• dikkat ederseniz sizin de fark edebileceginiz, her zaman yuzde yuz fiziki olmasa da, (ki bazen boyle oldugu da gorulmustur) genelde buyuk olcude fiziki olan benzerlik. bazen benzemeyen ciftler de uzun yillar suren evlilikleri sonucu garip bir sekilde tip olarak da birbirlerine benzemeye basliyorlar. yani ruh esi falan biraz hikaye geliyor bana. belki de kendimizden bir tane daha ariyoruz, onu bulduktan sonra da karsilikli iyice etkileserek 'bir vucut olma' taniminin hakkini vermeye basliyoruz. aklima ilk gelenlerinse politikacilar olmasi daha da ilginc. bkz:

    rahsan - bulent ecevit, nazmiye - suleyman demirel, sevinc - erdal inönü, semra - turgut ozal...

    (bkz: bu bir anket degildir)
  • evli çiftlerin uzunca yıllar boyunca sürekli aynı kaynaktan beslenmeleri, aynı ortam ve koşulları paylaşmaları nedeniyle, benzer duygu-durum-düşünce-konuşma-mimik vs karakterisitiklerini yansıtmalarına sebep olmaktadır. misal biz karı koca çay ve cips tiryakisiyiz, giderek hem birbirimize hem de didi teyze'ye benziyoruz.
  • her ne kadar evli olmasalar da çok takıldıklarından mıdır nedir, ssg ile kanzuk'ta da görülmeye başlamış olay.
  • ve işte yine bir sosyal fenomene nörobiyolojik kavramlarla açıklama getirmek üzere bir araya geldik sayın sözlükçüler.

    evli çiftlerin birbirine benzemesinin altında yatan sır, son yıllarda keşfedilmiş "ayna nöronları" sayesinde kolayca anlaşılabilir. nedir efendim bu nöronlar, ne yaparlar kısaca anlatalım:

    ayna nöronları sıcakkanlı hayvanların birçoğunda (insan, primat, kuş) bulunan, sosyalleşmede, taklit etmede, dil öğrenmede büyük payı bulunan bir sinir hücresidir. bu nadide hücrenin diğer sinir hücrelerinden farkı kendisinin, hem sorumlu olduğu eylemi gerçekleştirirken hem de aynı eylemi aynı türden başka bir canlı yaparken izlediğinde ateşlenmesidir.

    örnekleyelim: diyelim ki muhabbet ettiğiniz kişi birden size doğru yaklaşıp kaşlarını çattı. siz de istemsiz olarak kaşlarınızı çatarsınız. bu bir refleks sayılır, eğer otistik değilse büyük oranda bu tür sosyal refleksler tüm insanlar için geçerlidir.

    bir evlilik süresince çiftlerin birbirlerine benzemesi de bu nöronlar sayesinde gerçekleşmektedir. iki taraf da istemsiz olarak birbirlerinin mimiklerini bir ömür boyunca taklit ettikleri için yüz kasları benzer şekilde gelişmektedir ve sonuçta iki tarafın da yüzü birbirine benzemektedir.

    ayrıntılı bilgi için: http://en.wikipedia.org/wiki/mirror_neuron
  • serra & nanu üniversitede flirt dönemi ..

    s - hayatım okuldan sonra şuraya gidelim mi ?
    n - ee .. tamam aşkım .. gideriz .

    s & n üniversiteden mezun , s istanbul'a n'yi görmeye gelir ..

    s - ee aşkım burada x yer güzelmiş , gitsek ya ??
    n - ya aşkım kim gidecek oraya şimdi , ama çok istiyosan , gidelim . (nerden çıktı bu şimdi beaa)
    s - boşver , vazgeçtim .. (nooluyo yaa , böyle değildi eskiden halbüse )
    n - yok hayatım , gidelim , ben de merak ettim şimdi (shit ! naaptım lan ben .. düzeltiim bari)
    s - ii ..(üff , bi şeyler var ama , du bakalım)

    s & n nişanlı artık .. n s'yi görmek için bursa'ya gelir ..

