zaten...öldürebilir. şaka değil.

    the misery that i endured

    it seems so foolish these days

    but darling, you can rest assured

    that i'm a changed man these days

    stupid jokes we used to share

    hang around me in the air

    and that scent you used to wear

    i can still detect it there

    i miss you, i do

    though i never planned it

    the more that i think of it, it's true

    it's true

    i miss you

    i do

    i can't understand it

    no matter how hard i try

    i still miss you

    those i've known since you

    liked me in their own way

    but when i tried to touch like we used to

    they'd just turn and run away

    all of my senses ache

    i've taken to drinking

    i wonder

    did we make a mistake

    darling, i've been thinking

    i miss you, i do

    though i never planned it

    the more that i think of it, it's true

    it's true i miss you

    i do

    i can't understand it

    no matter how bad things were

    i still miss you
  • blink 182'nin yeni albümündeki çok güzel ve yavaş şarkı...
    hello there, the angel from my nightmare
    the shadow in the background of the morgue
    the unsuspecting victim of darkness in the valley
    we can live like jack and sally if we want
    where you can always find me
    we'll have halloween on christmas
    and in the night we'll wish this never ends
    we'll wish this never ends

    (i miss you, miss you)
    (i miss you, miss you)

    where are you and i'm so sorry
    i cannot sleep, i cannot dream tonight
    i need somebody and always
    this sick strange darkness
    comes creeping on so haunting every time
    and as i stared i counted
    webs from all the spiders
    catching things and eating their insides
    like indecision to call you
    and hear your voice of treason
    will you come home and stop this pain tonight
    stop this pain tonight

    don't waste your time on me you're already
    the voice inside my head (i miss you, miss you)
    don't waste your time on me you're already
    the voice inside my head (i miss you, miss you)

    don't waste your time on me you're already
    the voice inside my head (i miss you, miss you)
    don't waste your time on me you're already
    the voice inside my head (i miss you, miss you)

    don't waste your time on me you're already
    the voice inside my head (i miss you, miss you)
    don't waste your time on me you're already
    the voice inside my head (i miss you, miss you)

    (i miss you, miss you)
    (i miss you, miss you)
    (i miss you, miss you)
    (i miss you, miss you)
hesabın var mı? giriş yap