• bi arkadaşın amcaoğlu da hakkaride sat komandosuymuş...

    - benim amcaoğlu war olm, hakkaride sat komandosu...
    - pat komandosu olmasın o?
    - ne patı olm?
    - bu yalan elinde yüzünde patladı ya senin, o açıdan şeyettim...

    4 yıl sonra gelen edit: sat = su alti taarruz

    (hakkari'de hangi suyun hangi denizin altina girmis de taarruz ediyor senin amcanin oglu bilmiyorum ki?)
  • -abi godzilla ne demek?
    -öö...şimdi god ingilizce allah anlamına geliyor...
    -evet?
    -zilla da arapçadan geliyor..asıl anlamı sille,tokat demek??!!
    -ee?
    -o zaman godzilla feleğin sillesi anlamına geliyor
    -??
  • (bkz: nez)
  • -monaco'da bir seminerdeyiz. gece takılmışım casinoya bir baktım saat olmuş iki. neyse çıktım dışarı bir taksi arıyorum. ama yok. in cin top oynuyor monaco'da. neyse karşıdan bir ses "hede, hede"* diye bana bağırıyor. bakıyorum el sallayan bir adam. yanına gidiyorum bir bakıyorum prens albert [burada dayanamayıp sorulur "seni nerden tanıyormuş" "e bizim seminerin konuk konuşmacısı ya. seminer listesinde adımı ve resmimi görmüş çok tanışmak istiyormuş"*]. neyse bana "gel götüreyim seni oteline" diyor. ben de geçip yanına oturuyorum. albert'de görsen bir hava. beni etkileyecek ya basıyor da basıyor. saatte 200'le gidiyoruz. hayır ben eski ralliciyim korkmam ama arkada caroline var. tir tir titriyor kızcağız*

    şimdi bu hikayede aklıma takılan ve bunu gayet ciddi bir şekilde anlatan insana soramadığım karanlıkta kalan bir kaç nokta var.
    1.monaco bir doğu alman kasabası mıdır ki geceleri insanlar tavuk gibi uyumaktadır?
    2.prens albert sadece resmini gördüğü bu insanı gecenin bir saati o mesafeden nasıl tanımıştır?
    3.prens albert hedeyle neden tanışmak istemektedir?
    4.prens albert niye kendi arabasını kullanmaktadır?
    5.formula 1 otomobillerinin bile saatte ortalama 170 kilometre ile tamamladığı monaco grand prix'sinin yapıldığı sokaklarda nasıl olup da 200 kilometre ile gidilmektedir?
    6.caroline de arabadayken bu iki kraliyet mensubu üye monaco'da herkesin uyuduğu o saatte sokakta ne yapmaktadırlar?
    7.bu insan bunu anlatırken bizi hıyar mı sanmaktadır?
    8.bu anlattıklarına kendisi inanmakta mıdır?

    7. ve 8. soruların cevaplarını uzun bir fikir teattisi sonucu bulmayı başardık. 7'nin cevabı hayır, 8'inki ise evet. bir vakadır bu kişi.
  • askerlikte, bir erin ailesine yazdığı mektupta eğitimde en çok zorlandığı şeyin havada helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmek olduğunu yazmış olduğu, çok anlatılan bir mittir. güzel sallayıştır.
  • sallamasıyla ünlü bir arkadaş:
    - ulan o gün kız arkadaşımla kavga ettik, kafam acaip bozuldu ben de aradım arkadaşları bana bi motosiklet bulun dedim. aldım sonra aleti bastım sakarya yoluna girdim. ilerledim baya bi 250-300 falan yapıyom, birden karşıma bir tır çıktı, bi kaydım motosikleti ittirdim tırın altına(burada motosiklet ittirme hareketi yapılır) kendim de şarampole doğru kaydım. hastanede 1 hafta kaldık sonra.
  • babamin romada t-shirt vs. almak için as romanin taraftar magazasinin yerini ögrenmek amaciyla resepsiyoniste sordugu sorudur.

    -sir, where is romarium?
  • bu ülkede saç uzatmayı ben başlattım, barış manço benden görüp saçlarını uzattı diyen yurt güvenlik görevlimizden bir hikaye:

    bir gün dolmuşla işe gidiyorum ayaktayım. adamın biri de yanımda oturuyor. dolmuş zaten itiş kakış rahatsız. bu herif hiç sallamıyor açmış gazete okuyor. gazetenin sayfalarını çevirdikçe yüzüme sürtüyor sayfalar. . sonra başladı yorumlar yapmaya dolmuşun ortasında bağıra bağıra. "bu ecevit de adam mı? batırdı ulkeyi bunak." adam bilmeden konusuyor abuk subuk ben de severim ecevit'i. ben de tav oldum çıkardım çakmağımı yaktım gazetenin alt köşesinden. bu dallama anlamadı once noolduğunu. sonra bi tutuştu gazete bu pezevenk de yanmaya başladı. minibüs sağa çekti bu tam atlıyor minibüsten aşağı yandım allah diye. bi koydum kıçına tekmeyi yan amına koyayım dedim.
  • küçükken kurulan çocuk çetelerinin üyelerinin birbirlerine anlattığı öykülerin topu.

    - o ev vardı ya. oraya girdim dün.
    - hadi yaa!!!!!! terkedilmiş ev mi? perili olan?
    - evet. yukarı çıktım duvarlarda kan vardı.
    - neeeeeeeee???? allahım inanamıyorum. başka?
    - izleri takip ettim. odada bir ceset vardı.
    - allahım. cinayet olmuş o zamaaaaann. kim yapmış olabilir bunu?
    - bilmiyorum ama şüphelendiklerim var. akşam arka bahçede buluşalım. konuşuruz.
    - tamam. korkusuz beşler bu meseleyi de çözecek bence.
    - beşler değil artık yaa. korkusuz üçleriz artık biz. özgeler yazlığa gitti.
    - haa taaam.
  • (bkz: frank rijkaard/#16288318)

    "1988 doğumlu olduğum için futbol hayatının son birkaç yılını izleyebildim rijkaard'ın."

    95'te futbolu bırakan rijkaard'ın son birkaç yılını izlemiş arkadaş.

    (bkz: ben altı yaşından beri rijkaard izliyorum ulan)
hesabın var mı? giriş yap