    s - aşkım seni çokkk güzel bi yere götürcem
    n - ya aşkım boşver ya , hava soğuk hem..(hasta mısın kadın ya bu soğukta alla allaaa)
    s - ufff .. seninle de hiç bi yere gidilmiyo .. (allaaam doğru mu yapıyorum acaba , hani hala dönebilirim , o yüzden ??? )

    s & n just married ..

    s- aşkım hadi bana istanbul'u gezdir .
    n - tamam aşkım , pazar olsun , ok ( o güne de bi bahane bulurum , ehehe)

    bir yıl sonra ..

    s - aşkım bugün pazar , hadi x'e gidelim
    n - ya tamam gitmesine gidelim de orada da park sorunu var (unutmamış lan ,holy shit)..
    s - nassı yaaa ?!?! (şansını fazla zorlama istersen ).
    n - tamam gidelim ( off bi pazarım var be kadın )

    2 . yıl ...

    s - hayatım hani bu pazar şuraya gidecektik
    n - aşkım , hava çok güzel , ipini koparan trafikte şimdi ..
    s - dimi .. o zaman romantik bir film koy da izleyelim .. (hişttt , kimsin sen , bu ben olamam )
    n - ama çok istiyorsan gideriz hayatım (ahha .. oldu lan oldu , sonunda kendime benzettim , yupppiii)
    s - yok aşkım yaaa , şimdi kalk giyin , çık ..oooo , boşver haftaya gideriz ..hadi film bul sen ..( maalesef bu benim ....)
  • evlenilen kişiye neden olarak isim konuldugunun kanitidir.
  • insanların hayatlarını birlikte geçirebilmeleri için bir anlamda mecburi olan vaziyet. evliliğin ilk yıllarındaki bütün çatışmalar "benzememe" durumundan kaynaklandığı için bir süre sonra"ya benzeyeceğiz, ya ayrılacağız" noktasına gelinmesi sonucunda yaşanan hal. bir süre sonra eşler kendilerini birbirlerine doğru törpülemek suretiyle hayatı bir anlamda kolonyal ittifak durumuna çevirmektedirler. farklılıklar ortadan kalktığında, çatışmalar da kalmakta ve stres düzeylerinde düşüş yaşanmaktadır. karşı tarafta sanki tek hücreli bir canlıyken, bölünerek çoğalmış hissi yaratmaktadırlar. amiplerin hayatta çok stressiz ve mutlu olmaların ana sebebi de birbirlerine benzemeleridir zannımca. beyinlerinin olmaması da bir sebep olabilir tabi, o kadarını bilmem.
  • aylak bilim adamlarının yaptığı araştırmalardan biriydi bu. insan denilen organizma kendine en benzeri eş olarak seçmekteymiş. hatta örneklerinde yoko ono-john lennon arasındaki 7 benzerlik gösterilmişti. kuaför dergilerinde buna benzer bir çok araştırma ile karşılaşılabiliyor.
  • insan içgüdüsel olarak kendi genlerinin devamını sağlam ister. bu yüzden ürer. birine aşık olmak da aslında farkında olmasak da seçebildiğimiz bir durumdur. kendi genlerimize benzerliği en yakın olan insanlara aşık oluruz. bu tamamen kendi mirasımız olan genlerimizi koruma içgüdüsüyle gelişir.

    bir çalışmada kişilerin fotoğrafları bilgisayar ortamında karşı cinse dönüştürülüyor. örneğin bir erkeğe yüz özelliklerine sadık kalınarak kadın görüntüsü veriliyor. denekler fotoğrafların kendi fotoğraflarının karşı cinsten görüntüsü olduğunu fark etmediği gibi, yine kendilerini (yani karşı cins hallerini) seçiyor.

    tanım: insanların kendilerine en benzer insanları sevmesinden oluşan durum.
    kaynak: bilim teknik mayıs 2012
  • bir tespit klasında yıllardır bahsederdim etrafımdakilere bu benzeşme halini; "ya bırak n'alakası var?!" cevapları alırdım hep herkesten. ha şimdi fark ettim yalnız olmadığımı, sevindim.

    ultra derecede bir fenomen özünde, bence.
hesabın var mı? giriş yap