• 1) yüksek tempoda bir müzik (baslar ön planda)
    2) kadın vokalli akılda kalıcı nakarat (şarkının en önemli kısmı)
    3) şarkının ortasında rap yapan bir herif

    formülüyle oluşan, 90'ların başına damgasını vurmuş müzik türüdür. en başarılı örnekleri şunlardır:

    2 unlimited - no limit
    la bouche - be my lover
    dr. alban - it's my life
    mr. president - coco jambo
    ice mc - it's a rainy day
    culture beat - mr. vain
    snap! - rhythm is a dancer
    reel 2 real - i like to move it
    magic affair - omen 3
    captain hollywood project - more and more
    haddaway - what is love
    scooter - fire
    x-perience - a neverending dream
    maxx - get a way (teşekkürler zihinsel serseri)

    en başarısız örnekleri de şunlardır:

    aqua - barbie girl
    kim kay - lilali
    eiffel 65 - blue
    vengaboys - boom boom boom boom
    rednex - cotton eye joe
  • 2000'lerde 80'lerin modernize olup tekrar moda olması gibi, bu da şöyle bir yenilenip tekrar moda olsa keşke. madonna ve paul oakenfold celebration ve it's so cool gibi işlerle güzel bir yol tutturmuş gibiydiler ama gerisi gelmedi. bekliyorum o günleri. 90'lardan bir şey tekrar moda olacaksa bu olsun zaten, yoksa r&b ile kafamızın ırzına geçecekler.*
  • kültürsüz zencilerden önce kültürlü zenciler vardı. onların ne kadar güzel dans müzikleri yapabileceklerinin kanıtıdır eurodance.
  • 90 lı yılların başından itibaren tüm avrupa kulüplerini ve mtv'yi etkisi altına alan bu akımın ilk temsilcisi pek çoklarına göre italyan grup black box'dır. (inner city diye itiraz gelebilir ama onlar abd'li ). çıkış parçaları ride on time'ın da yer aldığı dreamland albümü ile bu fitili ateşlemişlerdir.

    ardından technotronic, rozalla, snap, 2 unlimited, culture beat, haddaway, corona, la bouche, maxx vs gelip bu akımı körüklemişlerdir. mtv'de hep bu grupların parçaları dönmeye başlamıştır. ancak 90 lı yılların sonlarında etkilerini yitirmişlerdir. çoğu zaten daha ikinci albümlerinde havlu atmışlardır.

    burada snap'in dev hiti ryhthm is a dancer parçası çok önemli.. bu şarkının yapısı/dinamikleri ondan sonra gelen culture beat, magic affair, cappella, amber, maxx, captain hollywood project, fun factory, pharao, 2 brothers on the 4th floor gibi grupların parçaların öncü olmuştur.

    abd'de o zamanlarda r'n b ve hip hop popüler olduğundan eurodance oralarda pek varlık gösterememiştir.

    öte yandan the klf, u96, jam&spoon gibi "özel" grupları bu akımın dışında tutuyorum. bu gruplar hiç bir zaman popüler olmak için uğraşmayıp, kendi tarzlarında müzik yapmışlardır.

    90 lı yılların sonlarına doğru aqua, eiffel 65, atb, kim kay, vengaboys (severim gerçi) gibi abidik gubidik isimler ortaya çıkmış ve bu akımı sulandırmışlardır.

    trance ve world music akımlarının yükselmesi ile de eurodance 2000 li yılların hemen başında sona ermiştir.
  • 80 lerde ortaya çıkan synthesizer , müzik dünyasına rock benzeri şarkılarla girdikten sonra 90ları eurodance tarzı ile tamamen etkisi altına almıştır.

    işte 90larda synthesizer ile envai çeşit ritmi duyabilirsiniz. o bayrağıda eurodance taşımıştı.
    2000 lerde artık trance ile üst seviyeye taşındığını düşünüyorum.

    2010lardaki verildiği müzik tarzı ise edm (elektronik dans müziği) oldu. 2020lerde bakalım nereye evrilecek synth ritimleri..

    sözün özü, günümüzde evrilmiş eski popülaritesini kaybetmiştir. döneminde insanları bir nevi yüksek ritme doyurmuştur.

    neyse. böyle bu işler. hayata dönelim.
    akşamki başakşehir-bjk 1,5 üst gelir.
  • çok fazla hit çıkartmış bir müzik türüdür. aradan 40 yıl da geçse bir yerlerde muhakkak çalınacaktır. ama diğer taraftan lanetli bir türdür, hep one hit wonder'a neden olmuştur. müzisyenleri en fazla bir hit parça daha çıkartıp kaybolmuşlardır.
  • (bkz: gala)
    (bkz: la bouche)
  • eurodance şarkıları genelde pozitif ve neşeli olur; sözler sevgi, barış, kötü hisleri atlatmak üzerinedir ve neredeyse her zaman ingilizcedir. synthesizer hunharca kullanılır. disco'ya benzerliği sebebiyle amerika'da radyo ve televizyonlarda kendisine çok yer bulamamıştır böylece büyük şehirler dışında çok az bilinen bir tür olarak kalmıştır (scatman john avrupa'yı kasıp kavururken amerika'da billboard hot 100'ün ancak 60. sırasına gelebilmiştir). eurodance günümüzde radyolarda duyulmayan underground bir tür olarak hayatına devam etmektedir.
  • bodrum / gümbet te 2 sene önce vardı böyle bir dans-club. ilk açılı$ günü dolayısıyla harika bir ses ve ı$ık birlikteliği e$liğinde sabaha kadar plakların dönderildiği ve bendenizin de aralıksız 4 saat boyunca sahnede müziklere e$lik ettiğim süper bir mekandı. sorumlusu olan arkada$a ( ismi tarkan'dı.) "-hocam süper bir club olmu$. dediysem de, kendileri bir bira daha içmez miydiniz?" diye soruyla kar$ılık verince ben dumur olmu$tum o saatte.
  • erken dönem trance'da sıkça duyulan tekno'dan kalma sert vuruşların olmadığı, daha synth sesli, house gibi loopta fakat daha alt yapısında sürekli akıcı sesler barındıran bir müzik.
    açıkçası trance varken eurodance pek taraftar olunacak bir tür değildir.
hesabın var mı? giriş yap