frantic

• 1988 yapımı olan film "çılgın" adıyla 5 temmuz 1991'de (ebesinin amı) gösterime girmiştir. emmanuelle seigner ablamızın alev alev oynadığı filmdir aynı zamanda. roman polanski abimize selamlar.
  
  - harrsion ford demiş ki "frantic" ne amk filmin senaryosu hiç de frantic değil. "moderately disturbed" koyalım bu filmin adını demiş fakat polanski reyis @1'i siklemiyoruz diye cevap vermiş.
  
  - filmde kibrit kutusunu veren taksi şöferi polanski reyizdir dikkat ederseniz
• krakow'un en iyi club'larından biri ama türkiye'deki dandik votka kullanma huyu burada da var. tabii onlara göre dandik olan marka absolut o ayrı^*.
• metallica için 2. bir fuel denemesi.fena değil.
• kanımca krakow'un en klas mekanı. iki dans pisti, tiki kızları, herkesi içeri almaması öne çıkan başlıca özellikleri
• her şeyin bokunu çıkaran, heyecanlanmak için bahane yaratan, istese de istemese de sürekli bir son dakika heyecanı yaşayan, kaybettiği zamanları bulsa yine saçmalayacak olan, ne yaptığını farkında olmayan sadece tik tak eşliğinde kendinden geçen, tedirginlikten keyif alan şarkı. klibi de enfes shotlar olsun sigaralar olsun biriken şişeler hayvanca yenilen tavuklar boşa geçen zaman jamesin tik tak ları olsun, gaz ötesi, bi de bi sörç var diyor olmaz mı mistik falan oluyor, müzik zaten tam bir son dakika şeysi şeyediyor, ters dönmüş arabadaki çaresiz adam son noktayı koyuyor.
  http://youtube.com/watch?v=joagml-eed4
  metalika kötü bir şey yapamıyor, sanat bu be
  (bkz: allaaaah)
• fonda mutemadiyen calan ı've seen that face before ile yeterince gerilim yaratmayi basaran film. sunu anladim ki hayat icinde beni ne polanski ne kaybolan esler ne uluslararasi teror ne de fransiz burokrasisi korkutuyor. varsa yoksa grace jones.
• osuracak gibi olup osurmamak için sıkarsınız ama o kadar zor olur ki sıkmak, pırt diye kaçıverir... aha böyle hissettiren metallica şarkısı.
• roman polanski'nin çekimleri sırasında emmanuelle seigner'e abayı yakmasına rağmen kazasız belasız kotardığı keyifli bir filmdir. ayrıca filmin başında harrison ford'un karısını ararken girdiği cafede iki sürpriz çıkıyor karşımıza, cafede kendisine yardımcı olan garson le fabuleux destin d amelie poulain'dan hatırladığımız başarısız yazar hipolito rolündeki artus de penguern, ve hesabını ödetip karısının kaçırıldığı yeri gösteren saçı sakalı birbirine karışmış berduş ise yine aynı filmden tanıdığımız joseph rolündeki dominique pinon ^*
• kırmızı elbiseli sarışın kadının barda grace jones şarkısıyla kendinden geçercesine dansettiği sahnenisiyle hafızalara kazınabilen film olsa gerek
• turkiye tarafindan zamaninda ornek alinan fransiz burokrasisinin sacmaliklarina da deginen bir roman polanski filmi.