• "plinius (genç). tam adı gaius plinius caecilius secundus (doğumu: isadan sonra 61/62, comum, italya. ölümü: 113, bitinya).

    romalı yazar ve yönetici. roma imparatorluğu'nun en parlak dönemindeki toplumsal ve özel yaşamı içtenlikle anlatan, edebi değeri yüksek bir dizi mektubun yazarıdır.
    zengin bir ailenin çocuğuydu. yeğeni olduğu plinius (yaşlı) tarafından evlat edinildi. on sekiz yaşında avukatlık yapmaya başladı. medeni hukuk mahkemelerinde sağladığı başarılar, zorbalık eden bölgesel görevlileri yargılayan siyasal mahkemelerde de aranan bir hukukçu olmasına yol açtı. en büyük başarıyı 100 yılında afrika'daki bir valiyle ispanya'daki bir grup görevliyi mahkum ettirerek kazandı. bu arada 93'te praetor, 100'de de konsül oldu.

    mali konularda çok yetenekliydi. 94-100 yılları arasında önce askeri hazineyi, sonra da senato hazinesini yönetti. 104-106 yılları arasında roma kentinin kanalizasyon işlerini yönetmekle görevli bir kurulun başında bulundu. daha sonra, imparator traianus tarafından belediye hizmetlerindeki yolsuzlukları incelemek üzere britanya'ya gönderildi. iki yıl sonra orada öldü.
    plinius, ekim 97'de imparator domitianus'un ölümünden 100'ün başlarına değin uzanan dönemin olaylarını anlattığı özel mektuplarını dokuz kitap halinde topladı. (100-109). onuncu kitabı da, çeşitli resmi sorunlarla ilgili olarak imparator traianus'a yönelttiği sorulara ve imparatorun bunlara verdiği karşılıklara ayırdı.
    özenle ayrılmış olan bu mektuplara her birinde tek konu ele alınmıştır. bunlar yakın zamanlardaki toplumsal, siyasal ya da edebi olaylardır. kısa bir süre önce yaşanmış bir olayın öyküsünün anlatıldığı ya da herhangi bir sorunun ahlak açısından tartışıldığı, delikanlılara öğüt verilip sorunların yöneltildiği, doğadaki güzelliklerin ya da garip şeylerin tanımlandığı mektuplar da vardır. plinius bunların her birini konusuna uygun ayrı bir üslupla yazdığını söyler.

    plinius'un en uzun mektupları siyasal mahkemelerdeki başarını konu alır. bu mektuplarda imparator domitianus'un ölümünü izleyen 12 yıllık dönemdeki önemli kişilerin anlatılması, ciddi tarihsel kayıtların bulunmadığı bir dönemin anlaşılmasına olanak hazırlamıştır. kısa kişilik betimlemeleri cornelius tacitus'unkilerden daha az yergici, daha yumuşak ve olasılıkla daha tamdır. tacitus'un historiae (tarihler) adlı yapıtının yazıldığı zamanın koşulları üzerine bilinenleri bu mektuplarda plinius anlatmıştır."

    kaynak: ana britannica, 25. cilt. (sayfa: 330)
  • edebiyat ve siyaset tarihinde genç plinius olarak adlandırılan romalı edebiyatçı. yaşlı plinius / caius plinius secundus 'un yeğenidir. kendisini meşhur eden, en büyük eseri epistulae yani mektuplar 'dır.

    imparator trajanus 'a yer yer yalakalık boyutunda vücud bulan mektupların 10. kitabını türkçemize çiğdem dürüşken ve erendiz özbayoglu hocalarımız kazandırmış durumda; yky 'den, kazım taşkent klasik yapıtlar dizisi 'nden: [genç plinius'un anadolu mektupları]

    http://www.ykykultur.com.tr/…itap/kitap.asp?id=1194

    mektuplarının ingilizceleri için;

    http://www.bartleby.com/9/4/
  • "insan, olmuş olanın bilinmesi ölçüsünde üzülür, ama olabilecek olan ölçüsünde korkar." genç plinius

