• istanbul un ayrılmaz parçalarından biri, eski müslüman ve gayri müslim toplulukların oturdukları bölgeleri kesin bi şekilde birbirinden ayırmaktaymış ki bi taraf camiyle doluyken diğer tarafta tek camiye rastlamak mümkün değil.
    bugün üzerinden geçerken bi kez daha aklıma geldi, kim uğraştı araştırmadım ama o çocukluğumdaki kokuyu düşündükçe temizlenmesinde emeği geçen herkesi öpücüklere boğmak istemekteyim. badem bıyıklı da olsa.
  • dibinde altın doluydu, capunlar geldi, "temizliyoruz" bahanesiyle bütün altınları aldı gittiler, sonra da, altını bulunca, tanrı'yı, inancı da sildiler, böyle zengin bi millet oldular işte...
  • sabahları kürek çekerken sayın bederettin dalan'ı hayırla anmama vesile olan pür-i paklığın merkezi.
  • çevresini bisikletle dolaşmanın müthiş keyifli olduğu bir yer. içinizden bazı elitistler central park gölü'ne kıyasla pek keyifli bulmayacak olsa da, inanın öyle.* süper profesyonel bir bisikletçi değilseniz ve aradığınız tek şey fazlaca yol yapmak, dere tepe dinlemeden süre kasmak değilse istanbul'daki en güzel bisiklet parkurlarından olduğunu söyleyebilirim. hem çevresindeki balat, ayvansaray, eyüp, sütlüce, hasköy gibi tarihi semtleri gezip inceden bir tarihi gezinti, hem spor, hem de çok farklı etnik ve ekonomik gelir grubundan insanları gözlemleme şansına erişebilirsiniz. pierre loti teleferiklerinin oralarda ufak bir koku gezintinize biraz limon sıksa da çok büyütülecek bir şey değil. yapın bence seversiniz.
  • bazen eminönünden eyüp'e kadar haliç kıyısında yürüyorum. bazen abartıp silahtarağa'ya kadar uzatıyorum. feshane civarındaki leş koku haricinde o kadar güzel bir yer ki, insana yaşadığını hissettiriyor. martılar, deniz, ağaçlar, bu mevsimde ıhlamurların kokusu, piknikçiler...

    giveup'ın da seviyor olması ayrıca hoşuma gitti. arkadaşlarımla benzer zevklere sahip olmak beni çok mutlu ediyor.
  • bir zamanlarki haline geri donmesine az kaldi. ha gayret. bir de dere yamaclarina ve yataklarina yerlesme merakindan vazgecip dogal su akisini geri kazanabilesek kendi kendisini yine yeniden the kendi and the kendi kendilerine de yasatabilir. ama bu da birseydir. yuru be halic be.

    http://www.sabah.com.tr/…/altin-boynuz-hayata-dondu
  • istanbul' un deniz ticaretinin hayati önem taşıdığı zamanlarda bu kadar önemli bir yer olmasını sağlamış her mevsim güvenli, dingin limanıdır burası. ki adına altın boynuz(golden horn) da denir. çanakkale'de de boğaz varken şehrin istanbul kadar önem kazanamamasının nedeni bu noktadır.
  • şimdi aklıma geldi halici bokun götürdüğü seksenli senelerde köprü üzerinden otobüsle geçerken muavinin yolculara kolonya ikram ettiğine ve etrafa kolonya serptiğine defalarca şahit olmuşumdur...
  • kıyısında fener ve balat gibi iki tarihi semt barındırır. bu semtler nedense gezi rehberlerinde bile yok (artık?). bir buçuk yıl kadar oluyor gittik bir gün, ara ara tekrarlamak niyetindeyiz bunu artık. fener'i, balat'ı ve üstüne pierre loti'yi gördük, pierre loti o eski manzarasından çok uzak bir istanbul gösteriyor size evet, fener ve balat da çok şey yitirmiş durumda, yine de gidecek yer aradığınız anda şehirde, burayı da gözden geçirin, gidin görün.
hesabın var mı? giriş yap