green river

• creedence'ın 1969 çıkışlı 3. albümüdür, çok güzeldir. aşağıdaki track'leri barındırır.
  
  1- green river
  2- commotion
  3- tombstone shadow
  4- wrote a song for everyone
  5- bad moon rising
  6- lodi
  7- cross-tie walker
  8- sinister purpose
  9- the night time is the right time
• 80'lerin başında seattle da grunge bi müzik tarzı olmadan çok önce jeff ament,mark arm,bruce fairweather,stone gossard tarafından kurulmuş şaşırtıcı bi punk grubu öyleki bu adamların sonradan kurdukları pearl jam mother love bone mudhoney,diğer grunge takımı ve hatta şu anda yapılan sakız punk grupları bile etkilenmiş green river olayından, hiç belli etmeden grunge akımını başlatmış bi nevi.adamlar bizimkilerden çok sefil durumda olsalarda laylaylom felsefesinden çok daha ii müzik icra etmişler
  soundgarden albümünde swallow my pride die bi şarkı vardır green river ındır aslen. he ayrıca stone gossard green river dayken pearl jam 'in black animal ını flan yapmış.3 sene beraber takılmış bu adamlar sora mark arm steve turner la mudhoney i flan krmuş ..seattle dan çıkan hemen hemen herşeyi sevmemdenmi bilmiorm uzun zamndır dinler ederim mp3 lerden hala come on down adlı albümünü ısmarlayamadım..
  ama müzikleri bi hzrlık aşaması gibi 'baya sıkı gelcez hazır olun' dio sanki...
• "seattle üniversitesi - grunge hazırlık fakültesi" tadında bir gruptur.
• (bkz: yeşilırmak)^*
• grubun kurucusu diyebileceğimiz steve turner'ın otobiyografisinden okuduğum kadarıyla grubun kuruluşu ve dağılışı aşağı yukarı şöyle;
  
  mark arm mr. epp and the calculations'ta çalmakta, söylemektedir. steve turner'a “gel sen de.” der. adamların kafalar uyuşuyordur ve ilişkiye seviye atlatmak isterler. böylece green river kurulur.
  
  bateriye turner'ın lise sondan arkadaşı alex shumway geçer. ki adam önceki gruplarında bas da çalmıştır ve bestelediği şarkılar da vardır.
  
  basa nereden olaya dahil olduğunu unuttuğum jeff ament alınır.
  
  mark arm der “ya ben hem gitar çalıp, hem söylemek istemiyorum.” ilk pürüz burada çıkar.
  
  “gruba ikinci gitarist lazım mı?” soruları başlar.
  
  bu esnada come on down öncesi demo kayıtları 1984'te tamamlanır.
  
  ikinci problem müzik anlayışından kaynaklanır.
  
  jeff ament iron maide'dan esinlenme sert metal yapmak ister. steve turner “ya siktir et, çalalım rahat rahat” kafasında garage rock.
  
  bu esnada ikinci gitar fikri kabul görür ve stone gossard çağırılır jeff ament'in eski grubundan. ayrıca yine steve ve alex ile lise arkadaşıdır bu.
  
  bu kadro ile come on down kaydedilir.
  
  fakat müzikal sorunlar bitmez. jeff ament ciddi işler yapmak isterken mesela (adam ciddi hedeflemiş müziği kariyer olarak, montanalı işçi çocuğu) steve turner ucuz gitarla ciyuv ciyuv takılmak ister.
  
  bir de come on down'dan sonra turne yapalım mı teklifine steve sıcak bakmaz.
  
  en sonunda huzursuz olan ve ön tıkamak istemeyen steve, “ben gidiyorum beyler.” der.
  
  jeff ve stone'un eski gruplarından arkadaşları bruce fairweather olaya dahil olur. işin ilginci steve “lan şimdi adamları bıraktık, bunlara gitarist lazım.” diyerekten bruce'u düşünürlerken; bruce zaten halihazırda jeff'in ev arkadaşıdır.
  
  sonrasında steve üniversite okur, tam zamanlı çalışır derlerken, thrown ups diye bir seattle grubuna davet edilir. grup taşşak taşşak jamming ürünü rahat şarkılar yapmaktadır. grubun bateristi ve solisti de gruptan ayrılır. halihazırda muhabbete devam eden steve mark'a “geç davula.” der, solist ise mark'ın university of washington yurtlarından ed diye bir arkadaşı (grafiker vesaire, mudhoney'in vanishing point albüm kapağını tasarlayan adam örnek) olur.
  
  bir gün ed'in evinde steve turner dan peters ile tanışır ve jam yaparlar. ahanda müzikal uyum.
  
  derken green river 1987'de dağılır: jeff ve stone'un müzik anlayışı ile mark'ınki de uymamaya başlar ve büyük plak şirketleri (major label) ile çalışmayı mark istemez.
  
  e zaten mark ile steve bir şekilde beraber takılırlarken, dan peters de yanlarında olunca rahat kafalı mudhoney ortaya çıkar.
  
  steve ve jeff ise mother love bone'a dönüşür.
  
  kafadan yazdım, hayırlı olsun.
  
  edit:
  
  bu arada mark ve steve grunge'ın büyük bir ticari başarı getireceğini düşünmüyorlarmış.
• ton balıklı makarna + bira üzerine orgazm sigarası içerken dinlemekten zevkin bir adım ötesini hissettiğim şarkı. ayrıca; ötrifikasyon.
• hala dönüp dolaşıp dinlenen rehab doll ve dry as a bone ep'lerinin bookletlerinde de 80'lerin green river seyircisini, konser afişlerini ve esas oğlanlar steve turner, mark arm, stone gossard, jeff ament ve alex vincentı da görmenin mümkün olduğu grup. bu iki ep'nin grubun adını duyuran asıl çalışmalar olmasına rağmen come on downdaki muhteşem hava verilememiştir, zira come on down, hala gizli saklı bir indie hazinesi olarak yerini muhafaza ediyor. jeff ve stone'un büyük şirketlerle çalışma arzuları onları mother love bone'a, karizmatik vokalist andrew woodun overdose ölümü ise mother love bonedan temple of the dog ve sonrasında pearl jame sevk etmiştir. steve turner ve mark armın yarattığı -söze ne hacet, fevkalade- mudhoney ise seattle'ın küçük konser salonlarından günümüze kadar gelmiştir.
• (bkz: gary ridgway)
• 2008 yılında sub pop'un kuruluşunun 20. yılını, 2009 yılında ise melvins'in kuruluşunun 25. yılını kutlamak amacıyla 3 gitaristli^*** kadrosu ile tekrardan bir araya gelip, bir kaç kere konser düzenleyen aşmış grup. come on down, p.c.c gibi eski şarkıların çalındığı konserlerde aradan o kadar yıllar geçmesine rağmen mükemmel işler çıkarmışlardı.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=qeq6wtr3jsw
  http://www.youtube.com/watch?v=lzk1df3riii
• kesinlike dinlenilmesi gereken bi abea sarkisi.
  (bkz: abea)