• yıllardır itiraf edemediğim, albümlerde rastladıgım resimlerde aklıma gelen olgu. nerden baslasam bilmiyorum eksiciler, ama bildigim su ki bu sorunu hepiciginiz olmasa da onemli bir kısmınız yasadı. siyah onluklerin ustune takılan yakaların ilikleri yok mu iste ondan bahsediyorum. aldıgı gunden itibaren ilikleri kopmamıs yaka ben duymadım hic. pazar gunleri trt1 esliginde çimersin paklanırsın ve pazartesi tiril tiril giyinir gidersin okula, ne oldugunu anlayamadan bir de bakmıssın ki iliğin biri kopmus. dolarsın molarsın eve darın dusersin sonra incecik ilik yakaya ilistirilir maharetli anne tarafından, daha hafta bitmeden tiftik tiftik olur orjinal dikimden farklı olan el dikisli simetrik taraf. o taraf inadına yine kopar, tabi anne de inadına yine diker. gun gelir dugme ilige sıgmaz olur ve sasar kalırsın anne ile yaka arasındaki amansız mucadeleye. yaratıcı buluslar bunla da sınırlı kalmaz son tahlilde oraya yeni ilik uydurulur. cok ellenmekten yakanın o bolumunun hep siyahımsı kirli olması da cabasıdır. 'bu cocuga da yaka dayanmıyor' sozleri kalır aklında. aslında akılda kalan farklı soylemleri de vardır bu sozlerin; ayakkabı, pantolon gibi.

    ilik sorunu yasayan kitlenin icinde bir de onluk arkası siyah aksam kopması sorunu yasayanı vardır, hani su tutup cekilen, tenefuslerde kosustururken arkadasının ordan yakaladıgı. iki sorun bir araya gelince hic cekilmez olur inanın. o kordon da asla tam dikili olmaz kesin bir tarafı accik tutacak kadar baglantı kalmıstır, ha koptu ha kopacaktır herdaim. annelerin buna da cozumleri vardır. serit seklinde dikerler onu oraya, kimse asılmasın koparmasın isterler yani tum anneler. istemek yetmez bu tedbiri uygulamaya koymak esas olandır. uygulamaya koyan tarzda annelerin cocukları muhallebi cocugu diye adlandırılan tiplerdir. oyle ki hava soguk diye dısarı cıkarılmazlar, kıs gunlerinde karı balkondan seyrederler usutme ihtimaline karsı tum tedbirler alınmıstır. ama cocuktur iste bunların da canları ceker kardan adam yapıp, kar topu oynamayı. tedbirli annenin buna da hazırda bir cozumu vardır. legen icinde getirdigi karla balkonda kardan adam yapmasını salık verir, ogutler yavrucegezini. hatta balkonda yapılan kardan cuceyi, sekilsiz semalsiz tek elden yapılmıs meymenetsiz kar yıgınını oglu sevinsin diye dolaba koyar. artık tum engeller asıldıktan sonra okulda beslenmesini yer bu bebeler. yaka ilikleri saglamdır, onluk arkasından kimse tutamaz sabitlenmistir zaten o tur oyunlara da katılmazlar. akıllıca gizli gizli beslenmesini yiyerek okullarına devam ederler.

