• cok eslilik erkeğin doğasında olduğu kadar kadinin da dogasinda olan bir gercektir ancak sadakat denen kavram karslikli sunulan bir esi benzeri olmayan bir fedakarlık. erkek milleti olarak yetistirilirken bize nakseylenen kodlar her seyi kendimize hak gormeye sebep zaten.
    aga biri de cikip demiyor ki ;
    oğlunun sunnet düğününde oglum artik erkek oldu vur davula davula diye halay ceken anne ne zaman ki; kizi regl oldugunda da halay ceker iste o zaman değişir bu duzen.
    (bkz: oğlunun sünnet düğününde halay başı olan anne)
  • şimdi mantıken sen on tane daha kadına gidiyorsan, birileri de senin karına geliyordur. sonuçta dünya üzerinde kadın erkek oranı neredeyse fifty-fifty. e madem sen bunu istiyorsun, talep oluştur hanımına; hanımcığım ben istiyorum ki herkes herkesle şeetsin. o da kabul ederse çalsın sazlar oynasın kızlar.(bkz: açık evlilik) yok, diyorsan ki ben herkesi döllerken karım hatun evde dizini kırıp çoluğuna çocuğuna baksın, haklı olarak sana derler ki; (bkz: bi siktir git)

    edit: mesaj kutum, eşine sadık kalmak istemeyip harem kurma hayalleri ile boşalan tiplerle dolup taşıyor. işin komik yanı şu ki, hepsi de yirmi bin yıl öncesi gibi yaşansa tüm dişiler kendisinin olacak, diğer erkekler avcunu yalayacak sanıyor. he yavrum, en alfa sensin aslanım, diğer erkekler senin hakkın olan kadınlar güruhunu elinden alıyorlar. şşşt, sakinleş ve ıslak rüyalarından uyan şampiyon.
  • anlayışsızlıkla suçlanan kadın, velakin;

    o kocaman bahçede birbirinden farklı ve güzel erkek çiçekler de var.

    bahçede dilediğin gibi dolaşabilirsin ancak bir çiçeği kopardığında diğerini koparman yasak. bırak koparmayı koklamak hatta bakmak bile yasak. hep o kopardığın çiçeği koklayacaksın.

    yani papatyayı seçince asla gül, nergis, manolya, gelincik, krizantem seçemezsin.

    peki siz kabul eder miydiniz?
  • hep söylüyorum bunu, kendi kuyunuzu kazıyorsunuz beyler.
    tek eşliliğin norm olması, default kabul edilmesi, kadınlara değil size yarayan bir sistem.
    yüzde 20'lik ortalama üstü grupta olmasanız da sekse erişiminiz var ise, bunun sebebi kadınların çok eşliliğe razı gelmemesi.
    evlilik veya tek eşli ilişki karşılığı da olsa seks yapabiliyor büyük kısmınız hâlâ.

    yarın öbür gün kadınlar "evet erkek doğası çok eşli ve bunla başa çıkamayız en iyisi bunu kabul etmek" derse, hipergaminin allahını işte o zaman görürsünüz.

    işte o zaman kadınların bir kısmı, ortalama ahmet'in 3 sevgilisinden biri olmak yerine, über yakışıklı boranın 20 sevgilisinden biri olmayı tercih eder.

    kadınların bir kısmı, üç kuruş maaşı olan mehmet'in 3 karısından biri olmak yerine über zengin meriç'in 10 karısından biri olmayı tercih eder.

    kadınların bir kısmı dünyaca ünlü bilim adamının, bir kısmı oscar ödüllü oyuncunun, rekortmen sporcunun...
    kısacası eğer tek eşlilik bir seçenek değilse, çeşitli alanlarda ortalama üzeri olan adamları paylaşır kadınlar.
    bu adamların sunmaya gönüllü olmayıp da sizin sunabildiğiniz en büyük silahlarınız tek eşlilik ve romantizm.

    hayvanlar gibi doğamıza uygun yaşayacaksak doğanın acımasız kuralları geçerli olur.
    geç olmadan ayık olun bence.
    #159319347
  • çok eşlilik peşinde koşan, beyni bacaklarının arasında olduğu için cinsellikten başka şey düşünemeyen insan müsveddesi erkekten çok daha zeki olan, anlayışı keskin kadındır. tabi kendisi de tek eşli olduğu sürece. her anlamda.
  • (bkz: madem kadinlar cicek niye polen yutunca hamile kalmiyorlar)

    edit: başlık başıma kalmış. ilk entryde kadınların çiçek olduğu bolca anlatılan, özetle bahçede geçen bir şeyler yazıyordu yanlış hatırlamıyorsam.
  • erkek doğasındaki ''çok eşlilik'' söylencesinin palavra olduğundan kaynaklanır. kadının da en az erkekler kadar duyguları, arzuları, ihtiyaçları vardır. bir çiçek böcek metaforudur tutturmuşsunuz!

