• yıl olmuş 2014 bu arabanın (ya da diğerlerinin) sağlamlığını överken hala 'çökmesi gerekiyordu sadece çizikle kurtardık' falan deyip metrekare üzerinden kaza maliyeti çıkarıp iyi ya da kötü sonuca varan adamlar var.

    onlar için kaza anında darbeyi emen tasarımlar, katlanma bölgeleri, bağımsız kuruluşların çarpışma testi sonuçları, çarpma esnasında kendisi dağılsa bile çarptığı canlıya zarar vermemek imal edilmiş tampon tasarımları, çeşitli elektronik güvenlik uygulamaları vb. zilyon tane teferruat tamamen gereksiz tabii.

    adam istiyor ki 90 km/h hızla bir şeye çarptığında direksiyon mili de 90 km/h ile kendisine girsin ama arabada çökük olmasın. ne güzel...
  • piyasaya sürüldüğü sene ortalığı kırıp geçirmiş otomobil, deli gibi satmış avrupada yılın otomobili seçilmiştir falan.

    ne var ki bu eski kasa ford focus'lardan alacaksanız dikkatli olun, çünkü kendisi “airbag thief friendly design-a trademark of ford” bir otomobildir.

    1-airbag thief friendly design(ford trademark) nedir?

    almanya’daki ford mühendislerinin geliştirmiş olduğu üstün bir tasarım harikasıdır. bu çerçevede; eski kasa ford focus’ların yolcu hava yastıkları, aracın ön konsoluna, ön konsolla tamamen bütünleştirilmeden, “airbag kapağı”nın altına yerleştirilmiştir. yani yolcu hava yastığı patladığında aracın torpido üzerindeki ön konsolunun tamamına yakını dağılmaz, hava yastığı torpidonun üzerindeki “airbag kapağı”ndan dışarıya kolayca çıkar. tabii ki ford almanya’daki mühendisler; “nezih” ülkemizde, hele de istanbul’umuzda, bu özelliğin en çok hırsızların işine yarayacağını düşünerek bu dizaynı geliştirdiler.

    2-airbag thief friendly design’in avantajları nelerdir?

    bu tasarım sayesinde, eline kesici/delici bir alet geçirmiş, iq’suna bakılmaksızın her nevi hırsız bir ford focus’un yolcu hava yastığını,”airbag kapağı”nı kurcalamak neticesinde kolayca söküp çalabilir, oysa başka bir aracın yolcu hava yastığını çalmak isteseler bütün ön konsolu dağıtmaları gerekecekti (“kim hava yastığı çalar lan ampül!” diyecek gafiller için; hava yastığı fiyatlarından haberiniz var mı?).
    dolayısıyla sizin gariban ford focus’unuz apartmanınızın otoparkındaki komşularınıza ait bilimum mercedes’in passat’ın önüne geçip “hava yastığı hırsızları”nın gözdesi olur.

    3-airbag thief friendly design’a sahip bir aracım var.ne yapmalıyım?

    sakın bizim içine düştüğümüz "ulan araba otoparkta duruyo, teybi de ön konsola gömülü, immobiliser'i de var bu arabaya kimse bi bok yapamaz" embesilliğine düşmeyin, gidin parası neyse verin aracınıza bi alarm taktırın. zira eski kasa ford focus’ların ambiente donanım seviyesinde alarm standart değildir.alarm orda götünü yırtarken sizin aracınızın hava yastığını sökmeyle uğraşacak bir primat‘a evrim döngüsü içerisinde henüz rastlanmadığından, alarm bu konuda yeterince caydırıcı bir görev üstlenecektir.

    4-otoparkımda ford focus’umun havayastıklarını çalmaya kalkan bir “hava yastığı hırsızı” gördüm.ne yapmalıyım?

    bu durumda polis çağırmakla zaman kaybetmeksizin, apartmanınızın bahçesindeki meşe ağaçlarının arasından budaklı bir odun parçası bularak kendisine odunu hemen servis edin.
    zira kendileri aracınızın sürücü ve yolcu hava yastıklarını çalıp sttr olup gittiğinde geride 4.5 milyar liraya yakın bir servis masrafına sahip bir ford focus kalır.

    son olarak, dün gece kadıköy ilçesinde tam 15 tane ford focus’un hava yastığını çalıp ford servislerine bayram ettiren “hava yastığı hırsızı” çeteye sesleniyorum; sizi bi bulursak belanızı siticez.
  • - titanium'da bile ön park sensörü yok, sadece st line'da var. skandal. ek olarak arka havalandırma kanalı da yok.

