• yaşam felsefesi her nefis ölümü tadacaktır, bazıları daha nefis olan hayvanlara denir.

    bunların ecnebi olanına da karnivor denir. onların yaşam felsefesi de "every soul will taste death, some will taste better" diye geçer.
  • etle beslenen canlı diyip tanımımızı yaptıktan sonra konuya geçelim.

    bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama etoburla otobur hayvanlar arasında zeka ve fizik yönünden bariz farklar var gibi geliyor bana.

    öncelikle etobur olan hayvanların gözlerinde keskin bir bakış ve zeka pırıltısı görürken otoburlarda buna rastlamıyorum. allahaşkına düşünün fil, manda, zebra vs ve tilki, ayı, aslan, kaplan, leopar, yılan, timsah vs.

    dönüp olaya kilosal anlamda bakacak olursak da proteinle beslenenler daha çevikken otla beslenenler daha hantal. yanlış hatırlamıyorsam fil, manda dediğin hayvanlar 24 saat ot yiyor ama maşallah göt göbek almış başını gidiyor.

    etobur, yemeğini yemek için yemeğin verdiğinden daha fazla kalori tüketir, sonrasında dinlenirken otobur 24 saat fazla bir çaba gerektirmeyen beslenme işine geçiyor geviş getiriyor ve gelsin kilolar gelsin boş boş bakan gözler ve ebleh bir surat.

    sonra da beni yedin tripleri. yemeyip de ne yapayım.
  • insanlar için geçerli olmak üzere;et seven,muhtemelen hayvanları tabağında pişmiş olarak görmeyi bekleyen kimselerin sınıfına verilen ad.
  • ocakbaşı yaratığı olup et tüketen canlı.
  • etçil gibi çok daha uygun bir kelime varken ve de elimizde tamamını oburlukla itham edebilmek için yeterli delil yokken, ne diye bu şekilde türetildiğine anlam veremediğim zoolojik sınıflandırma sıfatı. bunların çoğu açlıktan kırılıyor, nesli tükeniyor, sen daha utanmadan oburlukla, obezlikle suçluyorsun. obur sensin et de sana girsin.
  • bu hayvanların midesi bir bölümden oluşur.
  • dünyanın karada yaşayan en büyük etoburu beyaz ayı ya da kutup ayısıdır; içinde yaşadığı buz çölüne rağmen iriliğini aslında denizden beslenmesine borçludur.
    dünyanın karada yaşayan en küçük etoburu kışın bembeyaz ve başparmaktan irice bir gelincik türüdür.
    bunların ikisi de norveç'te bulunur.

    geçtiğimiz günlerde bir turist neredeyse beyaz ayıya yem oluyordu, tüfekle yaralayarak kurtuldu. daha sonra yaralı ayı bulundu ve yarası ölümcül görülüp vurularak acılarına son verildi. sorun kıyıdan görülebilir şekilde çadır kurmak deniliyor. bir başka turist daha önce can vermiş. kıyıya çadır yasağı beyaz ayıların hayatını kurtaracaktır fikri öne sürülüyor. bu olayların olduğu svalbard ya da spitzbergen adalarında şehir sınırları dışında silahsız gezmeyin deniliyor. ama hem izinsiz silah getirmek yasak ve cezası ağır hem de izin almak bu günlerde 10 ay alabiliyor. tek çare orada yaşayan birinden ödünç almaktı, artık izinli silahı ödünç almak ta izin gerektiriyor.
  • (bkz: otobur) yiyen
  • bornova'da bir restoran bozmasinin adi. 7 liralik alisveris'e 10 lirayi bozamayip ustunu cebine atan servis elemanlarini barindiran hayatimda tattigim en igrenc patates kizartmasina sahip, patatesi attiklari kabin patatesin sicagindan yanip kabi deldigi berbat bir yer. uzak durun.
hesabın var mı? giriş yap