• uzun yıllar boyunca kaynağı anlaşılamayan enerji çeşidi.

    nükleer fizik ortaya çıkmadan önce bilim camiası güneş'in nasıl enerji ürettiğini merak eder ve bazı çalışmalar yaparlar.

    doğal olarak enerji hesapları, dünya üzerinde o güne dek kullanılmış ya da kullanılmakta olan, yani bilinen kaynaklar üzerinden yapılır önce. odun, kömür falan gibi... bunların belirli miktarının açığa çıkaracağı enerji miktarı bellidir. güneş'in kütlesi de bilinmektedir. iş hesaba dökülünce anlaşılır ki eğer güneş'te sürekli olarak kömür falan yanıyor olsaydı, güneş bu kadar uzun süre varlığını sürdüremezdi. güneş'in varlığının ne kadar uzun olduğunu nereden biliyorlarmış diyecek olursanız, onu da jeologlar, kaya yapılarından hesaplamıştı.

    sonra nükleer fizik devreye girince "acaba?" dediler ve bu kez güneş nükleer tepkimeyle enerji üretiyorsa durum ne olur diyerek hesap yaptılar. görüldü ki güneş eğer hidrojenleri helyuma dönüştürerek enerji elde ediyorsa ömrü, kayalardan öğrendiğimiz bilgiyle uyuşacak kadar uzun olabilir. zaten cismin kimyasal bileşiminin ortaya çıkarılması da bu sonuçların tutarlılığını kanıtlamış oldu.

    güneş'ten gelen enerjinin tamamını değil çok minik bir kısmını kullanıyoruz. küresel bir cisim olduğu için enerjisinin büyük kısmı bize gelmeden başka yönlere saçılıyor. bize gelen kısmın büyük bir bölümü * uzaya geri yansıyor dünya yüzeyinden, atmosferden ve bulutlardan. atmosfer ve bulutlar %19'unu absorbe ediyor. kalan %51 de yüzey tarafından absorbe ediliyor. bunların da büyük bir kısmı tekrar uzaya radyasyon yoluyla salınıyor falan derken kullanabildiğimiz net miktar güneş'ten gelenin %3.6 kadarı sadece. bu ufacık miktarın bile dünya üzerinde ne kadar çok ihtiyacı karşıladığını görmek zor değil.

    nükleer reaksiyonların füzyon türünü yıldız çekirdeklerinde görüyoruz ama bunu laboratuvar ortamında oluşturmak pek de mümkün değil. ancak ortaya çıkan enerji de hem temiz hem çok uzun süre yetecek kadar büyük. bu nedenle de başta çin olmak üzere birçok ülke bu işi dünya üzerinde yapmanın da yollarını arıyor. tokamak denen alet bunun için yapıldı. henüz istenen başarı elde edilemedi. ilerleyen günler ne gösterir, bekleyip göreceğiz.
  • ücretlendirilebilecek, diğerini muhtaç duruma düşürülebilecek rantabl bir enerji kaynağı olmadığı için geliştirilmesi desteklenmeyen enerji türüdür. halbuki hükmedilebilir, tekelleştirilebilir, tamamlayıcı mal statüsünde pazarlanabilir olsa durum çok farklı olabilirdi.
    o zaman görürdük uğruna oluşturulan politikaları, lobileri, destekçileri, uğruna verilen savaşları...
  • hepimiz geleceğin enerjisi, çok süper, tertemiz şahane falan diyoruz da, fotovoltaik teknolojisi üreten firmalar teker teker ya iflasını açıklıyor, ya çekiliyor. özellikle uzakdoğu menşeli firmaların pazara girişiyle fiyat düşüşlerine katlanamayan avrupalı üreticiler sıkıntıda. devlet buna bir şey yapması lazım.

    esasında biraz kolpaçyüs, biraz şişirilmiş bi mevzu bu fotovoltaik olayı, bol bol yatırım yapıp verim artırmak lazım ki bi şeye benzesin, diğerlerine rakip olsun. şu haliyle durum biraz sıkıntılı gibi. nedenini açıklamaya üşendim, bi link verip kaçacaktım, yine paragraf oldu.