    (bkz: fortis fortuna adiuvat)
  • "tıpkı insan vücudunda olduğu gibi devlette de en ağır hastalıklar baştakilerdir."
    ep. 4.22
  • kimi araştırmacılara göre epistula vii., 27.12-14 de anlattığı (http://www.bartleby.com/9/4/1083.html adresinden mektubun ingilizcesine, http://www.thelatinlibrary.com/pliny.ep7.html adresinden de latincesine ulaşılabilir.) kölelerinin anlattığı hayalet hikayesini fazla ciddiye alan adam imiş.

    hikaye şöyle;

    "..biraz eğitim görmüş bir azatlım var. küçük kardeşi ile aynı yatakta uyuyordu. kardeşi, yatağın yanı başında oturup, elindeki usturayı onun başına doğru uzatan, sonra da tam tepedeki saçları kesen bir adam gördüğünü sandı. güneş doğduğunda, küçük kardeşin başının tepesindeki saçlar kesilmişti, kesik saçlar da yerde duruyordu. kısa bir süre sonra, benzer bir olay öncekini doğruladı. bir köle çocuk diğerleri ile birlikte ortak alanda uyuyordu. pencerelerden (öyle söylüyor) beyaz gömlekler içinde iki adam geldi ve çocuğun saçlarını kestikten sonra, girdiği gibi çıktı. yine, gün ışığı çocuğun saçlarının kesilmiş ve çevreye dağılmış olduğunu ortaya koydu. daha sonra dikkate değer bir olay, eğer davalı olarak mahkemeye çağrılmamı sadece kısmete yorarsak, cereyan etmedi. bu olayların vuku bulduğu sırada imparator olan domitianus daha uzun yaşasaydı, yargılanacağım kesindi. çünkü carus'un yazı takımı kutusunda aleyhime kısa bir mektup bulunmuştu. demek ki, davalıların saçlarını uzatma adeti de hesaba katılırsa, hizmetkarlarımın saçının kesilmesi benim için tehdit oluşturan bir tehlikenin savuşturulduğuna işaret ediyordu."

    araştırmacılar russel ve merril bu hikayenin, plinius'un azatlıları tarafından uydurulduğunu düşünmektelermiş, sherwin-white ise haberci ruhların plinius ile ilişkilendirilmesinin sebebini, azatlıların plinius'un malı olmasıyla açıklıyormuş.
    (d. melton, ghost stories from classical antiquity)
  • tam adı caius plinius caecilius secundus olan fakat genç pliny olarak anılan, 62-115 yılları arasında yaşamış senatör. zamanının önemli şahsiyetlerine göndermiş ve almış olduğu mektuplar ile anılmaktadır. daha detaylı bilgi için: http://www.livius.org/pi-pm/pliny/pliny_y.htm
  • günümüze dek ulaşabilen az sayıdaki mektuplarını son 3-4 aydır ağır çekimde, tane tane okuyorum. korkunç ölüm gerçeği karşısında ne yazık ki birkaç bin yıl sonra bizzat konuşulmuş olacak sözleri duyamayacağız ancak birkaç bin yıl önce yaşamış bir entelektüelin ve etrafındakilerin hayatına bizzat göz gezdirebiliyor olmak, kahrolası 2023 yılından kalkıp da m.s. birinci çağın rastgele bir gününe gidebiliyor olmak beni tek kelimeyle kendimden geçiriyor.

