• kurtlar vadisi 28. bölümünde eroinin devri bitti diyen barona karşı "adının başına fatih sonuna sultan koyalım, devir aç devir kapat ozaman mehmet bey! " cevabını veren konsey üyesi.
  • bu adama tuhaf bir hayranlık duyar gibi oluyorum hoop hemen yaptığı iş aklıma geliyor vazgeçiyorum. böyle hikmetli konuşuyor. laz ziya ile birlikte kurtlar konseyi'nin "ak saçlılar" kanadını yani gelenekçileri oluşturuyorlar. sanki diğerleri gibi dejenere olmamış geleneklere karşı. neticede eroin satıyor ama. pis iş yapmasa kesin süper bir adam olurdu. hani her türlü pisliği yapıp perşembe akşamları içmeyip yasin okuyan tipler var ya işte onlar gibi. bir keresinde konseyde ettiği bir cümle var ki 40 taner kurtlar vadisi aforizmasına bedel. belki başka yerde yazıyor ama eklemeli. konseyde tartışırlar. testere necmi kendini aklamakla meşguldür. savunmaya geçer. bu esnada lafa giren hüsrev ağa:
    - tozum* kadar beyazsin necmii devam et, der.
    olayı budur.
  • malum işiyle ilgili üretim yapan profesörlerinin(!) hepsi merzifonludur. her zaman merak etmişimdir, ağadaki bu merzifon sevdası nereden geliyor?
  • konseyin laz ziya ile birlikte gelenekselci tarafında olduğu için karahanlı ve adamları tarafından(kılıç, testere) yeteri kadar rahatsız edilmiş, profesörleri öldürülmüş, yeri gelmiş birkaç günlüğüne bile olsa mahpus damına girmiştir.

    konseyde laz ziya dışında ayar üstüne ayar vermediği kişi kalmamıştır. barona bile yeri geldiğinde laf sokmaktan çekinmemiş, "laz ziya ile hüsrev ağa'yı bitirme operasyonuna" sonuna kadar direnmiştir. ayrıca konseyden 2 kelle alacak kadar(tombalacı mehmet, testere necmi) ağır taşşak sahibi eski kurttur.
  • kurtlar vadisinde en sevdiğim karakterdi.

    "geçmem muhannet köprüsünden su aparsa beni, yatmam çakal yuvasında aslanlar yese beni."
  • testere necmi'nin ihaneti üzerine yapılan konuşmada;

    laz ziya: biz kılıcı keskin bilirdik. bu adalet değil, merhamet.
    hüsrev ağa: ve tarihte görülmemiştir ki; merhametten maraz doğmasın. karahanlı bize söylesin bi padişahın merhameti mi üstündür adaleti mi?
    karahanlı: ben padişah değilim.
    hüsrev ağa: ama ben derebeyiyim! istediğimi ver ki padişahım olasın.
  • "muktedir olamayan karısından müddet ister."
    "insanların istikbale dair vadettikleri mazideki icraatlerine bakmadan anlaşılamaz."
    "büyüğünü bilen büyüğünden büyüktür."
    "adının başına fatih sonuna sultan ekleyelim devir aç devir kapa o zaman mehmet bey."
    "yeminini bozan kendini de bozar birliğimizi de bozar."
    "geçmem muhannet köprüsünden su aparsa beni, yatmam çakal yatağında aslanlar yese beni."
    "işkembesi büyük adam bir avuç suya doymaz."
    "katranı kaynattık olmadı şeker, daha da kaynatırsak olup olacağı zifttir."
    "ankara'dan ferman geldikten sonra istanbul'da padişah olsan kellen gider."
    "dama düşene hakim değil hekim lazım gelir."
    "insana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur."
    "kurda akıl güneş doğana kadar lazım."
    "namı hesabımıza devir açana bağrımızı açarız, açmışızdır da."
    "herkes bir tek iş yapar onu da en iyi yaparsa ondan büyüğü yoktur."
    "bunlarda ahlak sükut edince kendilerinin sesi çıkıyor."
    "tilkinin cilvesi sıcak ayının üfelemesi"
    "kuştan korkan darı ekmez, ekse de korkuluk dikmez."
    "bu dünya böyledir kılıç, haklı çıkmadan dinlemezler bir de suçlu çıkarırlar."