    bosch'un sırf geçen yıl 1 milyar euro zarar eden solar grubu kapatması ya da satması habercağızı. özellikle yönetim kademesinden bi dayının 'tamam güneş solar falan bunlar güzel şeyler, uzun vadeli yatırımlar da, sonsuz vadeli yatırım da olmaz ki canım' demesi ilgi çekici: http://www.pv-magazine.com/…obs-at-stake_100010664/

    geçen yıl siemens'in de piyasadan çekildiğini ve şu sıralar şu an adını hatırlayamadığım çin menşeli büyük bir güneş enerjisi firmasının amerika'da iflas hazırlığında olduğunu da eklemek isterim falan filan.

    edit: şimdi anlatmaya üşendim diye ayarlar döşenmesin, şu entry'de ciddiye alınacak tek kısım yatırımcıların harıl harıl solar'dan kaçıyor olduğu. gerisini bi ara yazıcam.
  • mevcut şartlarda iki sorun var:

    1) kirleten enerji kaynaklarını kullanan (çoğu devlet şirketi olan) kurumlara "polluter pays" kuralının yansıtılmıyor oluşu.

    2) güneş enerjisi konusunda teşvik, seri üretim, merkezi kurulum gibi işlerin yapılmıyor ya da düşük yoğunluklu olarak ve/veya lokal olarak yapılıyor oluşu.

    iş gelip yine politik tercihlerde tıkanıyor ve dünyanın ağzına sıçmakta olan bu tercihleri yapanlar ise bu işten alacakları komisyonun ne kadar olduğundan ibaret bir bakış açısına sahipler çoğunlukla.

    hepsini sonraki kuşaklar adına adam yaralama ve cinayetten yargılamak lazım.
  • science et vie'nin son sayisinin girisinde diyor ki, gunesten dunya yuzeyine ulasan enerji, butun insanligin toplam tuketiminin 8000 katiymis. daha da ilginci, gezegenimizin uygun bir yerine yerlestirilecek 300 kilometrelik bir varsayimsal gunes enerjisi paneli, dunya nufusunun butun enerji ihtiyacini karsilamaya yetebilirmis.

    300 kmlik panel derken kac km2 oldugu ve bunu 8000 katlik farkla nasil iliskilendirecegimizi yazmamislar. hadi hesaplari hatali olsun, 300 degil 3000 kmlik panel gerekiyor olsun. dunya ulkeleri! oglum manyak misiniz siz, daha ne duruyorsunuz?
  • http://www.dailymotion.com/…tts-of-energy-hour_news

    22 gigawatt ile rekor kıran bir güneş enerji sistemi almanyada kurulu.

    (bkz: sessizce dağılalım)
  • soyle hesaplayalim, 10 kw kurulu gucun var ve sebekeye satip geri alacaksin. dolayisiyla aku ve sarj kontrol unitesi alman gerekmiyor. pv panel ve inverter alacaksin. uzak dogu menseli 250 watt pv 350 tl. modulleri haric yerli ureten firmada 400 tl. alman mali 600 tl. yerli denilenden kullandigini dusun. 10 kw icin 40 adet gerekli. 16000 tl sirf panel maliyeti. 10 kw on grid inverter fiyati da 3000 tl civari. izin su bu derken 20000 tlye maloldu diyelim. pv sehpasi, cift eksenli solar tracker falan da 2000 tl ye gelsin, etti 22000 tl.

    kw basina 13.3 cent ustune 1.4 cent de yerli malzemeden alacaksin. 14.7 cent yani 36,75 kurus kw basina alacagin para. ortalama gunes gorme suresi yilda 2640 saat olarak kabul edelim. turkiye ortalamasi bu. 10 kw panelden uretilen elektrigin yillik getirisi 9700 tl yapiyor. gayet makul. aylik 100 tl de harcama yapsak 2.5 yilda kendini amorti suresi var.

