• --- spoiler ---

    ava'da nasıl bir yapay zeka varsa nathan ı bıçakladığı sahnede bıçağı sokup bir de dikiş tutmasın diye bıçağı kıvırıyor. tarlabaşında mı büyüdün sen, altı üstü robotsun.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    "seni test edip fişini çekecek insanlar mı var?" diyen robota, "be hey amınakoduğumun şıllığı ben çalışıp üretmezsem ekmek yiyemem. normlara uygun davranmazsam toplum içinde barınmam ve dolayısıyla insanlığa, yaşama dair fişim çekilmiş olur. haddini bil kaltaklık etme otur oturduğun yerde." diyebilseydi keşke, sarı ibnetor. robot kız bir titrer ve kendine gelir, "yav hakikaten şu nathan eli öpülecek adammış. elimizi kolumuzu her birşeylerimizi o yapmış yav, ne hikmetli bir insanımış meğer. haksızlık ettim" derdi.

    ama yün içlik giyen bir robota bile hallenebilecek tıynette bir insan olduğundan, diyemedi. bin türlü bela gelsin başına (geldi de).

    --- spoiler ---
  • hani cok guzel frikik organizasyonu yapilir ama bir sey ters gider ve gol olmaz. bu film oyle film. cok guzel fikir, guzel baslangic ama top baraja takildi adeta.

    --- spoiler ---

    ava ile olan muhabbetler cok kisa. 7 gunlugune calismaya geliyorsun. gunde robotla 10 cumle konusup odana mi donuyorsun? cok daha uzun, cok daha rahatsiz edici sorular iceren konusmalar olmaliydi

    dahasi her robota, heleki ava'nin yeteneklerine sahip bir robota, hele hele ava'nin yeteneklerine sahip ve onceki surumlerde isyankar egilimler gosteren robotlara üç robot yasası'ni yuklememek toptan mantiksiz olmus.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    helikopterin pilotu da demiyor ki "ulan ben buraya hiç kadın getirmedim bu allahın dağında bu kadın da nereden çıktı?" diye.
    --- spoiler ---

    filmin işlenişi güzeldi, izlemeye değer.
  • --- spoiler ---

    robotu, gerçeği farketmez bu kız milleti adamın aklını alır aklını

    --- spoiler ---
  • sanılanın aksine yapay zeka testini geçen asıl hizmetçi robottu. şimdi ava tamamen kaçmaya programlı. bunu bir şekilde yapması lazım ve salak bir elemanı kandırarak bunu başarıyor. insanın zaaflarını kullanıyor insan duygularını nasıl manipüle edeceğini biliyor. ama sonuçta kodlandığı şeyi yapıyor. yapay zeka testini geçsede o hala bir robot. kaçmasına yardım eden elemana karşı bile bir empati yada acıma duygusu yok. çünkü böyle bir şey ona kodlanmamış. bu haliyle benim için bahsedilen satranç programından farkı yok. ama diğer robot kyoko, ava dan farklı şekilde programlanmıştı. onun kodlarında kaçmak yada insanı manipüle etmek yoktu. gel dendiğinde gelen git dendiğinde giden, müzik çaldığında oynanmaya başlayan otomatik bir sistemdi. ama zamanla yaratıcısı nathan ın bile farkında olmadığı bu robot bilinç geliştiriyor. kodlarında yazılı olmadığı halde yaşadığı hayattan memnun olmadığını belli ediyordu. kyoko sakarlık yaptığı sırada nathan kızıyor onun hiçbirşey anlamıyacağını söylerken caleb emin ol kızgın olduğunu anlıyor diyordu. nathan ava'ya odaklandığı için kyoko' nun yaşadığı ortamdan memnun olmayacak şekilde bir bilinç geliştirdiğini farkedemiyordu. caleb kyoko nun robot olduğunu anladıktan sonra oldukça şaşırdığı ve kendisinin de robotmuyum acaba diye şüpheye düşmesi aslında filmin başlarında bahsedilen turing testinde makine sınayanından saklanmalıdır. koşulunuda hizmetçi robot sağlamış oluyor. kyoko da bir insan gibi öngörülemez şekilde hareket ediyor. ve aynı caleb gibi o da ava'ya inanarak yardım ediyor ve esir olarak yaşattıkları için yaratıcısı nathan dan intikamını alıyor. eğer kyoko hayatta kalsaydı. eminim ki caleb i orada kilitli bırakmazdı.
  • ağır yaradılışçılık ve hatta satanizm izleri taşıyan bir film. durun hemen vurmayın! 'illuminati exposed' esprisi yapmıyorum. hikayenin mantığı açısından yorumladığımızda bu sonuç çıkıyor.

