• enfes şarkılar, sıcak günler, bolca yol manzarası, samimiyet ve hüzün, aile, kaygılar ve umut...
    yeni başlangıçların tedirginliği, ayaklar çok hevesli değilken mecbur hissederek yolda olmak...
    benim yollarım gibiydi; rastgeleliğin koynuna bırakılmış müziklerin demleyip, dağıttığı bir keder ve bence daha birçok şey vardı filmin içinde, bir de insanlara karşı tutumumu gurbete gönderdiği oğluna nasihat veren bir baba.
    "bir gün hamam böceği öldürürsen
    ölüsünü tuvalete atma.
    unutma, onun da anne ve babası onu büyük umutlarla gurbete gönderdi."
    unutmamak lazım herkes birilerinin biriciği.

    serin çayırlara, engin ırmaklara, derin göllere çıkarır mı bilmem ama yolda olmak gerek.
  • yine iran sineması yaktı geçti.

    --- spoiler ---

    , panah panahi tarafından yazılan ve yönetilen ilk uzun metrajlı 2021 iran yol komedi-drama filmidir. genç yetişkin oğullarını ülke dışına kaçırmak için türkiye sınırına giden iranlı bir aileyi tasvir ediyor.
    --- spoiler ---

    müzikler, ailenin diyalogları sizi içine çeken samimiyet ve iran'dan kaçış öyküsüyle izlemeye değer güzel bir yapım.
  • filmi henüz izlemedim ama gördüğüm en güzel fragmanlardan birine sahip film: izleyin

    insan yolda cidden böyle katartik hisler hissediyor, hem hüzün hem umut. o anneyi anlıyorum.

    ama en önemlisi, bu kadar yıl içinde, bu sahnedeki herkes oldum sanırım.
  • neil young şarkısı, sözleri de şöyle:

    she looks so beautiful, with the top down
    let's jump inside and take a trip to town

    (let's hit the road) let's make some miles and spend a little time
    (and go to town) and when we get there we'll stop our only dime

    (let's hit the road) and go to town
    (let's hit the road) and go to town

    on the freeway in the middle of the commute
    bumper to bumper in a giant cloud of fumes

    (let's hit the road) from city to city everyone is on the move
    (and go to town) try to find the energy to stay in the groove

    (let's hit the road) and go to town
    (let's hit the road) and go to town

    when ı'm rolling on those big round wheels
    puts me in heaven that's exactly how ı feel

    just jump inside and turn the key
    your satisfaction is guaranteed

    (let's hit the road) and go to town
    (let's hit the road) and go to town

    someone's tryin' to find the peoples fuel
    no fear of failure for that crazy fool

    (let's hit the road) (and go to town)
    (let's hit the road) (and go to town)

    (let's hit the road) and go to town
  • bu film iran sinemasında tüm o sınırlamalara cezalara rağmen film yapmayı bırakmayan cafer panahi'nin oğlu panah panahi'ninmiş öğrenince çok şaşırdım. filmin başında sanki bir yolculuğa çıkmış bir aileyi konu alıyor diyorsunuz ama sonra her şey anlaşılıyor. ülkeden hiçbir umudu kalmayıp kaçmaya çalışan genç bir adam ve kaçması için her şeyi yapan ailesinin yolcuğunu konu alıyor aslında. bu yol "hayatlarını özgürce biçimlendirme hakkı ellerinden alınanların, kendilerine dayatılanın biçimine bürünmek zorunda kaldıkları bir ülkenin içinden geçip gidiyor yol." diye de yorumlamışlar en beğendiğim yorum bu oldu.
    her karakter ayrı ayrı işleniyor filmde hepsiyle bağ kuruyorsunuz ve öyle ki bi an siz de o arabada sanki onlarla yolculuk ediyormuşsunuz gibi. özellikle küçük çocuğun her manzarada harika manzara deyip eğilip toprağı öpmesi, şarkılara eşlik ettiği sahneler hepsi çok iyiydi. karakterler çok iyi, sinematografisi güzel, müzik seçimleri çok güzel. yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi olmasına rağmen çok başarılı olmuş, ben çok beğendim.
  • iranlı yönetmen panah panahi'nin sıcacık ve biraz da iç sızlatan filmi.

    --- spoiler ---

    anne hüznünü ve öfkesini belli etmemekten yorulduğu, düştüğü bir anda yolun kenarına çöküyor. çok mutsuz, çok kaygılı ailesi için. o sırada başına küçük bir ağacın, küçük yaprakları çarpıyor. bunu bir oyun haline getiriyor. devam ediyor başını yapraklara dokundurmaya. gülümsüyor, mutlu oluyor.. sanırım filmde en çok sevdiğim detay bu. deniz, ağaçlar, gökyüzü, rüzgar; doğa bana da iyi geliyor en zor anlarımda..

    --- spoiler ---
  • yolculuk hikayelerini her zaman sevmişimdir. fakat bu hikayede çok daha farklı bir kaç nokta var.

    dikkat spoiler içerir.

    birincisi karakterlerin klişelerden uzak bir şekilde duygularını anlatması. aslında elimizde yolculuk eden bir aile var. hiç gereksiz ve duygu aktarımı yapılan dialoglar yok. aksine çok sinir bozucu derecede olağandışı davranışlar var.

