• güzel bir kız ismi.
  • cek kuregi guzelim uzanalim goksu'ya
    gun inerken donelim suzulerek moda'ya
    karsimda guzel bebek bakarken solgun aya
    su ustunde sekerek suzulelim goksu'ya
    mavi bir cennet gibi uzaniyor marmara
    biz cennetten gecerek uzanalim goksu'ya

    (bkz: yeni goksu)
  • suyuna bakması bile insana huzur veren güzellikte gök renginden olan nehir. bu nehrin en güzel yanı ve gök renginde kalmasının tek nedeni* silifke'nin* kanalizasyon atıklarının nehre bırakılmaması.
  • o nehirdir ki üzerine yapılmış ilk köprü; poyraz demektir,köprünün bir ucundaki minicik büfeden aldığınız dergiyi eve gidip bir an önce okuma heyecanıdır. parmaklıklardan elini hiç çekmeden aşağıyı izler,yürürsün.demir kokusu kalır ellerinde.ve şimdi aklında,burnunun ucunda o minicik evin nergis kokusu...
  • kollarının bir kısmı antalya ili sınırlarından diğeri de konya ili sınırlarından başlayıp karaman-mut civarı birleşen, üzerinde 2 baraj * * bulunan ve silifke'yi ikiye bölen, bereket kaynağı nehir. eski ismiyle calycadnos.
  • eski istanbul'da insanların sosyalleştiği ve hoşça vakit geçirdiği mesire alanları meşhurdur. kağıthane mesire alanı bu anlamda daha yaygın biçimde bilinse de göksu'nun tabloları dolduracak derecede eşsiz bir güzelliğe sahip olduğu bilinen bir gerçektir.

    1890 yılında çekilen ve bugün teknolojik imkanlarla renklendirilen göksu fotoğrafı, doyumsuz manzarayı izlerken huzur bulmanızı sağlamaktadır. bu fotoğraflara bakınca, kentleşmenin doğal yaşam alanlarını ne ölçüde tahribata uğrattığını üzülerek düşünüyoruz.
  • eski resimlerini görünce hüzünlendiren, boğaz'a akan dere... bu hale getirenler istanbul'u bu kadar seven bu halk mıdır acaba?
  • orta toroslar'ın en güzel ırmağıdır göksu. bir kolu geyik dağları'ndan, bir kolu haydar dağları'ndan doğup mut'ta birleşir, silifke'de dev bir delta yaparak denize dökülür. sertavul kadar yükseklerinde ardıç ve kızılçam ormanları içinden süzülür, delice akar. daha aşağılara doğru sandal, sakız ağaçları ve makilerle süslenir, durulur biraz. kıyıda bir göl kadar uysallaşır, deltası yüzlerce tür deniz kuşuna ve kaplumbağalara yuva olur. mavisini tarife sıfat bulmaksa zor.
  • bir faruk nafiz çamlıbel şiiri:

    gönlüm ne zaman göksu'da isterse dolaşmak,
    kaplar hemen etrafı hayalimdeki bahçe:
    akşam, görünür güller uzaktan bana yaşmak,
    hülyalı söğüt dalları maşlahla ferace.

    yıllarca süren şi'rini söyler korularda,
    bülbülleri, ishakları bir "devr-i kadim"in;
    hala duyulur aynalaşan mavi sularda
    seyrettiği üç çifte piyadeyle nedim'in...

    bir daye sükunuyla yeder sanki bu yerde,
    her sandalı bir "mev'if-i sevda"ya kürekler.
    mwhtab ile her madde birer ruha döner de
    her gölgede son sevgili ilk aşıkı bekler.

    kuvvet bulur avdette düşüncem daha bir kat;
    bahçem sarışın göksu, ev,m pembe hisar'dır...
    zehrolduğu günden beri ömrümde hakikat
    yalnız bana alemde hayalin tadı vardır!
  • bu isme sahip çocuklardan bir kısmının ailesi "göksü" ismini koymak isterken nüfus memurunun azizliğine uğramıştır. işin kötü yanı insanlar isimlerinin özelliklerini taşıyorlarsa bu çocuklara bir süre sonra göğün dinginliği yerine göksu nehrinin taşkınlığı bulaşır.* ama içlerinden bir hece de olsa su aktığı için duruluk ve coşku bakidir.
hesabın var mı? giriş yap