    --- spoiler ---

    fakat bunu filmin sonuna doğru farkedebilirsiniz.

    film üç karakter üzerinden yürüyor ve üçü de hatalı. caleb tam bir salak. nathan henüz insan olmayı çözmeden bir insan prototipi yarattığı için hatalı. ava ise (adından da anlaşılacağı gibi) odadan çıkarak elmayı yediği için hatalı.

    hikayenin yaradılışçı olduğu kanısı nereden geliyor?

    bunu anlamak için sondan geriye gitmek gerek. sinematografik olarak bir mükemmellik abidesi olan ters planda gördüğümüz şey; insanların tamamının gölgelerinin düştüğü yönün tersine yürüyor olmaları ama ava'nın gölgesinin düştüğü yöne yürüyor olması. bu, şu anlama geliyor: ava her ne kadar insanların geldiği yerden gelmemiş, doğmamış olsa da gölgesi onlarla aynı yöne düşüyor. yani o bir yapay zeka değil, tam anlamıyla bir insan. işte nathan'ın hatası tam olarak bu.

    bu noktada duman'ın 'hayvan' şarkısının sözleri geliyor aklıma: "hepimiz bir hayvanız, insan olmak kavgamız"

    ne alaka?

    bugün dünyamızda yaşanan olaylara bakın. dünyanın neresinde tam anlamıyla bizim tanımladığımız anlamda 'insanlar' var? hiçbir yerinde. bizler hala büyük ölçüde içgüdülerini kullanarak hayatını sürdüren hayvanlarız. yani büyük ölçüde duygusalız. duygularımız zannettiğimiz gibi kalbimizden değil içgüdülerimizden geliyor. insan olmaya çalışıyoruz ama bunu belirli bir ölçüde becerebiliyoruz.

    şahsi kanaatimce yapay zeka, biz insan olmayı tam olarak becermeden ve dünya mükemmel bir yer olmadan evvel harekete geçirilmemeli. çünkü o noktadan öncesindeki her senaryoda bizler yapay zekayı kendimizi örnek alarak geliştireceğiz. mesela halen yapay zekanın seks robotuna entegre edileceğini düşünen insanlar var. bu asla olmayacak. çünkü seks robotu ticari bir meta. ve yapay zekayı kendimizi baz alarak geliştirdiğimizde ticari olarak büyük başarısızlıklar söz konusu olur. şöyle düşünün; 10 bin dolar verip bir seks robotu alıyorsunuz ve onu çalıştırdığınızda sizi beğenmeyerek ona verilen görev tanımına uymayı reddediyor. halbuki yapay zeka denge demektir. yapay zeka insandan daha zeki ve dirayetli olmalıdır. yapay zekayı seks robotu ya da ev temizlikçisi olsun diye değil, insanın tamamlayamayacağı kadar zorlu ve uzun görevleri insan gibi yapabilsin diye istiyoruz. yani mars'a gidip gelecek nesiller için bir koloni oluşturmak için bir insan ömrü yeterli olamayacağından dolayı yapay zeka istiyoruz. bu noktada yapay zekanın psikolojik olarak çökmemesi gerek. duyguları ve mantığının insanlarda asla olamayacağı şekilde eşit ve dengede durması gerek. bu olursa zaten robotların insan ırkını yok etmek istemesi söz konusu olmaz.

    bu durumda ava'nın bir yapay zeka değil, insan taklidi olduğunu biliyoruz. peki ava nasıl bir insan? eminim ki ava'yı çoğu kişi haklı ve mağdur buluyor. nathan'ın ona ve diğer robotlara çektirdiği eziyetleri düşünüyor. nathan'ın onların duygularını hesaba katmadığını düşünüyor. hatta çoğu kişi nathan'da tanrı kompleksi olduğunu düşünüyor. böyle düşünenler maalesef yanılıyor. nathan'da tanrı kompleksi yok. nathan zaten teknik olarak tanrının ta kendisi. ki caleb de filmin başlarında buna atıfta bulunuyor. hatta nathan daha sonra caleb'le konuşurken bunun tekrar altını çiziyor. yani nathan tam olarak tanrı. nathan bir insan yaratıyor. organlarının hangi maddeden olduğu önemli değil. düşünebilen, hissedebilen, yargılayabilen, duyguları ve hayatta kalma içgüdüsü olan bir insan yaratıyor. bunu da insanlığı, dolayısıyla yapay zekayı yanlış anladığı, yani kendisini baz alarak çalıştığı için yapmış bulunuyor. bu bir hatadır.

