• sakın gelme demek isterdik bush. keşke gelmesen. buralar soğuk, siyah çirkin, karanlık.. yani gelme. çocuklarını öldürdüğün, insanlarını taciz ettiğin bir ülkenin komşusuna gelme. istesek de istemesek de burası ortadoğu, haritasını değiştirdiğin ortadoğu'nun bir ülkesine gelme bush. ne olur gelme. lütfen bile derim, gelme bush.
  • "nike/converse ayakkabıyı ayaktan çıkartıp oyy ayacıklarım iki sıvazlayayım dediğiniz an", nasıl sadece "nike/converse "ayakkabıyı ayaktan çıkartıp oyy ayacıklarım iki sıvazlayayım dediğiniz an"dan ibaretse, o ayakların sahibinin kafasıyla direk alakası olmayan bir hadise ise, yani ayakkabıyı çıkartmak nasıl tek başına bir anti-emperyalist eylem sayılmazsa (ki kriterlerini tartışacak donanıma sahip olan böyle bir hususta zannederim konuşmazdı zaten*) ayakkabıyı giymek de bir offhastasıyımyalarım-emperyalist eylem sayılmaz. gibi bir iki saçma cümleyi hakkındaki tartışmalar üzreine sarfedeceğim slogan.
    keşke ayakkabı giyip giymemek kadar basit olsa ideolojik tercih, dünya görüşü.

    "ne kadar kişi derse desin bush gelecek"ten ziyade,
    birinin çıkıp demesi, demeye karar vermesi ile ilgilidir bence, gelme bush.

    bush gelip rakı-şiş kebap filtresi üzerinden türkiye'nin son dönemdeki gelişim sürecini övdüğünde, gelme bush diyen taraf kaybetmiş olmayacak.
    burada eylem sen gel/sen git/ sen otur/sen de takla at'tan ziyade,
    kendini ifade durumudur.
    gelme diyen insanlar, bunu kimden istediklerini ve bu lafın muhattabının sözkonusu eylemi ne kadar takacağını biliyorlar,
    taksaydı adama gelme denmesine gerek kalır mıydı?

    aşırı eleştirel olma sevdası yüzünden, henüz kalkıp ses çıkartmaktan bile acizken ve işler dünyada bu noktaya gelmiş,ülkemiz de sözkonusu rezilliğin tasdiğine egzotik bir halı işlevi görmek üzereyken
    üzerine ne giymiş olursa olsun sokağa çıkıp adama siktir git ülkemden, katil matil diye bağıran yüzlerce insandan biri olmanın,
    bence ideolojik/anti-ideolojik açıdan hiç bir sakıncası yok.

    yok efendim adam gelecekmiş,gelemeyecekmiş, yok ayağımızda converse varmış,yok ibm'imiz varmış, yok gelme denmesi süreci etkilemezmiş,bunlar mesele değil.
    sürec zaten iki üç gri adam'ın attığı zarla ve kuklalarını oynatmalarıyla belirleniyorsa, bizim zaten yapacağımız bir şey yok,
    fakat neyi isteyip istemediğin hususunda dünyayı sallayamasan bile, en azından kendine karşı görevini yapmış,hesaplaşmış,
    kendi kendinle barışmış olursun,
    ki kendisinin ve isteklerinin farkında olmasına rağmen bush'un gelmesini engelleyememiş ama taraf oluşturabilmiş bir sürü insan,
    evinde oturarak engelleyememiş bir sürü insandan, kaale alınsa da alınmasa da tavrını belirtmemiş bir sürü insandan, muhafazakar bir takım yararsızlık söylemlerinin ve entelektüalize edilmiş, usturuplu bir takım "olmaz ki" söylemlerinin bahane gölgesinde olan biteni koltuğundan izlemiş insandan yeğdir.
    amerika göndermeli bir tişörtle bile olsa sokağa çıkmış insan,
    hiçbiryere gönderme yapmayan süperantiçelişik yaşantısıyla evine kapanandan daha yeğdir. evet şüphesiz çelişiktir, ironiktir fakat o sırada bildikleri doğrultusunda elinden geleni yapmaktadır. kişisel donanımı tartışarak eylemini niteliği ve başarısını belirleyemeyiz.
    herhalde kimse kalkıp,
    "ayol sen önce o nike'ı çıkart ayağından!!!neren muhalif senin be? emperyalizt,hıh! " diyip de eyleme gelen insanlara çarık falan dağıtınca eylemin daha bir anti-emperyalist, daha bir yerinde, daha bir muhalif olduğunu iddia etmeyecek????
    yürümeye ve bağırmaya inanarak insan belki an içinde dünyayı değiştiremeyebilir, ama kendisini değiştirir.
    asıl bayat çelişki amerika'ya tavır alırken boğazımıza kadar amerika'ya batmış olmamız değil,
    örtük ya da değil, işgal edilmiş bir sürü ülkeye pisliğini dağıtan, cümle rezilliğin cinayetin sorumlusu konumundaki kişi bu coğrafyaya gelmek üzereyken ve kendisine/cinayetlerine ses çıkartma fırsatı varken, hala kıyafet/ürün tartışıyor olmamızdır.