    tum yaka iligi sorunu yasamıs arkadaslara selam olsun. bizler okulların serserileriydik haylazlarıydık, ama yine de en ragbette olanlardık yalan mı. muhallebi cocukları ozenirdi icten ice, her oyun icin canları giderdi ama soyle gerile gerile de katılamazlardı. uzun essek oynarken kenardan izler, ustum batar diye oyuna girmezdi. lan bir turlu de o istegi yenemez ve kendi teklifiyle az da olsun tatmak adına yastık olmak isterlerdi. yastık olduklarında bile huysuzlanır en kallavi olanı atlarken durusunu bozardı. hatta kenara cekileni vardır lutfen hatırlayın. unutmadık o gunleri unutmayacagız bu bilinsin. gerci bizde de var, biliyorum kimisi kafasını yatıga dayarken cocugun aletine yaslardı. haliyle nolacak gelen baskıyla kafa cocugun testislerine baskı yapar cocukta basbas bagırırdı. aslında cogu bunu kasten yapardı cok iyi biliyorum. o zamanlar konsept geregi bilerek yaptıgını soylemezdim ama simdi soyluyorum bilerek yapardı tabi. beslenme cantası ve herseyi duzenli olan bu balkon sovalyelerinden intikam alırdı serseri bebeler. bak iste canım sıklıdı aslında yanlıs yapılmıs, iyice egitildikten sonra anlıyorum ki o sekilde bu muhallebi cocukları kazanılamazmıs. oyunlara dahil edilemezmis, daha egitici ve sevdirici olmak lazımmıs, onlarında grupta onemli kisiler oldugu hissi verilmeliymis. iyi de kardesim ne bilelim yani bunları ilkokulda ogretmediniz ki dimi ama. neyse yine de testisine baskı yaptıklarımdan ozur dilemiyorum, kararlı bir durus sergileyerek keske demekten sakınıyor yaptıgım hicbirseyden pisman degilim diyorum ahanda kapak olsun bu da buraya.
  • o önlükler zaten komple sorunsaldı. sadece yaka iliği değil yani. o yaka ilikleri genelde tenefüsteki sınıf maçlarında kopardı. tebeşir izi de kolay çıkmazdı o önlükten. maçlardan önce arkamıza tebeşirle numara yazardık futbolcu hesabı 1 den 11 e kadar, derse girmeden önce de hesapta temizlerdik ama tahtaya kalkanın arkasında inceden yine numaralar gözükürdü. benım arkamda 3 yazıyordu öğretmen görmüştü solbek tahtaya demişti.
  • iliğin doğru açılamaması ile yakanın, yakada kördüğüm olması içinden çıkılamaz hale gelen sorunsaldır.
  • bi gün yakamı bulamamış ve okula gitmemiştim. üniformam tam değil diye eziklenmiştim. annem işten gelince dövmüştü.
    bu da böyle bir sorunsalımdır.
  • feci boyun keserdi la bu. kestiği yerde kaşınır uyuz it gibi dolaşırdık.
  • bu sorunla ilgili trajikomik bi anım vardır. 2. ya da 3. sınıftayım evden okula yaklaşık 20-25 dakikada yürüyerek varabiliyorum. neyse her sabah gibi o gün de o yolu yürüyüp okula vardım okula varmamla üst sınıflardan bir kız yakanı takmadan gelmişsin dedi. ulan baktım harbiden yaka yok. o 25 dakikalık yol boyunca tek mi yürüdüm kimse mi farketmedi o kadarlığını hatırlamıyorum aradan geçen yıllardan ötürü ama o yolu yürüyüp okulda kızın demesiyle farkına vardığımı hatırlıyorum. ne yapayım ne edeyim derken koşturdum eve kadar o yolu tekrar yürüdüm eve vardım aşağıdan anneme çağırdım
    - anne
    annem pencereden bakar
    -noldu
    yakamı takmayı unutmuşum
    tabi bu arada nasıl bi göz varsa
    - yaka önlüğün arasından görünüyo ya işte dedi.
    elimi önlüğün içine atmamla yakayı buldum .
    yakayı takıp tekrar okula yürüdüm. o gün başlangıçtı aslında benim için.o olaydan sonra hayatım hep böyle akılsız başın derdini ayaklar çeker sözünü söylettirecek işkencelerle geçti. ne sıcaklar gördü bu adam , ne yollar çekti bu ayaklar hep bu dalgınlıktan.
  • ilkokulda bu yakayı sarkıtmak bana çok havalı gelirdi. her okul çıkışı ilikten yakanın bir tanesini çıkarırdım. yolumun üstünde bir tekel büfesi vardı. ordaki kadın da hergün beni durdurup yakamı duzeltirdi. ben de büfeden uzaklaşınca eski haline getirirdim yakamı.
    ve şuan farkettim ki bu anıda iki saçma insan var.
hesabın var mı? giriş yap