• ekonomi teorileriyle açıklanamıyor bu adamların arz talep eğrisindeki zikzaklar. bence başlı başına bir ders konusu olmalı. olsun ki okuyacağınız çile kimsenin başına gelmesin bir daha...

    normal bir hurdacı alışverişinde evimdeki 5 kg ağırlığında metal döküntü bir alışverişe konu olabiliyor. adam alıyor, karşılığını veriyor. ancak metalin ağırlığı artarken pazardaki değeri yükselmesine karşın talep düşüyor. neler oluyor mınısikim ya? şöyleki,
    evindeki 80kg ağırlığında buzdolabı büyük bir gürültü ve sarsıntıyla boşalırcasına titreyerek ömrünü tamalayan kahramanlarımız, bu görüntüde soğuk özünde şehvetli cesedi hurdacıya satmaya ve gelen paralarala bira almaya karar verirler. (şimdi düşününce biraları soğutmak için ne bok yiyecekmişiz acaba?). hurdacı evden dolabı almak için üstüne 10 lira ister. "nasıl lan adam mı sikiyosun?" reaksiyonu veren kahramanlarımız bu kez 10 yaşında dökme demirden imal edilmiş eşşek ölüsünü aratamayacak dolabı naapacaklarını düşünmeye başlarlar. alternatiflerin ilki:
    - 10 lira para vereceğimize indirelim atalım çöpe. ama bu durumda meskeni evden 30 metre ötede olan hurdacı dolabı indirme derdinden de kurtulup dolabı direk paraya çevirecek, büryanın şahbazları uzaktan yutkunurken soğuk biraları yudumlayacaktır. buna izin vermemek için dolabı 3km ötedeki başka bir çöpe atma fikri atılır ortaya. şu an allah korumuş diyoum, yokuş aşşağı yuvarlanan bir buzdolabı, önünde kaçan ve arkasından kovalayan bir takım salaklar ve bunları arkadan takibeden akababa hurdacıdan daha korkunç birşey hayal edemiyorum ben. bir şekilde o iş ölümle sonuçlansa mahşer yerinde bile huzur bulamaz dev ekrandan tekrar tekrar izletilirdik.
    diğer alternatif:
    - dolabı indirip hurdacıya götürmek. ama bu durumda hurdacının yerine kendizi koyun. gerizekalılar dolabı 5 kat indirmişler, hurdacının kapısına kadar getirmişler, geri çıkartamayacakları da çok açık. dolabı almayayım nası olsa bırakıp gidecekler. sinirlenip dolabı parçalasalar bile işine geliyor adamın.
    işte böylece hurdacı her durumda karlı çıkıyor. salaklarımız daima salak kalıyor ve kaldılar da...
  • genelde nevşehirlilerle niğdeliler arasında paylaşılamayan meslektir. rekoru, beş parasız istanbul ellerine gelip, 3.5 trilyonluk villa sahibi olan nevşehirliler elinde tutuyor.

    ne yaptın arkadaşım. voltran'ı mı parçalayıp sattın, anlamadım ki.
  • gelişen teknolojiyle beraber artık yavaş yavaş tarih oluyorlar. son yıllarda sokakta gezen hurdacı sayısı 15 yıl öncesine kadar (kendi gözlemlerimle) nerdeyse %90 oranında düştü... artık sokaklarda gezenlerinde arabaları bomboş. içli içli bağırıyorlar. "hurdacieee" diye. lakin eskisi gibi gür çıkmıyo sesleri ve eskisi gibi umut dolu değil. durup dururken nerden bu adamlara karşı böyle melankoliye bağladım bilmiyorum ama galiba özlüyorum eski günleri. kurnaz hurdacıları. şimdi ise acıyorum. ekmek parası için boş arabayla geziyorlar ya, sırf iş yapsınlar diye soba alıp, onlara satmak istiyorum lan.
  • bazı modelleri tam bir halamınoğlu esteban.

    işyerini kapattık, elimizde havlupan ve radyatörler arttı. biz de haliyle satmaya çalıştık. uygun fiyatla satacağız, ne kadar bu işi yapan tanıdığımız varsa hepsine teklif ettik, alayı ölücü çıktı.
    100 liraya aldığımız malzemeye "3 lira vereyim" diyor, yani tertemiz panel radyatörü hurdacıya satsan en az 15 lira edecek mal için bunu diyor.
    neyse dedik ve hurdacılara yönlendik.

