• david goliath ile savaşacaktır ama goliath kocaman bir devdir ve tek zayıf noktası ise tam anlının çatıdır .ama oraya kalın bir miğfer giymiştir. david miğferi çıkarttırmak için ordusunun kalkanları ile bütün güneşi goliath a yanısıtır. goliath ısınan miğferi çıkardığında ise david sapanı ile taşı sallar ve goliath ı alnından vurup yere indirir goliath her iri adamda olduğu gibi yere düşerken çok ses çıkarır
    (bkz: the good the bad and the ugly)
  • 2. dünya savaşı'nda almanlarca kullanılan uzaktan kablo kumandalı hafif paletli patlayıcı taşıma aracına verilen isim.

    goliath'lar heereswaffenamt (ordu silah dairesi) tarafından bremen merkezli borgward firmasına ısmarlanmış makinelerdir. tek amaçları, ön kısımlarına konulan patlayıcıyı tank, siper, korugan gibi hedeflerin yakınına kadar götürmek ve orada infilak ederek minimum kayıpla maksimum imhayı gerçekleştirmektir. kendisine verilen goliath ismi ağır ironi içerir çünkü bir insanı bile zorlukla taşıyabilen 1.5 metre boyunda, 0.85 metre eninde ve 0.56 metre yüksekliğinde çok ufak bir makinedir ancak taşıdığı patlayıcı miktarına baktığınızda büyük yıkım gerçekleştirebileceği için bu isim takılmıştır. aracın kontrolü ve hedefe yönlendirilmesi, arka kısmında bulunan ve aracın sağa-sola dönüşü ile patlayıcının patlatılması için gerekli kablonun birarada sarıldığı bir kablo makarasının ucuna takılan basit bir kumanda kutusu ile yapılıyordu.

    goliath'ın üç üretim versiyonu vardır.

    sd.kfz.302: nisan 1942'de seri üretimine girişildi ve bu tarihten sonra birliklere dağıtılmaya başlandı. makine, tahrikini 13.6 beygirlik güç üretebilen iki adet batarya beslemeli bosch marka elektrik motorundan alıyordu ve arka bölmesine takılı olan bir kablo makarası aracılığı ile yaklaşık 1.5 km'lik bir menzildeki hedeflere, saatte 10 km'lik bir hızla ilerleyerek taşıyabildiği 60 kg. patlayıcı ile saldırabiliyordu. elektrik gücünün kısıtlı olması nedeniyle sürüş menzilinin kısa olması yüzünden çok tutulmayan bu araçtan 2650 adet üretildi ve neredeyse ocak 1944 tarihine dek üretim hattında kaldı.

    sd.kfz.303a/303b: elektrik motorlu sd.kfz.302'nin yetersizliğini gören heereswaffenamt, goliath'ların benzin motorlu bir modelinin geliştirilmesini istedi ve ortaya sd.kfz.303 serisi çıktı. ilk olarak mart 1943 yılında üretilmeye başlanan 303 modelinde bir adet 12.5 beygirlik iki silindirli 703 cc.'lik zündapp sz7 motoru (1, 2) kullanılıyordu ve kullanılan bu motor ve 6 litrelik yakıt tankıyla goliath'ların menzili 12.5 km.'ye çıkarılmıştı. a-b şeklinde iki farklı versiyon üretildi. bunların tek farkı biri 75 kg diğerinin ise 100 kg. patlayıcı taşıyabilmesiydi. onun dışında makinenin hedefe yönlendirilme usulü değişmemişti ve bu iş, elektrikli olandaki gibi, kablolu bir kumanda ile yapılıyordu. savaşın sonuna dek her iki versiyondan da toplam 5079 adet üretildi.

    benzin motorlu olan goliath'lar "v", elektrikli olanlar ise "e" harfleriyle birbirlerinden ayrıldı. yapısal olarak bazı farklılıkları vardı, mesela benzin motorlu goliath'ların üzerinde bir hava giriş kanalı mevcuttu ve palet sisteminde 2 adet dönüş tekeri vardı. elektrikli olanlarda ise aracın yanlarına doğru genişleyen 2 yuvada bataryalar bulunuyordu, aracın üzerinde herhangi bir hava giriş kanalı yoktu ve palet sisteminden 3 adet geri dönüş tekeri mevuttu.

    goliath aktif olarak batı cephesinde, italya cephesinde, doğu cephesinde ve özellikle varşova ayaklanmasında kullanıldı. çok etkili değillerdi çünkü yalnızca ön kısmında 6 mm'lik bir zırh plakası bulunan ama yan ve üst tarafı tamamen korunmasız olan bu araçlar zayıf yapıları yüzünden hafif kalibreli silahlarla bile durdurulabiliyor, topçu ateşi nedeniyle sıçrayan şarapnellerin motorunu veya yürüyen aksamını hasarlaması ya da kumanda kablolarının kopması sonucu hareketsiz kalıp düşmana kolay hedef oluşturuyorlardı.

    şu videoda aracın nasıl kullanıldığını, farklı versiyonlarını ve aslında acayip bir eğlence potansiyeline sahip olduğunu görebilirsiniz.
  • çanakkale savaşında batırılan ingiliz zırhlılarından biri. olayın detayı şöyledir.

