• halk arasında hizmetçi cin için kullanılır.
  • hadim -> tekil : hizmet eden
    huddam -> çoğul : hizmet edenler
  • filmi bilmem lakin "hüddam" olayı şudur: kelime anlamı hizmetli demektir. iki çeşidi vardır, ulvi-nurani yapılı meleksiler ve süfli-nari olan cin türü. bunları derdest etmek içinse akıllara zarar işlemler yapılır. bazı ritüel ve uygulamaların yanısıra günler süren çeşitli "söz terkipleri"nin ( bir kısmı bildiğimiz ayet ve dualarken bazısı kadim süryanice-ibranca-grekçe) okunması neticesi genelde korkutucu bir biçimde varlık zuhur eder. kişi korkmayıp takat getirebilirse ve güce tapınmanın bir sonucu olarak gelen varlığa hakim olabilirse çeşitli işlerde kullanır ( ilm-i havass rivayetleri) hüddam çağırmaya kalkan kimi ergenlerin yanlış varlıklarla temas edip "tasallut"a uğradıkları da olur. ( psikiyatrinin kutsal kitabı dsmr tanımıyla possesion)
    hüddam taifesinin ekserisinin ifrit nevinden oluşu da olayı iyice vahim kılmaktadır. inanmayanlar bunu mitolojik veya folklor grubunda değerlendirebilir. inananlardan oluşan epey bi insan da zengin olmak veya hayallerindeki kişiye kavuşmak uğruna hüddam çağırmayı deniyor. şahsen en sevdiğim hüddam çağırma olayı "istihbarat cinleri" ile ilgili olanıydı. okuması da çok keyifli.. uygulamasan da.. elbette kültürümüzdeki adıyla bilinen hüddam batı medeniyetinde demonolojinin ve angelolojinin ilgi alanına girmektedir.
    konuyla ilgili epey kaynak vardır: kenzul havass, kenzu zeheb, şemsul maarif bizde en bilinenleri iken, batıda necronomicon, book of t, solomons key gibi farklı kaynaklar da bulunur. okunan terkiplerin dili değişse de kurallar genelde aynıdır. varlık "summon"ize edilir. (davet) gelen varlıkla anlaşma yapılır ve iş görülür. anlaşmayı yapan şeytani ifritlerden ise anlaşma şartları daha farklıdır. diğer türlerle yapılan anlaşmalar daha yapılabilir gözükse de anlaşmanın bozulması her zaman acı sonuçlar doğurur. bundan da binlerce film yapılmıştır. bizimkiler de galiba en sonunda kendi folklorunde yer alan konuları çekmeye başladı. bu iyi birşey
  • aga açılın, çok söyleyeceğim var. ilk ama ilk önce, yönetmen arkadaşın ellerinden bir de gözlerinden öperim. hep söyledim, bütçe dar, olanaksızlık çok olabilir. ama bunların hiç birisi seyirciyi aptal yerine koymak için bahane değildir. arkadaşın belli ki bütçesi dar, ekibi amatör. ama şunu söyleyebilirim ki elinde ne varsa, onunla en iyisini yapmış. hep söylerim, bu tür ruhani korku filmleri konuyla germeli, şaklabanlığa kaçmadan olayın ciddiyetini ve korkunçluğunu yansıtmalı. (bkz: hasan karacadağ) sözüm burada sana abiciğim. bak koskoca ve bilinen bir korku yönetmeni (!) oldun. paran var pulun var, koca koca bütçelerin var. eğer bir daha bol böğürmeli bağırmalı çağırmalı, kanlı bıçaklı, saçma ötesi ve birbirini tekrar eden filmler çekersen ben, şimdiye kadar bir karıncayı bile incitmemiş olan çökmedinamiği, çeker vururum seni. vururum, ve ardıma bakmam bile.

    bakın size üç film ismi vereceğim, (bkz: musallat), (bkz: siccin), (bkz: huddam), ekstradan bir de (bkz: şeytani racim)izleyin aga bu filmleri ve ortak noktalarını bulun. bu serinin en zayıf halkası siccin, ama konu işleyişi ve sadelik ile kurtarıyor kendisini. musallat, bir baş yapıt. her şeyiyle mükemmel. tamam efekt de var, bööö de var, ama kardeşim sağlam bir konu var, bu konunun işlenişi var, filmin sonunda ohaaa dedirtmesi var.