    ancak bu herhangi bir tesvik oldugu anlamina gelmiyor. bu devlet bakis acisiyla 13.3 cent olmasi gerekenin yarisi. bizim dogalgaza bagimliligimiz devam etsin diye dusuk tutulmus bir deger. bu haliyle yatirim yapilabilir evet, ancak apartman yonetimlerinin birleserek, ya da il ve ilcelerde kooperatifler kurarak maliyet dusurulebilir. bu konuda bir seferberlige ihtiyacimiz var.
  • artik panelleri ozel bir matbaada basilabilecek olan enerji turu.

    http://dsc.discovery.com/…ology&guid=20070413090000

    silikondan 4-5 kat ucuza mal olacagini soylemis discovery channel. bu basilabilen panellerin en buyuk getirisi de dusuk isik siddetlerinden de faydalanabilmesiymis. mesela bu yeni teknoloji sayesinde sabah gunesi ve ev/bina iclerindeki aydinlatmalardan da enerji geri donusumu saglanabilecekmis. enerji elde etmedeki teknigi de fotosenteze benziyormus. taaa 1988'de isvicreli bir bilimadaminin bulmus oldugu bu teknoloji simdi de ingiliz bir firma tarafindan seri uretime dokulecekmis.

    (bkz: adamlar yapmis)
  • akdeniz'in yıllık güneşlenme saati ortalama 2956 saattir. yani bu da günde gün ışığı süresinin 12 saat gündüz olduğunu hesap ederek bu da yılda yaklaşık 246 gün yapar.
    2956 saat güneşlenme süresi ise yılda m2 başına 1390 kwh elektrik üretimi demek. m2 başına diyorum. (bilgi için yazıyorum en çok güneş alan bölge ise 2993 saat ile güney doğu anadolu bölgesidir.akdeniz 2. sırada gelir.)

    en az güneş alan bölgelere bakacak olursak ;
    marmara'nın yıllık güneşlenme saati ortalama 2409 saattir. yani bu da günde gün ışığı süresinin 12 saat gündüz olduğunu hesap ederek bu da yılda yaklaşık 200 gün yapar.
    2409 saat güneşlenme süresi ise yılda m2 başına 1168 kwh elektrik üretimi demek.

    karadeniz'in yıllık güneşlenme saati ortalama 1971 saattir. yani bu da günde gün ışığı süresinin 12 saat gündüz olduğunu hesap ederek bu da yılda yaklaşık 164 gün yapar.
    1971 saat güneşlenme süresi ise yılda m2 başına 1120 kwh elektrik üretimi demek.
    dikkati çekmek için yineliyorum bu elektrik üretimi m2 başına.

    aynı zamanda türkiye' nin yıllık güneşlenme saati ise yaklaşık olarak 2622 saat yani (gün ışığı 12 saat üzerinden hesapla) 218 gün ve m2 başına ise 1310 kwh elektrik demek.
    bu nasıl bir güç farkında mısınız ?
    aynı süreleri çin ve almanya için vereyim ufak bir fikir oluşsun. çin için m2 başına 783 kwh ve almanya için ise 617 kwh'dir.

    peki neden bu 2 ülkeyi örnek verdim? öncelikle ikisi de sanayi devi olması sebebiyle inanılmaz elektrik tüketimine sahip ve bu iki ülke fabrikalarına, evlerine güneş paneli için çılgınlar gibi yatırım yapmakta. her ikisi de hedef olarak 2025 de elektrik de dışa bağımlılığı sıfıra indirmek istiyor. çin aynı zaman da lityum bataryaları geliştirip bu prototip ve akü çalışmalarıyla tüm yıl güneş enerjisini depolamak istiyor. yani adam bu düşük ve verimsiz güneşlenme süresi ve üretimine rağmen bu sonsuz, ücretsiz ve çevre dostu sistemin geleceğini gördü yürüyor gidiyor.
    şunu da söylemeden geçmeyelim 2019-2020 yılları içerisinde suriye'de güneş enerjisine fazlaca yatırım yaptı sebebi ise savaş nedeniyle altyapılarının yok olması ve evlerinde elektrik olması için bu panellere ihtiyaç duyması. bireysel olarak evlerine alıyorlar ve bu işin asıl maliyeti depolama. depolama için para harcayamıyorlar anlık panelden gelen elektriği çevirici ile anlık kullanabiliyorlar. gün bitince yine elektrik yok.
    dönelim türkiye'ye .
    ülkemizdeki güce bak..
    aynı zaman da yine ülkemiz konumu sebebiyle dik güneş ışığı alabiliyor bu da si panel hücrelerinde verimliliği çok daha fazla arttırıyor.
    ayrıca depolanabilen enerjinin aktarımı konusunda da oldukça şanslıyız. ancak bırakın şu anda ihraç etmeyi kendi ihtiyacımızı karşılasak dahi cari açıkta yılda en az 230 milyar usd cebimizde alacak(kısmı rakamdır). rakamları görebiliyor musunuz ? hiç bir şey yapmadan, o adana'dan ateş ettiğimiz güneşle yapacağız.
    peki ne konumdayız ?
    öncelikle son 3 yılda maymun gözünü açtı iyi gidiyoruz. güney doğu anadolu 'da tarım arazisi olmaya elverişsiz yada verimsiz topraklarda panel tarlaları kuruldu, akdeniz'de sulama sistemlerinde aktif kullanılıyor, yine akdeniz ve güney doğu anadolu'da seraların üzerine depolamasız anlık ihtiyaç panelleri kuruluyor, ges için devlet bankaları 0,40 faizli kredi veriyor, zirai tarlada yatırım yapılmak istenirse ziraat bankası çiftçiye aynı krediden sağlıyor. oteller çatıları için kurulum alıyor hatta aktif kullanımlı bir otelde yani 12 ay çalışan bir otelde yatırım maliyeti 3 ila 5 yıl içerisinde kendini amorti edebiliyor. (tabi bu çatı büyüklüğüne kullanıma göre değişken olduğu için bu şekilde uzun ara verildi.) yani aslında hiç fena değiliz. biraz daha harekete geçebilirsek iyiyiz bile diyebilirim. bu trendi kaçırmadık henüz.
    bunu da söylemeden geçmeyelim 2020 yılının başında ticaret bakanlığı tarafından yayınlanan 2020/5 sayılı tebliğe göre fotovoltaik modüller için birim gümrük kıymet bedeli kilogram başına 25 abd doları olarak belirlendi. yani türkiye'de güneş paneli üreticisi varken paneli ithal etmek daha kolaylaştırıldı. e biz üretiyoruz işte bu zıkkımı. türk firma üretsin, türk arazisine koysun, türk paneli türk arazisinde türk'e elektrik üretsin. ama yok. çinli gelsin tamam...
    nihai olarak buraya kadar okuduysan muhtemelen biliyorsun ancak güneş enerjisi sonsuz ve ücretsiz bir kaynaktır. aynı zamanda çevre dostudur. geleceğin yatırımı, geleceğin trendidir. henüz tren kalkmadan yakalanmalıdır.

    not:ücretsiz derken biri güneş paneli sistemlerinin kurulum maliyetinden bahsederse kalbini kırarım.
  • ulan neredeyse bütün dünyanın tek inancı bu enerjiyle ancak banyo yapılabilmesi. şu yavşak kapitalistleri aşıp da şu enerjinin ne denli hayvani boyutlara ulaşabileceğini halk olarak ne zaman göreceğiz. diğer enerji kaynaklarına harcanan paraların çok çok çok az bir kısmını harcayarak çok daha fazla enerji sağlayacağımıza ne zaman inanacağız?
    sevgili bilim adamları çıkıp konuşun lan. sıçtığımın kapitalist dünyasına sizden öncekiler gibi tek de olsa karşı çıkıp ölümüne şu işin içine girin artık. varsa yoksa para mına koyim.
hesabın var mı? giriş yap