    - st line'da bile 182 beygirlik model getirilmiyor. skandal.

    - titanium'da bile torsiyon çubuğu varmış. skandal.

    - 1.5 motor turbo değil atmosferikmiş. şehir içi fabrika verisi 9,1 litre. 1.0 motorda bu 7,3 litre. fabrika verisi 9'sa gerçekte kaç olur bilemiyorum. skandal.

    - st line'da bile arka kol dayama yok. skandal.

    - sene 2019 manuel vitesli trend versiyonda manuel en freni ve 4,2 inçlik küçücük ekran var. skandal.
  • ford focus; kendi sınıfında ve bazan üst sınıfındaki araçlardan bile daha iyi yol tutuş ve direksiyon güven hissine sahip araçtır. focus2'ye hiç sahip olmadım ama çevremdeki insanların aracını kullandım. focus 3 benzinliyi 3 yıl, dizelinide 2 yıl 0 kilometre alıp, kullandım.kulanım sürem boyunca yılda ortalama 40.000 km yol katettim. hızlı araç kullanmayı ve özellikle virajlara hızlı girmeyi seven biri olarak focus ile ciddi virajlardan ciddi hızlarla geçtim. aracın sınırlarını çok zorladım ancak şunu anladım; hava, zemin ve lastik şartlarınıza göre aptalca girmediğiniz her virajda bazan biraz aptalca girdiğiniz virajlarda dahi focus sizi bir şekilde güvende tutabilecek bir mühendisliğe sahip. farklı marka araçların ki bu farklı markalardan aklınıza ne geliyorsa hepsi dahil, virajlı yollarda bariz kapışılırken pes ettiğine şahit oldum. saatte 230 km hızla ilerlerken sırf deneme amaçlı defalarca tepkilerini test ettim; o hızla aniden frene pedalı kırmak istercesine bastım ve o aracın yere nasıl bir düz çizgi üstünde sabit kalma isteği ile -ki direksiyonu milimetrik hareketlerimle dağıttığım rijitliğini korumak için çabaladığını gördüm şahit oldum. esp sisteminin hiç bir vag grubu araçta ve hiç bir opel pegeot ve renault vs(sadece mercedesin bazı modellerini ayrı tutuyorum) avrupa araçta ve kati ve kesin hiç bir kore japon araçta olmadığı kadar kararlı ve hedefe noktasal çalıştığına şahit oldum. aracın kaza yapmamanız için olası durumda viraj iç tekerine yapacağı fren derler ya hani esp için; işte focus sadece onu yapmaz orada kendisini parçalar yeri gelir arka amartisör grubundan paat diye bir ses gelir iner bakarsınız çarptım dersiniz yola aniden fırlayan dallamaya bakarsınız araçta bir şey yok, servise çeker lifte kaldırır anlarsınız ki olası koşullarda zorladığınızı test ettiğinizi sandığınız focusun yürüyen aksamının kaza anında üst limitleri vardır ve siz onları ancak o an keşfedersinz. focus üstün bir motora sahiptir diyemem, arka mekanı geniştir diyemem, bagajı torpido gözü iyidir diyemem. ama şuna eminim,üst hızlarda araba kullanmayı bilen ve focusla birkez olsun uzun yola çıkan herkes bilecektir ki focus efsane bir yürüyen aksam ve teknolojik olarak buna çok uygun elektronik güvenlik programlarına sahip bir araçtır.

    baştan tutturulmuş not; her kullandığı aracın esp sistemininin aynı olduğunu zannedenler yani hiç bişey bilmeyenler, alayı macpherson ne fark varcılar, vag grubu domalıcıları, bmw seviciler, subaru olsun ağırlık merkezi siksinciler lütfen işinize bakın...

    sonradan tutturulmuş not; focus kaza yapmaz sen ne bok yersen ye takla atmaz değildir. focus her durumda seni virajdan çıkarmaz arkadaşım. adam gibi kullan sonra focusla havada ters parande atarken son hatırladığın insan olmak istemiyorum. kul yapısı lan bu azcık zorla senin a. bile koyar... kimseyle kapışma varacağın yere az geç git ama git yani...
  • yine arabadan anladığını sanan ama anlamayan bir millet konuşmaya başlamış.

    7-8'' ekran çok küçükmüş, ulan internet kafeye mi gidiyorsun araba sürmeye mi?

    tasarım kötüymüş, hyundai i20'ye güzel diyen bir ülke için boş laf.

    ön ve yan ön tasarım direkt mustang vâri olmuş.

    araç doğuş veya borusan elinde olsa rekor satar ama transit satmaktan başka vizyonu olmayan otosan bu aracı da trend x + beyaz + sedan olarak sabote eder.
  • ford'un dünyadaki ikinci en büyük ar-ge'sinin gururlu bir çalışanı olarak (birinci dearborn/michigan/abd; ikinci köln/almanya) biraz bilgi vermek istiyorum ford severlere ve meraklılara:

    şu anki mevcut focus'un model kodu c307'dir. yeni çıkacak (2011 my - model yılı) model ise c346'dır. mevcut c-max c(hatırlayamadım) olup, 2010 my c-max'in kodu c344'tür. yeni c-max; grand (sürgülü kapı), compact (5 kapı), olarak satılacaktır.

    c346 ford'un "one ford", stratejisinin ilk ürünüdür. ve tüm dünyada aynı model aynı şekil olarak üretilecektir. ar-ge'si köln/almanya'da yapılmış olup, ford'un çok çok önemli bir modelidir. fiesta'da yakaladığımız başarıyı, focus'ta da gösterebilirsek, maddi sıkıntılarımızı hafifletebileceğiz. gururla söylemek isterim ki, bu vasıtanın yolcu hava yastığının ar-ge'si tarafımdan yapılmıştır.

    bir iki bilgi vermek istiyorum:
    volkswagen ya da audi'nin, bırakın bizim gibi kredi borcu olmasını, komple bir modelin ar-gesini finanse edebilecek kadar bankada paraları vardır. adamlar bankadaki paralarının faizi ile yeni model finanse ederler. biz (ford) ise milyar dolarlar seviyesinde borca sahibiz ne yazık ki. ve ettiğimiz karlar, bu kredi faizlerine gitmekte. biz bu maddi imkansızlıklar arasında yeni fiesta (b299) gibi ürünler üretiyoruz. bir golf ise neredeyse 20 yıldır aşağı yukarı aynı görünüyor.

    yeni ceo'muz alan mulally önderliğinde ve one ford çerçevesinde, bir gün golf yerine focus; passat yerine modeo tercih edileceği günler gelecektir (çoğunluk tarafından, yoksa benim için hep böyleydi). ey ford'a gönül vermişler, güveninizi esirgemeyin, yüzünüzü kara çıkartmayacağız. amerikalıların da dediği gibi biz bu işe: blood tears and sweat (kan, gözyaşı ve ter) koyduk.

    ek bilgi:
    focus, c-max, kuga aynı platformu paylaşırlar. bu yüzden hepsi c kodu ile anılırlar.
    fiesta b299, fusion b226, ka (fiat yaptı tam bilmiyorum) ise b platformudur.
    tüm transitler, v platformudur.
  • 2. nesil makyajlı kasa dizeline 4 yıldır biniyorum, araba köpek gibi yol tutuyor. konforlu sürüşün mümkün olmadığı bu arabada da durduk yere savruluyorsanız unimog tavsiye ederim.
  • satışa koyduğunuz andan itibaren 5 dakika içerisinde satılan araç. bakkal olsam 6.5 liralık camel softu bu kadar hızlı satamazdım. bravo. ikinci eli hakikatten muhteşemmiş.
  • her nesli bir öncekinden iyi yol tutan ama git gide çirkinleşen otomobildir. ikinci nesli ilkinden iyi yol tutarken, üçüncü nesli en iyi yol tutuşa sahip olanıdır. üçüncü nesil sedanların bagajı epey küçülürken, vites kolu sürücüyü yormaktadır. focus'un makyajlı serilerinde izolasyon malzemesinden çalındığı konusunda önyargım olduğunu da belirteyim. 2008-2011 arası makyajlı ikinci nesil modeller, tasarım ve tip olarak sevmeme rağmen (kısa hüzmeli farları içeride, uzun hüzmeli farları dış taraftadır, birçok otomobilde bu durum tam tersidir) ses izolasyonu en kötü olanlardır. sanırım ford, makyaj operasyonuyla birlikte malzemeden de sağlam götürmüş.

    "yakıt tüketimi rakiplerine göre fazla" deniyor, ikinci nesil benzinli motor, otomatik şanzımanlılar bayağı yakmakla birlikte diğerlerini bilmiyorum. otomobilleri nasıl kullanıyorsam artık, ne fabrika verisiyle ne de eşin dostun yakıt tüketimiyle uzaktan yakından alakam olmaz. milletin 10lt/100 km tükettiği otomobilde ben 8 harcarım, elalemin 6 lt/100 km yakıt harcadığı otomobilde 10 litrenin altına düşüremem, o yüzden tüketim konusunda çok bir şey diyemem.

    ikinci nesil ford focus'u uzuuuun bir müddet şirket aracı olarak kullandım. bunlar:

    - 2007 model 1.6 tdci 109 ps trend, (kullanım: 120.000 km)
    - 2006 model 1.6 tdci 109 ps trend stil paketi (kullanım: 60.000 km)
    - 2007 model 1.6 tdci 109 ps collection (kullanım: 100.000 km)
    - 2008 model 1.6 tdci 109 ps trend (kullanım: 100.000 km)

    olup arada benzinlisi, titanium donanımlısı, sw karoseri kullandıysam da hiçbirini aralıksız 50.000 km kullanmadığımdan değerlendirmeye dahil etmedim. yukarıda yazdığım araçların tamamının düz vitesli sedan olduğunu ve hiçbirinde esp olmadığını belirteyim.

    yakıt tüketimi:

    oldukça değişkendir. yol, yük, hava durumu ve sürüşe göre değişir. bir depo motorinle, ayağımı gazdan çekmeyerek 450 km gittiğim de oldu, sürat tahdidine riayet ederek 900 km gittiğim de. bu durum, tamamen kullanıcıya bağlı.

    sürat:

    kullanırken kalkışlarda oldukça seri gibi hissettirse de bu, aracın dizel torkunun bir aldatmacasıdır. 0'dan 100 km/saat hıza 10 saniyenin altında çıkamadım. buna rağmen ara hızlanmaları oldukça başarılıdır ve araç yüklüyken de farkı çok hissettirmez. son sürati 200 km/saat civarıdır. sınıfından bekleneni verir.

    yol tutuş:

    otoyol ve şehir içi kullanımında bu sınıf otomobiller aşağı yukarı aynı performansı verse de bozuk ve virajlı yolda, hele de arka taraf yüklüyken oldukça fark eder. arkada bağımsız süspansiyon olması, focus'u tam yüklüyken bile güvenle kullanmamı sağladı. bu otomobile alıştığım bir dönemde, geçici bir müddet kullandığım 2012 vw jetta ve 2011 renault fluence ile girdiğim virajlarda ne çektiğimi ben bilirim. önden çekişli bir otomobilde, arka tarafı kontrol etmek için bir enstrümanınız (pedal, direksiyon vs...) olmadığından arka tarafın iyi yol tutması önemlidir. çok zorlanırsa önden kayma eğilimindeki focus'a en yakın yol tutuşu 2011 model öncesi vw jetta ve 2006 model öncesi honda civic sedanda gördüm. yol tutuş, focusların hepsinde de aynı değildi. 195/65 r15 lastikli trend, en konforlusu ve en az yakanıyken, 205/55 r 16 lastikliler en iyi yol tutanıydı. focus, hem yerden yüksek olması hem de iyi yol tutması nedeniyle her türlü yolda gidebiliyordu ve tam da bu yüzden yıllarca bu otomobili kullandım.

    konfor:

    yok öyle bir şey. yol sesi alır, rüzgar sesi alır, motor sesi alır. anadoluda ne idüğü belirsiz bir istasyondan motorin alınca enjektör sesi alır. gaza basınca teybin sesi kendiliğinden artırması bunun için standart. uzun yolda arka koltuktakiler yorulur. trend donanımda kol dayama yoktur. konforlu diyebileceğim tek donanımı debriyajıdır, süper yumuşaktır, çok yormaz. vites kolunun konumu ve vites aralıkları da iyidir, öyle çorba karıştırır gibi habire kolu sallatmaz. kliması iyidir. ayna ve camları iyidir, görüş rahattır.

    her sedan gibi bagajı, ağzından dolayı kutu yüklerken çok kullanışlı olmasa da valiz, poşet yükleyecekseniz iyidir. bagaj kapağı kasaya amortisörle bağlıdır ve bu amortisörler dış taraftadır. yeniler gibi bagajı doldurduktan sonra kapağın kolunun içeride yer bulamayıp kapanmaması durumu olmaz.

