heathcliff

• benim gibi jenerik muzigine takmis yazarlari gorunce nostaljinin dibine vurdugum fox kids cizgifilmi. cok sakin bir cocuk olmama ragmen (en azindan annemler oyle diyor) heathcliff cikinca delirdigimi, butun giris boyunca dans ettigimi, bagira cagira sozlerini uydurdugumu cok net hatirliyorum. ne var lan bu jenerikte?!?
• ingiliz edebiyat tarihinin en karanlık ama karizmatik karakteri. emily bronte'nin wuthering heights romanındaki aşk ve nefret dolu baş karakter. sevgilisiyle arasına giren ailelerin iki kuşak boyunca canına okumuştur. ama kitabı okurken bunca kötülüğüne, hainliğine rağmen karizmayı koyar ve kendine bi şekilde hayran eder. (bkz: raistlin majere)
• süper de bir giriş müziği vardır bu çizgi filmin.eskiden izleyenler hatırlayacaklardır;
  
  heathcliff, heathcliff no one should terrify their neighborhood.
  but heathcliff just won't be undone playing pranks on everyone.
  there's a race to be on top the competition doesn't stop.
  
  mixing it with the ladies man being charming debonair.
  the gang will rein supreme and no one can deny.
  they'll make some history and always have an alibi.
  so join in the jubilee the cats are great, they'll all agree.
  you'll find in each calamity the cat's superiority.
  
  huh, ah oh, oh ah oh, ah uh. huh oh ah, ah oh, oh ah oh uh uh.
  heathcliff, heathcliff no one should terrify the neighborhood.
  but heathcliff just won't be undone you should realize he can win it with you!
• intro müziğiyle bir çok dizinin jeneriğine 100 bascak eski bi kedi çizgi filmi.
• karanlık ya da negatif animus'tur.
  
  emily bronte'un benliğinin maskülen yanıdır. wuthering heights'ı bu derece çarpıcı bir roman yapan da bir kadının eğer karanlık animus ile yüzleşmezse ve onu benliğine entegre etmezse başına ne işler açacağını çok güzel ve belki de bilmeden mükemmel denebilecek bir dille ortaya koymuş olmasıdır.
  
  heathcliff caty'nin evine getirilmiş öksüz bir çocuktur . yine de caty ve heathcliff birlikte büyürlerken caty asla onu kendisinden ayırmaz. çünkü çocuktur ve dış dünyaya karşı bir maske takması, bir persona kurması gerekmiyordur. dış dünya ile ilişkisinde bu yabani ve hoyrat adamdan utanması ya da sıkılması için bir neden yoktur.
  
  caty büyüdükçe sorunlar ortaya çıkmaya başlar. özellikle de caty'nin komşunun hiç heatcliff'e benzemeyen iyi eğitimli, centilmen oğlu linton ile tanışması ile. caty komşularında geçirdiği bir kaç ay sonunda değişmiş olarak uğultulu tepelere geri döner, kendisini maskesi ya da personası ile özdeşleştirmiş ve heatcliff'i yani animus'unu inkar etmeye başlamıştır.
  
  roman ilerken caty linton ile evlenmeye karar verir. dadısına linton ve heatcliff hakkında neler hissettiğini aşağıdaki şekillerde anlatır:
  
  "it would degrade me to marry heathcliff now; so he shall never know how i love him; and that, not because he's handsome, nelly, but because he's more myself than i am. whatever our souls are made of, his and mine are the same, and linton's is as different as a moonbeam from lightning, or frost from fire."
  
  ya da daha çarpıcı olarak; "my love for linton is like the foliage in the woods. time will change it, i'm well aware, as winter changes the trees — my love for heathcliff resembles the eternal rocks beneath — a source of little visible delight, but necessary. nelly, i am heathcliff".
  
  heatcliff caty'nin asla kendisi ile evlenemeyeceğini, hatta eğer onunla evlenirse kendisini küçük düşmüş sayacağını öğrenince, feci şekilde incinir ve uğululu tepeleri terk eder. burada heatcliff'in sembolize ettiği kadın benliğinin karanlık maskülen yanıdır demiştim sanıyorum. o karanlık tarafı daha da karanlık hale getiren, onu büsbütün saldırganlaştıran, vahşileştiren de bu şekilde incitilmektir. caty benliğinin o yanını inkar eder, horgörerek, tahripkar ve korkunç bir unsura çevirir.
  
  içten içe bilse de kendisinin karanlık animus ile aynı kişi olduğunu, onu benliğine entegre etmeyi başaramamıştır. animus kadının benliğinin sadece maskülen yanı değil aynı zamanda ruh imgesi olduğundan, caty heathcliff gittkten sonra son derece ruhsuz bir hayata mahkum olur. çünkü animus'u inkar etmek ruhunu inkar etmektir.
  
  heatchcliff intikam için döndüğünde ise caty onun korkunç manipülasyonlarının batağında kendini yavaş yavaş öldürür. ruhun maskülen yanı bir türlü entegre edilemediğinden caty asla huzur bulamaz. ruhu uğultulu tepeleri ziyaret etmeye devam eder.
  
  dahası bu bir sonraki jenerasyona da taşınır ve caty'nin kızı ile heathcliff'in bir yabani gibi büyüttüğü caty'nin yeğeni uğultulu tepelerde karşılaşıp birbirlerine aşık olurlar. böylece lanet kendini tekrar eder.
  
  once again, juncu bir analiz oldu bu.
• wuthering heights romaninin karizmatik, yakisikli, deli dolu, hir gurcu esas oglani..en basarili yorumcusu ralph fiennes'dir kanimca..
• garfield ın tam tersine, hiper aktif, kavgacı bi kedidir bu.. her bi boka burnunu sokar, sokak köpeklerini döver, sonra da masum ayaklarına yatar.. ne garfield kadar komiktir ne de onun kadar meşhur..
• ''catherine earnshaw, may you not rest as long as i am living! you said i killed you, haunt me, then!... be with me always, take any form, drive me mad, only do not leave me in this abyss, where i cannot find you!...''
  (bkz: wuthering heights)
• gelmiş geçmiş en karizmatik roman karakterleri diye bir sıralama yapılsa muhtemelen ilk beşe girecek olan gönüllerin dark side lordu. ^*
  
  kate bush'un kendisine wuthering heights şarkısında "heathcliff, it's me, cathy, come home" diye seslenmişliği vardır.
• severus snape karakterini yaratırken rowling'in muhtemelen esinlendiği nefis, karanlık, obsesif ve karizmatik karakter.
  
  (bkz: ölüyom aşkından)