• bu volkswagen kampanyasi ertesinde cok laf yemis; hepsini okudum, 10-15 dakikalik da bir google arastirmasi yaptim ve anladim ki hepiniz haksizsiniz ibneler! (homofobik olsaydim "hepiniz ibnesiniz haksizlar!" derdim. akp ile son 8.5 yilda cag atladik)

    en buyuk elestiri, diger sirketler dururken vw'a saldirmalarinin sacmaligi ve bunun abd masasi olmalarina kanit teskil etmesi. bakiniz,

    sekil 1a: "ağababaları ford, chrysler, dodge, gmc vs. dururken niçin görece doğaya ve insanlığa daha saygılı olan volkswagen'e saldırdığını anlayamadığım dernek görünümlü amerikan şirketi."
    sekil 1b: "son yaptıkları vw protestosu özünde ne kadar içten pazarlıklı bir oluşum olduğunu göstermiştir...git 100km'de 20 litre yiyip dünyayı hamam yapan hummer'i üreten general motors'u protesto et"

    arkadaslar, romalilar, greenpeace amerika merkezli bir organizasyon degil. bizzat amerikan hukumetinin alaska'daki nukleer testlerine karsi kanadali gonulluler tarafindan kurulmus ve yillar gectikce de anarsist bir yapida buyumus. her ulkenin kendi otonom organizasyonu var ve yonetimleri, butceleri bagimsiz. bu butcelerinin ufak bir kismini (yuzde 15) greenpeace international denen, uluslararasi kampanyalarin koordinasyonlarindan sorumlu bir orgute veriyorlar. bu orgut hollanda merkezli ve uyeleri, yerel greenpeace ofislerince seciliyor, herkesin de birer oy hakki var. bazi greenpeace organizasyonlari ise bu semsiyenin tamamen disindalar.

    adamlar birbirlerinden ve baskalarindan bagimsizliklari iyice anlasilsin diye iyice ileri gidip, hicbir sirketten, hukumetten, hukumetler ustu uluslararasi kuruluslardan bagis kabul etmiyorlar. yillardir resmi politikalari bu. greenpeace abd'nin, dc'deki merkezinde calisan arkadaslarimdan biliyorum, google gibi sirketler bunlara tonla para vermek istiyor ama tuzukleri nedeniyle kabul edemiyorlar. tek kaynaklari kisisel bagislar. bu durus bence iyice saygiya deger, zira butceleri sanildigindan cok daha ufak; mesela amerikan greenpeace'inin toplam yillik butcesi 30 milyon dolar, yani basettikleri sirketlerin her birinin yillik reklam/pazarlama butcelerinin onda biri, yuzde biri. calisan sayisi, bagis yapan sayisi ve butce gibi kistaslara gore zaten avrupadaki greenpeace, amerika'ya gore daha buyuk.

    neyse, madem yapiyi ve butce kaynaklarini anladik, gelelim volkswagen hadisesine. bu avrupadaki greenpeace'cilerin bir olayi. avrupa birligi icinde vw cok buyuk ve emisyon dusurme politikalarina da bmw gibi sirketlere nazaran daha fazla tas koyuyorlar (araclari ortalama olarak daha az co2 uretse dahi, gelecekteki standartlarin yukselmesine karsilar anladigim kadariyla). bunun dogrulugu veya yanlisligi ayrica tartisilir ama dikkat cektigim nokta su: hindistandaki greenpeace'ciler, oranin petrol sirketine karsi kampanya baslatsalar, oranin havasini suyunu kirlettikleri icin, siz cikip "asil amerikan sirketlerine karsi durun gotunuz yiyorsa, biliyoruz agababaniz kim" demeyeceginize gore, burada da ayni angutlugu yapmaniz icin bir sebep yok.

    ayriyeten amerikan greenpeace'cileri de kendi otomobil sirketlerine karsi kampanyalar yapiyorlar, mesela:
    http://usactions.greenpeace.org/…8/04/23/title_1006
    http://www.greenpeace.org/…eace-targets-ford-motor/
    (bunlara ulasmam, linkleri copy paste etmekten daha kisa surdu. ayni internet herkesde var, kullanin, kullandirin)

    yeterince ikna edici olmustur butun bu argumanlar; ruhlarinizin kurtulusu icin elimi opmeye daha sonra gelirsiniz.

