• öğrencilerden kaç para tırtıklasam o kadar kardayım diye düşünen "basit" üniversite.

    geçtiğimiz aylarda arkadaşlarla hem android bilgimizi biraz geliştirelim diye, hem de belki adımız falan duyulur diye oturup öğrencilerin sınav sonuçlarını görebileceği, yemekhanede o gün ne yemek var görebileceği, "kaç alırsam kaç gelir" diye ortalama hesabı falan yapabildiği bir android uygulaması geliştirdik. daha öncesinde ogü'nün bu programın paralı versiyonunu yaptığını biliyorduk. sınav başına 40 kuruş alan program zaten "hacı kontörüm yok sende varsa şu numarayı bi çaldırsana arasın seni" diyen öğrenci milleti için belaydı. zaten android denen olgu her şeyi ücretsiz yaparken bu programın ücretli olması canımızı sıkmıştı. programı paralı yapan firmanın adı ester. dedik biz bi deneyelim bakalım yapabilecekmiyiz.

    oturduk yazdık abicim. sabahladık falan. ama başımıza gelecekleri o zamandan tahmin ettiğimiz için kesinlikle ne bir sistem açığından faydalandık, ne bir katekulli yaptık. yasal olmayan, bizi ve kullanıcıları mağdur edecek hiçbir şey yapmadık.

    sonuç şöyle bir şey oldu.-----> http://oi50.tinypic.com/157s0i.jpg

    öğrenciler falan çok sevdiler uygulamayı. zaten o yemekhane olayını falan sonraki versiyonlarda ekledik.

    okul bizimle hiç iletişime geçmedi. "bunu niye yaptınız olm" diye sormadı. sorsaydı zaten yanlış bir şey yaptığımızı anlar, programı kaldırırdık. ama olmadı. biz de heralde isteyen istediğini tercih etsin dediler diye düşündük. çünkü bir üniversite öğrencinin halinden her şartta anlamak zorundadır. bir üniversite öğrenciden kaç para koparabilirim diye düşünmeyip, öğrencinin sorumluluğunu üzerine alabilmelidir. yani şimdi bakıyorum da bunlar bizim naif düşüncelerimizmiş.

    bugün sabah uyandığımda telefonda programı yaptığım arkadaşlarımdan birinin mesajını gördüm "acil mailine bak" diyordu. açtım okudum ve şok oldum. esogü bilgi sisteminin resmi dediği ama bireysel olarak, oturduğu yerde karnını kaşıya kaşıya tweet atan bir adamın yönettiğinden emin olduğumuz gayriresmi esogubs twitter hesabında şöyle tweet'ler gördük.

    https://twitter.com/…gubs/status/246017299344158721

    https://twitter.com/…gubs/status/246017747706863616

    adamlar bu zamanı niye beklediler bilmiyorum. şu anda bir sürü öğrencinin hesapları kilitlenmiş durumda. üstelik bu tweet'leri atan, şifreleri kilitleyen arkadaş farkında mı bilmiyorum ama bu hafta kayıt haftası ve bu şifreleri kilitleyerek öğrencilerin kayıt olmasını engelliyor, öğrencileri mağdur ediyor. nedeni ise osmangazi üniversitesi'nin her öğrenciden sınav başı 40 kuruş alamaması.

    şimdiye kadar bizimle hiç iletişime geçmeyip durup dururken "bizim porogramı kullanın lan para kazanamıyoruz ühüü bak diğerini kullanırsan küserim kafana taş atarım" mantığıyla harekete eden "basit" insanlar var bu ülkede biliyoruz. bildiğimiz halde daha can acıtanı ise bu insanların yetki sahibi olmaları ve bu yetkiyi kendi kafalarında oluşturdukları kapitalist düzeni yaymakta kullanmaları.

    zaten okulun ortasına cami yapıp, bu camiye de "uygulama camisi" kılıfını koyan üniversiteden fazla bir şey beklenmez sanırım. cami için milyarlar harca ama öğrencinin cebindeki 40 kuruşa göz dik. oldu.

    sen ortaya değil cami, uzay mekiği bile diksen, eğitiminde bir adım ileri gidemezsin. çünkü eğitim, o eğitimi veren kurumların sadece en alt basamağı olan öğrenciler için değil, o basamakların yukarılarında olanlar için de geçerlidir.