    sorunsuzluk:

    otomobilde mekanik ve elektronik sorun yaşamak istemeyenler doğrudan gerçek japon otomobillerine yönelmelidir. honda, mazda gibi markalar oldukça sorunsuzdur. 2007 sonrası toyotalar japondan ziyade avrupalı gibidir, arada arıza yapar yani. focus, tamamen sorunsuz olmamakla birlikte arızaların giderilmesi yüksek maliyetli olmayan bir otomobildi. iki defa arızadan yolda kaldım, ikisi de aynı otomobildi. stil paket olan 2006 focusla bir defa cağaloğlu yokuşunu tırmanırken debriyajım yere yapıştı ve kavramayı ayırmadı. debriyajsız dudullu'ya kadar getirebildim otomobili ve debriyaj üst merkezinin bozulduğu anlaşıldı. o güne kadar bu arızayı otokoç'a ilk bildiren ben olmuşum. sonra da kaza dışında bu parçanın arızalandığını kimsede görmedim. ikinci arızam da otoyolda turbo hortumu kelepçesinin yerinden çıkmasıyla oldu. yerine takıp biraz duman ata ata yola devam ettim ama hortum birkaç defa daha yerinden çıktıktan sonra patladı. yenisi takıldıktan bir gün sonra yine patladı. aracın yazılımından kaynaklanan bir sorun varmış, düzeltildi.

    bunun dışındaki arızalarım yolda bırakmayan, kullanıma bağlı arızalardı. turbo, egr gibi parçaların değiştiği oldu. enjektörlerinin çok dayanıklı olduğu kanaatindeyim. envai çeşit yerden yakıt almama rağmen bozulmadılar. özellikle renault otomobillerde bu konuda çok sorun yaşadık, fordun enjektörleri daha gürültülü olmasına rağmen daha dayanıklı çıktı.

    güvenlik:

    yol tutuşu başlı başına bir güvenlik unsuru olmakla birlikte diğer özellikler de mühim. pasif güvenlik donanımlarına hiç ihtiyaç duymadım. o yüzden hava yastıkları nasıldır, esp donanımı iyi çalışır mı bilmem. esp'ye ihtiyaç duymadım. amortisörleri hiç patlamadı, girdiğim yolları düşününce garip geliyor. frenler iyidir. orijinal balataları motorcraft markalıdır. bunun yerine ne taktıysak aynı performansı alamadık, o yüzden biz de her defasında bu markaya döndük. yetkili servislerde bile bazen başka marka taktıkları olurdu, motorcraft balataya dönünce hem frenler düzeldi hem de balata ömrü uzadı. çoğunlukla uzun yolda kullandığımdan, balatalar da uzun ömürlü olurdu. ön balatalar 60.000 km, arka taraftakiler 90.000 km civarında değiştiği de oldu, 45.000 km kullanınca her iki tarafın bittiği de. yani orijinal balata markasına sadık kalırsanız, bu aracın frenleri iyi tutar. elektrik destekli hidrolik direksiyonu, yol bilgisayarından düşük süratlerde yumuşak ayarlayabilirsiniz. belli bir sürati geçince siz yumuşak da ayarlasanız direksiyon sert ayara gelir. yüksek süratte oldukça sert bir direksiyonu vardır. direksiyon sisteminin eleştirebileceğim iki kısmı var. ilki, geniş direksiyon simidi, ikincisi de direksiyonu çevirirken elektrik motorundan gelen uğultu. bu sesi, cam açıkken ve park manevrası yaparken duyabilirsiniz ve kaynağını bilmiyorsanız arıza yaptı sanabilirsiniz.

    netice olarak, benim kullanım amacıma gayet uygun ve memnun kaldığım bir otomobildi.

    edit: kullanılan araçlarla yapılan kilometreler.
  • ya adamlar mazdayı savunmuş ordan biri ford varken mazda kim demiş hakaretler küfürler ...

    olm manyak mısınız neyin fanatizm mi bu? bu konuda bile agresifleşmeden iletişim kuramayacak mıyız ya. bilgi paylaşımı yapın kavga değil. bizim ülkemizde focus, mazda 3 lüks segmentte zannedilip çok şey bekleniyor, adamlarsa yeni ehliyet alan çocuğuna hediye olarak alıyor bu arabaları. yok kol dayama yokmuş, sensör yokmuş. kol dayamayı bize bu hükümet yapıyor, kol gibi dayıyor o yüzden ben arabada ekstra aramıyorum.
hesabın var mı? giriş yap