• insaniyet namına televizyonun içine ışınlanıp raymond karakterini allah yarattı demeden ıslata ıslata kızılcık sopasıyla dövmek istediğim dizi. bu kadar sinir bir insan daha gelmiş midir bu dünyaya?
  • bu adamın * babasına pokerde kaybettiği miktarı karısına söylememeye çalıştığı sahne beni kopardıydı. karısı bu soruyu sorduğu sırada dişlerini fırçalamaktadır, ya da bu soru sorulduğu içim dişlerini fırçalamaya başlar (orasını net hatırlamıyorum). fırça ağzında olduğu için "hogologog" şeklinde bir yanıt verir. karısı birkaç kez sorup aynı anlamsız yanıtı alınca fırçayı ağzında çıkarttırır ve ağzındakiler tükürtür. amcam soruya boş ağzıyla ve anlamsız bir yüz ifadesiyle aynı yanıtı verir "hogologog".
  • frank: next time you wanna dance, give me notice so i can kill myself
    marie: good i'll dance on your grave.
    .
    .
    marie: how are you eating? close your mouth before you chew.
    frank: close your mouth before you talk!
  • frank karakterini eğlenceli bulduğum dizi. fransızlar üzerine yaptığı yoruma buyrun: ray ortaokuldaki fransızca öğretmeninden bahsederken, "fransızlar.." der, "iki dünya savaşında kıçlarını kurtardık. onlar bize ne verdi? iğrenç bi öpüşme şekli.."
  • esas espriler frank'in marie'ye laf sokup durmasında yatıyor. dizide marie ile başedebilen tek kişi o.

    evin gelini ve raymond'un karısı debra biraz "açık" giyinmiştir. kayınvalide marie tabii ki hemen nasihatlere başlar:

    marie: bak debra'cığım..bir kadın evlendikten sonra her yıl etek boyunu 3 santim uzatmalıdır.
    frank: o zaman senin etek yerine iran halısı giymen gerek.
    *
    marie: ah bilseniz frank ile yaşamak çok zor. toplum içine çıkınca herkese "lütfen onun kusuruna bakmayın " kartları dağıtıyorum.
    frank: ben de "satılık eş" kartları dağıtıyorum...kimse almıyor ama.

    *
    mahallede 80 yaşındaki yaşlı bir kadın ölür.

    marie: ah frank..kadının ölümüne çok üzüldüm. çünkü ben öldükten sonra seninle evlenmesi ve seni mutlu etmesi için onu seçmiştim.
    frank: sağol marie...ama sen ölünce yeteri kadar mutlu olurum zaten.
    *

    marie:frank yine şapka takmamışsın. kafan kızarmış, polis sirenine dönmüş.
    frank: karışma bana!
    marie:kafana krem sür o zaman. sonra canın yanacak.
    frank:düğünümüzden beri canım yanıyor.
  • oyuncuların karakterlerine bu kadar yakıştığı başka bir dizi, televizyon tarihinde görülmemiştir.
  • comedy max de ilk basladigi gunden beri butun bolumlerini tekrarlariyla birlikte 32523 defa seyrettigim ve israrla seyredip gulmeye devam ettigim dizi. sabahlari okula gitmeden once iyi moral depoluyor insana.

    gelmis gecmis en komik bolumlerinden biri: raymond abisi robert'in yeni kiz arkadasinin sinek yedigini farkeder fakat gordugune kimseyi bir turlu inandiramaz. en sonunda robert kizin evine gittiginde yatak odasinda koca bir akvaryum dolusu kurbaga gorunce ona inanir.

    orda kizin korkunc sayko bakarak "we all came from frogs robert..." diyisi vardir ki insani altina isetir gulmekten.
  • " züktür lan daltarak ühehühe " gibi küfürleri espri zannedip yerlere yatan, argosuz, el kol hareketsiz de komedi yapıldığından haberi olmayan bir kısım yurdum insanının asla anlayamadığı dizi. ray romano'nun genizden gelen sinir sesi bile dizi içerisinde defalarca espri konusu olmuştur zira takıntılı raymond bir çok kez sesinin sinir olup olmadığını ailesine sormuş ve evet yanıtı almıştır. dizinin vurucu noktası, ince esprilerle süslenmiş diyalogları olduğu için küfüre dayalı hareket komedisi bekleyenlerin hayal kırıklığına uğraması normaldir. dizinin kemikleşmiş bir izleyicisi olduğu için rahatlıkla geçmişe atıfta bulunan esprileri kullanılır. bu durum ilk kez izleyen birinin neydi bu şimdi demesine yol açarken, flashback yapılan bölümleri izleyenler ise kahkaha komasına girebilmektedir. dizinin gücü de aslında buradan doğmaktadır. fazlasıyla detaylandırılan karakterleri tanıyan bir izleyici sıradan gözüken bir çok olaydan fazlasıyla keyif alabilmektedir.

    jay leno'nun esprisine gelince, adam esprilerini kendisi bile hazırlamıyor ki! başkalarına hazırlatıyor. adam gibi showman görmek isteyenler için (bkz: david letterman)
  • knocked up isimli filmde suna benzer bir replik var:

    "evlilikte surekli everybody loves raymond'dakine benzer igneleyici cumleler kuruyor ciftler birbirlerine. ama niyeyse ordaki gibi guldurmuyor hic."

    sonra replige yanimdaki bir arkadasim soyle devam etti:

    "e o da guldurmuyor zaten?"

    beni gulduruyor gerci arada. ama ben zaten ota boka gulen bir insanim.
hesabın var mı? giriş yap