• kendisinin deyimiyle, ana dili (bkz: choro)'dır. youtube kanalında kaliteli içerikler üretiyor ve ingilizce altyazıları mevcut. ben kendisini ilk olarak (bkz: milton nascimento)'nun bazı parçalarına yaptığı düzenlemeler ile keşfetmiştim, o zamandan beri dikkatle takip ediyorum.

    öncelikle, hamilton de holanda için caz konsepti organik bir şekilde gelişen bir şey. brezilyalı müzisyenler, ki bunların içerisine raphael rabello, yamandu costa, antonio carlos jobim, egberto gismonti, hermeto pascoal, paulo moura gibi ustaları alabiliriz; kendi endemik müzikleri oldukça armonik açıdan renkli ve bol geçişli olduğundan caza adapte olmakta zorluk yaşamıyorlar. aslında kendilerine sorulduğunda ısrarla caz yapmadıklarını da söylüyorlar. fakat, tekniksel açıdan yaptıkları şey elbette caz. ancak, söylediğim gibi onlar için bu organik bir süreç. bu müziklerden kastım ise choro, samba ve sonradan gelişen bossa nova.

    hamilton de holanda'nın doğaçlama tekniğini nasıl geliştirdiğine dair çektiği bir video var, orada choro'dan da bahsediyor. izlerseniz taşlar daha iyi yerine oturacaktır:

    tık

    müzik dünyasına 8 telli (4 çift telli) geleneksel brezilya bandolimiyle (mandolin) başlamıştır. daha sonra ise bunun 10 tellisiyle devam etmiştir.

    snarky puppy ile bir konserinden kesit:

    snarky puppy - lingus
  • o kadar fazla dinledim, o kadar fazla etkiledi ki; artık çaldığı uçuk kaçık kromatik ifadeler, spontane bir fikir olarak alakasız şarkılarda aklıma gelmekte. "ulan buraya şöyle bir şey çalınsa ne tatlı giderdi" hesabı. cidden olaya çok geniş pencereden bakabilen bir müzisyen. ben belli notaları hedeflemeyi (target notes) bu adam vesilesiyle öğrendim. o kadar güçlü bir silah ki bu... (bkz: guthrie govan)'ın meşhur bir sözü var: "ben her zaman hızlı çalmaktansa notaları daha güzel bir şekilde seslendirmeye çalıştım." diye. hamilton de holanda bu olayı arşa çıkarıyor, çünkü sürekli geçişleri çalıyor ve bu esnada sürekli belli notaları hedefliyor. harika bir tuşesi var, dinamik bir şekilde çalıyor. sadece melodi ile şarkıyı boğmuyor, yeri geldiğinde tatlı akorlar fırlatıyor. direkt benim idolüm işte telli enstrüman bazında.

    çok enteresan bir sahne duruşu olduğunu da not etmeliyim. sağ ve sol ayağını sırayla yere vurarak ritim tutmakta. insanların %99'u tek ayağı ile ritim tutar, kendisi böyle sallana sallana ritim tutuyor. kendine has bir tarzı var.

    eu te devoro
hesabın var mı? giriş yap