ezel akay

• - mutlu olmanin pesinden kosmamak en dogrusu.
  - ne yapiyorsunuz bu konuda?
  - mutsuz olmuyorum, mutsuz olmamaya bakicaksin.
  
  yani bazen aydinlanma yasarsiniz ya, iste boyle oldu ezel akay'in mutlu olmak ile ilgili yaptigi tespit sonrasi bende de. aydinlandim resmen, o kadar guzel ve sade anlatti ki mutlu/mutsuz olmayi; son zamanlarda daha fazla etkilendigim bir sey olmamisti sanirim.
  
  ne diye hic bir zaman ulasilamayan ve de ulasilamayacak olan bir duygunun pesinden kosuyoruz gercekten? surdurulebilir olan mutsuz olmamaya calismak degil mi; mutlu olmaya calismak her zaman husran ile sonuclanan bir eylem olmadi mi hayatimizda?
• daha çok film "anlatması" gereken en özgün yönetmenlerimizden biri.
  
  nam-ı diğer ezop'un nevi şahsına münhasır bir tarzı olduğu muhakkak. adamın 3 filmi var 3'ü de birbirinden güzel, 3'ü de birbirinden rengarenk. türk wes anderson mübarek.
  
  merak ediyorum bu adam sinemaya falan mı küstü acaba? yoksa maddi imkansızlıklar yüzünden mi sinemayı bırakmak zorunda kaldı? 10 yıldır kişisel bir film çekmemiş olması (ortak film projesi ve belgeseli saymıyorum) oldukça üzücü. böyle bir değerimiz var ve biz onu kullanamıyoruz.
  
  bir kampanya falan mı yapsak yahu sözlük yazarları olarak? buraları okuduğuna eminim, ki önceki entrylerde de onlarca kişi yeni film yapmıyor olmasından yakınmış zaten. fakat tek tek etnryler bir işe yaramıyor görüldüğü üzere. toplanıp bir şeyler yapalım, bu adam yeniden film üretsin. sinemaseverler olarak buna ihtiyacımız var gerçekten.
  
  debe eklemesi: ezel akay yeni film çeksin kampanyası
• bundan birkaç ay evvel jules verne'in inatçı keraban'ını okurken her sayfada bunu ezel akay çekse diye düşünmüştüm. bugün metrodan taksime çıkarken gene aklıma geldi bu kitap, ezel akay bu kitabın filmini çekmeli bir ortamda karşılaşsak ta kendine bunu söylesem diye düşündüm. ve inanılmaz, bir dakika sonra istiklalin girişinde karşımda ezel akay, normalde çok çekingen biri olmama rağmen bir anda tramvay yolunun üzerinde seslendim, durup mütevazilikle karşılık verdi.
  
  kendisiyle tanışmaktan büyük mutluluk duydum, ayak üstü sohbet etme fırsatım oldu ve birkaç dakika önce kendisini düşündüğümü inatçı kerabanı film haline getirmesinin harika olacağını söyledim. bana bunu zaten düşündüğünü hatta proje haline getirip gerekli yerlere teklif ettiğini ancak maliyet problemleri yüzünden gerçekleştiremediğini anlattı ve ilerde hayata geçirmek istediğini söyledi.
  
  ayrıca şu sıralar osmanlıyla ilgili bir dizi projesi üzerinde çalıştığını da öğrendim.
  
  kısa sürede edindiğim izlenime göre oldukça kibar ve komplekssiz biri.
• tabutta rövaşata, güneşe yolculuk, karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmlerine yapımcı oldu diye teşekkür etmemiz gerekirken günlük 18-20 saate dayanan çalışma koşullarında ezilen, sigortasız ve her türlü sosyal haktan mahrum sinema-televizyon sektörü çalışanlarının çalışma şartlarını iyileştirme babında verdiği "yeni filmimde sendikası olmayanlarla çalışmayacağım" demeci ile her türlü alkışı hak eden yönetmendir.
  
  http://www.sinesen.com/…&catid=38:basndan&itemid=59
• "sinema salonlarını kalitesiz seyirciler dolduruyor diyorlar, türk seyircisi kalitesiz şeylere gülüyor diyorlar bazıları, oysa ki doğrusu şu değil midir; ne güzel gülüyor ya bu insanlar, bi salon dolusu gülen insan ne güzel, demek daha doğru değil midir? bu coğrafya, akdeniz coğrafyası, gülmeyle beslenmiştir, insanların gülmesi güzeldir"
  
  diyerek, "he valla" dememe sebep olmuş şahsiyet.
• puslu kıtalar atlası'nı çekse çekse ezel akay çeker diyorlar..
  ben de, "çekebilir, yaparsa o yapar romandaki minyatür sanatımsı mekan duygusunu" diyorum.
  
  bir de otör diyorlar zat'a.. işte bunu bilemiyorum..
• anadolu ortaçağ üçlemesinin kalan iki filmini çekmesini sanırım bir ömür bekleyeceğim sanatçı, yönetmen, yazar. yargu romanı raflarda yerini alalı yıllar oldu. hatta o yıllarda ezel akay'ın yakında çekimlerine başlanacağı söyleniyordu ama yıllar yılları kovaladı ortada henüz bir şey yok. hacivat karagöz neden öldürüldüyü yapmış bir adam olduğunu bildiğimden kalan iki filme olan merakım nirvanada.
• tarz sahibi, kaliteli, edebi, sanatsal, deneysel, komik, mütevazi... ohooo! eleştirmenler yazsın dursun. insana, türk olmaktan, yaşıyor olmaktan kıvanç duyduran nedenlerden biridir.
  
  ihsan oktay anar'ın eserlerini filme çekmesini bekliyoruz yıllardır. para bulamıyor sanırım. kredi kartına taksit yaparsa ben ateşlerim epeyce.
• türkiye'de sinema sanatını, sanat olarak ayakta tutan yegane isim. denemekten, seyirciyi alıştığı döngüden çekip çıkarmayı asla bırakmıyor. kostümünden, kullanılan renklere, dönemsel dillere inanılmaz dikkat ediyor. alt metinleri inanılmaz didaktik. asla unutulmayacak ve tarihte iz bırakacak bir yönetmen.
• 2 senedir yaz aylarında bir şekilde havuz başında izlediğim, çevresindeki tüm çocuklarla arkadaş olan, onlarla birlikte yüzen, konuşan, tartışan, senaryo yazımını ayrıca nasıl filme çekilebileceğini en ince ayrıntısına kadar anlatan ve beraber beyin fırıtınası yaratan, hiç yorulmadan çocukların tüm sorularına cevap veren, hayal güçlerini asla sınırlandırmamaları gerektiğini aşılayan süper insan elbette aynı zamanda yapımcı, yönetmen, oyuncu...