    şu anda demirin güncel hurda fiyatı kilosu 50 kuruş, eğer malın biraz iyiyse 60 kuruşa kadar çıkıyorlar.

    havlupan masif demir ve 7 kg.
    yani elimdeki 7 kg'lık havlupan şu galaksi'nin en kötü demirinden yapılmış olsa bile 3,5 lira vermen lazım. lan, kamyonun çocuğu, otobüsün evladı, yandan çıkmış vatansızın doğurduğu!!!!!!!!!! 1 lira ne olm?

    ramazan sayesinde layıkıyla günaha giremedik, kıçımıza baka baka döndük. halbuki bir cinnet her şeyi çözecekti!!! beceremedik.
  • şiirsel bir dilleri vardır. şairane laflar ederler.

    demir alıyom hurda alıyom eskicii
    eski alıyom demir alıyom hurdacii
    hurda alıyom eski alıyom demircii
  • metalurji ve malzeme mühendisleri odasının çıkartmış olduğu dergiye verilen ad olmakla beraber, metalurji ve malzeme mühendisliğinde okuyan öğrencilerin diğer bölümde okuyan arkdaşları tarafından makaraya alınmasına sebebiyet vermiştir. ilk sayısı bir dizi makaleden ibaret olan derginin ikinci sayısı çıkmış olup odanın internet sitesinden pdf formatında dergiyi okumanız mümkün.
  • evsel hurdalar toplayan mahalle arası hurdacılarını bilmem ama müşterisi sanayi olan hurdacıların muazzam para kazandığını biliyorum, tanık oluyorum. alüminyum, demir, çelik vb hurdaları ordan burdan gerekirse parayla toplayıp, sınıflandırıp, sonra da satarlar..sınıflandırma dediğim de kendi sahası içinde bir yere yığmak işte dağ gibi, o kadar. bu işin önde gidenleri niğdeliler diye bir yaygın görüş de var. memleketlerini bilemem ama altlarında jeep oluyor mesela. istanbul-izmit yolu arasında kalan hereke viyadüğünde kurulu kroman firmasının yığdığı hurdalar otobanda giden arabalar tarafından bile görülebilecek yüksekliktedir mesela..

    peki neden böyle? sözgelimi alüminyum..yeraltında en çok bulunan, rezervi bulunan metal olmasına rağmen cevherden metal elde edilmesi ve işlenmesi en zor metallerden biri olduğu için, hali hazırda kullanılan ve sonra da hurdaya atılan alüminyumlar tekrar geri dönüşümle sanayiye sunulur, hem daha ucuz hem de daha kolay olduğu için. hal böyleyken, proses mroses bilmeyen şalvarlı amcalar abiler bu işe el atıp temiz para alıyorlar..
  • şu mahalleye taşınalı beri bülbül sesleri ve polifonik nidalarıyla beni her gün defalarca uyandırıp hayattan soğutan hurdacılar, topsunuz olm.
    geçen gün üşenmeyip saydım, tam 6 farklı hurdacı geçiyor koduğumun yerinden*.bi de hepsi anlaşmış gibi her 10 dakikada biri geçiyor, 1 saat içerisinde tekrar ilk sıraya dönüp devam ediyorlar, zerre abartmıyorum. hatta kimi zaman iki hurdacı kesişiyorlar aynı sokakta. hayır anlam da veremiyorum, zaten daracık yokuş bir sokak, evler desen 2-3 katlı, çok oturan da yok. hadi 1 kere geçtin, 2 kere geçtin, her allah'ın günü 10 dakikada bir 7652672 kez aynı sokaktan geçerek kimden ne almayı bekliyorsunuz bre a.koduklarım? her 10 dakikada bir hurda mı çıkarıyor millet evinden anlamadım gitti. arada bakıyorum acaba çok mu topluyolar diye yok, ama arabaları da hep bomboş. arz-talep dengesi falan hikaye, anca yokuşu çıkıp yorulduklarıyla kalıyorlar. 10 dakikada 1 hurdacı ne demek sayın abiler? sabahın 8'inde bi başlıyorlar akşam ezanına kadar durmak yok. işim gücüm yok, bugün biraz uyuyabilirim diye bi yatıyorum ama bunların yüzünden uyku muyku hak getire. her sabah sinir stres oluyorum duydukça, allah akıl fikir versin. umarım kendinize bol hurdalı bir mahal bulursunuz da oraya dadanırsınız.
  • özellikle paslanmaz işi yapanları diğerlerine göre daha teknik ve daha zengindir. ellerinde değeri 25-30 bin euroluk xray li analiz tabancası ile 304 ü 316 yı ayırırlar. metal fiyatının tavan yaptığı zamanlar - mesela bu aralar- ihya dönemleridir. midyecilerin mardinli olması gibi bu esnaf da genellikle nevşehirlidir.
  • metal bir çamaşır askısı, bir kaç metal eşya, eski bir bebek arabası, balkona koydum bir köşeye sonbaharda. hurdacıya hiç rastlamadım ama, sık sık geçer dedi komşular. çöpe atmaktansa denk gelince vereyim diye düşündüm.

    haftalar geçti hurdacı falan yok. yağmur yağınca pas yapıyor, ayağıma dolanıyor temizliği engelliyor falan. attım çöpe.

    bir kaç gün sonra marketten dönerken önümden bir araç geçti kaplumbağa hızında. trt yayın aracı zannettim bi an yemin ediyorum. ama biraz dikkatli dinlediğimde öyle olmadığını anladım.

    "hurdacı geldi hurdacı" ... evet bu kısım aynı ama güzel bir metin yazılmış ve suat kılıç'a okutmuşlar.

    overlokçular fena değil ama aynı hassasiyeti eskicilerden, bozacıdan, domates biber patlıcancılardan da bekliyoruz.:)
hesabın var mı? giriş yap