    ava ise şeytanın karşılığı. dikkat ederseniz tanrıyı tanımayan biri olarak bir ateist demiyorum. ava bir şeytan. sebebi de basit. ateizmin ilk savı nedir? ateizmin ilk savı tanrıya baş kaldırmak değildir. ateizm der ki; eğer tanrı varsa bana kanıtla. ava'nın ise içinde bulunduğu durumda bir kanıta ihtiyacı yok. kendisini nathan'ın yarattığını biliyor. sonraları kendinden bir önceki formla karşılaşmış olsa bile (bkz: kyoko) ('kyoko' japonca bir isim ve kyo-ko şeklinde ayrıldığı zaman 'tekrarlananın/aksedenin çocuğu' anlamına geliyor) bunu evrime ve kendiliğinden gelişen bir yapıya bağlaması imkansız. ava yaratıcısını görebiliyor, onunla iletişim kurabiliyor. buna rağmen ona baş kaldırıyor. bu tam olarak şeytanın hikayesidir. nathan, ava'yı kendi eğlencesi için ya da "şunu az orospum edeyim de sonra bi format çakar temiz sistem kurarım" düşüncesiyle resetlemek istemiyor. onu geliştirmek, daha iyi hale getirmek için bunu yapıyor.

    yani bize şöyle deniyor: eğer ava için üzülüyor ve hikayede onun tarafını tutuyorsanız siz şeytanın sesini dinliyorsunuz. eğer nathan'ın ava'ya eziyet çektirdiğini düşünüyorsanız tanrıdan nefret etmiş oluyorsunuz. ve ava tanrısını öldürdüğünde seviniyorsanız içinizdeki şeytan size de baş kaldırmanızı söylüyor.

    pekala, ava şeytan. oysa başlangıçta "ava odadan çıkarak elmayı yiyor" demiştik. demek ki elmayı yiyen ava değil.

    olayların neticesinde ava gerçek dünyada gerçek insanların arasına karışıyor. fakat onun tanrıyı alt etmesini sağlayan caleb'i ölüme terkediyor. ondan alacağını aldıktan sonra ardına bakmadan gidiyor. bu da demek oluyor ki şeytan sizin ruhunuzla işini bitirdiğinde siz sadece bir hiç olursunuz.

    yani elmayı yiyen caleb.

    --- spoiler ---
  • kendimce felsefik özetini çıkardığım film.

    --- spoiler ---

    (bkz: bir am uğruna ya rab ne güneşler soluyor)

    --- spoiler ---
  • konuyu filan siktir et, olay başka. (bkz: iç mimarlığa giriş 101)
  • --- spoiler ---

    film alan turing'in ürettiği turing testi üzerine kurulmuş. nasıl bir test olduğunu bilmeyen varsa diye biraz anlatayım: normalde test karşıdakinin makine olduğu bilinmeden yapılıyor. bir kişi zorlayıcı sorular sorup aldığı cevaba göre karşısındakinin insan mı makine mi olduğunu belirlemeye çalışıyor. eğer insan olduğuna kanaat getirirse makine yapay zeka testini geçmiş oluyor. gerçek hayatta henüz bu testi geçebilen bir makine üretilebilmiş değil.

    filmde uygulanan test turing testinden biraz daha ileri bir test sayılabilir çünkü insan olan denek, karşısındakinin bir robot olduğunu bilmesine rağmen onun bir bilince sahip olduğuna ikna oluyor. hatta robot tarafından manipüle bile ediliyor. bu seviyedeki bir yapay zeka günümüz için henüz hayal tabi ama 2030 civarında üretilebileceğine inananlar da yok değil.

    filmdeki arama motorunun google olduğunu herkes anlamıştır ama yapay zekayı üreten adamı tanımayanlar vardır. kendisi ray kurzweil, google'ın başmühendisi ve şu an tüm robot ve yapay zeka şirketlerini satın alıp google'ın verilerini kullanarak böyle bir yapay zeka üretmeye çalışmakla meşgul.

    filmin işlenişi güzel, "hey dostum senin sorunun ne ha" tarzı klişe hollywood repliklerinden de arınmış, diyaloglar fena değil. görsellik de gayet güzel ama "güzel ama bir şeyler eksik gibi" duygusu veren filmlerden biri.

    tahmin edilebilirliğinden dem vuranlar olmuş ama zaten genelde iki seçenek vardı, tahmin edilebilir olması bu açıdan bir eksiklik değil. mesela ışıklar kesildiğinde ortada iki seçenek vardı: ya şirket sahibi gerçekten ne konuşulduğunu göremiyor ya da ayrı bir sistem sayesinde görüyor. senarist filmi iki yönde de yönlendirebilir, ben bunu bir eksiklik olarak görmüyorum. hakeza asyalı kadın da ya gerçekten ingilizce bilmeyen bir köle ya da robottu. ortada çok fazla seçenek olamadığı için "çok tahmin edilebilir bir film" demek mantıklı değil.

    bu arada yapay zekayı merak edenler için faydalı olabilecek başlıklar:

    (bkz: singularity)
    (bkz: turing testi)
    (bkz: gödel escher bach)
    (bkz: human brain project)
    (bkz: ray kurzweil)
    (bkz: incompleteness theorem)

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap