grip

• bir zamanlar grip olduğumda; annem başucumda bekler, çorbamı, meyve salatamı özenle yapar, benim yerime endişelenir, bana güven verirdi.
  
  aradan yıllar geçti, şartlar gereği başka şehirdeyiz artık ve tek yaşıyorum, yine gribim...
  
  ben annemi çok özledim.
• kötü grip 7 gün sürer...
  iyi grip 1 haftada geçer...
• (bkz: anasını avradını siktiğimin orospu çocuğu)
• sapasaglamken grip asisi olmamdan bir hafta sonra yakalandigim ve su an yenmek uzere oldugum illet hastalik. bazi soylentilere gore bu grip icinde yasayacak yasam formu arayan bit pire gibi bir asalak aslinda. ve bunu bulastirinca kurtuluyorsunuz bu gripten bu yuzden vucudunda baska grip beslemeyen birinin suratina oksurun hemen. boylece sizin gribiniz artik onundur. ama dedigim gibi karsi organizmada asla ve asla baska bir grip olmamalidir zira bu griplerin yasam alani tum bir bedendir.
  
  edit : yillar sonra bu editi yapmadan gecemeyecegim (bkz: gotunden sallamanin en guzel ornegi). cok afedersiniz boyle tespite kafam girsin
• uzayda uydulara cirit attıran, gezegenlere robotlar indiren, protonları çarpıştıran insanoğlunun tedavisini bulamadığı zıkkım. arkadaş, ne sikim bilimadamıdır bunlar. az daha uğraşsalar koloni kuracaklar mars'a, iş gribe gelince yok bulamadık. bütün astronotların boku donsun marsta, üşütüp grip olsunlar o zaman akılları başlarına gelir.
• kağıt kesiği gibi bi şey.
  dışardan bakıldığında basit gözüken ama içerden çok can yakan.
  saç diplerinden, ayak parmak uçlarına kadar sızlatan. ölüm döşeğinde gibi hissettim. kalem tutacak mecalim olsa, vasiyetimi yazacaktım. düşündüm bunu.
  yüksek ateşten rahmetli babaannemi ayak ucumda dantel örerken gördüm lan.
  uykudayken kabuslar, uyanıkken halüsinasyonlar...
  en ilginci de aniden geçmesi. akşama doğru bi dinçlik geldi.
  
  bittiğinde en kötü rüyasından uyanmış gibi oluyor insan, ''allahım gerçek değilmiş çok şükür'' gibi.
  hayat çok güzelmiş. gerçekten.
  bok gibi bi filmdi ama finali şahane bağlamışlar demek istiyorum bu hastalık hakkında.
  şimdi dışarı çıkıcam, seke seke, ıslık çalarak dolanıcam sokaklarda.
• burun cilginca akar, bogaziniz acimaya ba$lar, devamli bir takim bitkisel meretler icmek durumunda kalirsiniz, hapsirirken kendinizden gecersiniz, ayrica selpaksiz bir hicsinizdir..
• yilda en az bi kere gelen, geldi mi gitmeyen, zaten birine gelince, arkadas, anne, abi, taksici, satici.. herkese gelen, insani herseyden nefret ettiren, beyninin calismasini bile engelleyen, bogaz agrisi, ates, kiriklik, burun akintisini bunyesinde barindiran bela.
• bu gibi rahatsizliklardan antibiyotiksiz kurtulmak icin kulaktan dolma tavsiyeler:
  akan burun icin: burna girebilecek buyuklukte bir parmak secilip taze sikilmis limon suyuna batirilir, sonra da parmak burna sokulur, bikac saniye orda kalsin nufuz etsin.
  gicikli ve agriyan bogaz icin: limon gargara yapilir (dayanabilirsen tuz da ekle)
  semptom giderilmesi icin tylenol hot tozcuklari (limon esansli elbet) gayet etkili
  bogaz beyazliklari icin: pyralvex marka diseti yarasi tenturdiyotuna kulak cubugu batirilir ve bir elfeneri esliginde bogazda gorulen beyaz noktalara bastirilir. kuscak gibi olursan korkma panik olma ama kusmamaya calis.
  bir de, eger gripsen ve bu entriye dek yazilanlari okuduysan gozlerin iyice yasarmistir. git yat biraz allahaskina.
• hangover halinin en izdirapli kismini alin, ve onu 1 haftaya yayın. grip, işte o.