• tam anlamıyla bir şımarıklıktır.
    ben bile gülüyorsam kimsenin gülmeme ihtimali yok.
    bunu neden yapıyorlar bilmiyorum ama çok kötü duruyor. bir ara belgesel izliyorum vardı, bence her gün maymun ciftlesmesi izlemek de çok zekice değil. hepimiz bütün hayvanlari tanıyoruz. sürekli izlemek bir zekâ düşüklüğü bence.
  • şımarıklık değil olgunluktur. adam milleti aşağılayarak espri yapmaya çalışıyor ben neyine güleyim bu adamın? programına gelen insanlara mikrofon veriyor, o insanları konuşturup aşağılıyor. harbi karaktersizlik bu bence.

    kimse kusura bakmasın ama bu adam komedyen değildir, olsa olsa dalyapraktır. evet, dalyaprak…
  • programı izlerken ana duygum gülmekten ziyade şaşkınlık oluyor, ne karakter(siz)ler var diyerek
    (bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
  • bırak gülmeyi izlemeye bile tahammül edemiyorum bu şahsın programını. kaliteli bir mizah türü olduğunu düşünmüyorum konuklarla dalga geçmenin. zevkler ve renkler demek lazım sanırım.
  • kabul etmek gerekirse birkaç dakikalık kesitler halinde birkaç kere izledim. herkesin kendi özgür tercihidir tabii ancak bu tarz bir üslubu benimseyip hayatın günlük akışında benimle böyle konuşacak kişinin ağzına lafı tıkarım. sonra ağlamak yok.

    bu başlığı görünce ergenlerin darlanmaları aklıma geldi. ergen gencin psikolojisi bozulmasın diye her şeye eyvallah diyen bir ebeveyn ve onların bu düşüncesini benimseyen bir tarz oluştu. tabii ki yine herkesin kendi tercihidir ancak benim ruh sağlığımı hafiften de olsa tehdit edecek bir ergen söylemini toplum içinde veya dışında fark etmeksizin cümlesi bitmeden aynı şekilde karşılık vermek suretiyle sona erdiririm.

    tanım: insanların mizaha yaklaşım tarzlarını kendi absürt tarzıyla dışlayan bir kişinin hezeyanı.

    edit: tanım
  • ben bile gülüyorum derken? sen kimsin at yarrağı.
  • sen gülüyosan tamam oluuum ya öyle söylesene.

    midyat seyfo gülün oğlum.

    bu arada hasan can komik değil. komik olmak için iyi bi hikayeyi her türlü timing ve anlatım şekli ile aktarmanız lazım. hasan can'ın konuşturduğu kişilerin hikayesi iyiyse zaten o kişiler komik oluyor, kendisi değil alüminyum. yani gelen seyirci bazlı bir program bu. senin anlattığın hikaye ilgi çekici/komikse, ben de küfürler edip daha da köpürtürüm ortalığı.

    tek başarısı bu formatı yaratıp, onu izlenilir kılmaktır. izlenip de bu işi yaydı mı, yaydı. demet akalın sendromu gibi. sever miyim, sevmem. dinler miyim, dinlemem. senelerdir piyasada ve hayvan gibi para kazanıp başarılı oldu mu, e oldu işte. onun gibi.
  • akp döneminde ünlü olmuş, isim yapmış, geniş kitlelerce tanınmış kim varsa akp vasatlığını yansıtıyor.

    bu da onlardan biri. o kadar çoklar ki insanları da alıştırdılar buna. bir tane harun abi de alışmış çok mu? :) bugün çok kaliteli diye andığımız her şeyin 90larda kalması bu yüzden belki de.
  • uzun bir süre izledim ve de güldüm fakat sonra ben neye gülüyorum dedim kendi kendime. programdakilerin çoğu sevgilisini aldatmış ya da aldatılmış değişik değişik zevkleri olan paralel evrende farklı bir dünyası olan insanlar
    eğer programda çok uç dekolteli giyinmiş bir kadın var ise mutlaka program boyunca ona zoom yapılıyor ya da herhangi bir vasfı olmasa da konuşanlar bölümüne çıkartılıyor ama sorsan herkes kadına çok saygılı ve hasan can ise sürekli aynı şeyi yapiyor seyirciye; burun estetigi, sac ekimi , boy vb. seyler ustunden yuruyor.
    ha bir de unutmadan insanların yüzüne karşı sağlam küfürler edip topluca gülünmesi de bir noktadan sonra sıkıyor yine de gunumuz turkiyesinde bi 10 bolum izlenilebilirligi var
hesabın var mı? giriş yap