    ülkesini terk etmek isteyen bir gencin içerisindeki suskunluk ve endişenin dışa vurumu oldukça başarılı. fakat buna rağmen annesini üzmek istemediği için ona kötü davranma eğilimi gösteriyor.

    ayağı kırık olan baba ise film boyunca aşırı derecede pasifize edilmiş şekilde yine duygularını içine atmakla meşgul. afacan sinir bozucu en küçük çocuklarıyla uğraşırkenki çocuksu hareketleri onun da durumun üzüntüsünün içinden çıkma çabaları olarak görebiliyoruz.

    annesi çok yabancı olmadığımız türden bir anne. hem gider hem ağlarım modunda aileyi birbirine bağlıyor ve en umutlu kişilerden biri o. çocuğunun para kazanıp ev alacak kadar ve hatta daha fazlasını kazanıp geri döndüğünde yine büyük bir aile olarak mutlu olacaklarını düşünüyor.

    bir tek anlamadığım şey filmin başında küçük çocuğun pantolonuna sakladığı telefon dialogları sırasında babasının "seni annenden benden abinden ve ablandan başka kim merak edebilir?" demesi oldu. ya da ben mi yanlış anladım orasını tam emin değilim. bagajda ablası olduğunu düşünürken bir köpek çıkıyor. oradaki hikayeyi tam anlayamadım.

    ikincisi bir çok senaryo mesaj kaygısı güder. elbette burada da mesaj kaygısı var ama bazı hikayelerin çok büyük mesaj vermemeleri, o anda o duyguları yaşayan aile ya da karakterlerin yanında kendilerini hissetmeleri yeterli olabilir. bu hikayede de biraz nuri bilge ceylan tadında (kendisinin iran sinemasından çaldığını biliyorum elbette) bir hikaye işlenişi olmuş.

    aslında 9 puan verebilirdim fakat küçük çocuk gerçekten çok fazla sinirimi bozdu. çok gereksiz çocuk monoloğu kulaklarımı tırmaladı. elbette bu bilinçli yapılmıştır fakat yeter artık diye ileri sardırmama ramak kala son buldu. özellikle çocuğun motorlu elemana teslimi sırasında ağaca bağlanma sahnesi sinir bozuculuk katsayısı en yüksek sahneydi. 10 üzerinden 8.
  • hüsrev aşık oldum sana acılar karşısında soğuk kanlılığın, aynı zamanda olur ya böyle zor anlarda söylediğin yaptığın her şey saçma olur çiğ kalır, yaptığın ya da yapmadığın her şey tam yerindeydi hayran kaldığım olgunlukta. hayranlıkla izledim. şu küçük velet fazla bağırıyordu umarım çocuğum böyle olmaz. yolda kabul edilmiş hüzne karşı 3 tutum vardı
    1- küçük veletin bilgisizlikten doğan cesaretli mutluluğu bilgisiz=cahil hatta bilmediğini bilmeyerek veletçe hareketlerde bulunması. (bilgiç)
    2- abinin yani yeterince pişmemiş bilgenin var olan acıyı bilip, hüznü kabul etmemeyişi, ona karşı çıkması, duygularıyla hareket etmesi. (bilgin=alim)
    3- babanın acı karşısında olgunca tavrı hem kendisi dışında olanı objeyi bilen hem de kendisini bilip tanıyıp haddini bilen. yani ilim ve irfan sahibi olmayı başarmış bir kişinin olgunluğu, hüznü çocukça davranışlarla değil de kendi içinde yaşayıp objeyi bilerek ona göre yansıtması. (bilge=arif)
  • hit the road (jaddeh khaki) (yola devam), engebeli bir arazide yolculuğa çıkan bir ailenin hayatına odaklanıyor.

    vizyon tarihi: 3 haziran 2022
    ithalatçı: mars production
    türkiye dağıtım: başka sinema
    tür: dram
    yapım yılı: 2021
    süre: 93 dakika
    ülke: iran

    filmin konusu:

    “arka koltukta oturan baba alçı takmaktadır ama gerçekte bacağı kırık mıdır?

    gözyaşlarını tutamayan anne gülmeye çalışır.

    ailenin küçük oğlu yol boyunca dans edip, şarkı söylemeye devam eder.

    ailede gizemini koruyan tek kişi ise evin ağabeyidir.”

    yönetmen: panah panahi
    oyuncular: hassan madjooni, pantea panahiha, rayan sarlak, hasan majuni, amin simiar, masoud tosifyan
    senaryo: panah panahi

    vizyon tarihi: 3 haziran 2022

    filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • umuda yolculuğu ve geride kalanlar için burukluğu anlatan film. üniversite okumak için, ilk defa gurbete çıkacak beni, bana tek farkla (benim biletim tek yönlü değildi) hatırlatan filmdi. ayrıca, bundan böyle her güzel bulduğum manzarada durup toprağı öpeceğim.

    kesit
hesabın var mı? giriş yap