• insanlari dunya tatlisi ulke. gezi rehberlerinde ulkenin insanlarinin ozellikle uzerinde durulmasi pek olagan bir sey degil malum, hem rough guide hem lonely planet ozellikle guatemala'nin insanlarindan bahsediyordu, haydaaa deyip yadirgamistik, ama gidince yazilanlarin bosuna olmadigini goruyor insan.

    ulke de cok guzel ve insanin giderken ummadigi kadar guzel vakit geciriliyor. "giderken ummadigi kadar" diyorum, cunku insanin aklinda ister istemez birtakim kliseler oluyor iste, acaba neyle karsilasacagim diye gidiliyor. bir fikir vermek icin, guatemala'nin meksika'dan hic de kotu durumda gorunmedigini, hatta bircok seyin meksika'da oranla cok daha duzgun ve dakik isledigini soyleyebilirim.

    eski baskenti antigua guatemala (kisaca antigua deniyor) dunyanin en guzel, en sevimli sehirlerinden biri. yemyesil tepelerle ve volkanlarla cevrili cukur bir alanda kurulu, seker rengi alcak binalari, parke yollari, ara ara tuten volkanlarin tepelerini kaplayan bulutlariyla cizgi filmden firlamis gibi duran, neredeyse gercekdisi bir yer, hani koseyi donunce karsiniza bir smurf ciksa yadirgamazsiniz.
  • sistematik olarak yok edilmiş bir yerli nüfusa sahiptir. avrupadan giden ama aşırı verimli topraklarından fışkıran ve çok beğenilen kahveleri yüzünden emperyalist güçler tarafından yüzlerce yıl sömürülmüştür. kahve latifundiumları, binlerce yerlinin mezarı olmuştur.dünyanın en iyi kahvelerinden birine sahip olsa da, hala tam anlamda kahvenin ve topraklarının efendisi değildir.üzerinde yaşayanların çoğuda guametalaya sonradan yerleştirilen ve parsayı toplayan avrupalılarla, latifunduimlarda köle olarak çalıştırılan ve artık yerlilerle karışan afrikalılardır.
  • 'sonsuz baharin ulkesi' diyorlar buraya. gercekten de burada hava hemen hic bir zaman cok sicak veya cok soguk olmuyor, tropik iklim etkisinde ancak daglik bir ulke oldugu icin. ulkenin hemen her tarafi yemyesil, daglari, temiz nehirleri, selaleleri, sahilleri ve gollerini de ekleyince dogal bir cennet oldugu cok rahatlikla soylenebilir. ozellikle tikal ve etrafindaki maya eserleri ve volkanik daglarin arasindaki tertemiz atitlan golu gercekten gorulmeye deger. eski baskent antigua'dan da onceki entrylerde bahsedilmis, eski ispanyol mimarisinden cok guzel ornekler var bu kucuk ve sevimli sehirde.

    bu muhtesem guzelliklere ragmen maalesef guatemala'da insan kendini pek guvende hissedemiyor. uyusturucu kacakcilari yollarda hummer'lariyla cirit atiyor. bazi yollari oldukca bakimsiz. hirsizlik cok buyuk problem. baskent ciudad de guatemala alabildigine duzensiz ve tehlikeli. daha guvenli olsa daha cok turist ceker bu kadar dokunulmamis ve dogal kalmazdi belki de ama bu kadar guzel bir ulkenin bu kadar sefil bir hayata mahkum olmasi da ic burkuyor.
  • okuduğum bir kitapta şöyle bir cümle geçiyor:

    "bu kitapta, aldatmacadan başka bir şey olmayan coğrafi doğruluğu sakın aramayın: guatemala örneğin, öyle bir yer yok. bunu biliyorum, orada yaşadım."

    bizim buranın bilecik'i gibi demek ki. tek fark guatemala ülke, bilecik için şehir diyorlar.
  • kafeini bol, içimi kolay leziz kahvelerin mekanı.
  • ispanyolca'da, "mala"nın kötü, "peor"un ise daha kötü* anlamına gelmesi nedeni ile, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak anlamını veren , "guatemala'dan guatepeor'a gitmek" deyimindeki cinaslı kafiye unsurunu barındıran ülke ismi.
  • yıllar süren iç savaş, onbinlerce ölüm, insan hakkı ihlalleri, çokuluslu şirketlerin sömürü düzeni, askeri darbeler, baskıcı rejimlerin ardından nihayet yüzü gülecek ülke..yapılan seçimlerde solcu alvaro colom emekli general perez molina karşısında zafer elde etti. molina, yazmaya bile gerek yok sanırım her latin amerika ülkesi darbecisi gibi abd menzilli.

    latin amerika'nın kesik damarları kızıla çalmaya devam ediyor.
  • gerçekten var olduğuna dair, içten içe derin kuşkularım olan yerlerden biridir. tıpkı bir transilvanya, tanzanya ya da ne bileyim yozgat gibi.

    sanki buralara gitsem, göz alabildiğine boş arazi çıkacak; "meğer yokmuş ya la böyle bi' yer" diyecekmişim gibi.

    yozgat'ı kendi gözümle görerek listeden çıkardım; var-mış (gibi). guatemala'ya giden uçak biletini de gördüm. giden kişinin iddia ettiği üzere guatemala'da yaşam varmış, nefes alan her canlının elinde silah olsa dahi; kalan sağlar onlarınmış. transilvanya ve tanzanya konusundaki şüphelerim devam ediyor.

    tabi benim algı sınırlarımı en çok meşgul eden;

