• hiçliği, birliğinden önce gelen şey.
  • hiçbir şey; hiç, bir şey değildir. şey; bir hiçtir. ayrıca bir; hiç, şey değildir.

    ve hiç; bir, şey değildir.*

    hiçbir şey; bir, hiç.
    bir şey; hiç, bir, şey değil.
    şey değil, bir hiç.
  • her bir kelimenin, ifadenin kendi tesir alanı var galiba.. ama bazen, artık etrafındaki perde mi kalkıyor nedir, tesirinin miktarı algı sınırlarını zorluyor.. "hiçbir şey" oldum olası hissettirdiği boşlukla bir büyüklük sahibiydi kıymetsiz nazarımda da, az evvel dursun gürlek bey'in "ayaklı kütüphaneler" isimli kitabının 361nci sayfasında bu büyüklük kendini aşıverdi..

    "...

    sahafların arkasındaki küçük bir camide cumaları teberrüken hutbe okurdu. samimiyet, sadelik ve irfan dolu hutbelerdi. son günlerinde hep öleceğinden bahsediyordu... "edirnekapı yolu gözüktü" diye hutbede söylüyordu. dükkanında da "allah allah biz bu sene gitmeliydik. bizi niye bıraktılar burada, yoksa dervişlerimizden birisini bedel mi aldılar?" dediğini hatırlarım... benimle çok dertleşirdi... yine böyle bir dertleşme esnasında kendisine yapılanları anlatırken bir an durdu:

    -aman ha aman. yanlış anlaşılmasın, kimseden hesap istediğim, hesap sorduğum yok, benim hesabı ulu tanrı kabul buyursun. ben kimseden bir şey istemiyorum... hiçbir şey."
  • eğer içinizde hissediyorsanız, "her şey"den daha büyüktür.
  • ilhan irem' in 1987 yılında çıkarmış olduğu "ve ötesi" albümünden bir şarkı.
    sözleri şöyledir;

    hiçbir şey ülkesinde
    hiçbir şey her şeymiş
    herşey hiçbir şey
    hiçbir şey
    herşey hiçbir şey
    aşklar dostluklar arkadaşlık
    hiçbir şey hiçbir şey
    dağlar nehirler ağaçlar
    hiçbir şeymiş hiçbir şey
    anılar yarınlar görüntüler
    hiçbir şey hiçbir şey
    hiçbirşey herşey herşeymiş
    herşey hiçbir şey
    hiçbir şey her şey
    her şey hiçbir şey
  • isveç diyetinde 7.günün fantastik akşam yemeği.
  • "hiçbir şey, hiçten daha gerçek değildir."

    (bkz: samuel beckett)
  • içinde çok barındırır.
    iyi bak.
    uzunca anlatılması gereken, yoran, korkulan ne varsa içindedir onun. öyle çok'tur ki kimi zaman, hiçbir şey der geçiştirirsin işte.
  • “arapça ve farsçayı dilimizden atarsak "hiçbir şey" diyemeyiz.
    çünkü "hiç" farsça "şey" de arapçadır.”
    ismet özel

    "hiçbir şey"i düşündünüz mü peki?
    malum, "hiçbir şey" terkibindeki* hiç farsça, bir türkçe, şey ise arapçadır.

    bin yıllık tarihimize bakınca, hiçbir şeyin “hiçbir şey” kadar “türkçe” olduğunu göremezsiniz. bu kelimede kardeşlik var. birlik var.
    kesrette vahdet* gibi, hiçlikte varlık var.
    her şey, ‘hiçbir şey’de mündemiç* olmuş sanki.
    farsça-türkçe bitişik yazılırken, arapçaya küçük de olsa mesafe konması bile manidar.
    hiçbir şey, dilimizin ve tarihimizin atom çekirdeği gibi.
    hiçbir şeyi anlamak her şeyi anlamaktır...!

    iktibas
hesabın var mı? giriş yap