• hakkinda cikan iddialarin hemen hepsinin asilsiz oldugu elektronik donanimla hayatinda tanismamis yurdum ustalarinin bol bol atip tuttugu bahtsiz aractir.

    cok guzel teknolojileri bir nevi halka indirgemis ve yurdum alt-orta tabakasinin elektrikli ve tek dokunuslu on camlar, elektirikli arka camlar, uzaktan kumandali merkezi kilit, dijital gosterge tablosu, elektronik klima (acil ivme ihtiyacinda gunumuz otolari gibi klima kompresorunu devreden cikararak motor gucunu gerektigi gibi kullanmanizi saglar), 4 kanalli abs, otomatik far yikayicisi, yukseklik ve bel destekli surucu koltugu, arka koltukta emniyet kemeri, airbag, kapi iclerinde celik barlar, hafif alasimli jantlar, surucu koltugu kol dayanagi, mika takviyeli on cam gibi 90'li yillara gore guzel donanimlarini bircok modelinde standart olarak sunmustur.
    hele birde 2000ie16v modeli vardirki tadindan yenmez 150hp'lik "italyan aygiri" lakapli motoru araci 8,5sn gibi mukemmel bir surede 0-100km surate ulastirir ve 4 kanal abs fren sistemi 100-0'i tam 37mt'de tamamlar 0,28cw'lik surtunme katsayisi model yilina gore bir sedan otomobilden beklenemeyecek kadar basarilidirki ayni motoru hic degistirmeden alfa romeo 155 modelinde kullanmistir ayrica ford'un focus ciktiginda mukemmel ozellik olarak lanse ettigi tam bagimsiz 4 suspansiyon tum tempra modellerinde standarttir...
    yurt disinda coupe modelleri ve alfa 155 q4'te kullanilan 2000 16v 190hp'lik modelleri bulunur.
    gostergeleri siksik bozuluyor geyigi ise tamamiyle yalandir fiat/tofas fabrikaya gosterge donus yuzdesi sadece 0,2'dir.
    birde kasasi zayif olayi vardir karoserinde bulunan katlanma bolgeleri gunumuz araclari gibi agir darbelerde aracin onunu ve arkasini altina dogru katlanacak sekilde buker ve bu sekilde carpisma sonucu ortaya cikan enerji absorbe edilmeye calisilir bunu goren kaportacida zayif otomobil aggbii der.karoseri alfa romeo 155 ile vida deliklerine kadar ayni olmasina ragmen ustalar o arabayi mukemmel rijit temprayida cop tenekesi olarak gorurler...
  • tepe editi : 30 yıl oldu.

    24 yıldır ailesinde tempra araç olan ve bu aracı yaklaşık 15 senedir kullanma şansını yakalamış biri olarak belirtmem gerekenler var.

    kullanmakta olduğumuz araç italya da üretilen son seriden bir sw.karbüratörlü 1.6 motora sahip.1,3 milyon kilometrede. şimdi bunca yılın verdiği tecrübeyle bilgilendireyim.

    + dijital göstergeleri içeriden ağır darbe,kaza,su girmediği ve aracı bitmiş aküyle çalıştırmaya zorlamazsanız bozulmaz. sadece arka aydınlatma ampülleri zamanla ömrünü tamamlayabilir değiştirmesi en fazla yarım saat sürer. maliyeti 20 tl anca tutar. eli tornavida tutan herhangi bir el bunu yapabilir. istediğiniz sürate çıkabilirsiniz kadran en fazla 299 km/saat gösterme kapasitesine sahiptir ve hiçbir zaman kurukafa resmi çıkmaz.

    + 1.6 karbüratörlü motoru 86 hp gücündedir. bu gücü 5800 d/d da üretir. tork değeri de 3000 d/d da 156 nm dir. yani biraz zayıf bir motordur ve performans isteniyorsa maalesef devirli kullanmak gerekir. 4000 d/d nın üzerinde kullanımlarda hem ses hem de gidiş olarak tatmin etmeye başlar. devir kesicisi 7600 d/d da devreye girer ve soğutma sisteminde bir problem yoksa o devirde dahi piston ve sekmanlara zarar veremezsiniz, piston içerisinde püskürtmeli yağlamaya sahiptir. bu sebepten de çok yağ eksiltmeye müsaittir. bunun bir avantajı da günümüzde lpg ile kullanılmaya çok elverişlidir.

    + dijital klimalı olan versiyonlarında ki klima bugünün araçlarında dahi o kadar akıllı değildir. aracın toplam 3 noktasında iç sıcaklık algılayıcı vardır ve bunlardan aldığı değere göre tam otomatik olarak ayarlar. yani aracın klimasını 24 dereceye ayarlayıp 365 gün bir daha hiç dokunmadan konforla seyahat edersiniz. ve hangi yönden hava üfleyeceğine, üfleme hızına, dışarıdan hava alıp almayacağına ve araç içinde nem olup olmadığına göre her şeyi kendisi yapar.

    + bağımsız arka aks sayesinde yılının araçlarında olmayan bir yürüyen aksam vardır. yol tutuşu bugünün araçlarına yakındır. konforlu ve limitleri test edilmediğinde dengelidir. düz gidişi muazzam olup 0,27 cd sürtünme katsayısına sahiptir.

    + italyan olanlarında kapı içi barlar ve tavanda takla barı mevcuttur. 90 lı yılların testlerine göre çarpışma testlerinden başarıyla geçmiş bir araçtır.

    + sw gövde tipindeki bagaj kapasitesine bugünün sw araçları bile zor ulaşır.

    + fabrika değeri 5.6 lt/100 km değerine efendi kullandığınızda uzun yolda ulaşırsınız. benzinli ve 1200 kg dan fazla ağırlıktaki bir araç için iyi bir değerdir.

    + arka kapılarından sonrası polyesterden üretilmiştir. bu aracın ağırlığını düşürdüğü gibi kaza durumunda darbeyi mükemmel emer. birçok kez arkadan çarpılan aracımda büyük hasar oluşmamıştır.

    bunlar aklıma gelen iyi ve savunulacak yönleriydi. şimdi gelelim kötü yanlarına. yine de ister istemez kötü yanlarında iyi yanlarını yazacağım :)

    - fabrika çıkışı olarak üzerinde gelen lastikler 185/55/r14 tür. türkiyenin yollarında 55 yanak az gelir ya 195/55/r14 yada 185/65/r14 lastikle harikalar yaratır. alt takımda kolay kolay tıkırdamaz.

    - elektrik sistemini işi bilmeyen ustalara elletilirse sorunlar çıkar. elektronik kartları sorun çıkartmayacak şekilde ayrı ayrı dizayn edilmiştir. biraz dağınık bir yapıdadır. ancak tamiratı kolaydır. neresi arızalıysa orası değişir. kuş serisine davranıldığı gibi davranılırsa elinizde kalır.

    - son dişli oranı normal olmakla beraber 5. vites dişlisinin oranı çok yüksektir. bu sebeple 5. viteste yığılabilir. uzun yolda tempolu gidebilmek için 4'e çekmek alışkanlığınız olur. en üst vitesin oranının yüksek olmasının avantajı şudur ki devrini yakalarsanız ve alışkınsanız 200 km/h değerini çok kolay geçersiniz. yada düz yolda 100 km/h hızla giderken 3000 d/d altında kalarak sessiz çalışmaya ve ekonomik olmaya devam eder.

    - frenleri zayıftır. fren sistemi hem ön akstaki disk frenlerin çapının küçük hem de hava kanalcıklı olmaması sebebiyle yüklüyken yada yüksek hızlara çıkıldığında ürkütebilir. ayrıca arka aks kampana tiptedir. yapısı gereği yüklüyken daha iyi tepki verir. ancak aracın fren yapısına alışmak gereklidir. kısacası nasıl durdurulacağını bilmiyorsanız sürat yapılmaz. ki bu 90 ların araçlarının genel kuralıdır. 2.0 lt hacimli 16v olanları 148 hp gücündedir ama aynı çapta fren diskleri vardır. onlarda bi kat daha dikkat gerekir.

    - hidrolik direksiyonunun sistemi gereği sonlandırıcısı yoktur. direksiyonu sürekli sonuna kadar dayamak ya da kaldırım vs gibi yerlere dayayıp zorlamak pompaya ve kutuya zarar verir. değişimi 1 gün sürer.

    - farları h4 yapıdadır. kocaman farlarına rağmen bu ampül tipi yüzünden çok iyi aydınlatmaz. h7 farlı arabaya binen tempra ile gece yolculuğu yaparsa sıkıntı yaşar.

    - iç mekanda da radyonun yeri kötüdür. vites 5 teyken sağ koltuktaki 1 ve 3 teyken şöför radyoyu rahat kullanamaz.

    aklıma gelenler bunlar. aracı hala aktif olarak kullanıyorum ve o aracın üzerine en az 20 farklı araç sahibi oldum 100 e yakın araç kullandım ama tadı bir başka. çünkü her şeyi ile saf otomobil.

    edit : bu entry nin yazıldığı tarihten beri olan bir kaç şey var.
    öncelikle; araç 1.6 mil km yi devirdi.

    piyasa da bulunan yedek parçaların kalitesi düşmeye başladı. zor ya da pahalı olmasına rağmen opar parçalar tercih olmalı. opar da tempra parçası yok diyene parça koduyla arama yapmasını ve marea, bravo ve palio parçalarına özellikle dikkat etmesini öneririm.

    ikinci el araç piyasasının coşması sebebiyle bu araçlarında değerleri yükseldi ama, 50 bin tl verip taksi çıkması 2007 dacia'ya ya da symbole binmek yerine, 20 bin liraya çok düzgün tempra bulunabilir.

    internette çok özgün videolar çeken bir grup insan var. tempra özelinde çözümler üretip, videolar çekiyorlar. bir çoğu da yaratıcı çözümler. buradan onlara da selam olsun.

    edit 2 :
    aracın geçtiğimiz hafta silindir kapağı yenilendi. bu parçanın hasar almasının sebebi ise tamamen lpg kullanımı ile alakalı. benzin ile yürüyor olsa böyle bir derdi olmayacaktı (bkz: sübap erimesi) triger kayışı, tüm contaları yenilendi. egzost sistemi baştan sona elden geçti ve motor bölümü ile ilgili bir sıkıntı şimdilik kalmadı. klima yenilendi. bir 200 bin km daha hizmet etmesini ön görüyorum. bu arada tüm bu onarımlar bugünün koşullarında (05.06.2020) sadece 1600 tl ye mal oldu.

    edit 3:
    aracı kullanıyoruz. yıl sonu vizeden takılmadan ilk seferde geçti. güncel kilometre 1.7 mil km yi aşmış durumda. kendisi ile birlikteliğimiz 28. yılında.

    edit 4:
    aracı kullanıyoruz. bu ay muayenesi var. kilometre 1.8 milyon kilometre olmak üzere. kendisi ile birlikteliğimiz 29. yılında. planlarım tutarsa 30. yaş gününde komple yenilenmiş olacak. mart ayında komple revizyona giriyoruz. karoserindeki her noktası elden geçecek, özel bir şekilde orijinal ölçi ve ayarlarına getirilerek yeni baştan toplanacak. yaptığım hesaplara göre bu işin yaklaşık maliyeti 50 bin tl. buna değer mi diye mesaj atmayın, değer. 15 sene sonra da klasik otomobil kulübünde görüşürüz.

    ayrıca 5 sene sonra uyarıldım. elektronik hız göstergesi en fazla 239 km hızı gösterebilir. elim sürçmüş, 299 yazmışım.