    (bkz: bir başkadır benim memleketim)
  • gel bush,
    tam yerine gelmek üzeresin,
    mesele ayakkabı kıçkabı değil diyenin ayakkabıyı savunduğu sanılan bir yere gelmek üzeresin*,
    tam da anlatıldığı gibi kafası gerçekten de karışık bir kuşağın,
    nike pis mi değil mi adlı voleybol performansına denk gelmek üzeresin,
    protesto amaçlı gösteriyle, bağış mantığını karıştıran insanların ülkesine gelmek üzeresin,
    sen gel,
    biz de vazgeçelim bağırmaktan çağırmaktan,
    gidip popstar çöpstar ne varsa onu izleyelim, sonra da gelip atalım tutalım,
    a?gösteri mi a çok banal? diyelim, bağış yapacak bir takım vakıflar bulalım..
    yaşantımıza devam edelim...

    hoşgelirsin bush efendi,

    zira ifadesine surat asarak girişen adamın,
    ancak ve ancak olumsuzsa eleştirisi haklı sanılan adamın,
    o bi'kere ööle değil çok aptaca bu bi kerem
    diyenin
    hala öncelikle ve içerikten öte haklı sanıldığı
    bir masal ülkesine gelmek üzeresin.
    nasılolsa bilinçliyiz,
    bush kukla ona bağırmanın hiç manası yok diyoruz,
    bu üstün bilincimizle hiç bir şeye karışmadan, oturacağız evimizde.
    her çelişkiye hakim, her hususta bilgili.
  • (bkz: pushdance)
  • (bkz: kakam geldi)
  • amerikanın hödük başkanının türkiye'yi ziyaret tarihinin yaklaşmasıyla sayıları hızla artan beyaz t-shirtlerdeki protesto cümlesi.
  • evet... belki hic bir$ey degi$meyecek bu sozle. bush ve dolayisiyla klasik amerikan hukumetinin gaddarligindan ve pisliginden hicbir$ey eksilmeyecek. ama dunya vatanda$i ve insan olarak kotu olanin kar$isinda en azindan sesimizi dunyaya duyurmamiz gerekmektedir. turkiye bir radar veya amerikan dostu olarak siyasi ortamlarda gozukebilir ama bu ulkenin bir gencliginin oldugunu ve bu gencligin baristan, dostluk yana oldugunu gostermeliyiz. ataturk'un evlatlari olarak emperyalizme gecit vermemeliyiz. ben belki siyasi olarak bir$ey degi$tiremem $u ya$imda ama en azindan sesimi duyurabilirim, bedenimi bu haksizligin kar$isina koyup iki gun bilgisayar ba$inda oturmayip meydanlarda bush'un bu gencligi gormesini saglayabilirim. unutmayim ki bu nato toplantisi 6. filonun turkiye ziyaretinden daha beter bir$eydir cunku katillerin hepsi ulkemizde olacak.
  • nato zirvasi icin gelecek bush'u alternatif karsilama komitesinin ana slogani...

    italya'ya gittiginde kaldigi rezidansin onunde sabaha kadar tencere tava caldi italyan savas karsitlari... belki turkiye'de gelme bush'u orgutleyenler de ne kadar yaklasabilirler bilmiyorum ciragana ama, yaklasabildikleri kadar yaklasip, boyle gurultulu bir is yapabilirler. en azindan bi gece rahat uyumasa kar kardir, belli ki diger geceler gayet rahat uyuyor zira...
  • açık ve net bir isteksizlik belirten bu slogana rağmen, edindiğimiz deneyimlere bakarsak laftan anlamayan doğada farklı formlarda gördüğümüz*bir kafa yapısına sahip olan bush kardeşimizin istenilmeyen bu misafirliğe yinede geleceği ve bulduğunu değil umduğunu yeme konusunda ısrarcı olacağı görülmektedir.
  • george w bush'la girilmiş bir cinsel ilişkinin son evrelerinde söylenmesi muhtemel emir cümlesi
hesabın var mı? giriş yap