erken seçim

• 23 mayıs 2006 tarihi itibariyle kafamı karıştıran alametler bütünü..
  bu erken seçimi kim istiyor diye düşünüyorum, içinden çıkamıyorum..
  
  kanımca, danıştay'a saldırı yapılmadan önce, gayet güçlü, neredeyse dediğim dedik bir akp iktidarı davranış biçimi vardı..
  her hareketleri manidardı..
  hazır her şey lehimize iken erken seçim yapalım düşüncesi hakimdi..
  çünkü cumhurbaşkanlığı tek hedefti..
  
  danıştay'a yapılan saldırı sonrasında ise "bu durum" en moda deyimi ile "kırılma noktası" olarak sunulmakta..
  medya akp iktidarına arkasını döndü..
  
  ama yeni mi döndü?
  
  ata'ya sığınılan sayfalar yerinden oynatıldı..gazete sayfaları da yerinden..
  milliyet gazetesi'ne, haremlik selamlık meselesi için kürsüden-neredeyse- hönkürüldü..
  milliyet yazarak çığırdı..
  çocuk bayramıyla gençlik bayramı karıştı..meclis başkanı "öğrenci olması çocuk denmesi için yeterlidir bence" gibilerinden laflar etti..
  medya, imam hatipli bıyıklardan dem vurdu..
  tempo dergisi, başı açık hikmet çetin'in eşiyle rahatlıkla yanyana koyabileceğimiz recep tayyip erdoğan kellelerini bizlere sunarak, cumhurbaşkanı ve eşi idealini bahis haline getirdi..
  
  akp, erken seçimi kendisi için hazırlamaya çalışırken, bence tuzağa düştü..
  
  bugün medyada konuşan, yazan bazı isimler, erken seçim olmalı diyorlar..
  ama akp gibi düşündükleri için değil..
  daha önceleri akp'ye sıcak bakarken şimdi fikirlerinden vazgeçtiklerini de neredeyse alenen söyleyerek..
  okuduklarımdan ve dinlediklerimden anladığım kadarıyla da "söyledikleri" şöyle özetlenebilir:
  
  akp cumhurbaşkalığını çok istiyor..
  ama bunu istemeyenler harekete geçti..
  hem ulusalcılar hem de akp zedelenmek isteniyor..
  eğer hemen bir erken seçime gidilmezse akp'nin başına 17 mayıs 2006 tarihi akabinde yaşadıklarından daha vahim şeyler gelebilir..
  (belki bu sefer, saldırganın arabasındaki kimlik akp üyesine ait bile çıkabilir..)
  özellikle abd ve avrupa'daki dostları azaldı..eh halk da tepkisini gösteriyor..
  cumhurbaşkanlığı sevdasından vaz geçsin, erken seçim yapıp iktidarı devretsin..
  demokrasi bunu gerektirir..
  
  benim anladığım, bunun demokrasiyle alakası yok..
  anayasal haklardan mahrum edecek bir "böyle davran" tehdidinin demokrasiyle ne alakası olabilir..?
  
  evet, 17 mayıs'ta yaşadığımız acı hepimizi bir şekilde ayağa kaldırdı..
  ama öfkeyle kalkıp zararla oturmamak lazım..
  yaptıkları tüm yanlış beyanatlara, ve -bugün öğrendiğimiz- beyoğlu belediyesi'nin çocuklar için hazırlattığı saçma sapan trafik kitabına rağmen dikkatli olmak lazım..
  
  demokrasiyi halk içine sindirmeyi öğrenmek zorunda..hepimiz öğrenmek zorundayız..
  benim gibi bu iktidara alışamadım diyen herkes şunu söylemeli;
  erkeni geçi tehditle olmaz..
  ama seçimle gelen seçimle gider..