2 entry daha
  • soderbergh ustanın kaygısız çektiği pek çok karesinden belli olan (aslında günümüz basınına göre "her karesinden belli olan" gibi bir tabiri kullanmak daha cazip ve etkili bir yoruma başlamak için ideal olabilir, ama gel gelelim filmi telev-), terrence stamp'in neredeyse her karede arz-ı endam ettiği, görünürde vasat bir zaman geçirme vasıtası olan suç-intikam filmi.

    ancak filmi bu basitlikten kurtaran (izyondan izleyen birisi, filmin herhangi bir yerinden itibaren 3-5 dakikada ne olduğunu an-) bir kaç unsur var, ki bunların başında filmin "sıçrama" olayına yepyeni açılımlar getiren kurgusu geliyor. zannımca soderbergh, kurmaylarıyla birlikte kurgu odasına girerek, "abi şu filmi parçalayalım" mecazını (lamayabilir, hadi ya, soderbergh gayet vasat bir film çekmiş demek ki şeklinde düşünebilir, kalkıp da iki) reele dökmeyi şiar edinmişler. hayatınızda bu kadar çok geçiş olan bi film daha izleyemezsiniz.

    bunun dışında soderbergh'in yönetmenlik adına yaptığı cinlikler, terrence abinin fevkalade oyunculuğu, luis guzman'ın etkileyici yan rolü (dakika filmi izleyerek, "hımm, görüldüğü gibi soderbergh gayet rahat, terrence stamp'e saygı duruşu için çekmiş bu filmi" diyebilmek için alin taşçıyan olmak gerekmektedir) gibi etkenler de filmi akılda kalıcı deneyimlerden biri yapmayı başarıyor.

    özellikle soderbergh'in sinemasına meraklı olanlara...
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap