• bimeks'de bu aralar indirimde olan oyun. 50 ytl'ye satılıyor.
    edit : oha demeyin arkadaşım orjinali 150-200 ytl arasında diğer her yerde. ben de biliyorum yazıcıoğlu'ndan almayı da hayvanlı çıkıyo çok afedersin.
  • demosu ile son versiyonu arasında dağlar kadar gameplay ve grafik farkı olan, demosunun beş para etmediği ama yayımlanan versiyonunun dağları devirdiği bir oyun olmuş fifa '08.

    fifa 99'dan beri bu seriyi oynamıyordum, kendimi winning'e vermiştim. yine de serideki her oyun ilk çıktığında bir alıp göz gezdirir, bir iki maç yapardım. 2001 2002 fena değilken, 2005, 2006 ve 2007 beni fena hayal kırıklığına uğratmıştı oynanabilirlikle ilgili, özellikle winning eleven karşısında.

    şimdi görüyorum, ve söylemekten de oldukça sıkılıyorum ki, fifa '08 tacını geri almış winning'den.

    herşeyiyle bomba gibi bu oyun. hareketler çok akıcı, binbir çeşit hareket var, düşerken şut çekme, denge kaybetme, top sektirme ve düzeltme... ve bunların hepsi motion capture olunca öyle bir güzel gözüküyor ki göze, aynen maç izleniyor. hele highlight'ları iyice abartıp video yapıyor bu oyun, telegol'de galatasaray fenerbahçe maçının gollerini izliyor gibi hissediyorsunuz...

    galatasaray fenerbahçe maçı derken, doğma büyüme galatasaray'lı olmama rağmen bu oyun benden daha çok galatasaray tezahüratı biliyor. bir tanesi pek hoşuma gitmese de (cimboma rahat yok sami yen de fenere de koymadan... oyunda küfüre gerek yok, yani bari oyunda olmasın...) diğerleri sizi o kadar gaza getiriyor ki, maçı oynasak mı izlesek mi bilemiyorsunuz. her oyuncu çok özel oynuyor, takım kimyası çok önemli oluyor (brezilya'nın takım kimyası 100 üzerinden 34, paslaşma yok, çapraz koşu yok, alan boşaltma yok... galatasaray'ın takım kimyası 74, ve "işte futbol bu" dedirtiyor)

    sonuç olarak, 2007 fiyaskosunun tam aksine oynanabilirliği ve seyir zevkini maksimuma çıkarmış fifa '08. yıllardır ilk defa bir futbol oyununun başında bu kadar uzun kaldım, halen de hevesimi alabilmiş değilim.

    (#10435718)' e istinaden, bu oyunda geniş ekran çözünürlükler de sunuluyor. bu sefer olmuş*

    ha, problemler yok değil mi, var elbet. texture boyutları çok düşük, texture'lar, yani formalar örneğin pixel pixel. bump mapping ve shader kullanımı çok zayıf, formaların parlaklıkları olabilirdi... bunun dışında bir iki bug var, yan hakemler hiçbir işe yaramıyor, odun gibi elinde bayrak tutuyor, ve topun merkezinde bulunduğu bir daire üzerinde harekete zorlanmışlar gibi, top taca çıkınca topa bakıyor etrafında dönmeye çalışıyorlar... kaleci topu tutmaya çalışırken eğer yuvarlanıp vs. kalenin içine girerse gol olmuyor, aynen devam... bir de en büyük bug devre sürelerinde... uzatmalar bazen bir devre kadar uzun sürebiliyor, bir kaleci topu dikmedikçe de bitmiyor maç... bu yüzden çok gol yenebiliyor uzatmalarda ve bu durum özellikle kupa maçlarında filan sıkıntı yaratıyor... ama olsun*
  • az önce leeds ile birlikte readinge karşı kupada tur atlamaya çalışırken kalecimin kırmızı kart görmesiyle yıllar sonra gözlerimi dolu dolu yapmış oyundur. sanıryorum ki fifa 2002 den beri bu olmamıştı. neyse efendim kaleci seçtik falan değiştik daha sonra uzatmaların ikinci devresine başlamak için advenceda tıkladığımda oyuna sonradan giren kalecimin de atıldığını görüp naaptı bu manyak devre arasındadiye sormama sebebiyet vermiştir dumurlardan dumura sokmuştur beni.
    zaten ondan 1 dakika falan sonrada kendisi de ne olduğunu anlamamış "windows bir hatayla karşılaştı göndereyim mi` diye sormuştur.
    burdan çıkaracağımız ders: her maçtan sonra save alın
  • xbox 360 ve ps3 versiyonu sanıyorum öylesine iyi olmuş ki, oynayanlar yılların pes'ine enteresan ithamlarda bulunabilmektedirler.