    edit 5 : tempra için kilometre görüntüsü isteyenler var ancak tempra nın dijital total km göstergesi 200k fa sıfırlıyor. bugüne kadar 9 tur döndü. :) 2milyon da özel birşeyler yapacağız, kırmızı halı falan olabilir.
  • hız göstergeleri dijital olduğu için, camından, göstergelerine bakan çocuklara;
    olumm bu araba sonsuz basıyo lan dedirtmiş arabadır.
  • bir efsaneye göre bu otomobilin dijital hız göstergesi belirli bir hıza ulaşıldığında kurukafa resmi göstermekte imiş. görmedim, inanmadım. görsem de inanmam.
  • bunun beyaz bi sx ak mı neydi işte o modeli bana çarptıydı. yer eskişehir yunus emre caddesi meriç sokak sapağı. sene 94 sanırsam orta 2 deyim. neyse işte evden çıktım okula gidiyorum her zaman ki gibi, tam sokağın ağzında bi dolmuş durdu bende şöyle bir üstünkörü dolmuşun arkasına doğru baktım yol boş, ki cadde zaten sakin bir caddedir. bu tempra da tam dolmuşun arkasındaymış, ben dolmuşun önünden caddenin ortasına gelince kafayı bi çevirdim ve fren sesi görüntü aynı anda geldi. sonra sağ baldırımdan aldığım darbeyle iki seksen uzandım yere. neyse ki sırt çantamın hayvan gibi olan kalınlığı sayesinde kafam asfaltla temas etmedi. sonra arabanın sahibi indi ve bi şeyin var mı diye sordu. benden tek cevap ''amca amca'' sayıklamaları.adam beni arabaya aldı devlet hastanesine gidiyoruz. yalnız ben arabaya binince kaza ilgili bütün her şey uçtu gitti. araba bildiğin lüks geldi gözüme ki en büyük sebep mobil telefonunun bulunmasıydı. bir de bunun üstüne adam telefonu bana verip hadi aileni ara deyince basbayağı keyiflendim.
    sonuçta bi bokumun olmadığı anlaşıldı. tabi ben uzun bi süre arkadaşlarıma ballandıra ballandıra anlattım arabayı...
  • sergen yalcin'in sahip oldugu ilk otomobil.

    ntvspor'un 90+ programinda anlattigina gore besiktas a takiminda forma giymeye basladigi ilk zamanlarda tesislerde yoneticiler tarafindan alinmis beyaz bir fiat tempra gorur ve sergen "bu arabayi bana verin" der. yonetici ise "sen onumuzdeki macta bir gol at, araba senin" der. sergen de sakatligi olmasina ragmen bu arabanin hayalini kurarak bir sonraki macta oynar. sifo mehmet'in de gol attigi bu macta sergen son dakikalara dogru butun gucunu toplayarak ayagina gelen mesin yuvarlagi catala asar. golu attiktan sonra cilginca bir sevinc yasayan sergen, icinden "beyaz tempra benim" diye haykirmaya baslar. macin ardindan da beyaz tempra kendisine verilir ve boylece sergen ilk otomobiline kavusmus olur.
  • 23 yıldır 2. kez göstergesi arızalanmış arabadır. bu sefer göstergeler tamamen kesildi. hiçbir görüntü yok. aha sıçtık derken aldım alet edevatı söktüm. soketleri kontrol ettim ve bir tanesinin senelerin yorgunluğuyla erimiş olduğunu gördüm. düzelttim sorunsuz çalışmaya başladı. bu yüzden ''göstergeleri sıkıntılı abi'' diyeni zikesim geliyor.
  • hakkındaki şehir efsanelerinden biri de şudur; ''aga şimdi bu arabayla bir trafonun yanından falan geçersen manyetik alan yüzünden beyin ölüyormuş ve araba tamir edilemeyecek duruma geliyormuş.''
    bu lafı zamanında bir tempra sahibinden duymuştum ve buna müteakip az kalsın arabadan ev ödevlerimi falan çözmesini isteyecektim. sırf dijital göstergesi var diye alete toplum olarak uzay mekiği muamelesi çekiyormuşuz lan. masumiyete bak...
  • çocukluk dönemim boyunca hayranı olduğum arabaydı. babama anahtarlığını bile aldırmıştım. şahinimizin anahtarlarını takmıştık tempra yazan anahtarlığa. ne zaman baba tempra alalım artık desem "o araba bize lüks gelir oğlum, inşallah ilerde sen alırsın." derdi. noldu sonra? döneminde alamadığımız tempra'nın yüzüne bakmaz olduk. her şey zamanında güzel kaldı. tempra gibi, ışıklı spor ayakkabıları gibi, sahip olamadığımız her şey gibi...

    (bkz: çok dertliyim be sözlük)
hesabın var mı? giriş yap