    açıkçası plinius'un bazı mektupları bana seçkin sınıfı adına üretilmiş ve rastgele açıp izlediğim bir seinfeld bölümü gibi geliyor bazen. karşına ne çıkacağını asla bilemiyorsun, konular son derece modern: ölüm, hastalık, hızla geçip giden imparatorlarla zamanın hızla akışına kederlenmek, uygun bir fiyata kapatılacak arsaların aranışı, appia yolu veya zengin campania'daki villalarda geçen izdivalar, belagat, edebiyat ve daha nicesi üzerine konuşmalar.. her şey o kadar modern ki.. çoğu zaman 18 ve 19. yüzyıldan bir yazı veya edebiyat eseri okurken ağdalı dilden, girilen tiyatral tavırlardan bunalırım ama bu mektuplar resmen modern bir üsluba sahip. arka planda nero'nun adı geçmese, arada bir iki araba kornası duyulsa bugün yazılmış gibi sanki. ve elbette buna ek olarak herkesin emanet edilecek bir büyüğü olduğu ve herkese bir yerlerden mirasların kaldığı, imparatorların dokunulacak kadar yakın olduğu, sürekli roma'dan bahsedilirken bu büyülü roma'nın çok yakınlarında bir yerde büyülü ve deniz esintili villalarda inzivaya çekilen hayatlar..

    birileri çok büyük yaşamış, belli.

    plinius'u okurken bazen gözyaşları içinde "işte cennet bu olmalı" diyorum. bazı insanlar mukayese edilemez şekilde şanslı ve açıkçası bazen de kahkaha atıyorum. plinius bazen öyle bir fularlı entelektüelliği kasıyor ki, kendimi himym'ın bir bölümünde mosby'nin bizimkilerden ayrı bir şekilde ultra entelektüeller arasında geçirdiği bir akşamı hatırlayarak çok güldüğüm oluyor.

    son tahlilde, binlerce yıl öncesinin toscanasından, campaniasından, romanesk villalardan muhteşem esintiler esiyor üzerime onu okurken. fazlaca siyasete daldığında açıkçası bunalıyorum. ancak siyasete dalmadığında tam da kendisinden önceki yüzlerce tarihsel metin arasında bulmayı umduğum şeyi veriyor bana plinius:

    ölümlü aciz bedenimle geçmişte raptiyelenmiş bazı anları enfes bir şekilde oradaymışım yaşama hazzını. birden fazla, kendimden fazla hayatı yaşayabilme ve düşleyebilme fırsatını. "ölümsüz anlar"da, yazıyla ölümsüzleştirilmiş anlarda bundan 2 bin yıl öncesinde çok canlı, çok hüzünlü ve çok haz dolu ve son derece introvert bir modernlikle yaşamama imkan tanıyor..

    bunu kaç kişi yapabiliyor ki?

    evet, bir kronikçi ile şu an kalkıp haçlı seferine katılabilirsiniz, marko polo ile asyanın içlerine süzülebilir yahut colomb'un seyir defteri ile saykadelik bir batı yolculuğuna çıkabilirsiniz ama hiçbirisi plinius gibi sanki şimdi 2009 yılında bir yerde gibi bestekarda kafayı bulduktan sonra birebir anlaşabileceğin bir entelin evinde kendini bulmak gibi hissettirmiyor.

    onda kendimi gördükçe kahkahalara boğuluyorum. arzu ettiğim şeyleri tarihte yaşamış insanlar görmek mükemmel ama ne yazık ki ben onun kadar sıcakkanlı, daha doğrusu insan sever biri değilim. yiğit özgür moduyla, yerinde olsaydım mektuplarımın çoğunu aynı şekilde yazmakla birlikte sonlarını; bi daha yazma, cevap vermicem diye bitirirdim hah hah ha.
  • 24 ağustos 79'da vezüv'ün püskürmesine tanık olmuş ve ilerleyen yıllarda bu olayın betimlemesini o denli iyi yapmıştır ki günümüzde volkanoloji literatüründe "plinian eruption" olarak adlandırılan ve genellikle >25 km yükseğe ulaşan bir püskürme sütunuyla karakteristik olan bir püskürme tipi tanımlanır.
hesabın var mı? giriş yap