    seabass sağolsun, bu yıl öyle bir pes yaptılar ki en ateşli savunucularını dahi kaybettiler. ortaya koydukları tüm fikirler ea tarafından önce birebir kopya edilip daha sonra bir adım ileri taşınırken, konami'deki abiler oyuna "fine tuning" yapmakla meşguldüler. gelinen son noktada oynanış üzerinde yapılan bu ufak oynamalar öylesine çoğaldı ki, eldeki neredeyse mükemmel yapı zedelendi, yeni bir oynanış temelinin ortaya konması gerekliliği doğdu. bununla birlikte sunum konusunda yapılan müthiş hatalar, ingiltere'de 1.5 milyon adet satan bir oyunda karşımıza çıkan abudik gubidik japon menü sesleri ve anlamsız müzikler, çeşitli oyun modlarının olmayışı ve falan filan, serinin yakaladığı ivmeyi tamamen kaybetmesine neden oldu.

    seabass "dersimizi aldık" diyor. bakalım, göreceğiz. çok değil, daha 2 yıl önce "balon gibi bir top"la oynanan, her golün aynı olduğu, defans oyuncusuyla tüm sahayı katedip röveşata atabildiğiniz bir oyunun fanları pes serisini "arcade" olarak niteleyecek noktaya geldilerse, konami'nin çook çalışması gerekiyor demektir, çok...
  • muhtemelen benim ezelden beridir aksiyon oyunlarına olan merakım yüzünden bundan 5-6 sene öncesine kadar bu huyumda sıkılan bir benliğe sahip oluşumdandır sebebi ama, winning 11 gibi, pes 08 gibi oyunlardan farklı bir kulvarda olan bir oyundur benim için. fifa cıyım ezelden diyenlerin, o 99 lardan kalma, başına geçen annenin babanın 'aa kimin maçı var? nası izlion lan bilgisayardan tv!! dediği fifa geleneği, o aşmış soundtrack'ler, o nostaljik hava.. ne bilim, biraz, hatta birazdan da öte bir sempatiklik var bu konuda fifa'ya karşı hepimizin içinde. hepimiz fifa değiliz, ve olamayız da zaten 'aksiyon, vurdulu kırdılı, sonuçsuz, ruhsuz' oyunlar oynamayı daha çok seven bir topluluk olarak. ama işin özü daha farklıdır. 'abi pes 08 gibi bi simulasyon oyun varken fifa da neymiş, bok yesin' mişlerden bariz farkı vardır oyunumuzun. biraz daha açalım;

    yıl 2002 miydi neydi.. ondan evvelki nfs *serilerinin hepsinde bir 'geçtim bitti..', 'dizelim az yakıyorum' havası vardı. sonuçsuz yarışırdık, yarış kazandıkça sevinirdik. çok sevinirdik. netekim hep sevinirdik. 2 sene boyunca yarış kazanıp sevindikten sonra biraz adam olduk, kafamız çalışmaya, ne yaptığımızı sorgulamaya başladı. ne yapıyoduk biz allasen öyle? araba seç, yarış kazan, sevin. araba seç yarış kazan, sevin. bu mudur? e bıktık tabi. neden bıkmayalım ki. en azından sonu olmayan, üzerinde emek sarfettikçe sanal kariyer yapılan, kümülatif değerlere sahip oyunlar nitekim daha uzun ömürlü oluyorlardı ki (bkz: ogame),(bkz: wow),(bkz: diablo 2) vs.. yani önemli olan bir warblade ile ogameı, bir warcraft 3 ile wow'u, veyahut bir mortal kombat la diablo 2yi karşılaştırmak değildir, ne kadar benzer veya aynı kulvarlarda koştukları gibi bir izlenimleri olsa da bu böyledir, aslında karşılaştırılmayacak bir diğer ölümcül ikili de bu bakımdan fifa 08 ile pes 08dir.

    herneyse, konumuza geri dönelim.. nfs diyordum, adamlar öyle bir oyun yaptılar ki, adı da yanlış hatırlamıyorsam highstakes 2 olması lazım. o ne yarebbim! bütün araba yarışı klasındaki oyunların canını okudu, araba yarışı sektöründe yeni bir çağ başlattı. artık her yarışın sonunda derdimiz olan tek şey yarışı kazanmak değildi, veya her yarıştan sonra ekran yine anasayfa menüsüne dönmüyor, tekrar araba seçip bizi sonu boş olan herhangi bir yarışa sürüklemiyordu, yeni highstakes 2 'de yarış sonunda derecenize göre para kazanıyordunuz. evet bildiğin para.1. liğe 3 para, 2.liğe 2 para, 3. lüğe 1 para gibi.. para kazanıyorduk! ayrıca yine yamulmuyorsam o yıllarda ilk defa geliştirilen carreer moduyla da, adeta '0' dan başlayıp sonu bucağı olmayan, zengin ve bir çok güzel arabası bulunan bir şöföre dönebiliyordunuz. acaip bir şey! en azından içinde 'atraksiyon' dan biraz daha fazla 'girişimci, atılımcı, para kazanma hırslı' bir insan bulunduran insanlar için. efendim öyle bir olaydı ki, eskiden önünüzdeki eleman yarışı kazanamasın diye arabanızın önüyle, öndekinin arkasına yaslanır direksiyonu kırardınız, maksat öndeki knock-out olsun. nasılsa arabaya zarar-zeval gelmez.. ver yansın anasını. ama artık işler öyle değildi, highstakes 2 adeta tüm otoriteyi sarsmış, 'araba zarar görme' modu diye bir şey devreye sokmuştu. yok öyle önüne gelen arabaya vur, sen birinci ol, tamam yine vuruyodun ama arabada, birincilikle sonuçlandığında alacağın para kadar hasar çıkacağını bildiğinden vuramıyodun. yani işte uzun lafın kısası progress'li süreçli oyunların ilklerindendi.. yen, geç, sevin, bitir, yeni baştan oyna oyunlarından değildi. her hareketinin bir sonraki evreye yansıdığı kariyer tabanlı, para kazanmalı, hasarlı, dengeli, grafikleri de o dönem için çok sağlam olan bir oyundu highstakes 2...

