• oto alarmı sesiyle kadınları mest eden işin kalan kısmını kardeşine bırakan buruk kişi
  • audivis firmasından çıkan farinelli’nin soundtrack’i uzun bir digital teknikle mikslenmiş. farinelli’nin kaydedilmiş bir sesi olmadığından hakkında söylenenlerden bir ses yaratılmış; bir bas, bir tenor, bir konturtenor ve bir soprano ile başlayan uygun ses rengini saptama arayışı, hayli uzun sürmüş ve sonuçta konturtenor derek lee ragin ve soprano ewa godlewska’nın sesleri üstüste bindirilerek farinelli’nin seslendirmesi yapılmıştır. iki sesten tek ses elde etmek için aylarca isviçre’de çalışan ircam ekibi, müzikleri notadan notaya tek tek kurgulayarak çalışmayı sonuçlandırmışlardır. farinelli soundtrack’inde riccardo broschi (1698-1756), georg friedrich handel (1685-1759), johann-adolf hasse (1699-1783), giovanni-battista pergolesi (1710-1736) ve nicolo antonio porpora (1686-1768)’nın 18. yy barok ve klasik eserleri yer alır.
  • filmin bir yerinde soylu bir kadın farinelli'ye "bana ilk müzikal orgazmımı yaşattınız " der. müziksel bir orgazmın varlığı kabul edilebilecek bile olsa, en azından (bkz: cinsel iliski sirasinda tahrik edici muzikler), bunun doğanın istismarının ürünü olan ve fikri bile tüyler ürpertici bir castrato tarafından yaşatılması bana ters, bir türlü algılayamadığım bir olgudur. farinelli o dönemde superstardır belki, ama yine de kadınların ona aşık olması şaşkınlık vericidir..
  • kendisinin 3.5 oktavlık range'i orta do (c4) (vokal notasyonunda c3 olarak alınıyor fakat standart pianoya göre alırsak c4 diyelim) nun iki oktav altındaki la (a2)'dan başlayarak soprano do'sunun(c6) oktavındaki re'ye (d6) kadar uzanır.ne var ki kariyerinin ilerleyen zamanlarında alçak aralığının kalın do (c2)'ya kadar genişlediği belirtilmiştir (grovemusic,marpurg,1754)farinelli nin ünü, bu geniş aralığı bir yana,sesinin temizliği,perdeler arası geçişlerdeki rahatlığı,nefes kontrolü(dakika civarı aynı tınıyı koruyabilmesi) özgün rengi ve notaları bir enstruman gibi verebilmesinden gelirmiş.. bir de sesinin bir gösteri malzemesi olarak kullanmasına izin vermezmiş bestecilerin..bu yüzden abartılı yükselişlerin inişlerin olduğu besteleri değil sadece kaliteli besteleri seçermiş repertuarda okumak için.. fazıl say & cem adrian modeline izin vermiyormuş yani..evet
  • her ne kadar yapılan araştırmalar ve eldeki bulgulara göre bir kastrato'nun sesinin bu filmde dinlediğimizin aksine bir kadın ve bir erkek sesinin ortalaması olamayacağı kanıtlanmış olsa da, bu filmin öyle mükemmel öyle üzerinde emek harcanmış bir soundtrack'i vardır ki büyük hayranlıkla dinlemek kaçınılmazdır.

    söz konusu soundtrack'in tracklist'i ve künyesi şu şekildedir:

    01. r. broschi - son qual nave ch'agitata (08:15)
    02. n. porpora - alto giove (04:38)
    03. r. broschi - se al labbro mio non credi (05:00)
    04. r. broschi - ombra fedele anch'ıo (09:36)
    05. j. a. hasse - artaserse (06:02)
    06. g. f. haendel - lascia ch'ıo pianga (04:03)
    07. g. f. haendel - cara sposa (09:21)
    08. g. f. haendel - rinaldo (03:54)
    09. j. a. hasse - generoso risuegliati o core (01:33)
    10. g. b. pergolesi - salve regina (03:48)
    11. n. porpora - alto giove (04:28)

    performer: derek lee ragin, ewa mallas-godlewska
    orchestra: les talens lyriques
    conductor: christophe rousset
    composer: riccardo broschi, george frideric handel, johann adolph hasse, giovanni battista pergolesi, nicola porpora
    audio cd (march 21, 1995)

    önemli not: bir kastratonun sesinin nasıl olacağını merak edenlenler,

    (bkz: alessandro moreschi) *
    (bkz: radu marian) *
  • guzel film. tarihsel olarak ne kadar dogru oldugu ise tartismali.

    özellikle händel karakterinin ve filmdeki yenilgiyi kabullenisinin senaryo dramatikligi icin saptirildigini saniyorum. zira george frideric handel dedigimiz insan evladina oyle filmde gosterildigi gibi kimse sirtini donmemistir, hele hele yenilgiyi kabullenecek bir kisilik hic degildir. filmde yine asiri tirt ve silik bicimde resmedilmis olan nicola porpora'nin tiyatrosu ile bariz bir opera savasina girdigi ve farinelli faktoru ile porpora'nin ortamda ustunluk sagladigi dogru. lakin händel, scoutluga soyunarak italya'dan (farinelli ayarindaki) senesino'yu bulup getirerek once durumu esitlemis, bir sure sonra da etraftaki opera savaslarindan halkin bir miktar sikilmaya baslamis oldugunu gorup, oratoryo'ya yonelmis ve bu alanda solomon ve messiah gibi olaganustu eserlerle topu 90'a asmak suretiyle, cocugu koymustur. handel, bati sanatinda sikca karsilasilan "zamaninda gormezden gelinen, yuzlerce yil sonra degeri anlasilan, asosyal, loser ama buyuk sanatci" kavramina uymaz. o tam bir winner'dir. fatih terim gibidir. bir seferinde basaramaz ise sonra tekrar gelir, sampiyon yapar. kupalara abone eder. bu boyle.

    farinelli, her ne kadar donemin onemli ve belirleyici karakterlerinden biriyse de bir händel degil. herkes haddini bilecekh!
  • öyküsü ve öykündüğü öyküler bir yana, grotesk görselliği ile akıllara durgunluk verici bir filmdir.
  • müzikleri kadar başrol oyuncusunun güzelliğine de vurulmama neden olan film. (bkz: stefano dionisi)
  • --- spoiler ---
    bir dönemi en iyi yansıtan filmlerdir. müziklerin* halk için değil kral için yapıldığı. özel saray bestecilerinin ve sanatçılarının olduğu döneme teğet geçer.

    hadım sanatçı geleneği ise kilise ve kutsal/dini müzikle başlayan bir gelenektir. müzik önceleri sadece kilisede birkaç enstrümanla yapılır, enstrüman sayısı artmaya zamanla başlar. bunun yanı sıra korolar oluşmaya başlar. kadınlara izin verilmez. operalarda kadın sesleri ise hadım erkek oyuncular oynar.*: çocuksu seslerini ergenlik döneminde kaybedip erkek sesine dönüşmeden evvel hadım edilerek sesleri asla kalınlaşmayan çocuk-adamlar.

    haendel müthiştir. o at başlı bastonu ile kendi bestesi lascia ch io pianga muhteşem farinellinin ağzından duyup, sesin besteyle bir bütün olduğu an heyecandan kalp krizi geçirdiği an müthiştir. o kostum, o ses için bestelenen o ses, o müzik.
    insanın aklını başından alır. ne büyük bedeldir, karşılığı asla ödenmeyecek ama insanlığa armağan olarak dönen.
    --- spoiler ---
  • en iyi yabancı film dalında 1995'te oscar'a aday gösterilen ve aynı dalda altın küre'yi ve fransız oscar'ı sayılan cesar'ı kucaklayan film başarı uğruna nelerin feda edilebileceği sorusuna çarpıcı bir öyküyle karşılık veriyor.castrato'lar tüm dünyada özellikle de kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu yıllarda büyük ilgiyle karşılanmış.farinelli çok küçük yaşlarda ,hayatı boyunca onu yönlendiren ağabeyinin de diretmeleriyle bu tercihi yapmak zorunda kalıyor.başarısının sonucu olarak bir sürü kadın hayranı olan,hatta bu hayranlarının ona kendilerini teslim etmek için birbiri ardına sıraya girdiği genç adamın trajedisi hayatı boyunca sürüyor.
hesabın var mı? giriş yap