• emek tecavuzcusu.

    anamalcilarin evrensel olarak mesrulastirmak icin temel hak olarak adlandirdigi mulkiyet hakkinin ve miras hukukunun maddi alim gucu olmayani kanirtmasidir.

    ev kirası ile maaş arasındaki denge en fazla 10/100 olmasi gerekirken benim kira/maas oranim 41/100'dur. soz konusu ev kadikoy'de olunca bu oran psikolojik olarak dusuyor dusmesine de yine de fena koyuyor.

    ha bir de su var ki:
    (bkz: ev kira ama semt bizim)

    https://twitter.com/…oruz/status/377923815025561600
  • herhangi bir şehrin herhangi bir evinin herhangi bir odasında herhangi bir ailenin rast gele karşılaştığı acı bir olayla kederleniyor olması mümkündür. senelerdir ödediğimden midir, yoksa okuduğum her mısradan etkilendiğimden midir nedir, kira dedikçe aklıma şu hikaye gelir.

    kapının zili çaldı. genç adam masadan kalktı ve içeriden kilidi açtı.

    - batır hamzaulı’nu arıyordum, - diye konuştu orta boylu bir rus kadın.
    - benim.

    meçhul misafir ev kirası evrakını gösterdi.
    - borcunuz bayağı birikmiş, - dedi,
    - yarın ödemezseniz, mahkemeye vereceğiz.
    - veriniz, - dedi batır.
    - evden zorla çıkaracağız.
    - çıkarınız.
    - hiçbir şekilde af olmayacak.
    - olmasın.

    rus kadının hızı kesildi.

    - fakat, yine de borçlarınızı ödemeniz gerekir.
    - tamam.
    - ne zaman ödeyeceksiniz?
    - belki, hiçbir zaman.
    - niçin?
    - çünkü, yarın ben başka işlerle meşgul olacağım.
    - nasıl?
    - öbür dünyada işler çok.
    - ne?
    - mahşer sorgulamasından geçmem lazım. benim gibi ruhların cezası ağır olur.
    - öleceğinizi nereden bildiniz?
    - çünkü bu, benim isteğim.
    - eğer siz intihar edecek olursanız, günahkâr sayılırsınız.
    - o yüzden, benim gibi ruhların cezası ağır olur.

    rus kadın koynundan isa aleyhisselamın resmi işlenmiş haçı çıkardı.
    - bunu size vereyim, - dedi o, - acı çekerseniz, gerçekten yardımcı olur.

    batır haçı eline alıp uzun süre baktı. var mısınız, yok musunuz diye düşünceye daldı o. isa peygamber haça iki elinden çivilenmiş, boynu aşağı düşmüş, uzunlamasına asılı duruyordu. rus kadın batır'ı kendisini bütün insanlığın günahını üzerine alan bu yüce zata benzetti.

    - bugün benim geldiğimi hiç kimseye söylemeyiniz, - dedi.
    - peki.
    - öyleyse, ev kirası evrakını posta ile göndereceğim.
    - gönderiniz.

    zamansız gelen misafir arkasını dönüp merdivenlerden sakin bir şekilde inmeye başladı. dönemece gelince başını kaldırıp ona bakarak:
    - allahaısmarladık, - dedi.

    artık bu sözün benimle hiçbir ilgisi yok diye düşündü batır. salona geçti ve masasına geldi. iskemleye çöktü, pencereden dışarı baktı. akşamın alacakaranlığında kendini yalnız hissetti. içini sıkıntı bastı. çiseleyen yağmur altındaki sokakların her tarafından belirsiz bir şekilde yanan, dermansız bir şekilde sallanan ampulün ışıkları görünüyordu. dünyada sonsuz hiçbir şey yok, belki kitaplar bizi kandırıyordur. o an aklına gelen isimleri düzensiz bir şekilde yazmaya başladı.
  • hiç bitmeyen borç.
  • son yıllarda çıldırdı. nasıl mı? anlatayım.

    2020 mayısında eve girdiğimde 1000 tl kiraya anlaştık ev sahibiyle. o günün kuruyla 120 usd civarı bir rakam tutmuştu.

    bugün gelinen noktada civardaki kirası en düşük evler dahi 12000 tl dolaylarında. bunun da bugünün piyasasında 370 usd gibi bir ederi var.

    yahu 2020'den 2024'e usd enflasyonunu da katsak (%20-%25 arasında bir enflasyon oldu bildiğim kadarıyla) bugün 120 usd'lik ev 145 usd olur ama gördüğünüz gibi enflasyonu elimine etsek dahi ev kiralarına usd bazında %200'e yakın zam gelmiş.

    değil biz, elin amerikalısı gelse türkiye'ye, ev tutsa buradan. bu 4 yılın sonunda "sikerim lan yapacağınız işi. böyle zam mı olur amk" diye isyan edip abd'ye geri döner.

    kiracılar olarak şu içinde bulunduğumuz dönemde bizi kucağa oturmuşlar, gönüllerince hoplatıyorlar ne yazık ki.

    edit: imla.
  • türkiye'nin içinden geçmiş olduğu ekonomik buhran içerisinde serbest piyasaya bırakılmaması gereken hede. bunu 2 ev sahibi olan ve kira geliri olan biri olarak söylüyorum.

    ekonominin iyi veya kötü olduğunu belirleyen parametlerin bu kadar bozuk olduğu bir ortamda kira/gelir oranı çok saçma bir yerlere doğru ilerledi. kiraların daha uygun olduğu yerlere göç ne yazık ki mantıklı değil çünkü hem herkesin sahip olduğu iş uzaktan çalışmaya müsait değil hem de gidilecek yerde mesleğe uygun iş bulmak kolay değil. türkiye'de zaten işssizlik ne durumda bunu bile bilmiyoruz verilere güvenemediğimiz için.

    normalde serbest piyasanın savunucusuyumdur fakat türkiye gibi ekonomik dengelerin aşırı bozulduğu, ahlaksızlığın tavan yaptığı yerlerde bu konunun salalım gitsin olmaması gerektiğini düşünüyorum.
  • (bkz: kira)
  • gelir kısmının en büyük paya sahip gider kısmı. 4te 3ü felan mesela. geriye kalan 4te 1iyle de ne bok yerseniz yiyin.
  • cepteki ya da banka hesabındaki hafiflemenin ana sebebi *
  • dünya üzerinde etrafı 4 duvarla kaplı bir noktada durmamıza izin verdikleri için ödediğimiz para. işin ilginç yanı ülke üzerinde herhangi birine ait olmayan arazi yok dur şuraya bir toprak ev yapayım da soğuktan korunayım diyebileceğiniz. eskiden doğudan gelip gecekondu yaparlardı belediye başlarına yıkardı evleri belediye arazisi diye. parka bir çadır kurayım deseniz yine aynı zabıta başınıza yıkar çadırı.
hesabın var mı? giriş yap