    repliklerin sahibi muhteşem bir kurtlar vadisi karakteri. polat'a laz ziyayla beraber en büyük yardımı etmiş, onu her fırsatta koruyup kollamış, farkında olmadan devlet hesabına çalışmıştır. testere necmi'ye laf arasında söylediği benim tozum kadar beyazsın necmi, devam etrepliğiyle ne kadar hazır cevap bir şahsiyet olduğunu da dosta düşmana gösterip hafızalardan yıllarca silinmeyecek bir iz bırakmıştır. rüzgar tersten esmeye başladı diye kirve'ye güvenip mehmet karahanlı'ya erken atarlanması sonucu arkasını sağlama alamadığından bir samuray kılıcı darbesiyle hayata erken veda etmiştir. daha ondan duyacağımız çok söz, öğreneceğimiz bolca hayat tecrübesi vardı, yazık oldu.

    bu nevi şahsına münhasır büyük tiyatrocuyu canlı canlı izleyebilmek, bu replikleri o ağızdan duyabilmek müthiş bir şanstı.

    ruhu şad olsun.
  • --- spoiler ---
    asıl adı hüsrev bekiroğlu'dur. aslen doğu'lu bir ağadır ve 1. kurtlar konseyi'nin üyelerinden biridir. konseyin uyuşturucu kanadını yönetir. sivri dili başına bela olsa da, alanında bir numara olduğu için kendisi gözden çıkarılamamıştır. hap işine girmediği için, profesörleri öldürülmüş ve konsey ile ters düşmesi buradan itibaren başlamıştır. normalde polis tarafından el konulan konsey mallarının pala tarafından kendisine verilmesi ve kendisinin bunu konseyden saklaması ipleri tamamen koparmıştır. kendi isteği ile konseyden ayrılıp, rus'larla iş yapmak istemiş, mehmet karahanlı'nın emri ile sırtından kılıç saplanarak öldürülmüştür.
    --- spoiler ---
  • baykal saran'ın sağlık problemlerinden dolayı biraz erken öldürülen kurtlar vadisi karakteri. yoksa rahat 70-75.bölüme kadar yaşar milleti ayar manyağı yapmaya devam ederdi reis.
  • her ne kadar laz ziya ile birlikte kurtlar konseyinin tecrübeli gelenekçi kanadını temsil ettikleri söylense de internette ve youtube'taki yorumlarda pek hakkı verilmeyen karakter. herkes "oovv laz ziya şöyle dedi, böyle racon kesti, şu kadar okka taşağı var" deyip durmuş. ama kendisinin olduğu ilk 60 bölümü izleyince farkettim ki hüsrev ağa da milleti az ayar ve racon manyağı yapmamış.

    karahanlı'ya "adının başına fatih, sonuna sultan ekleyelim, devir aç devir kapa o zaman mehmet bey" demesi,
    yine karahanlı'ya "sen çiftlikle at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk" demesi,
    yine karahanlı'ya "her gün yenilik benim geleneklerime ihanettir demesi,"
    laz ziya ile karahanlı'nın hakkında konuşurken "zurnasında üç deliği var, ona basıp duruyor" diye gıyabında ayar vermesi,
    yine laz ziya ile karahanlı'nın hakkında konuşurken "muktedir olmayan karısından müddet ister" diye gıyabında ayar vermesi,
    testere necmi'ye "benim tozum kadar beyazsın necmi" demesi,
    yine testere necmi'nin karahanlı ile işbirliği yapıp profesörlerini öldürmesi üzerine anlattığı ağanın her çalan davula koşan köpeği hikayesiyle ayar vermesi,

    gibi farklı zamanlarda korkmadan posta koyduğu birçok sahne mevcut. ki karşılaştırma yapılırsa laz ziya'nın hüsrev ağa'ya göre daha çok sahnesi ve oynadığı bölüm var. bence hüsrev ağa'nın izleyici gözünde bu kadar geri planda kalma sebebi laz ziya'yı canlandıran istemi betil'in ses tonu ve muhteşem vurgularının izleyiciye daha sempatik ve komik gelmesi. yoksa okkalı ayarlar anlamında ben iki karakter arasında pek bir fark göremiyorum.

    şimdi yazarken aklıma geldi, ramazan ayında eroin yapan elemanlarının öldürülmesi üzerine "aziz mübarek gün adam kesiyorlar" diyerek de güldürmüş bir karakterdir.*
hesabın var mı? giriş yap