    (bkz: serengeti'de yaşam)
  • * guatemala maya dilinde 'bol ağaçlı yer' demek.
    * orta amerika ülkesi olan guatemala türk vatandaşlarından vize istemiyor.
    * geçmişte ispanyol kolonisi olan guatemala'da resmi dil ispanyolca; fakat ülkede 21 farklı maya diyalekti konuşuluyor.
    * ülkenin en önemli geçim kaynağı kahve, ardından turizm geliyor.
    * 15milyon nüfuslu ülkede nüfusun neredeyse %50'si tarımla geçimini sağlıyor.
    * ülkedeki önemli diğer ihraç malları; şeker, kakule, petrol, tekstil, sebze, meyve, değerli taşlar ve metaller.
    * guatemala'nın bayrağında da yer alan kutsal ve ulusal kuşu quetzal, aynı zamanda para birimine de ismini vermiş; quetzales.
    * mavi kot ve suda eriyen granül kahve guatemala'dan çıkmış.
    * çikolatayı kimin bulduğunu biliyor muydunuz? çikolata, mayalar zamanında guatemala'da bulunmuş.
    * ülkede 30'dan fazla volkan bulunsa da sadece 3 tanesi aktif.
    * latin amerika tarihindeki en uzun süren iç savaş guatemala'da yaşanmış. hükümet ve asker arasındaki iç savaş tam 36 yıl sürmüş ve 1996'da biten iç savaş 200bin sivilin ölümüne sebep olmuş.
    * guatemala'nın latin amerika ülkeleri içinde suç oranı en yüksek yerlerden biri olduğu belirtiliyor. 2014 verilerine göre bir yılda 6000 cinayet işlenmiş.
    * coca-cola kamyonları kasabalarda bile özel güvenlik görevlisiyle dağıtım yapıyor. pompalı tüfekle araç başında bekleyip göz açtırmayan güvenlik görevlileri ilginç bir görüntü sergiliyor.
    * orta amerika'nın en derin gölü olan atitlan, guatemala'da yer alıyor. gölün en derin yeri 340m!
    * ölümden sonraki yaşama inanan guatemalalılara göre ölüm bir son değil yeni bir başlangıç. yaşam sonrası dönem onlar için çok kutsal. mezarlıklar matem yeri değil, ölülerin dinlenme yerleri. bu sebeple mezarlıklar hep rengarenk.
  • gezilecek bazı güzel yerleri olan ülke. 11 gün geçirdik bu ülkede. ülkeye el ceibo sınır kapısı aracılığıyla meksika’dan giriş yaptık. meksika’nın palenque şehrinden colectivo dedikleri 2 ayrı dolmuşa binip sınıra geldik. bu sınır kapısı az kullanılıyor ancak guatemalalı sınır görevlileri çok yardımsever ve sıcakkanlıydı. kimsiniz hemşehrim diye bile sormadan 90 gün vizeyi verdiler. yürüyerek giriverdik ülkeye. ancak turist görmekten yavşaklaşan sınır kasabasındaki insanlar biraz sinir bozucuydu. neyse ki bu kasabadan kalkan dolmuşla kendimizi flores şehrine attık. bu flores şehri peten itza gölünde küçük bir ada ama baya güzel bir yer ve aşırı güvenli. ancak flores’te asıl amacımız tikal antik kentini görmek. onu da şu entry’de anlatmıştım. (bkz: #142993004) tikal’de geçirdiğimiz harika zamandan sonra kendimizi semuc champey dedikleri doğa harikasına atmak istiyoruz. otobüsle mi gidelim yoksa turist shuttle ile mi derken turist shuttle’ın daha ucuz olduğunu öğrendik. kendimizi 8 saatte bu doğa harikanın bulunduğu küçük kasabada bulduk. adı lanquin. semuc champey ise şöyle bir şey: tık.
    burada birkaç gün geçirdikten sonra guatemala’nın en güzel şehri dedikleri antigua’ya geçiş yaptık. harbiden harika bir şehir. arnavut kaldırımı sokakları, tek katlı sarı binaları, aşırı düzenli şehir yerleşimi, şehrin koruyucusu gibi duran agua volkanıyla günler geçirmek isteyeceğimiz bir yerdi. zaten 5 gün kaldık.
    bu ve bu şehirden agua volkanını gösteren fotoğraflar.
    bu ise görüp görebileceğiniz en güzel starbucks.

    tabi buranın asıl olayı acatenango volkanına tırmanıp dünyanın en aktif volkanlarından biri olan fuego volkanını patlarken izlemek. 5 saatte 1800 metreden 3600 metreye çıkınca yamuluyorsunuz ama her şeyine değiyor. zaten onu da şu entry’de yazmıştım: (bkz: #143274410)
    biz 3 yerine gittik ama lake atitlan, rio dulce ve el paredon da gezginlerin seyahat ettiği başka güzel yerleri.
    antigua’ya hüzünlü vedamızı yaparken yolumuzu artık nikaragua’ya çevirmiştik. önümüzde 18 saatlik bir yolculuk vardı.

    peki en sevdiğim kısma geldik, ne harcadık? 11 gün kalmışız. meksika sınır kapısından giriş, el salvador sınır kapısından çıkış toplamda iki kişi 1006 dolar harcadık iki kişi. guatemala ucuz bir ülke değil, aklınızda öyle yer edinmesin ama paraları çok güzel. bu 1006 doların 384 doları yemeğe, 255 doları otellere, 208 doları aktivitelere, 134 doları ülke içi ulaşıma, 18 doları çamaşır yıkamaya ve 7 doları sim karta gitmiş. meksika’dan sonra biraz daha ucuz geliyor ancak nikaragua görünce aslında baya pahalı olduğunu anlıyorsunuz.

    neyse ki harika ülke. olur da meksika’ya gelirseniz bi 10 gününüzü de bu harika ülkeye ayırmanızı tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap