high end

• en ust kalite, en saf ses ureten, genellikle analog muzik sistemlerine denir. fiyatlari cok yuksektir, bir mono amfi 100000 dolara satilabilir.
  
  bu tur sistemlerin uretimleri yillarca surer ve kimi zaman kullanilan malzemeler (ornegin ongaku amfilerdeki gumus teller 17 yil toprak altinda dinlendirilir) onyillarca hazir olmasi icin bekletilir.
  
  high end sistemler genelde mukemmel elektrik tesisatlarina baglanir, birbirinden ve diger tum aletlerden belirli uzaklikta bulundurulur ve kablolamalarinda cok ciddi kurallar uygulanir.
• pazarı olan herhangi bir şey sınıfındaki seçeneklerden fiyat skalasında üstlere doğru olanı. genelde elektronik eşyalar ve teknolojiler açısından kullanılır. yani gemi azıya aldığınızda "abi high end bir hayat kadını tanıyor musun?" demeyin topa tutarlar (ve katiyen unutmayınız ki bütün pimpler teknolojiden anlar^*).
• kozmetikte en pahalı ürünleri ifade eden sözcük öbeği.
  
  loreal, max factor, maybelline gibi markalar drugstore,
  clinique, nars, make up for ever, mac gibi markalar mid end (gerçi türkiye'de high end sayılır fiyatları alım gücümüze göre çok yüksek)
  channel, tom ford, givenchy gibi markalar ise high end olarak adlandırılır.
• ses sistemlerinde en üst seviyeyi belirleyen bir tanımdır.
  param var ama teknik bilgim yok diyenlere benden tüyo.
  en çirkinini alın. muhtemelen en iyisi odur.
• ing. üst kesim.
  müzik dinleme cihazlarının üst sınıfı. belli parametrelere göre sınıflandırılırlar. bu parametreler her müzik setinde ölçülen frekans eğrisi ve güce (watt) ilave olarak:
  (bkz: sahne)
  (bkz: derinlik)
  (bkz: odaklama)
  (bkz: jitter)
  sesin doğallığı ve uzun süre dinlendiğinde kulağı yormaması gibi sübjektif testler de uygulanır.
  bu seviyedeki sistemler genellikle toplama tabir edilen her komponenti farklı markadan seçilir. iyi bir sistem $5.000 ila $100.000 arasında olabilir.
  
  (bkz: bw) (bkz: theta) (bkz: mirage) (bkz: classe) (bkz: mc cormack)
  
  iletişim metodları için (bkz: at and t) (bkz: balanced)
• cihazların görünüşleri ya aşırı kaba ve sade (gri, üzerinde az düğme ve varsa en basitinden display) ya da en pahalı materiyallerden ve süper işçilikli ayrıyeten uçuk kaçık tasarımlı olur
• genellikle hi-fi cihazlar ile aradaki farki anlayamayan fakat zengin olanlar tarafından arkadaslarına gostermek maksadıyla alınan abartılı ortamlarda tutulan statu sembolu müzik cihazları
• nasıl bir illettir bu anlamadım. insanı iliğine kadar sömürür, akla en son gelebilecek en abuk sabuk tweak'le bir ses nasıl bu kadar değişir diye kafayı yedirtir. cüzdana zararlıdır. ne var ki yine de vazgeçemediğimdir. sanırım en doğru tarifi de şu şekildedir; ''hi-fi seviyesinde bir sistem konserdeki enstürmanları evinize getirir, hi-end bir sistem sizi konsere götürür.'' benim gibi müzikle yatıp müzikle kalkan, müzikle kızıp, müzikle rahatlayan bir adam için nimettir. caaanım hoparlörler bir çalmaya başladığında dışarıda duyduğunuz müziğimsilere lanet edersiniz. gittiğiniz mekanlarda baş ağrıları çekmenize bile sebebiyet verir ama vazgeçemezsiniz işte. bir an önce eve gitsem de şu yeni aldığım albümü dinlesem diye geçer bütün gününüz. artık bilgisayar başında müzik dinlemeyi bırakır ve canınız müzik dinlemek isterse sadece müzik dinlersiniz çünkü bu aletlerden çıkan o güzelim ses sizin başka işlerle uğraşmanıza müsaade etmez. şayet ki hi-end bir sistem dinlemediyseniz, gidin dinleyin arkadaşlar, ya da dinlemeyin bilemedim. olur da bu kadar çok övgü ve risklerini yazdıktan sonra ben çok merak ettim, dinlemek istiyorum diyen olursa buyursun: extreme-audio maslak sheraton. mesuliyet kabul etmiyorum ona göre. ben müzik dinlemeye gidiyorum.
• neden sözlükte sadece müzik ve kozmetik sektörü üzerine tanımlandığını anlamadığımdır.
  
  kısaca bir ürün grubunun pahalı ve sofistike ürünleri için kullanılan tabirdir.
• nasıl olduğunu anlamadan, yaşamımın merkezine oturmuş, sayesinde birçok dost edindiğim, kısaca müzikte maksimum gerçekçilik amaçlı bir tutku. hi-fi'ın ötesi…
  
  tabi ki bunun için sadece para yetmez. bu nitelikteki bir sesi tam olarak duyup analiz etmek için sıradan bir insandan daha özel bir duyum yeteneği gerekir. hoş, gerçek bir hi-end sistemden çıkan ses, olaya en uzak bir kişinin dahi çenesini beş karış açık bırakacaktır. ancak sadece bir kablo farkının seste neleri değiştirdiğini; vokalin, enstrumanların pozisyon ve seviyelerindeki farklılıkları, sahneyi vs… ayırt edebilemek, ciddi bir duyum yeteneği gerektirmektedir. dolayısıyla gerekliliklerini kültür, yetenek ve para olarak sıralayabiliriz.
  
  sinerji ve uyum göz önünde bulundurularak oluşturulmuş bir hi-end sistemden alınan keyif, bir audiophile için cinsel bir deneyimden farksızdır. dolayısıyla bu doyumsuz keyif, belli bir müddet sonra yaşamınızın vazgeçilmezlerinden biri olur.
  
  limit yoktur. ucu açıktır; sürekli daha iyisi, en iyisi istenir. ancak en iyinin de iyisi vardır. her seferinde işte bu dersiniz, ardından bir demoya gidersiniz, daha üstün bir ses dinledikten sonra olay bitmiştir. bu rutin değişim bitmek bilmez. neticede 400.000$’a bir çift hoparlörün satıldığı bir sektörden bahsediyoruz.
  
  kendinizi farklı, özel ve şanslı hissedersiniz. sıradan ve herkesin ilgilenebileceği bir hobi değildir.