3 entry daha
  • üstadı neden sevdiğimizi hatırlatan şiir.

    sanat izleyen/dinleyen/deneyimleyende vücuda bürünen bir şeydir kaidesinden hareketle nacizane anladığımı aktarayım

    ilk kıtada delikanlılık yıllarının hayallerini ve bunalımlarını safça yaşarken geçmiş ustaları tanıyıp kendine çeki düzen verdiğini ve kalbindeki "cocukluk heyecanı, aklı bir karış havadalığı ve hevesi" diyebileceğimiz şeyi dizginlediğini anlatıyor.

    ikinci kıtada bir çok sevgilisi olduğu hareketli dönemi anımsıyor. o yıllardaki hareketleri çok da önemi olan şeyler değil ama kalbinde pek de hoş olmayan bir iz bıraktığını itiraf ediyor.

    3. kıtada evlenmiş, mutfakta karısı, bahçede oğlu, ticaretvari bir işle uğraşıyor - ancak esas gönlünün olduğu şey bu değil - zira bunu bir nevi "çok da sıkboğaz etmeyen hapishane" gibi anlatıyor. kalbinin bu dönemde yaşadığı sıkıntıyı da (hapishane hayatından az çok memnun olduğu için ) görmezden geliyor.

    4. kıtada belki muhtemelen gayrımeşru bir yeni aşktan bahsediyor. aşk kısmına karşı duramasa da bir yanıyla bu durumdan hoşnut olmadğını, çirkin bir şeyin parçası oldugunu biliyor. muhtemelen iki cocugunun annesi suzanne elrod'u aldattığı bir zamandan bahsediyor diye okuyorum.

    bir sonraki kıtada tüm insanları kastederek "herkes çakal herkes ekmeğinde, skerler böyle işi - yaktım köprüleri" tarzı bir yaklaşımla "saldım artık" diyor.

    6. kıtada - dilenci ile akıl yürttüm/öğrendim/çalıştım derken kendi aptallığı yüzünden yara aldığı ilişkilerine yine aynı aptallıkla analiz yapmaya çalışan birinden bahsediyor. benim tahminim burada kendinden iyice yabancılaşarak kendini bu yaralı ve aptal dilenci olarak anlatıyor. dilencinin ta kendisi olduğunun farkına vararak durumunu değerlendiriyor

    7. kıtada - "hep yaptığım şeyi yapmaya devam ettim çünkü bildiğim/hep yaptığım şey buydu" diyor. bunu anlatırken ahlaken doğru olmayan seçimleri sonunu bilmesine rağmen kolaylıkla yaptığını ifade ediyor.

    8. son kıtadaki tüfek neyi sembolize ediyor emin olamıyorum.
    "fikir ayrılığı için değil, nihai bir şey için savaştım" dizesi bana bir tık fazla muglak geliyor. dörtlüğü "intihar etmeden önceki son sözler" olarak okumak şiirin kalanından farklı bir seviyede yaklaşım gerektiriyor diye düşünüyorum. ilk 7 kıtadaki tema ve sembolizmi bir seviyedeyken son 4lükteki dümdüzlük ayrık duruyor. varsa daha iyi bir yorumu olan eklerse süper olur.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap