fabian cancellara

• tour de france 2009'a zevk ve neşe katmış, başarılı ve sempatik bisikletçi. ilk etapta (monaco/ zamana karşı) ele geçirdiği sarı mayoyu yedinci etabın sonuna kadar korudu. "sarı mayoyu en uzun süre taşıyan isviçreli" ünvanını elde etti. kendisi 5-6 tane yabancı dil sahibidir(isviçreli normaldir).
  
  dün gece rüyamda tour de france 2010 grand start'ı için rotterdamdayım. beyazlar içinde, saxo bank forması içindeyim. takıma kabul edilmişim. andy schleck le fabian cancellara'yla takım arkadaşı olmuşum diye seviniyorum. bir anda solumda cancellara beliriyor. tam "fabian naber yav takım arkadaşı olduk görüyo musun kaderin işini" diye boynuna sarılacakken bir de ne göreyim. fabian'ın üzerinde astana forması... yıkıldım resmen.
• tdf 2012 ilk etabında son iki km'ye hem de tırmanıcı olmamasına rağmen önde girdi. sprinti takip eden o kısa ama kırıcı tırmanışa dayanıp ön sıralarda kalması bile büyük bir başarıydı aslında. ama spartacus sırtındaki sarı mayoyu, o mayoyu daha önce giyen nice efsanenin yarattığı geleneğe uyarak, sırtında bir gün daha tutmak için elinden geleni yapacaktı. bunu genel klasmanda önemli bir iddiası olmamasına rağmen yapacaktı. bitişe iki km kala cancellara önde, peter sagan hemen arkasındaydı. peter sagan kariyerinin ilk fransa turunda ilk etap birinciliğini kazanmak istiyordu. cancellara peter sagana el etti ve öne geçip biraz da onun çekmesini işaret etti. bu aslında sarı mayoyu korumasına yardım etmesi karşılığında onu son metrelerde zorlamayarak etap birinciliğini vereceğinin işareti, hatta sözüydü. arkalarından boasson hagen yaklaşıyordu. beraber çalışarak hem cancellara sarı mayoyu daha rahat koruyabilir, sagan da hagen'e yakalanma tehlikesi yaşamazdı. ama genç ve tecrübesiz sagan cencellara'nın tüm işaretlerine rağmen onun perdesinde, sarı mayoy korumak için eşşk gibi çalışacağını bilerek, rüzgardan kaçmaya devam etti. son metrelerde sagan boasson hagen'e göre daha hızlıydı ve kazandı ama sadece bisikletin spartacusüne yardım etmedği, aksine onun çabasını kullanma yoluna gittiği için sırf bu etabı kaybetsin istedim. nasıl olsa daha çok etaplar kazanacak ama en azından şu ufak ama önemli fransa açık adabı muaşeret kuralını bedel ödeyerek öğrenseydi. cancellara bir gün daha sarı mayo giyecek. sonraki etap da sprint etabı olduğu için eğer alışılmaık bir kaçış grubu yarış kopartmayı becermez ise saniye kaybetmeden etapları bitirebilir ve bir gün daha sarı mayo garanti gibi. üçüncü etap iki 3 ve iki 4 kategori tırmanışa sahip. cancellara mükemmel bir zamana karşıcı ama özelikle iyi bir tırmanışçı değil. ancak yavaş tmpolu bir yarışta (bu günkü etap da oldukça ağır tempoda geçildi) ana grupta kalabilir. eğer üçüncü etabı da sarı mayoyla geçerse 4 5 ve 6ncı etaplar da problem olmayacak. belki hiç birisini kazanmayacak ama ana grupta kalarak sarı mayoyu cumartesiye kadar giyebilir. yakışır spatacusume
• karısı doğum yapmak üzere olduğu için tour de france 2012'den çekilip karısının yanına giden bisikletçidir.
  