    daha genel olarak konusursak, ben greenpeace'in nukleer enerji konusundaki tutumuna katilmiyorum. ne zaman calisanlariyla konusurken bu konu acilsa, tartisma bitmeden 3 sise sarap bitmis oluyor. "nükleer enerji yerine fosil yakıtları kullanmanın gezegenimiz için daha yararlı olacağını zanneden" insanlar degiller elbette, sonucta yillardir bu isin icinde olan, teknik donanimli, hukumetlere ve sirketlere cevreci politikalar konusunda danismanlik yapan bir suru insan var burada, bu kadar aptal degiller. bunlarin odak noktasi yenilenebilir enerji, bu bakimdan yararlilar. karbon emisyonlarini dusurmek acisindan, mevcut teknolojilerin veriminin arttirilmasi acisindan, clean coal gibi ismi guzel kendi o kadar guzel olmayan projeler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek acisindan yararlilar. bence nukleer de bu cozumun bir parcasi olmak zorunda fosil yakitlarindan bir an once kurtulmak icin ama bu greenpeace'i desteklememek icin bir neden degil.

    taktikleri ise acayip ama diger organizasyonlarla beraber olduklari dusunuldugunde ise yariyor. yani tek cevreci orgut bunlar olsaydi, icinden orangutan parmagi cikan cikolata reklamlariyla, sistem capinda etkili sonuclar elde edilmezdi, cevreciler de marjinalize edilirdi. fakat tek cevreci orgut bunlar degiller, ornegin amerika icin konusursak sierra club bunlardan cok daha eski, etkili ve 4 kat daha buyuk bir olusum butce acisindan. greenpeace'in marka taninilirliginin onda biri olmamasina ragmen isin lobi kisminda daha etkililer. fakat bu is lobiden ibaret degil cunku policy ureterek etkileyeceginiz alanlarin zaman ve mekan siniri var. sirketlerle birebir goruserek, ticaret odalarina bildiri yayinlayarak, ulkelerin bakanliklarina faks cekerek su anda islenen cevre suclari baglaminda yapacaginiz etkinin bir siniri var. greenpeace orgutleri bu noktada butcelerine kiyasla cok buyuk etki yaratabiliyorlar.

    o orangutan parmagi orneginden gidersek, dunyanin en eski uc ormanlik alanindan biri, hic adini duymadiginiz devasa sirketlerden biri tarafindan palm oil uretmek icin yokediliyor. allah'in endonezyasinda bu, hukumetin yarisini zaten sirket yonetiyor, sen ab komisyonlarinda yahut abd meclisinde lobi yapsan nereye kadar (endonezyaya ambargo koyalim deseler sagcilar bunlari harcar). o zaman da bunlarin buyuk musterilerine satasmak, onlarin milyarlarca dolar harcayip olusturduklari marka imajlarini birkac yuzbin dolarlik kampanyalarla yoketme tehdidinde bulunarak onlarin politikalarini degistirmek pratik bir cozum. koskoca nestle bundan korktugu icin, unilever bundan korktugu icin endonezyali sirketle anlasmalari kestiler. o endonezyalilar da simdi ceplerinin derdinde olduklarindan onceden muhattap almadiklari cevrecileri dinlemek zorunda kaliyorlar.

    greenpeace gibi orgutler kendi hayal dunyalarinda yasayan insanlardan mutesekkil degiller. nestle sonucta o yagi bir yerlerden almak zorunda, bunu biliyorlar ve diyorlar ki dunyanin en eski yagmur ormani yerine git suradaki yeni ormanlardan al, kestiginin yerine de yenisini dik. dunya kadar sustainability politikasi var uygulanacak. bunun yaninda, bu politikalara uyan sirketleri de aciktan destekliyorlar. ornegin dev supermarket zincirlerini, mal aldiklari ureticilerin cevre politikalarina gore siraliyorlardi ve bu siralamanin tepesindeki sirketler gelip greenpeace'in egitim gunlerinde konusma veriyorlar. hatta eski "dusmanlari" dahi gelip, "koskoca sirketimizin politikasini iki gunde nasil degistirttiniz, helal olsun" mivalinde gaz konusmalar yapiyorlar.

    bu kadar cok insanin katildigi, bu kadar gevsek bir organizasyonda (aslinda organizasyonlar grubu) abuk subuk kampanyalarin olmasi, taktiksel hatalarin olmasi dogal; bulundugunuz ulkenin orgutunun bagis toplama taktikleri de sizi gicik edebilir, ama genel olarak insanliga faydalilar ve ben de mutevazi bagislarda bulunuyorum.

