• giyildiğinde şive değiştirten elbiselerin satıldığı bir dönemde çekilmiş türk filmi.
  • film boyunca umutsuzlara umut , çaresizlere çare, tüm kasabaya mutluluk dağıtan iyilik meleği ayşeciğin, filmin sonunda agactan düşüp sakat olunca hayata küsüp hırçınlaşması ....
    ayşeciğin bu iki yüzlülüğünü bir türlü kabul edemiyorum. yazık olsun sana ayşecik.
  • filmdeki anlaşılmaz sahnelerden biri de esnaf rollerindeki oyunculardan birinin diğerinin şapkasını alıp yere atması, münir özkul'un da yerdeki şapkayı tekmelemeye kalkmasıdır. film boyunca bu anlamsız sahne üç beş defa tekrarlanır. en son ayşe duruma el atar:
    ayşe: insan eski bi şapka için kavga eder mi?
    esnaf: ne yapar?
    ayşe: sever...
  • zeynep değirmencioğlu'nun süt beyazı tombul bacaklarıyla süper dans figürleri sergilediği, kült türk filmi.
    babası tarafından terk edilen veledin mahalle çocukları tarafından taşlanmasına şahit olan ayşecik duruma el koyar, veledin babasıyla (kasabanın dışında takılan kocaman demirci amca) konuşmaya gider. kalpsiz baba, çocuğunu ısrarla reddetmektedir.ayşecik patlatır cümleyi:
    "bakınca erkeğe benziyorsun amma..."
  • ayy... ben bu şive komedisine tahammül edemiyorum.

    şinci kusuveğcem....
  • münir özkul'un deli amca rolüyle hayatının en iyi performanslarından birini sergilediği film. uyyyy kırdık bacağı daaa!..
    bir de zeynep değirmencioğlu ile mualla sürer arasında şöyle enteresan bir diyalog geçer:
    -hu huu kimse yok mu?
    -yok..
    -peki bu ses nereden geliyor?
    -sana ne..
    -yemek getirdim.
    -bana ne..
    -yemeği sana getirdim.
    -ipi çek gir içeri...
  • köyden teyzesinin yanına gelen ayşecik bi sevgi pıtırcığı misali herkese pıt atar.

    insanların sorunlarının iyi taraflarını göstererek yeni umut pencereleri açar.mutluluk oyunu oynar.
    kötü kalpli ve havalı kasaba kızların onu partide küçük düşürmesinden sonra o da havalı ve şık olmaya karar verir. nitekim deyim yerindeyse kabak çiçeği gibi açılır.
    partide keklik türküsü eşliğinde kaşık oyunu oynarken kesiştiği ali ile de seviyeli bi ilişki başlamak üzeredir.

    herkesin kalbini kazanmiştir.ancak teyzesinin kabuğunu kıramamiştir...

    kasabanın kimsesiz çocukları için kurduğu kermese gitmek istemesi sonucu teyzesi onu tersler dirsek gösterir. gidemezsin der.ayşecik yılmaz.ağactan iner gene kermese gider.

    lakin sevdiği delikanlı ali'nin havalı anasıda ayşeciği oğluna layık görmez.dirsek gosteririr o gece iki dirsek ayşeciği yıpratır ziyadesiyle.eve döner ancak indiği yoldan çıkmak zorundadır.velhasıl ağaçtan düşer sakat kalır ve hayata küser kimseyi gormek istemez

    şimdi asıl olay şu :

    be dingil ayşecik, be mongol

    hani hayat güzeldi elalem sakat kalınca kulağın duyuyor, gözün görüyor diye ahkam kesmeyi biliyordun noooldu he noldu?ne bu tripler ne?ölmedin ya yaşiyorsun işte, şükretsene.hani hayat sevince güzeldi.
    ikiyüzlü ve küstahsın aysecik.
  • ayvalık manzarası göstereceğiz diye, birbiriyle alakasız mekanları iç içe gösteren çekimler yapılmış filmdir. misal, ayşecik teyzesinin orta çamlık mevkiindeki evinden 5 dakikalığına dolaşmaya çıkar ve kilometrelerce uzaklıktaki şeytan sofrasına gidiverir. işin daha komik tarafı, suna pekuysal da evin bahçesinden ayşecik'e seslenir ve onu kayaların üstünde görüp yanına gider.
  • ayvalık'ta çekilmiş bir filmdir.
  • bana bu filmi sebepsizce seven insanlar lazım hayatımda. bunu öylesine söylemiyorum, şöyle bir filmi yermeye çalışmayacak, filmde hata bulmaya çalışmayacak, hataları varsa da görmezden gelecek kadar naif birileri lazım. bu filme bir insanın hangi açıdan baktığı direkt karakter analizi yapmayı mümkün kılıyor. gayet ciddiyim.
hesabın var mı? giriş yap