    1915 yilinda marmara denizi'nde dusman denizaltilarina karsi devriye nobeti tutan muavenet-i milliye 10 mayis'ta canakkale'ye cagrildi. gemi komutani kidemli yuzbasi ahmet saffet'e cok gizli bir emir verilmisti. canakkale savasi'nin belki de seyrini degistirecek gizli saldiri icin artik onlerinde sadece birkac gun vardi. ariburnu ve seddulbahir cephelerinde 3 aydan beri araliksiz devam eden savasta ingiliz ve fransizlar'a ait dusman donanmasi turk siperlerini siddetli top atesleri altinda bulunduruyordu.

    özellikle morto koyu'nda yatan 2 ingiliz savas gemisi goliath ve cornwallis taarruza kalkan turk birliklerini top atesi yagmuruna tutarak bolgeyi cehenneme cevirmekteydi. ahmet yuzbasi'nin aldigi gizli emir 12 - 13 mayis gecesi bu gemilere karsi yapilacak saldiriyla ilgiliydi. turklerin 'kocakari' adini taktiklari ve savasin basindan beri uzerlerine olum yagdiran goliath artik hedefteydi. toplarinin gurlemesinin bu saldiriyla kesilmesi umut ediliyordu.

    muavenet-i milliye muhribi, 1909 yilinda almanya'da denize indirilmis 620 ton kapasitesinde, 72.1 metre boyunda ve 2 adet torpido kovani olan ufak bir muhripti. boyle kucuk bir geminin 13 bin tonluk dev bir savas gemisini avlamasi icin dahiyane bir plan yapildi. gemi komutani hucumu gece yarisindan biraz sonra olarak planladi. boylece, bir vardiyanin uykuya olan ihtiyaci ile diger ayakta olan vardiyanin da uyku sersemliginden faydalanilacakti. gemiye torpido uzmani olarak alman yuzbasi firley muşavir olarak verilmisti.

    tum hazirliklarin tamamlanmasinin ardindan 12 mayis gece yarisini biraz gece harekete gecen muavenet, 8 mil suratle rumeli kiyilarina adeta surunurcesine bogaz disina dogru seyretmeye basladi. bacasindan dumanla birlikte kizillik da cikmasin diye kazanlar da sondurulmustu. saat 01.00'a dogru gozculer, tam pruvada eskihisarlik burnu'na bordalarini vermis 2 dusman zirhlisinin goruldugunu rapor ettiler. ayrica 2 muhrip de karakol geziyordu. o sirada birden dusman gemilerinin birinin kopru ustundeki isildaginin parildadigi goruldu. gozculer belli ki uzerine dogru gelmekte olan hayalet tekneyi fark etmisti. muavenet gercekten zordaydi. kidemli yuzbasi ahmet saffet, sogukkanliligini hic kaybetmeden, isildakcisina ayni isareti vermesini soyledi: "0" 'yani parola'. bir anlamda, soruya soruyla cevap vermek oluyordu bu. istiyordu ki, ingilizler bir an icin olsa bile sasirsinlar, o da bir anlik tereddutten yararlanabilsin.

    dev zirhliyla artik aralarinda 300 - 400 metre vardi. ahmet yuzbasi, once tupteki 3 torpidonun da gonderilmesini emretti. sonra da 'makine tam yol ileri' komutunu verdi. muavenet hizla uzaklasirken muthis bir infilak sesi gecenin karanligini yirtti. arkasindan bir daha. sonra bir daha. uç torpido da hedefini bulmustu ve goliath, 570 kisilik murettebati ile morto koyu'nda 70 metre derinlige gomuldu.
  • kara $im$ek'teki super bir tir.. (bkz: kara simsek)
  • david in ebesine atladigi dev
  • starcraftın gerizekalı bir birimi.
    çok güçlü ve kullanışlı olmasına rağmen, yolladığınız yere en uzak noktalardan dolaşarak gitmeye çalışması ve bunu yaparken sıkışıp kalmasıyla ünlüdür.
  • terran iseniz ancak bunlarla protoss carrierlarina kar$i $ansiniz olabilir. gerci oyunu bu kadar uzatmamaliydiniz yanli$ yapmi$siniz...
  • kuranda davut tarafondan öldürüldüğü yazan filistinli dev (iö 11.yy) filistinliler saula karşı savaşmaya geldiklerinde golyat teke tek dövüşmek için ortaya çıkar. davut bu tehlikeyi göze alır, bir sapan ve çakıltaşları ile golyatı yener. savaşçılarının yenildiğini gören filistinliler umutlarını yitirerek geri çekilirler. devin silahları mabede yerleştirilir. davut saullden kaçarken golyatın ünlü kılıcını da beraberinde götürür. golyat kimi kaynaklarda calut olarak da geçer. kitab-ül hiyeldeki calut karakteri de acaba bu golyattan esinlenerek yaratılmıştır diye düşünmekteyim doğrusu….
  • dogu dillerindeki asli calut $eklindedir.
  • 4. sezonu çok çok muazzam bir sinema eseri olmuş.

    senaryo, sinematografi, oyunculuk, kurgu, yönetim, müzik.

    olağanüstü.
hesabın var mı? giriş yap