    şimdi asıl başlığa geri dönücek olursak. fifa ile pes karşılaştırması da aynı nfs highstakes 2 ve diğer araba yarışı oyunları gibidir. özellikle fifa 08 için konuşuyorum, kaldı ki diğer serilerde bu özellik yoktu. aynı nfs gibi, fifa da para kazandırmaya başladı, teknik adam olarak başlayıp bir kariyeriniz olur, adamın sıfatına kadar sen seçersin, bir takım alır geliştirirsin, maç kazanır para alırsın, maç kaybeder afedersin kocaman bir nah alırsın, üstüne üstlük pislik olsun diye 88. dakikada gole giden adamı, 'nasılsa 2 dakika kaldı, sonrası yok' diyerek düşürüp kırmızı kart yiyemezsin, kaldı ki o adamına bir sonraki lig veya yabancı yada yerli kupa maçında ihtiyacın olacaktır, ceza almaması gerekir, sürecin bir parçasıdır, yada adamını sakatlanacağını bildiğin taktirde yorgun argın oynatamazsın, hep işte 'yarını düşünmek' olayı mevcuttur fifa 08'de. ama benim bildiğim pes 08 de bi zig düşünmeden vatan millet sakarya oynarsın, 90 dakika oynarsın, sonra hooop, başa.. yine takım seç, yine oyna, e sonuç ne? ben kazandım, sen kazandın.. ee sonuç, sonuç? bi kupa kaldırabildin mi, bi binbir zorlukla, adamın yokken paran yokken maça çıkabildin, o takımı teknik özellikleri pes kadar iyi olmasa bile kendi çapında da yine extra zevk veren grafik ve teknik hareket kapasiteleriyle yapıp maçı kazanmayı bildin mi? hiç "world champion" zorluk derecesinde bir "barçe" devirdin mi gs, fb, bjk ile? sonra hakkını alıp, paranın dibine vurmana rağmen, bir sonraki sezon için sana 'chealsea'ler, 'madrid' ler 'abi gelir misin ki bizim takıma pokunu yiyem?' diye sorduklarında, 'hayır ben x takım için varım, yegane hedefim onları da diğer avrupa takımları ayarına getirene kadar damarlarımdaki asil kanla sonuna dek savaşmaktır..' diye cevaplanabildin mi? noldu 90 dakika oynadın da, elinde titreşen bir oyuncakla yanındaki arkadaşın ahmet'i, mehmet'i, ismail'i yendin de? noldu fifa'da olduğundan iki tane daha kıytırık hareket yapabildin diye? bunu anlamayanların oyunudur işte fifa. entry'nin başındaki nostaljiyle filan da alakası yoktur fifa'cılığın. bir piyasada ilk ve devamlı yapan en iyidir pazarlama ilkesine göre fifa bu işi ilk yapan ve şimdiye kadar devamlı yapanıdır. bak pes grafik, top-adam-saha boyutlaması, hareket kapasitesi, pozisyon çeşitliliği kapasitesi bakımından fifa'yı çoğaltır. bunu kabul etmeyeni allah çarpar zaten. ama oynanış be arkadaşım! galatasaraylı olmasına rağmen, şu euro 08 günleriyle coştuğu için geçen 2 gün içerisinde frank ribery yi araştıran ve 2005 yılında galatasaraya geldiğini daha yeni öğrenen sonra da kendi kendine 'haa vibery, libery filan diolardı kaçtıydı hatta lan! yoksa..' diye düşünen, futbolla bu kadar ilgisi olan bi adamım. burdan ne anlaşılır, beni futbol o kadar sarmaz -arkamızda 3 tane gözü yaşlı, son 15 dakikada gol atıp elediğimiz ülke bıraktığımız maçlar hariç-, sıkar çoğu zaman, ama bu sözünü ettiğim fifa 08'dir ki 3 ay 4 ay oynatmıştır kendisini bana. hem de sıkılmadan etmeden, sezonlarca.. en son bıraktığımda ise ronaldinho'yu galatasaraya almış, parayı sıfırlamış bir sezon da öyle attırmıştım ki zaten ronaldinho da 35 ini boylamış, dede olmuş eski performansını kaybetmişti, zik zik elemanlar almıştı tahtını.. biz de yaşlanmıştık tabi kariyer hayatımızda..

    bir oyun entry' si altına yardırmak benim de hayalim değildi ama, fifa08 ve nfs highstakes2 hayranlığım, bu iki devin farklılığı bir yerde tarafımca cereyan ettirilmeliydi. netekim çok şükür etti de götüm göğe erdi. ölsem gam yemem.

    edit: lord esseginziki ortayı yaptı ben de kafayı çakiyim. varmış pes'in de ezelden beri 'kariyer modu' girişimleri. tüm entry'yi yalanlarcasına olsa dahi, bu ortayı sırf pes antipatisini temsil etmesi amacıyla entrynin kalmasına alet, edit olarak barındırma kararı aldım. pes yapacaksa simulasyon yapsın, para mara isteyenler fifa'dan da iyi 'championship manager' diye bir gerçek var, onda arasınlar hayatlarının sevdasını. simulasyon, atraksiyon isteyenler gitsin mis gibi grafik, hareket-pozisyon bolluğu 'pes' de bulsunlar mutluluğu, her ikisini isteyenler de fifa 09 filan beklesinler ne biliyim..
  • yıl oldu 2014 fakat hala müdavimi olduğumuz oyun. hamachi veya başka bir multiplayer ağdan oynamak isteyen arkadaş yeşillendirebilirler.
  • 2008'den sonraki çoğu fifa'yı denedim ama bu bir başkaydı benim için. hala tutkunuyuz hacı.
  • müzikleri fifa 07'ninkilerden daha güzel olan eğlencelik.. 50 adet şarkı var..
  • yeni cikan bir patch sayesinde be a pro modu online olarak oynanabilmekte. bu sayede yillardir hayalini kurdugumuz arkadaslarla online halisaha maci yapabilme olayi gercege donustu. new star soccer'dan zevk alanlarin bir de gercek insanlarla be a pro modunda oynamasi gerek diye dusunuyorum.
  • menajer modu efsane derecede keyifli olan oyun.
hesabın var mı? giriş yap