• şimdinin içindeki geçmiştir.
  • hissetmek,
    bir şeyi ya da pek çoğunu,
    aynı anda veya başka başka zamanlarda...

    şuan iyi hissetmek en iyisi galiba,
    bir yanım şeytan,
    bir yanım nefis,
    bilmem ne kadar iyi hisseder insan...

    ve hayat;
    hata yapacak kadar tekrar tekrar,
    kalmadı belki elimde.

    zaman;
    tehlikeli,
    mühlet;
    ha bitti ha bitecek,
    sıyrılmak dünyadan,
    ne kadar da zor be!
    yakayı kurtarmak elim gerçek...

    zaman;
    hiç benim olmadı ki bana ne verecek?
    mühlet;
    ha bitti ha bitecek...

    umut
  • izsizleştiğinde, iz bırakmayan silikleşir*
  • içinden çıkılmaz sonuçlar yaratan garip şey..
  • şayet bi şeyi katletmek isteseydim, karbonuna doymuş elmas kurşunlarla aynı noktadan vururdum aynı yarayı. açılan gedik, yıkılan surların paranoid ışıltılarını, tedirgin edici içe dönük dramlarla somut sanrılara dönüştürebilmeli. böyle daha güzel yanılsanıyor.

    neden aniden kararan bulutları yadsıyor ki bunca anomali? çok ulu şafaklar yok karanlığın biriktiği yerde. olsa olsa, epi topu uzaktan bakınca bi karış aydınlık.

    hepsi bu kamaşan.

    çocukken sol işaret parmağıma giyotin gibi düşen 1 tonluk kapak, ancak birinci boğumdan ötesini hissizleştirdi. ondan acıtmıyor sırma telleri saatlerce çalınan şarkıların.

    ve unutmamalı: her plak kendini çalar.

    baştan ve en baştan.
  • mantığı dürtükleyen insansı olağanüstülük. içsel bir şey.
  • ruhla insan bedeni arasındaki ilişkiyi sağlayan köprü.
    iyiyse çok iyi, kötüyse çok kötü olabilecek.
    iyiyse acayip bişidir, adrenalin, endorfin vs herşeyi bünyeye doldurur.
  • (bkz: ingilizce)de erkek 3. tekil sahis icin "onun" anlamina gelen sozcuk.
  • asla yanılmayan tek insani algi.
  • "sana karşı en astigmat hissimi yaşıyorum, sen geceden hipermetrop!"
hesabın var mı? giriş yap