    edit: ayrıca bir de şu var, ester firması bu programı yaptı diyelim. bu insanlara öğrencilerin hesaplarını kilitleme yetkisini kim veriyor. şaka gibi. tamam hani belki bilgi işlem ile ortak çalışıyordur da, ortada bir yönetim kurulu kararı yok bişey yok.
  • orrrrrrrrrrrrospu çocuklarının at koşturduğu üniversite. orrrrrrrrrrrrospu çocukları diyorum bakın. kelepçeleri filan var. ordan şeyaparsınız.
  • ön kapısının hemen karşısında bir cami varken diğer girişin dibine cami yapmanın amacının ibadet özgürlüğüyle alakası olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. yemeyelim şimdi birbirimizi.
  • hakkında bu kadar çok entry girilince bitirdim sandığım üniversite. inşaat mühendisliği bölümüne kayıt yaptıran öğrenciler de dikkat etsinler. zira her erkek öğrenci başına bir fayans düşüyor. tadilat var şu sıralar.
  • suç olmayan bir şekilde yemek zamlarını protesto eden öğrencilerini alenen suç sayılacak şekilde jop ile özel güvenliklere dövdüren üniversite!
  • anadolu universitesi bir ara devlet karariyla parcalara bolununce ortaya cikan ozerk parcalardan biri..
  • az önce, kanal 26 televizyonu'nda gazeteci cihan yıldırım'ın,
    "yaklaşık 3-4 bin kişilik katılımla,
    gazetecilik hayatımda gördüğüm
    en büyük öğrenci eylemiydi" diye tanımladığı,
    eskişehir'de, son yıllardaki en yüksek katılımlı öğrenci eyleminin gerçekleştiği üniversite.
  • çağın gereklerine uyarak 1 ekim 2012'den itibaren yüzme havuzunda kadınlarla erkekleri ayıracak olan üniversitedir. ne bu hamam mı?
  • tek amaçları elleriyle hazırladıkları 600 civarı sandviç'i ücretsiz dağıtarak yemekhane zamlarını protesto etmek olan öğrencilere yapılan yanlışın ev sahibi olan üniversite.

    özel güvenliklerin başındaki öğretim elemanı veya dekan her kimse o da bir o kadar kişiliksiz. kendini emniyet müdürü ve emri altındakileri de polis veya jandarma zanneden zavallı. umuyorum ki bu ülkede halen mazlumun, hakkı yenenin yanında olan birileri vardır ve bu yanlış yaptırımı görür. gereken kişilere korkusuzca gereken cezayı verir.
  • kafada soru üzerine soru uyandıran okuldur:

    çan eğrisi sisteminden 35 alt sınır sistemine mi geçmiştir? daha doğrusu geçebilmiş midir?
    yoksa çan eğrisiyle; 35 altı ff 50 üzeri cc dağılımı arasında sıkışmış ve işin altından kalkamamış mıdır?
    ne yapmaktadır ya da nereye gitmektedir?
    sistem ve yönetmelik bahane edilerek 34.4 ile dersten kalan öğrenci ile 34.6 ile dersi geçen öğrenci arasındaki o büyük farkı bir zahmet açıklayabilecek midir? yoksa cevap olarak yönetmeliği mi gösterecektir?
    aynı hocanın farklı bölümlerde aynı dersi anlatıp farklı sınavlar yapması sonucu bir bölümde dersi alan 61 kişinin 32'si ff ile kalırken, aynı hocanın aynı adlı dersinden farklı sınava giren bölümdeki öğrencilerle yarısı kalan bölüm öğrencilerinin arasındaki farkı açıklayabilecek okul mudur?
    hocanın dışarıdan ışığının yandığı görülen odasının kapısını açmayışı nedeniyle bir türlü günü öğrenilemeyen telafi sınavına giremeyen öğrencileri ilgisiz addedip geçiştirecek okul mudur?

    inşai ve mimari faaliyetler yerine bilimsel faaliyetlere ne zaman öncelik verecektir? örneğin süper bir binaya sahip olan ve çok konforlu bir çalışma ortamı sağlayan kütüphanenin içerisi ne zaman gerektiği gibi dolacaktır?

    geçen dönem uygulanan çan eğrisi sisteminde sınıfın en yüksek notu aa ile değerlendirilirken şimdi aynı derste içerik tıpatıp aynıyken ne gibi bir değişiklik olmuştur ya da hocasına birden ne olmuştur da en yüksek not bb ile değerlendirilmektedir? geçen dönem aa alan öğrenci ile bu döenm bb alan öğrenci arasındaki fark nedir?

    öğretim görevlileri okulda yeni oturtulan sistemin ne bok olduğunu anlamamış olduğu ve sistem oturmadığı için mi tutarsız sonuçlar görülmektedir, eğer öyleyse burası ösym midir ki her sene sistem kurbanları sallandırılsın, yoksa içerisinde hukuk fakültesi bulunmadığı için(!) mi adalet ve hak kavramları iş bu okulda sakata binmiştir? ya da bir sonuncu seçenek sadrazamlarda görülen keyfiyet merakı okulda görevli profesörlere mi sıçramıştır?

    okul hakkında yapılan eleştirileri şikayet etmeyi düşünmek yerine eleştirileri ve öğrencileri ciddiye alıp biz nerede yanlış yapıyoruz diye sormaya başlayacak ve akabinde çözüm arayacak hocalarımız, ki var oldukları konusunda hala ümitliyim, neden hala kontrolü ellerine al(a)mamışlardır?

    peşinen not: yazıdaki amaç görülen yanlışları ve yapılan eleştirileri sebepleriyle ortaya dökmektir...
hesabın var mı? giriş yap