    bahçede dolaşan niye hep erkek oluyor? bir de kadın ''kendinizi artık her neyle betimliyorsanız'' örneğin bir hayvanat bahçesinde ''durun hönkürmeyin'' öyle boz ayılı, at sinekli, bok böcekli değil; mesela aslanlı kaplanlı veya çok sevimli nadir tropik kuşlarla imkansız canlılarla dolu bir yerde...
    ve ya ne biliym bir sebze tarlasında ama ''durun durun'' öyle hıyarlı, süs kabaklı değil; hani tabiatta binde bir bulunan çok güçlü, bir o kadar hassas, yokluğunda tüm ekosistemin göçüp gideceği, afrodizyak etkisinin tartışmaya bile gereğinin olmadığı bitkilerle dolu botanik cennetinde dolaşırken tek bir seçim şansının olması. adalet mi şimdi bu. siz olsanız kadın olarak tek bir tane seçer kalan binlerceyi orada öylece bırakır arkanızı dönüp gider misiniz?

    bunlar hep empati.
  • şu üzüntülü günlerde beni güldüren bir entry'e girizgah olan başlık.
    yazdığım ilk entry'de dalga geçmiştim ama başlık çok kapsamlı olduğu için sildim.
    neyse öncelikle çiçekleri koparmadan, dalında koklayınız. neden illaki kopartıp soldurmak gibi bir isteğiniz var. herkes önüne gelen çiçeği koparıp atarsa ortada güzel çiçeklerle dolu bahçe kalmaz.
    bence bazı erkeklerin anladığı manada çiçek koklama olayına başta tarlanın sahibi posta koymuş. yetiştirdiği çiçeklerin doğasını bildiği için olabilir.*
    hadi kendimizi her şeyden soyutlayıp bir erkeğin hayal ettiği şu dünyaya girelim. çok eşlisin ne güzel. derken bir kadına denk geldin ve ondan diğerlerinden farklı bir şekilde hoşlandın ama serde çok eşlilik var kadın istemedi kalmayı. bir erkek ne yapar ?
    çok eşli dünyanızı yerle bir edecek olan yine siz erkeklersiniz bence. çok eşlilik erkekler için kavga etmenin yeni bir yolu.
    bahçedeki bir çiçeği koparıp attığın zaman, artık bahçeyi hayranlıkla gezen o masum adam olmazsın. bahçedeki tüm çiçekler ulaşılabilir ve harcanabilir olur.
    o çiçeklerin güzelliği ezilmemiş, dokunulamaz olmalarından gelir. kokuları bu sebepten güzeldir.
    başlığa gelirsek çok eşliliği anlamayan kadın, sadece çok eşliliği onaylamayan kadındır. anlar ama olayın içinde yer almak istemez. farklı bir hayat yaşamak, başka türlü bir anlayışı olan adamla yaşamak istiyordur. öyle yapar.
    her bir kadın bunu onaylayacak diye bir beklentinizin olması yanlış bence. saygı duyunuz ve çok eşli olmanızı onaylayan bir kadına doğru yol alınız.
  • sadık olmak bazı hayvanlarda bile var. eşi ölünce intihar eden hayvanlar var. sen bu hayvanlardan üstün olduğuna inanıyorsun. intihar et demiyoruz. biriyleyken sadece onla birbirinize ait ol diyoruz. anlaması zor mu geliyor? o halde tek gecelik yaşa. ancak ona layıksın bu şekilde düşündüğüne göre.
  • insan 2 içgüdüyle dünyaya gelir, emme ve tutma. bunlar hayatının ilk 2 senesinde kaybolan ve yerini akılla uzuv yönetmeye bırakan bir süreçten geçen güdülerdir. en temelinde hayvan olarak değerlendirirsek insanı da evet yavrucağım, üreme arzusu, kendinden bir parça bırakma isteği insan için önlenemez bir arzudur. bu yüzden en güzel kadına aşık olur, kaslı, yapılı güçlü erkek olmak için çabalarsın.

    şimdi bu bahsettiğimiz şey hayvanlar için geçerli değil mi? gel bu çok eşliliği biraz daha basite indirgeyip yorumlayalım.

    eşsiz genlere, müthiş akla sahip kadim dostum, kendine bir eş seçtin ve ondan üremeye çalışıyorsun ama birkaç denemen başarısız sonuçlandı. sen o eşsiz dna'larını başkalarına aktarma isteğinde kesinlikle haklısın, ölümüne hak veriyorum sana, ama oldu ya senin o genlerin seçtiğin kadında can bulamadı, gidip başka bir kadın seçmek en doğal hakkın, tabi o kadının da üremesi lazım, senin denemelerin başarısız oldu diye her denemesi başarısız olacak değil ya, e tamam o kadın da gitti başkasıyla oldu, al sana milliyet, hürriyet tarzı "swinger çiftlerin hikayeleri" konulu haberler.

    ha ayrıca, bütün sevgililerim versin ama karım bakire olsun mantığını delice savunuyorsun içten içe de söyleyemiyor gibisin.

    işte bunlar hep abazalık.

    buraya herkesle sevişcem ben yazınca da sevişmiş olmuyorsun.

    (bkz: yazık la kimin çocuğuysa)
hesabın var mı? giriş yap