    hüddam'a gelelim. konu, çok farklı. tamam yine cindir toniktir ama bu filmi yapan arkadaş gerçekten bu konular hakkında bilgi edinmiş, araştırmış, bu belli. bakın bu üç harfliler konusu iyi işlendiği zaman sonsuza kadar bütün dünyanın korku-gerilim ihtiyacını karşılayacak derinliğe sahip. antik, sinsi ve az biliniyor. bu güzelim konu neden hep hollywood tarzına evrilmeye çalışılıp durulur? ekstra bir korkunçluğa, ne bilim makyaja, efekte zarta zurta gerek yok. böyle şeylerin gerçek olabileceğini sezdirseniz bile insanlara, bu yeter de artar. hüddam bu işi çok ama çok iyi kotarmış. oyuncularda makyaj yok, diyaloglar kasma değil - hatta bir yerde can rolündeki oyuncu tekliyor ama devam ediyor ki bu da diyaloğa doğallık bile katmış, yönetmen de ellememiş - bazı anlatılan antik/mistik olaylar ve efsaneler animasyon ile desteklenmiş, bambaşka bir hava katmış. sonra oyuncular.. oyuncular geçekten çabalamışlar. bazı yerde yavanlıkları olsa da hepsi gerçekten ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar. yüz kere bin kere helal olsun.

    filmin genel anlamda bazı yavanlıkları yok mu, tabi ki var. mesela eski terk edilmiş ev klişesi. ama bu bile diğer filmlerdeki gibi kullanılmamış, izleyin hak vereceksiniz. açıkta kalan noktalar olmuş, bazı anormal şeylerin kolayca kabullenilmesi, birden ortadan kaybolup tekrar asla kadraja girmeyen karakterler. film bu eksikliğini başından sonuna kadar süren gerilimle kapatmış. öyle sürükleyici ki bittiğinde aklınıza geliyor bu yavanlıklar.

    şimdi gelelim şıpoylırlarımıza:

    --- spoiler ---

    en sağlam cin sahnesi filmin sonunda cinin, can'ın arkadaşının bedeni aracılığıyla iletişim kurup asaf'a yardım ettiği sahneydi. insanlarla cinlerin etkileşimi aslında hep insanların ve cinlerin birbirilerinden karşılıklı olarak faydalanmaları esasına dayanır ama bu ilişkinin nasıl kurulduğu, "iyi" cinlerin insanlara nasıl yardım ettiği konusu hiç işlenmemişti. işte bu sahende bu olguyu donunuza çatır çatır sıçarak, bazen de duygulanarak falan, karmakarışık izliyorsunuz. bana göre filmin hipnoz sahnesiyle beraber en etkileyici sahnesiydi. burada hipnoz olayına bir parantez açalım. sanırım ilk defa ekranda bir hipnoz seansının - hep abartıldığı şekilde falan değil de - gerçekten nasıl olabileceğini göstermiştir.
    --- spoiler ---

    son söz: ellerine ve emeklerine sağlık bütün ekibin. gerçekten korkmak gerilim yaşamak istiyorsanız gidiniz. film gişe yapsın ve bu insanlar daha iyi imkanlarla karşımıza çıksınlar.
  • çok farklı bir film olmuş aga. adamlar ne içtilerde bunu yaptılar anlamış değilim. öncelikle cin konusunda yapılan en farklı film olmuş ama şu var bu film insanı tiksindirecek sabahlara kadar uyutmayacak bir korku filmi değil. ama çoğu sahnesinde insanı gerim gerim geriyor.

    oyunculuk, hikaye, kurgu, müzik herşey diğer yerli korku filmlerine göre bayaa iyiydi. en çok da filmin biraz karışık olması, içinde kafa yoran çok detay barındırması hoştu.bu yüzden film nasıl başladı nasıl bitti anlamadık bile. sürükleyiciydi. kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ediyorum. izleyin...
  • oyunculuk(asaf karakterini canlandiran bi derece daha iyiydi) vs gercekten vasatti ama son bölüm gercekten iyi olmuş. sırf bunun icin filmin tamamini ovmek yanlış olur ama bir de oyuncularin dili bu denli akici konusmalari da çok basariliydi.
  • 18.09 tarihinde vizyona girecek gerilim-korku tarzında bir film.

    korku filmleri pek ilgimi çekmese de sanırım sinemada izleyeceğim bir filmdir kendileri.

    ee merakla bekliyoruz efem.
  • 20 kasım da vizyona gireceği kesinleşmiş olan türk korku filmi. evet yine dini bir öğe fakat daha önce kullanılmamış ve bütün dinlerde yasaklanmış olan bir öğe bu.
    korku filmi sevenlerin o yada bu şekilde gideceği filmdir aynı zamanda.
  • hasan karacadag filminin cakmasından ziyade klasik türk korku filmlerinin bir devamı niteliginde olan film. ne eksik ne fazla.
  • örneklerinin arasından sıyrılacağını düşündüğüm, klişe korkutma ögelerinden uzak bir korku filmidir. en azından fragmanından bunu anladık.
hesabın var mı? giriş yap