  evlenelim mi ya?
• harelbeke yarışını son 30 km içerisinde yaptığı atakla tek başına farkı açarak, sagan, boonen gibi önemli isimlerin önünde bize 2011 sezonunu hatırlatırcasına kazanmıştır.
  
  o sezon hakkında yayılan motorlu bisiklet dedikodularının ne kadar yersiz olduğu bir kere daha kanıtlandı sanırım. bisiklette motor olduğu doğru ama iki adet, pedalların üzerinde.
• zamana karşıların efendisi. düz etapların ve düz etabı bol turlarında tartışmasız favorisi. zamana karşılarda inanılmaz konsantre, dikkatini dağıtmadan temposunu bozmadan sürekli zorluyor. zamana karşılardaki başarısının sebebini şuna bağlıyorum; dönüşlerde, inişlerde ve küçük eğimli tırmanışlarda diğer sprinterlere göre gayet başarılı ve bunun yanında düzlükler için yeterince patlayıcı güce sahip. bu adamın bana göre en ilgi çekici yönü, ayağa kalkmadan yaptığı ataklar. atak yapmicakmış, hızlanmıyomuş gibi duruyor, suratında çaba sarfettiğine dair herhangi ifade yok ama adam ok gibi fırlıyor, sanırım tekniğiyle alakalı bir durum.
• inanilmaz bisikletci. olimpiyatlarda bugunku yol yarisinda bircok takim stratejisi gorduk. bu stratejiler de birer madalya getirdi ispanya ve italya'ya. ama asil madalyayi takim stratejisi yapamayan (ulkesinden tek oldugu icin) ve yarisin son 3 km'sinde basladigi atakla on 2 grupla arasindaki 18 saniye farki citir cerez gibi yiyen bu adam aldi. takdire sayan bir performansti. omrumde ilk defa 1.5 saat oturup bisiklet yarisi izledim ve resmen keyif aldim.
• dünya bisiklet şampiyonası'nda bugün gerçekleşen erkekler-zamana karşı mücadelesinde en yakın rakibine 1.40 dakika gibi bi fark atarak zamana karşı (time-trial) klasmanının yeni şampiyonu olmuştur. selenin üzerinden hiç kalkmadan, bacaklarını piston gibi çevirerek keskin virajlarda yavaşlamadan yarışı tamamlamıştır. saatte ortalama 50km civarında bir hızla yarışı tamamlayarak insanoğlu olmadığını bir kez daha ayan beyan ortaya koymuş oldu kendisi. bisikleti bırakacağı gün gelene kadar en iyi time-trial ustası olarak kalacak sanırım.
• paris roubaix 2010'un bitimine 45 km kala yine insan üstü bir atakla solo kaçış gerçekleştirmiş ve rube veledromuna 3 dk farkla girerek kazanmıştır.
  
  budistlerle bir alakası olduğunu düşünüyorum; aksi takdirde bu kadar konsantrasyon bir insan için pek de normal değil.
• bir haftada 2 klasik avrupa yarışını^* kazanarak müthiş bir 2010 sezonu çıkarmakta, ağzımızın suyunu akıtmaktadır.
• bebeğinin doğumu için eşinin yanında olmak adına olimpiyatlar öncesi fransa etabından çekilmiş; “ben aynı zamanda bir koca ve yeni bir bebek daha bekleyen bir babayım” demiş bisikletçi. abuk subuk basit şeyleri bile çok büyütüp özel hayatına vakit ayıramayan, hatta işi bırakıp eşinin doğumuna gidemeyen eşleri düşündüm de, takdir edilesi bir adammış. bisiklet yarışlarını izlemem, armstrong harici bisikletçi bilmem, haberleri takip de etmem ama haberi duyup okuyunca saygı duydum.
  
  --- spoiler ---
  i am not only a bike rider, i am also a husband and father with another baby on the way. it is my personal wish to be present when my wife stefanie gives birth to our second child.
  --- spoiler ---