• hayır yok öyle bir şey, hayatta olamaz şeklindeki korumacı tribinden tiksindiğim iddia.

    ben 'he olabilir ne var seni mi sikmiş?' diyip geçmekten yanayım.
  • yazdığı bazı şiirlerden haraketle bazen dile getirilen söylem. tabii bir erkeğe şiir yazan her erkek eşçinseldir ya da bir kadına şiir yazan her erkek heteroseksüeldir diyemeyiz. eşcinsel ilişkileri eserlerinde işleyen heteroseksüel sanatçılar ya da heteroseksüel ilişkileri işleyen homoseksüel sanatçılar var. sultan mehmet'in yazdıkları cinsel yönelimi ile ilgili herkese farklı şeyler düşündürtebilir. adama soramayacağımıza göre çok fazla tartışmaya gerek yok gibi geliyor bana, en azından öyledir değildir diye inatlaşmaya gerek yok. inat edene bir şey anlatılmaz. ben kendisiyle ilgili aşağıda divanından seçtiğim bazı şiirleri paylaşıyorum. bunlarda sevgilinin cinsiyetinin erkek olduğu daha rahat anlaşılıyor divanındaki diğer şiirlere nazaran. yine diğer şiirlerinin çoğunda da sevgili boylu poslu, servi boylu, bakışları sert ve hışımlı olarak tasvir ediliyor. uzun boy, hışımlı bakışlar bana pek kadınlara has özellikler gibi gelmiyor ancak muğlak durdukları ve biraz da daha fazlasını yazmaya üşendiğim için onları eklemedim. zamanım olursa kelimelerin doğru okunabilmesi için uzun ünlüleri düzelteceğim.

    bir güneş yüzlü melek gördüm ki âlem mâhıdur
    ol kara sünbülleri âşıklarınun âhıdur

    karalar geymiş meh-i taban gibi ol serv-i naz
    mülk-i efrengün meger kim hüsn içinde şahıdur

    ukde-i zünnarına her kimse kim dil bağlamaz
    ehl-i iman olmaz ol aşıklarun güm-rahıdur

    gamzesi öldürdügine lebleri canlar virür
    var ise ol ruh-bahşun din-i isa rahıdur

    avniya kılma güman kim sana ram ola nigar
    sen sitanbul şahısun ol kalata şahıdur

    1- yüzü öylesine güneş gibi parlak bir melek gördüm ki; alemin ışık saçan dolunayadır. onun sümbül gibi simsiyah saçları da aşıklarının ahlarıdır.

    2- karalar giyinmiş bir dolunay gibi nazlı nazlı salınan o servi boylu sevgili, frenk ülkesinin güzellikler içerisindeki padişahı gibidir

    3- belindeki zünnarın (hristiyan rahiplerin taktıkları ip kuşak, bunu takmak küfre götüren bir davranış kabul edilir) düğümüne gönlünü bağlamayanlar ehl-i iman sayılmazlar. o kişiler aşıkların yoldan çıkmış olanlarıdır.

    4- sevgilinin hışımlı yan bakışının öldürdüğüne, dudakları can bağışlar. o ruh veren güzelin dini varsa isa'nın yolu olmalıdır.

    5- ey avni! gönül verdiğin o güzelin sana ram olacağını umma çünkü sen istanbul'un şahısın; o ise galata'nın şahıdır.

    bir şaha kul oldum ki cihan ana gedadur
    bir maha dutuldum ki yüzi şems-i duhadur

    sevdigüm ise seni günahum behey afet
    öldürme beni cevr ile kim ışk beladur

    ide yüzün kadre saçun olalı teşbih
    kadr ile bana id hemin subh u mesadur

    ahum felege irdi yaşum dutdı cihanı
    halüme benüm şahid olan arz u semadur

    avni dile zulm eyledüm ol dilberi sevdüm
    cevr ile cefa bana ceza olsa sezadur

    bir dilbere düşürdi beni gerdiş-i eflak
    kim mah ü güneş yüzi ziyasında sühadur

    1- bir padişaha kul köle oldum ki bütün cihan ona dilencidir, öyle bir ay yüzlüye tutuldum ki yüzü ışıl ışıldır.

    2- be hey afet! eğer seni sevmekle günah işlemiş olsam bile, beni öldürme çünkü aşk zaten bir beladır.

    3- ahlarımın alevini başımın üzerinde tutsam yeridir çünkü o alev ayrılık gecesinde sevgilimin eşiğine giderken yolumu aydınlatır.

    4- yüzün bayrama, saçın da kadir gecesine benzetildiğinden beri bütün sabahlar bana bayram, bütün akşamlar da kadir gecesi olmuştur bana.

    5- ahım feleğe ulaştı, göz yaşlarım da bütün dünyayı kapladı. halimin şahitleri yer ile göktür.

    6- ey avni, gönlüme acımayı o güzeli sevdim, bunun için bana eziyet ve cefa ceza verilse uygundur.

    7- feleğin dönüşü beni öyle bir güzele aşık etti ki; yüzünün aydınlığında ay ve güneş süha yıldızı gibi kalır.

    bir şaha kulam kim kulı sultan-ı cihandur
    mihr-i ruhı şems-i felege nur-feşandur

    katlüme ya müjganı ya tiri sebeb olmuş
    çün öldürsele tir heman tiğ hemandur

    zülfün şeb-i kadr oldı kaşun id hilali
    vaslun dem-i id oldı firakun ramazandur

    ol yusuf-i hüsn urdı dile nize-i hecri
    canumı alan nize degül belki sinandur

    avni gözi mahmud şehun bakduğı bu kim
    mülkin dahılar zabt ider ana nigerandur

    1- öyle bir padişaha kulum ki o cihan sultanıdır. güneş de ışığını onun yanağından almaktadır.

    2- katlime o sevgilinin ya kirpiği ya da gamzesinin oku sebep olmuştur. öldürmek istediğinde kılıcı da oku da hemen hazırdır.

    3- ey sevgili saçların kadir gecesi oldu, kaşın da bayram hilali. vuslatın bayram günü, ayrılığın ise ramazan ayıdır.

    4- o güzellik yusuf'u, gönlüme ayrılık mızrağını sapladı ama canımı alan mızrak değil belki sinan'dır .( sinan, yusuf paygamberin lakabı olmakla birlikte adı yusuf lakabı sinan olan birisini de kastetmiş olabilir.)

    5- ey avni! mahmut sultan'ın gözlerinin böyle bakmasının sebebi şudur, ülkesini yabancılar işgal etmiş de onu izliyor.

    hüsn ike cananlar içre can-ı canandur veyis
    şerbet-i la'liyle dil derdine dermandur veyis

    ağlamaz can bülbüli şimden girü feryad idüp
    bağ-ı dilde hüsn ile bir verd-i handandur veyis

    nica mamur olmasun dil mülki adl ü dad ile
    bunca yıldur kim hönül tahtında sultandur veyis

    eşk-i çeşmüni şerab bağrunı eyle kebab
    ey dil-i aşüfte çün bir gice mihmandur veyis

    avniya çün devlet el virdi ki mihman oldı yar
    fursatı fevt itme kim bin cana erzandur veyis

    1- veyis (üveys isminin türkçe'de kullanılan halidir ve sevgili yerine geçen sembolik isimlerden biridir) bu güzelliği ile sevgililer arasında can gibidir ve dudağının şerbeti de gönül derdine dermandır.

    2- can bülbülü bundan böyle feryat edip ağlamayacak çünkü veyis, güzelliği ile bir gül gibi gönlümün bahçesinde açmıştır.

    3- kalbimin ülkesi nasıl adalet ve ihsan ile bayındır olmasın ki, veyis bunca yıldır gönlümün tahtında sultanlık yapıyor.

    4- ey çılgın gönlüm, veyis senin bit gecelik konuğun olduğuna göre ona gözyaşlarını şarap, ciğerini de kebap olarak sun.

    5- ey avni! talihin yaver gitti ve sevgili senin konuğun oldu, sakın bu fırsatı kaçırma. çünkü veyis için bin can feda edilse azdır.

    kaçan ki cür'an ile taze ruh bula hak
    tarik-i ışkda hak olmadan bana ne bak

    figan ki can ile gönlüm bu devrde yakdı
    gehi mey ateşi vü gah ruy-i ateş-nak

    rikabun öpmek içün başumı feda kıluram
    eger ki bende ola boynuma rişte-i fitrak

    yele varur çü ese bad-ı kahr-ı istiğna
    niteki ahker ü hakister encüm ü eflak

    fena riyazı gül ü goncasından ey avni
    nişan virür dil-i sad-çak ü hırka-i sad-çak

    1) toprak senin kadehten yere dökdüğün tortu ile taze ruh kazandığına göre, aşk yolunda toprak olmaktan niye korkayım.

    2) eyvahlar olsun ki bu devirde kah şarabın harareti canımı kah sevgilinin yüzünün ateşi gönlümü yakıyor.

    3) eğer atının terkisinin kayışı boynuma dolanacaksa, senin üzengini öpmek için başımı fedaya hazırım.

    4) nazının ve tenezzül göstermemenin kahredici rüzgarı estiği zaman göklerle yıldızlar, küllerle kıvılcımlar gibi darmadağın olur.

    5) ey avni! paramparça gönlüm ile yüzlerce yırtık ve yamadan oluşan hırkam fena bahçesinin goncasından nişan verir.

    dolsa alem tan degül dud-ı siyahumdan benüm
    mihr görmen zerrece gün yüzlü mahumdan benüm

    niçe pinhan eyleyem ol dilbere aşıklığum
    pürdürür divarı şehrün ah şahumdan benüm

    hak-i pay-i yar tacum kuy-i dilber mesnedüm
    reşk ider cemşid ü cem taht ü külahumdan benüm

    hayl-i ışkı şah-rah-ı gamda kılsam germ-rev
    çeşm-i encüm kühl ider gerd-i sipahumdan benüm

    avniya bir hale irdüm derd-i hecr-i yar ile
    ibret alur niçeler hal-i tabahumdan benüm

    1) ahımın simsiyah dumanı bütün bir alemi doldursa şaşılmaz çünkü güneş yüzlü mehtabımdan zerre sevgi ve şefkat görmemekteyim.

    2) şehrin duvarları o padişah için çektiğim ahlar ile doluyken, o sevgiliye olan aşkımı nasıl gizleyeyim?

    3) sevgilinin aşkının devletinde öyle bir rütbeye yükseldim ki kudretimi görenler şanımın ne kadar yüce olduğunu anlarlar.

    4) sevgilinin ayağının toprağı, başımın tacı; onun mahallesi ise makamımdır. cemşid ile cem, benim tahtımla başımdaki külahımı kıskanmaktadırlar.

    5) ey avni! sevgiliden ayrı kalışın derdi ile öyle bir hale erdim ki, nice insanlar benim bu harap halime bakarak ibret alırlar.
  • --- spoiler ---

    ntvmsnbc.com'da fatih’in az bilinen nefsi müdafası isimli bir yazi yayinlanmis. linki soyle: http://www.ntvmsnbc.com/id/25117924/

    halbuki makarios melissinos’un “çatma” kitabında fatih’in cinayetine dair satırlar aynen şöyle; “emir (yani fatih) çocuğa karşı ahlak dışı eşcinsel bir eylemde bulunma arzusundaydı”. yani fatih, çocuğu cinsel ilişki teklifini reddettiği için öldürmüştü. bu iftirayı hiç sorgulamadan kabul etmek batılı tarihçilerin işine geldi ve çoğaltılarak zamanla bu sapıkça cinayet avrupa’da gerçekmiş gibi algılanmaya başlandı.

    şimdi aynı olayı bir de çocuğun babasından, sfrancis’ten dinleyelim: “aralık 1453 oğlum ioannis’i acımasız ve inançsız emir (yani fatih) kendi elleri ile öldürdü. çünkü güya çocuk onu öldürmeye teşebbüs etmişti. vah vah zavallı, talihsiz ve sefil baba olarak başıma gelenlere! oğlum, on dört yıl ve bir gün eksik ile sekiz ay yaşadı. ancak bedeni ve aklı ile yetişkinler gibiydi.”

    --- spoiler ---

    (bkz: #19815891)
  • biseksüel olması daha tutarlı bir olasılıktır. sonuçta herkesin cinselliği yaşama şekli yalnız kendisini ilgilendirir. bu saatten sonra tanık bulup teyit ettiremeyeceğimiz iddiaların peşinde yuvarlanmak olsa olsa zaman kaybı olacağından tartışmak anlamsız.
  • tepki gösterenlerin ne sebeple tepki gösterdiğini anlamadığım durum.

    kendisiyle halı saha maçından takım arkadaşı mısınız, adamın aslında çok çapkın bir hetereoseksüel olduğunu mu biliyorsunuz?

    kendisine atfedilen deha ve beceri tipi şeylerle çelişmiyor ki bu bilgi. siz adamı aslında temsil etmediği bir takım değerler için bağrınıza basmış değilseniz, "so what?" deyip çıkmalısınız işin içinden.
  • türkler’in bu dönemde yapabileceği en büyük keşif birinin eşcinsel olabilme ihtimalidir.
    millet mars’da, biz fatih gay mi, kanuni kılıbık mı.
  • bir önerme değildir.
  • eşcinsellik, yönelim, tanım, kategori ve kimlik olarak modern bir şey. bu anlamda fatih sultan mehmet eşcinsel değildi. o devirde her imkanları kaynakları bol olan nerdeyse çoğu ekabirden insanın oğlancılık anlamında ilişkisi vardır deniyor, fatih istisna da olabilir, olmaya da bilir ama adama bugünkü anlamıyla eşcinsel tanımını yapıp izah edip sorsan, "sizce siz eşcinsel misiniz yüce hakanım?" diye, herhalde "ben alemin kralı olduğum gibi erkekliğin de kralıyım lan" derdi.
  • osmanlı'nın gizlenen yüzü ortaya çıktığında herkesi şaşırtabilecek sonuçlar içeren haldir. eşcinsel olmak ayıpla karşılanacak bir durum değildir. ancak filhakika bizim ecdadımız da böyle şeyler yoktur garabeti bugüne kadar böyle şeyleri hayretle karşıladıkları bir durum yarattı. ancak osmanlı devleti'de minyatür bir devlet olmamıştır ya, eşcinsellik de insana ait bir özelliktir, bayanlar baylar. lütfen soğuk içiniz, tanışınız. kafanızdaki güçlü yapı, toz kondurulmamış isimler eşcinsel diye toz kondurulmuş olmaz. aksine onun da hepimiz gibi bir takım hayata ait yönelimler, özellikler taşıdığını belirtir. bugün eşcinselliğe olumsuz özellikler birisi atfettiyse o kendi kafasıyla ilgili bir sorundur. biri için ortalık yerde sille tokat küfür etmek "delikanlı" etiketinin bir vazifesi sayılabilir mesela ama benim için rezil bir durumdur. durum biraz da bunla ilgili. zihniyetlerimize rönesans çağını yaşatmak lazım.
hesabın var mı? giriş yap