• ilkokul yıllarında bunu aydemir akbaş filmi sanıyor olmasam rahatlıkla bir koleje kapağı atardım diye düşünüyorum.
  • fıstıkçı şahap

    sert
    ve
    sessiz
    bir
    adamdı
    .
    sesli
    sesli
    koydular
    arkasına
    ...
    yumuşadı
  • yillara meydan okuyan, sert gorunumlu; ama yufka yurekli, nur yuzlu, ak sakalli turk dili ve kuruyemis ustasi.

    (bkz: onun kendi mulayim adi sert olsa ne yazar)
  • dilbilgisi kitaplarindaki öznelerin duayeni.
  • bir ortaokul efsanesi... yan komsumuzun ismi de sahap'ti, kendisine saygi duymami engelleyen muthis dilbilgisi oyunu..
  • ilkokulda duydukça aklıma bir dükkan içinde fıstık kavuran, müşterilere sevecen bir tavırla merhaba diyen tonton bıyıklı bir adam gelirdi. artık şahaptan mı çağrışım yaptı bilmiyom dükkanı ahşap hayal ettim hep. hala daha aynı şey geliyo aklıma bak, garip.
  • yumuşak ünsüzleri barındıran için (bkz: jandarmayla evi bucağı gez)
  • duyduğumdan beri nasıl bu kadar ünlü olduğunu anlayamadığım hatırlatma sözü.

    kullanmayı reddettim ve başka hiçbir yerde görmediğim bir yenisini uydurdum:

    (bkz: ketçap fahişesi)

    hem de bunda süreksiz sert sessizlerle sürekli sert sessizler ayrı.
  • artık özgürlüğüne kavuşmuş arkadaşımızdır.
    *
  • dershanemizdeki türkçe hocasının fıstıkçı şahap'a alternatif, yaratıcı bir buluşu vardı, kendisi de bununla çok övünürdü: "hoşafsı ketçap". böylece sürekli ve süreksiz sert sessizler ayrılmış oluyordu.
hesabın var mı? giriş yap