    edit: ayrica sirf, amerikadaki kuresel isinma/climate change reddini, daha genel olarak bilim karsitligini sistematik bicimde finanse eden ve o ana kadar adi sani duyulmamis koch grubunun ipligini pazara cikartmalari, kendilerine sempati beslemem icin yeterli.
  • parayla çalıştırdıkları insanları greenpeace gönüllüleri gibi gösterip (sokaklarda destekçi toplayan kişiler), insanlardan her ay (sanırım en az 5 dolar) bağış alan örgüt. seneler önce saf bir gençken ben de verdim bu parayı. taa ki bir gün greenpeace'den telefonla aranıp bizimle çalışmak ister misiniz diye sorulana kadar.
    önce ofislerine gittim, nişantaşı'nda baya lüks bir apartmandaydı. sonra size eğitim vereceğiz dediler. şişhane'deki bir otele gittik. işte efendim insanlara şöyle yaklaşacaksınız, şöyle para isteyeceksiniz, yaptıkları eylemler, tarihçeleri, çevreyle ilgili konular vs. sonra greenpeace türkiye ofisinin kendine yetmediğini ve merkezden destek aldığını öğrendim. dünyada bağışlarla kendini idare edemeyen iki veya üç ülkeden biriymişiz. bu nedenle bol bol destekçi toplamalıymışız. ardından türkiye'deki destekçi sayısını söylediler, yanılmıyorsam 15 bin kişi civarındaydı ki bu yaklaşık 4 sene önceki rakam. tabii bütün bunlar yaşanırken kafada ufak hesaplamalara giriştim. inşaata bakıp vay be kaç ton demir gitmiştir buraya diyen adam moduna girdim. 15 bin kişi ayda ortalama 5 dolar verse (en az 5 dolar olduğunu hatırlatırım tekrar)... orda film koptu bende. bu kadar para toplayıp, bir de kendine yetemeyen bir ofis. hayır büyük eylemler kampanyalar yapılsa neyse diyeceğim. ama ortada hiç bir şey yok neredeyse ki olsa bile bu meblağda bir parayla neler neler yapılmaz.
    ayrıca eğitimde bilimsel açıdan hiç bir alt yapısı olmayan veya yanlış olan söylemlerle karşılaştım, itiraz ettim, tartıştım. her şeyin büyük bir şirketten farksız bir biçimde işlediğini gördüm. ben bu kadar zamandır nasıl bir örgüte destek oluyormuşum diye kendime kızdım. ertesi gün arayıp hemen desteğimi iptal ettirdim, greenpeace ile alakamı sonsuza kadar kestim.
  • istiklal caddesinde bu cemiyet için çalışan iki arkadaşla geçen günlerde şöyle diyaloglarım oluştu.

    greenpeace bayanı: merhaba, greenpeace'i biliyorsunuz değil mi?
    mm: tabi ki biliyorum.
    gb: greenpeace biliyorsunuz kimseden destek almadan ayakta duran bir kurum.
    mm: çok emin değlim.
    gb: nasıl yani?
    mm: yani ben artık greenpeace'den ve yaptıklarından çok emin olamıyorum. mesela kaş'taki yunus parkları için ne yapıyorsunuz? wwf'in bu konuda projesi var mesela.
    gb: greenpeace daha global ölçekli projelerle ilgilenir, lokal konular odak noktamız değil.
    mm: hmm anladım, peki meksika çevre faciası için ne yapmıştı. yanlış anlamayım size söylemiyorum bunları, anlamaya çalışıyorum.
    gb: tabi ki, beni tanımıyorsunuz zaten.
    mm: yani anlayacağınız çok emin değilim.
    gb: tamam, size güzel bir hayat diliyorum.
    mm: inşallah

    otuz saniye sonra başka bir yetkili yanıma gelir.

    mm: siz de mi greenpeace'tensiniz? az önce sizden birini gönderdim.
    greenpeace bayı: yaptıklarımız o kadar önemli değil mi sizin için?
    mm: tam tersine çok önemli, sadece neler yaptığınızı çok hissedemiyorum.
    gb: biz medyada yer almıyoruz doğal olarak.
    mm: bunu anlıyorum, demin ki bayana da sordum, mesela kaş'taki yunus parkları için bir girişiminiz var mı veya greenpeace meksika faciası için neler yapmıştı?
    gb: hmm, anladım sorularınızı tamam iyi günler.
    mm:......

    biraz daha işlerini inanarak yapsalar keşke.
  • petrol şirketlerinin ve amerikanın sözde barışçıl tetikçileri. çevreci görünümlü misyoner kızıl haç.
  • gezi parkı eylemine anladığım kadarıyla görsel destekten başka bir destek * * vermemiş oluşum. sokakta gıriiinpiise destek vermek ister misiniz diyen greenpeace gönüllüleri hiç olmazsa gitse o bile bir kalabalık eder. kendi içlerinden birkaç kişi harici esaslı bir toplanma nerde greenpeace'te?

    zamanında 5 yıl bankacılık hizmeti kullanmama cezası almış ve son parayı da yine o kredi kartımdan kendileri çekmişti. biz de safa-insafa geldiğimiz zamanlardı, gerçek doğa dostu olduklarını zanneder helalı hoş olsun derdik. işte bizlerin de saflık zamanlarıydı.

    tekrar maddi destek vermek istermisiniz diye telefonla aramasını bilirsiniz kredi kartım kapandıktan sonra aramayı kapatmasını bilirsiniz de; kaldırın 3 büyük ilden birkaç otobüs de taksim-gezi parkı eylemine insanları götürelim demezsiniz, bunu bilmezsiniz. hani siz yapmıyorsunuz bir protesto bunu anladık da bari insanları götürelim onlar savunsunlar doğayı e bunu da düşünmezsiniz. yanlışım varsa eğer yanlışsın arkadaş deyin mesaj atın bana kabulum. ama, de hele size ne diyim gıriiinpiyss daha.
  • sözlük yazarları sayesinde bu kuruma olan öfkem gittikçe büyüyor.

    devamlı entryler görüyorum "inanılmaz göğüsleri var link" heyecanla linke tıklıyorum ya o siktiğimin balıkları çıkıyor ya da dark side şeysi.

    hadi star wars gibi kutsal bir şeyi oyuncak ettiniz neyse de, kardeşim meme görmek için tıkladığımda niye çıkıyor sizin linkleriniz ? istemiyorum sizin saçma sapan şeylerinize tıklamak.

    şu saniyeden sonra tüm entrylerimin sonuna rick roll koymazsam ibneyim.
  • fok baliklari kurkleri icin insanlar tarafindan oldurulmesin diye onlarin ustune yesil boya sikan dernek, kurulus, herneyse. sayet fok baliklarinin karda kamofle olmasini saglayan beyaz kurkleri, bu olaydan sonra beyaz olmamistir ve bu sefer etleri icin hayvanlar tarafindan oldurulmeye baslanmistir ve dolayisiyla pek bisey farketmemis, denge yine bozulmustur.
    (bkz: burnunda sinek var kipirdama oldurucem)
  • samimiyetsiz, ikiyüzlü ve cahilce davranışlarıyla midemi bulandıran sözde "çevreci" oluşumlardan biri ve en büyüğü. neo-luddite denyoluğun dünyadaki en büyük destekçilerinden biri. çapsızlıkta bir tek peta'nın gerisinde kalan oluşum. yazık.
  • yav he adamlar sıfırdan gelip sonuç elde ediyorlar. amına kodumun dünyasını yemyeşil edip kurtardılar harcadıkları milyon dolarlar ile.

    bizim millet de bunları destekleyince kendini yeşilci sanıyor. bu adamları eleştireni de solcu. yaptıkları medyatik etkinlikler dışında bir sik yapmayan bir örgütten başka bir şey değil. arada ya bir tv'de görürsünüz ya da yüksek tirajlı bir haber sitesinde. milyon dolar harcayıp bir tane bot icat ederler. o bot ne yapar, gider kuzey buz denizinde bir tane avcı gemisini taciz eder. 3 tane balığın hayatını kurtarır. güzel bir çekim yaparlar sonra internette paylaş. o video dönsün dursun. helal olsun çevreci oldunuz. siktirin gidin reklamınızı başka yerde yapın.
  • bilmemnereye fosil yakit, atik bosaltan, hic bilmedigimiz cennet gibi bir yere termik santral acmaya calisan, dunyada varligindan bile haberdar olmadigimiz guzel yaratiklari yok edecek eylemlerde bulunan kisilerden ve yaptiklari dalavere islerden hic haberimiz olmayacakken, yukaridakilerin yaygara olarak tespit ettigi hareketleriyle butun bunlardan kamuoyunu haberdar eden ve el altindan yurutulen, dunyaya ve cevreye zarar vericek hareketlerden haberdar olmamizi saglayan orgut.
hesabın var mı? giriş yap