• hayatını kaybetmiştir.

    şimdi yukarıdan bize bakıp "en çok bana fatiha okuyacaksınız!" diye kızacak. nur içinde yatsın. tebessümle anılacak bende hep.

    edit: "ben saksı değilim! ekme o çiçeği mezarıma!!"

    :)
  • beşiktaş'da bir kız çocuğu öğlen vaktinde çantasını alıp okula gitmek üzere evden çıkmış. normal saatinden biraz daha erken çıktığını farkeden annesi ise hemen ayakkabılarını giyip onu takip etmeye başlamış. gerçekten de tahmin ettiği gibi ortada yolunda gitmeyen bir şeyler varmış. köşe başında bir kaç kız bekleşiyormuş. sonra kızıyla birlikte hep beraber okulun aksi istikametine doğru yürümeye başlamışlar. kısa bir süre sonra bir sokağa dönüp apartmanlardan birine girmişler. kadın, hiç tanımadığı bu apartmana girip girmemek arasında tereddüt etmiş, ancak tam karar verdiği sırada kızlar gülüşe gülüşe apartmandan dışarı çıkıp okulun yolunu tutmuşlar.

    akşam olduğunda kız, evde bekleyen felaketten bihabermiş. anne şüpheli biçimde okuldan önce nereye gittiklerini sormuş. kız çekinerek "bir arkadaşım" demiş. ama anne biliyormuş orada bir arkadaşın oturmadığını... otursa bilirmiş. bir türlü gerçeği söylemeyen kızının doğruyu söylemesi için üzerine yürümeye başlamış. sonra da onu korkutmak için belindeki kemeri çıkarmış. tabi buna dayanamayan kız, başlamış ağlamaya. koşa koşa çantasını açmış, içinden imzalı bir erol büyükburç fotoğrafı çıkarmış ve olayı anlatmaya başlamış. meğer öğlenleyin arkadaşlarıyla sözleşip, iki sokak ötede oturan erol büyükburç'un evine imzalı fotoğraf istemeye gitmişler.

    bunu öğrenen annenin yüreği cız etmiş.

    bu olaydaki küçük kız benim annemmiş.

    daha da ilginci şu ki aynı anne, yıllar sonra görevli olduğu okul aile birliğinde, erol büyükburç'un sahiplenmediği hasta kızı için de yardım bursu verdirenmiş.

    dünya küçükmüş.

    ama kimi insanlar daha küçükmüş.
  • sözlükte yazanların çoğu 20 yaşının altında, iyi test çözdüğü için kendini her şeyin en iyisini bilirim tadında hisseden küçük dağları ben yarattım egosunda ergenler olduğu için fazlaca aşağılanmaya maruz kalmış şarkıcıdır. ciddi anlamda bir dönem meşhur olmuştur ve sesi çok kalitelidir. bu kalitedeki bir sesi anlamamak için bırakın müzik bilgisini sadece mal olmak yeterlidir. garip bir milletiz, insanların kafamıza yatmayan bir özelliğini gördük mü hemen iyi olan özelliklerini de bir kalemde siliyoruz. erol büyükburç'un ruh sağlığının bozuk olduğu ve hayatının çok zor olduğu bir gerçek. yaptıkları hiç normal değildi ve televizyon kanalları da hazır bir reyting aracı bulduk hadi şunu oynatalım diye ısrarla kendisini kızdırıp komik duruma düşürdüler. elvis çakmasıymış? arkadaşlar neredeyse her sanatçı, ressam, şair birinin az çok çakmasıdır. önce bir paris orsay müzesini gezin sonra da türk resmine bir daha bakın. fransız şiirini bilin de tevfik fikret'e bakın. hatta bugün toz konduramadığımız büyük türk şairlerinin de nerelerden ''esinlendiğini'' bir araştırın. esinlenmek ve hatta zaman zaman da taklit etmek bir sanatçının değerini düşündüğünüz kadar çok azaltmaz. kübizmi de picasso yaratmadı cezanne çakması yeaa filan demeye götünüz yemiyor tabi, komik duruma düşerim kızlar da salak olduğumu düşünür otuzbirlerimi hüzünlü çekerim ben bu topa hiç girmeyeyim diyorsanız tabi haklısınız. neyse erol büyükburç'u bu isimlerle karşılaştırdığım yok ama şunu söyleyebilirim ki, pop müzik populer müzik sonuçta ve siz o zaman ikon olan bazı değerleri taklit edebilir o tarz müzik yapabilirsiniz. belki bu sizi frank sinatra yapmaz ama bulunduğunuz ülkeye getirdiğiniz bir yenilik, bir çabadır. elvis ile özdeşleşen bir müzik yaparken kafasına fes mi takacaktı adam ? erol büyükburç bunun çakmasıydı tanju okan şunun çakmasıydı dersek doğru olmaz çünkü belli bir tarz müzik yapılmak üsteniyorsa ve bu tarz bir ülkede yoksa zaten populer olan ikonlar artık o müzikle özdeşleşmiştir ve özgünlük söz konusu olmaz. ben saksı değilim ya da uzaylılar spermlerimi çaldı çıkışlarından kafanızı soyutlayın ve oturup sakin kafa ile erol büyükburç'un sesini dinleyin bugün şarkı söylüyorum diye çıkan zibidilerle arada kaç gömlek fark olduğunu anlayacaksınız. sanatçıların iç dünyaları karmaşıktır çoğu da ego manyağıdır. sahne arkalarını kaprislerini bilseniz gerçekten çoğundan da tiksinirsiniz. hani kişilik ayrı şeydi sanat ayrı? zeki müren'in gazetelere zorla kendisi ile ilgili sanat güneşi yazdırması iyi biliniyor ama onun sesini ya da sanatını aşağı görmeye kimsenin götü yemiyor. erol büyükburç çok büyük bir ses. evet zeki müren kadar iz bırakmadı belki ama bu kadar da vasat müzisyen lafını haketmiyor. tek bir şarkısını dinlememeniz sizin ayıbınız. ıq sü yüksek imajı vermek için kendinize ortamlarda gidin kakafoni dinleyin anlamsız kolaj kafa ütüleyici zırvaları yok elektronik müzik diye dinleyin ki tarzınız olsun. aslında hiç hoşunuza gitmeyen bir şeyi çok süper buluyormuşcasına kasın kendinizi. sonra da gelin tek şarkısını bilmiyorum erol büyükburç kim yeaa diye ahkam kesin. otuzbirci ergenler sizi!
  • geçenlerde, bir yerlerde yemek yerken gördüm ve o esnada birileri fotoğraf çektirmek istedi. adam kalktı, sandalyesini çekti kenara, ceketini ilikledi, yemekler çıkmasın diye de böyle üç beş adım masadan ayrıldı, hiç bir şekilde mırın kırın yapmadan, bir grup insanın neredeyse tamamıyla tek tek fotoğraf çekildi. dedim bu ne biçim bir saygıdır, ne biçim önemsemektir karşısındakini. şimdikiler imza verirken sen de kadraja girebilmek için neredeyse tabaklarına kafanı sokmam durumunda kalıyorsun...
    ne siyasi düşüncesi ne müziği hakkında pek bir şey bilmem ama bir zamanlar sanatçılarının kendilerini izleyen dinleyen hayranlarına nasıl davrandıklarını onu görünce anladım, çok saygı duydum.
  • canli yayindan ayrildigi görüntüleri izlerken üzüldügüm kisi. hayat iste deyip kalkti, üzgün bir sekilde gitti. kamera önünde hic görmedigim bir insaniyetle ayrildi. kalip haber hakkinda konussa, esine dair yorumda bulunsa 2 gün daha magazin haberlerinde boy gösterebilirdi belki, tercihini hayata kahretmekten yana kullandi.
    saygilarimla
  • ne ilginçtir biliyor musunuz?
    facebook'ta kaybedilen her ünlü isim için fotoğraflar paylaşan gruplar ya da kişiler erol büyükburç öldükten sonra bir şey paylaşmadılar ya da her zamanki paylaşım sıklığı ile yapmadılar bunu.

    birazcık siyaset yapsaydı, akil adam olsaydı seveniyle sevmeyeniyle ne paylaşımlar yapılırdı ölümü üstüne. demek ki sadece şarkı söyleyen bir insan olmak, çoğu zaman sessizce aradan ayrılmayı da beraberinde getiriyormuş. erol büyükburç'un ölümü kimselere siyasi ve maddi menfaat sağlamayınca sessizlik hüküm sürüyormuş.

    oysa erol büyükburç saksı değildir!
    bu toprakların yetiştirdiği değerli bir sestir.
    allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın...
  • 75 yasinda tüp bebek yontemiyle yeniden baba olacakmis, pakize suda kendisi icin soyle bir yorumda bulunmus: "degisiklik olur, hep mahkeme karariyla baba oluyordu."

    (bkz: ajlan buyukburc)
    (bkz: jeyan buyukburc)
    (bkz: evren buyukburc) (kendiliginden nufusa aldigi tek cocugu)
  • m.ö 234 yılında doğan büyük türk ses sanatçısı.
  • an itibari ile cnn turk kanalinda cuneyt ozdemir tarafindan kendisi ile yapilan bir programin tekrari yayinlanmaktadir. seyircilerden alinan sorulara yer veriliyordu. bir dj goruntulu bir soru sorarken "size bir parca dinleticem, ben bu parcayi dj performansi sergiledigim her mekanda caldigimda bilen bilmeyen herkes icsellestirerek kendilerini sarkiya kaptiriyorlardi. sizin zamaninizin bir parcasi olmasi sebebi ile bu durum gunumuzde nasil etkisini surdurebiliyor?"

    erol buyukburc: bu elvis' in parcasidir.
    cuneyt ozdemir: yili ve adi nedir?
    erol buyukburc: 1952 ... (adini soyledi ama kacirdim)
    cuneyt ozdemir: biraz mirildanabilir misiniz?
    erol buyukburc: elbette.. (soylemeye baslar)

    program o kadar mukemmel ki erol buyukburc'a hayran olmamak mumkun degil. 4 dil bilen, cok okuyan, cok arastiran, guncele hakim vs. bi ara turkuleri fransizca okumaya basladi.

    dolu dolu bir adamdi. allah rahmet eylesin.

    edit: bi ara cuneyt ozdemir, sizin soylediklerinizi anlicam diye devreleri yakmak uzereyim dedi :))
  • uzun süreli peruk kullanımı sonucu, yapıştırıcısındaki kimyasalların kafa derisinden difüze olarak beyni doğrudan etkileyip kafa yapması durumunu şu aralar şiddetli yaşayan sayın abim.
hesabın var mı? giriş yap